Mustafa K. Erdemol
Hak etmiyor yaşadıklarını ama….
Bu kadar uzayacağını tahmin etmemiştim. Etkileri, meydana geldiği bölgenin dışında da hayli geniş olan bir savaşa tanık oluyoruz. Elbette gerekçesi ne olursa olsun, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması desteklenemez, haklı çıkarılamaz.
Bu savaş nedeniyle, ülkemiz de dahil olmak üzere bir çok ülke, sönmekte olan ya da etkisini yitirdiği düşünülen, hatta Macron tarafından “beyin ölümü gerçekleşmiş” olarak tanımlanan NATO’nun yeniden aktifleşmesine tanık oldu. Bir Soğuk Savaş kurumu olan NATO yeniden güç toplamaya başladı. Bunda “Rus saldırganlığı”nın olduğu kadar Ukrayna’nın da payı var kuşkusuz. Ülkenin başına çökmüş bir çete hem Ukrayna’yı hem de Rusya’yı felakete sürükledi. Bu nedenle Rusya’nın olduğu kadar Ukrayna’nın da günahları vurgulanmalıdır. Yol açtığı savaş dünyayı yeniden saldırgan güçlerin kapışma alanına çevirdi çünkü. Şu anda saldırı altında olması, bu günahların dile getirilmesine engel değil, şimdi değilse ne zaman yazıp, konuşacağız?
Hakkı yenmiş bir lider
Yıllardır izlerim Rusya’yı da eski Sovyet cumhuriyetlerini de. Bir çok meslektaşım gibi. Ukrayna’yı da elbette. Bu nedenle çok emin olarak belirtiyorum, şu Viktor Yanukoviç kadar hakkı yenmiş bir lider yoktur yeryüzünde. Haksız yere Rus yanlısı olmakla suçlanan Yanukoviç Devlet Başkanı olduğu 2010-14 arası dönemde Ukrayna'yı hem Rusya hem de ABD arasında dengede tutmaya çalışmış bir liderdi. Bunu korumada başarısız olmasının nedeni sanıldığı gibi Rusya değildi. Oğul Bush “Bizden olmayanlar bize karşıdır" diyerek Yanukoviç’in dengeli politikasını “Rus yanlılığı” gibi gösterdi büyük bir beceriklilikle. ABD hükümeti Avrasya'dan Sorumlu Devlet Bakan Yardımcısı Victoria Nuland'ın önderliğinde organize edilen Maidan gösterileri sonucu Yanukoviç’i devirdi, yerine ABD ile Batı destekli Poroşenko liderliğinde bir geçiş hükümeti kuruldu. Ardından dönemin ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile danışmanları Jake Sullivan, Antony Blinken (şimdi Dışişleri Bakanı) yeni Ukrayna hükümetine destek vermek için Kiev'e gittiler.
David Archer diye biri vardır. Karanlık, hırsız biri. Eski ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin danışmanlarındandı bu adam. Barak Obama’nın Yardımcısı olan şimdiki ABD Başkanı Joe Biden'ın oğlu Hunter Biden’ın da dostu. Archer’ı, sahibi Mykola Zlochevsky Batı'da FBI ile İngiliz MI5 tarafından soruşturulan Ukrayna'nın önde gelen gaz şirketlerinden Burisma Holdings'in yönetim kuruluna getirilmişti. O sıralar Donbass bölgesinde yer alan Donetsk ile Luhansk oblastları, Ukrayna geçici hükümetinde tam beş Nazi’nin bakan olarak yer alması üzerine geçici hükümeti tanımayarak bir referandumla bağımsızlıklarını ilan ettiler. Bu gelişmeden hemen bir gün sonra yani 12 Mayıs 2014’de Biden'ın keş oğlu Hunter Biden, onun ardından da Kerry'nin damadı Christopher Heinz da Burisma'nın yönetim kurulunda yer aldılar. David Archer ile Hunter Biden'ın talimatıyla Burisma, Poroşenko yönetimi sırasında dönemin Ukrayna Başsavcısına kendileri hakkında açılan davayı kapatması için 7 milyon dolar rüşvet verdiler. Bu tür yolsuzlukların, gerisi geldi. O kadar çok yolsuzluğa karıştı ki bu ikili, Poroşenko döneminde Ukrayna’yı soyup soğana çevirdiler, Ukraynalı ortaklarıyla tabii. Putin'in "çete" diye söz ettiği hükümet işte bu tiplerle iş tutan hükümetti.
Putin'in iddiaları
Adamı sevmem. Sağcı, Çarlık dönemi özlemcisi, Rus yayılmacısı sağcı bir politikacı Putin dedikleri. Ama Ukrayna’da neo Naziler var derken dediği doğruydu. Öyle küçük bir grup da değil Naziler dediği. 10 bin ila 20 bin kişiden söz ediliyor. Hepsi silahlı bunların. 2013’te NATO Ukraynalı Dmitro Yarosh adlı tanınmış nazinin adamlarını sokak dövüşleri konusunda eğitmişti, hatırlayan vardır. Maidan gösterilerindeki saldırganlıklarını, hiç de Rusya yanlısı olmayan Ukrayna gazeteleri günlerce teşhir ettiler Yarosh’un adamlarını.
Ukrayna’daki Neo-Nazi grupları yerel bir mafya babası olan Ihor Kolomoisky finanse etti. Ha, bu Kolomoisky denen adam üstelik Ukrayna Yahudi Cemaatinin Başkanı'ydı. Tuhaf tabii ki. Ancak Kolomoisky azıtıp, parasına, gücüne güvenerek, tehditle de tabii Avrupa'daki Yahudi örgütlerinin kontrolünü ele geçirmeye çalışınca cemaatten attılar zatı. İşte bu adam bakın başka ne yaptı? Porosenko’yu devirmek için Halkın Fedakarları adlı bir televizyon dizisinde oynayan Volodymyr Zelensky’yi politikacı yaparak seçimlere soktu. Başkan seçilmesini sağladı.
Zelensky’nin ilk işi ne oldu peki? İkinci Dünya Savaşı sırasında Ukraynalı işbirlikçi Nazilerin lideri Stepan Bandera adına bir anıt dikti. Sonra tabii ki ABD’li akıl hocalarının yol göstermesiyle ülkede iki etnik köken olduğunu ortaya attı; İskandinav, Proto-Germen, diğeri de Slav. İlki gerçek Ukraynalılardı, ikincisi ise “aşağılık Ruslar”. Bundan sonra Slav kökenli Ukraynalıların en temel insan haklarını, özgürlüklerini ihlal eden bir yasa çıkardı.(Hala yürürlüğe sokamadı o ayrı). Bu arada, tam yedi yıl boyunca Neo Nazi Ukraynalı gruplar Donbass’da çok sayıda Rus sivil öldürdü, özellikle Randolm’da. Misk anlaşmalarının garantörü olan İngiltere, Fransa kılını kıpırdatmadı, BM göz yumdu.Yedi yıl içinde bu gruplar yüzlerce kişiden binlerce kişiye ulaştılar.
Zelensky bununla kalmadı, Victoria Nuland'ın talebi üzerine Nazi lider Dmitro Yarosh'u ordu şefinin özel danışmanı olarak atadı. Böyle bir güce de kavuşunca Yarosh, neo-Nazileri iki tabur ile kentsel gruplar halinde yeniden örgütledi. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırdığı ana kadar bu gruplar özellikle Donbass bölgesinde terör estirdiler. Rus ordusu başta en önemli tabur olan Aidar Taburu olmak üzere Nazi grupları etkisiz hale getirdi.
Elbetteki Rusya’nın nazileri bahane ederek ülkeye saldırması desteklenemez. Asla. Ama bölgeyi, Ukrayna’yı, NATO’nun operasyon alanına çevirmede Rusya kadar Ukrayna da suçludur.
ABD’ye, NATO’ya, Batı’ya güvenerek, ülkenin bir bölümünde “etnik temizliğe” kalkışarak Rusya’ya saldırma fırsatı yaratmak suçu Ukrayna’nındır. Elbette hak etmiyor Rus saldırısını.
Ama suçludur.