Mehmet Akif Cenkci

Mehmet Akif Cenkci

Bir neslin kaderini değiştiren o gün: Kademeli emeklilik neden kaçınılmaz?

Türkiye’nin çalışma hayatında en derin kırılmalardan biri, 3 Mart 2023’te yapılan EYT düzenlemesinin kapsayıcılık ilkesinden uzak kalmasıyla yaşandı. Bir gecede milyonlarca yurttaş, sigorta giriş tarihine göre ayrıştırıldı; aynı okul sıralarında büyüyen, aynı yıl işe başlayan, aynı vergiyi ödeyen insanların kaderi, yalnızca bir gün fark yüzünden bambaşka bir yola savruldu. Bir gün geç sigorta girişi yapılmış bir çalışan, akranlarından tam 17 ila 20 yıl daha geç emekli olmak zorunda bırakıldı. Bu tablo, sosyal güvenlik sisteminin en temel ilkesi olan eşitlik duygusunu kökten sarstı.

Bugün kademeli emeklilik talebinin bu kadar güçlü bir şekilde yükselmesinin nedeni tam da budur: Bir nesil kendisinin değil, yasaların yarattığı yapay bir gecikmenin bedelini ödemeye zorlanmaktadır. Oysa sosyal güvenlik, devletin yurttaşıyla yaptığı bir sözleşmedir. Bu sözleşmenin bir tarafı kendi yükümlülüğünü yerine getirirken diğer tarafın şartları değiştirmesi, insanların devlete olan güvenini derinden zedeler.

Bu adalet mücadelesinin en kararlı temsilcilerinden biri, Emeklilikte Adalet Derneği. EMADDER, yalnızca teknik bir talebin değil, bir neslin hakkaniyet arayışının sesi hâline geldi. Sahada, meclis kapılarında, ekranlarda ve meydanlarda verdikleri mücadele, toplumun geniş kesimlerinde karşılık buluyor. Çünkü bir gün yüzünden yirmi yıl beklemek zorunda bırakılan milyonların sesi artık susturulamaz bir gerçeklik oluşturdu.

Bu sürecin en görünür liderlerinden biri olan EMADDER Başkanı Mihriban Uğurlu, binlerce insanın yükünü omuzlarında taşıyor. Talepleri sakin ama net bir dille dile getiriyor; kademeli emekliliğin bir lütuf değil, gasp edilen bir hakkın iadesi olduğunu her fırsatta vurguluyor.

Ve şimdi gözler 14 Aralık Pazar günü saat 15.00’te Kadıköy Atatürk Anıtı önüne çevrilmiş durumda. Yapılacak basın açıklaması, yalnızca bir buluşma değil; bir neslin adalet çığlığının görünür hâle geldiği kritik bir eşik olacak. Bu buluşma, görmezden gelinen milyonların “Buradayız ve haklıyız” demesidir.

Siyaset, toplumun adalet duygusuna sırtını dönemez. Milyonların talebi ortadayken bu ses yok sayılamaz. Kademeli emeklilik düzenlemesi, sosyal güvenlik alanında gelecek yılların en önemli reformu olmaya adaydır; yeter ki samimi bir irade ortaya konulsun.

Yıllardır insanların emeklilik hikâyelerini dinleyen biri olarak şunu açıkça söyleyebilirim: Bu mesele bir formül meselesi değildir. Bu mesele, bozulmuş adalet duygusunu onarma meselesidir. Bir gün yüzünden 17–20 yıl kaybettirilen insanların kırgınlığı büyüdükçe, toplumsal huzur da yara almaya devam edecektir.

14 Aralık’taki buluşma bu nedenle tarihsel bir anlam taşımaktadır. O meydanda yalnızca kademeli emeklilik talebi değil, bir neslin hakkını geri alma iradesi yankılanacaktır.

Bu sesi duymak ve gereğini yapmak artık kaçınılmazdır. Çünkü emeklilik bir imtiyaz değil, çalışarak kazanılmış bir haktır. Hakkın ertelendiği yerde adalet de ertelenir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Akif Cenkci Arşivi

Ne Zaman Emekli Olurum?

02 Aralık 2025 Salı 05:10