Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) İstanbul seçimlerini hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde iptal etmesi olayını en iyi kavramlaştıran CHP’nin önceki lideri Deniz Baykal oldu…
Rahatsızlıklandıktan yaklaşık 1,5 yıl sonra ilk kez Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Serhan Asker’in “Siyaset Kültürü” programına konuk olan Deniz Baykal, YSK’nın iptal kararını şöyle yorumladı:
“YSK, hukuka akrobasi yaptırdı”
Ve ekledi :
“Bu karar sadece seçim iptal edilmedi, YSK gibi geçmişi şanlı, şerefli, büyük bir kurumu da tahrip etti.”
Baykal’ın vurguladığı gibi YSK, kendi kararlarını hiçe sayan, hukuka ve vicdana sığmayan iptal kararıyla güven sarstı.
Şimdi aynı YSK ile iptal edilen seçim tekrarlanacak…
İstanbul seçimini 23 Haziran’da da yine Ekrem İmamoğlu’nun kazanması halinde, seçimlerin iptal edilip edilmeyeceğinin garantisi yok.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylediği gibi CHP’nin rakibi sadece AK Parti değil, aynı zamanda YSK...
Anlaşılıyor ki, Ekrem İmamoğlu seçimi açık ara kazanamazsa, aradaki fark iktidarı tatmin etmezse, seçim yine iptal edilebilir.
İMAMOĞLU’NUN YÜKÜ ÇOK AĞIR
Ekrem İmamoğlu ve Millet ittifakı, 23 Haziran’a çok daha sıkı önlemlerle hazırlanıyorlar. Sandık güvenliğini sağlamanın yanı sıra, YSK’nın sorumluluğunda olan sandık başkan ve üyelerinin yasaya uygun atanması konusunu da yine onlar izleyip, ileride yine bir iptale gerekçe olmasın diye düzelttiriyorlar.
İktidara ve YSK ya düşen seçimin güvenlik içinde ve hukuka uygun yapılması sorumluluğu da muhalefetin sırtına yüklenmiş durumda. Hem sandığı koruyacak hem kurulların yasaya uygun olmasını sağlayacak hem de iktidarın tartışamayacağı bir farkla seçimi kazanacak. Hem muhalefetin hem iktidarın işini yapacak!
Cumhur İttifakı adayı Binali Yıldırım’ın işi ise daha kolay…
Kazanmak için 1 oy fazla alması yeterli olacak…
İmamoğlu’nun işi ise çok daha zor: Sandıktan açık farkla önde çıkacak, seçimin itirazlarla iptal edilmemesi için mücadele edecek, YSK’nın sonradan iptal gerekçesi olarak kullanmaması için her sandık kurulunun yasaya uygun oluşmasını sağlayacak…
UNUTTURMAMALI
Millet İttifakı’nın adayı Ekrem İmamoğlu, 31 Mart’ta yapılan seçimi kazandı. Buna rağmen, YSK seçimi iptal etti, mazbatasını geri aldı. İmamoğlu’nun hakkı gasp edildi. Zoraki bir gerekçeyle seçimin yenilenmesine karar verildi.
Ekrem İmamoğlu bu gerçeği unutturmamalı…
Seçimin yenilenmesi kararı bir hukuki sebebe dayanmıyor. İktidar, her birinin aksi kanıtlanmış birçok yapay gerekçeyle seçimlerin iptalini sağladı. Ancak bu süreçte öne sürdüğü bütün gerekçeler tek tek çürütüldü. Bu gerçek karşısında Cumhur ittifakı öne sürdüğü ne varsa hepsini unutturmaya çalışıyor. “Çünkü çaldılar” gerekçesine YSK bile itibar etmedi. Bu gerekçe artık dillendirilmez oldu. Haksız iptal kararı Ekrem İmamoğlu’nu mağdur etti ve desteğini artırdı. Zorla seçimin iptal ettirilmesi iktidar aleyhine bir rüzgâr estirdi. Bu nedenle iktidar, “seçimi biz iptal ettirmedik, CHP yeniden sayıma itiraz ettiği için iptal edildi” diyecek kadar, kendini tekzip etmekten bile çekinmedi.
Bu koşullarda, Ekrem İmamoğlu, Binali Yıldırım’la çıkacağı canlı yayın dahil her fırsat ve ortamda, bu seçimin haksız, hukuksuz bir şekilde iptal edildiğini gündeme getirmeli. İktidarın bunu unutturma taktiğini boşa çıkarmalı. 23 Haziran’da gidilecek seçimin normal bir seçim olmadığını halka her fırsatta hatırlatmalı. YSK’nın iptal kararını içine sindirmiş, normal bir seçime gidiliyormuş gibi bir tutum içinde olmamalı.
CANLI YAYIN NEDEN KABUL EDİLDİ?
İmamoğlu, 17 yıl aradan sonra iktidarın neden bir televizyon canlı yayınını kabul ettiğini de unutturmamalı…
İktidara geldiği günden bu yana, Türk demokrasinin geleneği haline gelmiş olan liderlerin canlı yayında tartışma uygulamasını rafa kaldıran iktidar, bu kez neden canlı yayını kabul etti ?
Kuşku yok ki, eğer iktidar 23 Haziran seçimini kazanacağından emin olsaydı, Binali Yıldırım’ın Ekrem İmamoğlu’yla canlı yayına çıkmasına izin vermezdi.
Bu yayını kabul etmesi gösteriyor ki, iktidar 23 Haziran’da da İstanbul seçimini kaybedeceğini düşünüyor.
Bu nedenle canlı yayınla, Ekrem İmamoğlu’nu yıpratabilir miyim, Binalı Yıldırım’ı öne geçirebilir miyim diye son bir hamle yapıyor.
İmamoğlu, bu gerçeği de unutmamalı, unutturmamalı….
