Ülkede kesin bir değişim ihtiyacı var. Siyasetten başlayarak her yerde ve her alanda. Bu, zihniyet değişimi demek. Köklü, derin ve gerçek bir yenilik ihtiyacı.

Önümüzde yerel seçimler duruyor. 3.5 ay sonra sandık başındayız. Sonra 4 yıl seçim yok, ona göre.

Siyasetin değişim imtihanı 31 Mart’ta.

CHP, kurultayda genel başkan ve yönetim değişikliğine gitti. Bunun, zihniyet değişimi anlamına gelip gelmediğini adayları öğrenince anlayacağız. Adeta samimiyet ve inandırıcılık testi.

Akrabalık ilişkileri mi etkili olacak; birinin danışmanı, yakını, arkadaşı, sekreteri vs gibi kriterler mi belirleyici olacak göreceğiz.

Yoksa liyakate dayalı adaylar mı seçilecek? İşinin ehli, alanının uzmanı olan; halkla beraber mücadele vermiş, emek harcamış, bedel ödemiş, belediye hizmetlerinden anlayan isimler mi aday olacak?

Liyakati ve başarısı olmasına rağmen kurultayda genel merkezi destekleyenler çizik yiyecek mi mesela?

İşin özü şu:

Toplumcu belediyecilik görmek istiyoruz. Sosyal belediyecilik. Halkın içinden çıkmış isimler.
4/5 dönem milletvekilliği yapmış bir profesyonel parlamenteri mi belediye başkan adayı olarak göreceğiz? 20/25 yıldan beri parti yöneticiliği yapmış siyaset kurtlarını mı aday yapacaksınız? Bunu merak ediyoruz. Hele hele CHP’nin çok güçlü olduğu ‘garanti’ yerlerde bu adaylıklar söz konusu olursa bu hiç hoş olmaz.

Eğer biz böyle bir tablo ile karşı karşıya kalırsak bunun adı değişim olmaz. Yenilik olmaz.

Öyle adaylar gösterin ki halk ‘evet gerçekten değişiyorlar. Hakikaten yenileniyorlar’ desin.
Bize öyle isimler söyleyin, öyle adaylar gösterin ki 'İşte bu. Ne iyi isimler’ dedirtin.

HALKI HEYECANLANDIRIN. UMUTLANDIRIN.

Özgür Özel’in sorumluluğu ağır. Zira beklenti büyük. Burada kurultay sürecinde değişim hareketinde Özgür Özel’i destekleyenlere de iş düşüyor. Baskı yapmayın. ‘Biz değişimden yana tavır takındık. Biz olmasak sonuç böyle olmazdı’ düşüncesiyle adaylık dayatmayın. Yeni yönetimin elini rahatlatın. Kaybettiren ve kaybeden olursunuz.

31 Mart çok zor seçim.

Sonuçta kurultayın kaderini değiştiren görüşmelerde kritik 6/7 kişi var. Onlardan bahsediyorum ve onların 20/25 kişilik aday adayları listesinden. Herkes herkesi biliyor. Sözüm onlara. Kişisel ikbal hesabını bir kenara bırakın. En azından şimdilik.

Bu seçim Özgür Özel’in de en büyük sınavı. Genel Başkan olduktan sadece 5 ay sonra bir seçimle karşı karşıya. Ankara Büyükşehir’de sorun olacağını hiç düşünmüyorum. Orada ilçeler önemli. Mansur Yavaş’ın Başkent kırsalı için çalıştığı biliniyor.

Çankaya ve Yenimahalle dışında ilçeleri almaya dönük ilçe adayları araştırdığını. Sonra genel merkezle liste üzerinde konuşacaklar.

İmamoğlu İstanbul’u ve ilçelerini; Meclis çoğunluğunu kazanma hesapları yapıyor. Ekrem beyin İstanbul’da aday belirlerken hata yapacağını sanmam. Riskin büyüklüğünü görüyor.
Özgür Özel’in amacı açık: en azından 2019 yerel seçim sonuçlarını yakalamak, hatta üstüne çıkıp yeni belediyeler kazandırmak. 2028 yolunda evvela bu eşiği aşması gerekiyor. Bu kez ittifaklık ilişkileri zor. Bu dezavantajı. Ama büyük avantajı da var: 2019’da kazananlar 5 yılda halka kendilerini tanıttılar.

Son olarak.. Beklentimiz şu:

Çok sayıda kadın aday olsun. Çok sayıda genç görelim. Yenilik fark edilebilecek kadar gerçek; değişim inkar edilemeyecek kadar açık olsun.