İsmail Pehlivan

İsmail Pehlivan

Bir AKP-MHP Projesi: “Alevisiz Alevilik” !

“Bende sığar iki cihan, ben bu cihana sığmazam

Yersiz, yurtsuz cevher benem, hiç bir mekana sığmazam

Yıldızlarla felek benem, Vahiy ile melek benem

Çek dilini dilsiz kesil, ben bu lisana sığmazam”

Seyyid Nesimi

Her inancın kendine özgü mabedi vardır. Nasıl ki Cami, Kilise, Sinagog, Havra gibi mabetler varsa Cemevleri de var ve milyonlar bu mabetlerde ibadetlerini gerçekleştiriyorlar. İnanç sahiplerinin dini ritüellerini yerine getirmek için kendi mabetlerini tercih etmesi doğal, insani bir haktır. Lakin ülkede ikinci büyük inanç toplumu olan Aleviler bu haktan mahrum edilmek isteniyor. Hem de devletin tüm gücü ve olanakları kullanılarak..

100 yıllık cumhuriyet tarihinde çözüme ulaştırılmayan sorunlar yumağı her geçen gün büyüyerek devam ediyor. AKP-MHP iktidarı ‘Alevisiz bir Alevilik’ yaratmak için Kültür Bakanlığı’na bağlı Alevi Bektaşi Kültür Cemevi Başkanlığı’nı (ABKCB) bir gece kararnamesiyle kurdu. Alevi toplumu bu başkanlığı 2022 yılında Meclis’te görüşülürken protesto ederek kabul etmediğini ifade etti.

ABKCB’nin Aleviliği Türk İslam anlayışıyla tahrif ederek, ideolojik yaklaşımla tarif etme gayretinde olduğu görüldü. Bu Başkanlık, yeni ve Şiileştirilmiş bir Alevilik yaratma arzusuyla; Hakk Muhammed Ali inancını iğdiş ederek, toplumsal dönüşümün zeminini hazırlamaya çalışıyor.

ALEVİLERİN KUTSAL MEKANI İŞGAL EDİLDİ

Bu huzursuzluk yaratan provokasyonun ilk provası 15-17 Ağustos’ta Alevilerin öncü ereni olan Anadolu bilgesi Hacı Bektaş Veli’nin (Balım Sultan’dan beri işgal edilen) mekanında yapıldı. Devletin güvenlik güçleri ve kimi sözde Alevi tabela derneği, vakıfları ve federasyonları bu işgalin yanında yer aldılar. Alevi inanç önderleri tarafından “düşkün” ilan edilen kimi sözde “Bektaşi Baba”, “Dede” ve temsili kadrolarla devlet güçlerinin silahlarının gölgesinde Alevisiz bir “cem ayini” yaptılar. Bu utanç verici ve onur zedeleyici etkinlik Anadolu Alevi canlar tarafından kabul görmedi.

Alevilerin felsefi ve inanç anlayışında böyle bir işgaliyetin kabulü söz konusu değildir.

Kültür Bakanlığı ve ABKCB silahların gölgesinde el koydukları Hacı Bektaş Veli’nin mekanının üzerini adeta kara bir dumanla kapladılar. Ne acıdır ki Alevilerin sözde temsilcileri de bunlara çanak tuttular. Çanak tutan ve biat eden “Alevileri temsil ediyoruz” diyen sözde kadrolar kendilerine destek vermeyen Alevilere düşmanca saldırılarda bulunmaya başladılar. Siyasal Türkçü İslamcıların emrine giren bu provokatörler, Hacıbektaş’ta bölücü emellerini gerçekleştiremedikleri için kudurmuşçasına bazı yandaş televizyon kanallarına ve gazetelere açıklamalarda bulunmak zorunda kalarak, Alevilere saldırmaya devam ediyorlar.

“ALEVİ DİYANETİ”

Anadolu Alevileri ile Hacıbektaş halkının birlikte organize ettiği ve Alevilerin inançsal ritüeli haline dönüşen bu etkinlikten, devlet ve siyasi iktidar elini çekmelidir. Bu el koyma girişimi vicdanen kabul edilebilir bir durum değildir.

Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri’ne “Alevi Diyaneti” olma iddiasında olan ABKCB tarafından devletin güvenlik gücüyle el konulmaya çalışıldı. Bu yıl yaptıkları korsan etkinlikle amaçlarının ne olduğunu gösterdiler. Alevileri bölerek birbirine düşman etmek istediler. Lakin hüsrana uğradılar, Aleviler bunlara itibar etmeyerek; birlik içinde ibadetlerini gerçekleştirdiler.

Hacı Bektaş Veli’nin kutsal mekanı, Alevilerin en önemli inanç merkezlerinden biridir, Kabe’sidir. Hacı Bektaş Veli de Anadolu Alevileri’nin inançsal önderi olarak kabul edilmektedir.

LAİKLİK İLKESİ

Her yıl yapılan Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri çok önemli inançsal, dini bir etkinliktir. Temel ilkesi de laikliktir. Dolayısıyla açılış programında siyasetçilerin ve siyasi iktidar temsilcilerinin misafir olma dışında bir görevi olmamalıydı. Hacıbektaş Meydanı, Hakk ve Hakikat Meydanı’dır. 72 millete aynı nazarla bakan Aleviler, insan(!) olan herkese her zaman kapısını açmış, ev sahipliği yapmıştır. Hangi siyasetçi misafir olmak istiyorsa elbette ki gelebilir, gözlemleyebilir ve çözüm önerilerini TBMM’ye taşıyabilir.

Pir’in huzurunda kurulan kürsüde her kim olursa olsun bir siyasetçinin nutuk atmasına asla yer verilmemeliydi. Devletin ön verdiği AKP-MHP iktidarının yanlışına karşı çıkarken; tören tertip komitesi aynı yanlışı yapmak suretiyle anma etkinliğini amacının dışına taşırarak gölge düşürmemeliydi. İnançsal bir törende farklı siyasi parti liderlerinin konuşturulması geçmişte de yanlıştı, bugünde yanlış..

Bu yıl yapılan etkinliğin içeriğinden çok oraya gelen siyasilerin konuşmalarının öne çıkması ve tartışılması bu yanlışın sonucuydu. Ne yazık ki Anadolu Ulu’su Hacı Bektaş Veli’yi Anma Törenleri siyasi kimliklerin gölgesinde kaldı.

Bu meydanda Aleviliği Kültür Bakanlığı bünyesinde kurulan bir daire başkanlığına hapsetmeye kimsenin hakkı yoktur. Anadolu Aleviliğinin batıni felsefi inanç öğretisi bir daire başkanlığının yetki sınırlarına sığmaz.

ALEVİ KURUMLARININ TALEBİ

Tüm Alevi kurum ve kuruluşları inanç önderlerinden rızalık alarak ortak bir bildiri yayınladılar. Hacı Bektaş Veli mekanının sahiplerinin Alevi toplumu olduğunu vurguladılar. Hacıbektaş ilçesinde devletin ve siyasi iktidarın işgal girişimine ve yaptığı haksızlıklara karşı çıkarak görüşlerini ve taleplerini şöyle açıkladılar:

  1. Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı derhal kapatılmalıdır. Alevilerin inançsal faaliyet ve ritüellerinden elini çekmelidir. Aynı şekilde siyasal iktidar, Alevilerin taleplerini kabul etmek yerine böyle oluşumlar eliyle Aleviliği katletme girişiminden vazgeçmelidir.
  2. Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ile birlikte hareket eden kişi, kurum, sanatçı kim varsa bu başkanlığın işlediği aleni suça ortak olmamalı ve bu yanlıştan dönmelidir.
  3. Hacı Bektaş Veli Dergâhı başta olmak üzere Diyanet İşleri Başkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve benzeri kurumlar eli ile gasp edilmiş, el konulmuş bütün Alevi dergâh, türbe ve ziyaret yerleri, ibadethaneleri bir an önce gerçek sahibi olan Alevilere teslim edilmelidir.
  4. Alevilik, Aleviliktir. Aleviler nasıl inanıyorsa o şekilde kabul edilmeli ve hiçbir inanca müdahale edilip yeniden tanımlamaya kalkışılmamalıdır.
  5. Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinliklerinin 61 yıldır Hacıbektaş Belediyesi ve Alevi kurumlarının ortaklaşa organize ettiği 16-17-18 Ağustos’tadır. Bunun dışındaki programları korsan programlar olarak tanımlıyor ve kabul etmiyoruz.

“Zıt, bir şeyden farklı olandır (mubâyin) ve bir şeyin zıddının bu şeyin kendisi olması mümkün değildir. Ancak bir şeyden farklı olan her şey o şeyin zıddı olmadığı gibi bu şeyin kendisi olması mümkün olmayan her şey de onun zıddı değildir. Bir araya geldiklerinde birbirini ortadan kaldırma ve yok etme durumunda olan iki şey birbirinin zıddıdır. İlk Olan’ın bir zıddı olursa, bu zıtlık töz (asıl, kök, menşe) bakımından olacaktır. Bu durumda her biri diğerini ortadan kaldırmaya yönelecek ve İlk Olan zıddı tarafından ve tözü itibarıyla ortadan kaldırılacaktır.” Farabi

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Pehlivan Arşivi