Mustafa K. Erdemol
Cadılar değil ihmal öldürdü! Yeterli polis yoktu, tıbbi müdahalede gecikildi
Bir zamanlar “Güney Kore” mucizesi diye adeta gözümüze sokulurdu ülkenin gelişkinliği. Kısa sürede hem demokraside hem de ekonomide ulaştığı seviye böyle adlandırılarak örnek gösterilirdi. Fazla sürmedi ama bu pohpohlamalar. Uzun, hem de çok uzun bir süredir kapitalizmin mucize Güney Kore’sinden artık eskisi gibi övgüyle söz eden yok. Ekonomisi zaman zaman ciddi krizler yaşadı çünkü. İç siyasetinde de karmaşanın olduğu biliniyor. Bir zamanlar adı yolsuzlukla anılan politikacılarından geçilmez oldu ülke. Hatta eski Cumhurbaşkanlarından biri yolsuzluk nedeniyle hala hapiste.
Gelişmiş bir ülke olsa da son yıllarda adı daha çok muhteşem televizyon dizileriyle anılır olan Güney Kore, maalesef 154 kişinin hayatını kaybettiği Cadılar Bayramı kutlamalarındaki facia ile düştü bu kez dünya gündemine. Facianın nedeni kutlamalardaki izdiham. Çok acı elbette. Amaçları eğlenmek olan insanların kalabalıkta nefessiz kalması ya da sıkışma sonucu kalpleri durarak ölmesi çok korkunç.
Protestoya yüzlerce polis
Facianın büyüklüğü karşısında şaşkınlığa düşen halk başta başkent Seul olmak üzere ülke sokaklarını kurbanlar anısına beyaz krizantem çicekleriyle donattı. Bu çiçekler ülkede kederin sembolü olarak biliniyor. Elbette faciada ihmaller var. Kalabalığı yönlendirmede ihtiyaç duyulan polisin neredeyse tamamının Cadılar Bayramı’nın kutlandığı saatte, kentin bir başka bölgesindeki önemsiz bir protesto gösterisine müdahale için gitmeleri bunlardan sadece biri. Yeterli polis olsaydı bu ölümler yaşanmazdı diyenler var Kore medyasında.
Polisin, ülkede bulunan yabancı turistleri de çeken, dolayısıyla çok kalabalık olacağı bilinen Cadılar Bayramı gibi bir etkinlikte yaşanabilecek olumsuzlukları ciddiye almadığı da belirtiliyor ki şu karşılaştırma bu eleştirileri haklı çıkarıyor; faciadan iki hafta önce şu dünyaca ünlü K-Pop’un yıldızlarından BTS'nin güneydeki Busan kentinde 55 bin hayranının katıldığı konserinde tam 2 bin 700 polis görevlendirilmişken, yaklaşık 100 bin kişinin katıldığı açıklanan Cadılar Bayramı için ayrılan polis sayısı sadece 137’ydi. Korkunç bir sorumsuzluk.
Sanat gösterisi sandılar
Ayrıntılar insanın canını acıtıyor gerçekten. Kutlamalara katılmaya gelenlerin tıklım tıklım dolu Itaewon metro istasyonundan çıkmak için, yaşamlarını yitirmeden iki saat önce, tam 30 dakika bekledikleri belirtiliyor. Hiç bir yere kımıldayamadan hem de. Kalabalık daha da arttığında, nefes almanın olanaksız hale geldiği anda bu kalabalığın bir kısmı daracık bir sokağa itiliyor. Ölümlerin başladığı sokaktır burası. Eğlence de vardır öte yandan, hatta kimi tanıkların ifadesine göre, müzik ara vermeden çalarken bazı kişiler de ölenlerin yanında dans etmeye devam ediyorlar. Öldüklerini fark etmedikleri için tabii. Hazır bulunan ambulanslar da olanı biteni anlamadıkları için zamanında müdahale edemiyor.
Çok ama çok acı olan nedir bilmek ister misiniz? Tek tek insanlar ölüp yere serildiğinde hepsi cadı kostümü giydikleri için, durumu fark edenlerin bunu bir “sanat gösterisi” sanarak sadece izlemeleri. Hayat kurtarabilecek saniyelerin böylece boşa gitmesi çok çok büyük haksızlık.
Güney Kore de de olur
“Mucizesi” kalmasa da altyapısı sağlam, yolları düzgün, refah düzeyi gelişkin Güney Kore gibi bir ülkede bu kadar çok sayıda kurban verilen bir facianın yaşanmasına şaşılıyor. Oysa şaşılacak bir şey yok. Güney Kore bir facialar ülkesi. 2014 yılında 300 kişi aşırı yüklü bir feribotun batması sonucu ölmüştü. Yine aynı yıl Seongnam'da düzenlenen bir açık hava konserinde, havalandırma ızgarasının çökmesi üzerine de 16 kişi yaşamını yitirmişti. Buna benzer irili ufaklı çok kazanın yaşandığı bir ülke durumunda Güney Kore.
Ülkede faaliyet gösteren Güvenli Toplum için Yurttaş İttifakı’nın lideri Choi Chang-woo, New York Times gazetesine yaptığı açıklamada "toplumumuz servet biriktirme, ekonomiyi inşa etme konusunda büyük ilerleme kaydetti, ancak insan hayatına saygı gösterme konusunda çok gerideyiz" demekte çok haklı. Kapitalizmi bundan daha iyi hangi cümle anlatabilir?
Buna rağmen ölümlü her kaza ya da Cadılar Bayramı kutlamalarında yaşanankine benzer türden her facia hemen araştırma, soruşturma konusu oluyor GüneyKore’de. Genellikle de sorumlularına ihmalden, görevi tam yerine getirmemekten ağır cezalar veriliyor. Bu kez de öyle olacağı kesin. Yapanın, ihmali olanın yanına kâr kalmıyor asla.
Güney Kore’nin “kader planı” bizimkinden ne kadar farklı.