Atatürkçü Düşünce Derneği'ne bomba koyanı İBB'de işe almışlar

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, geçen yıl aralık ayında TBMM'deki bütçe görüşmesi sırasında el bombasının fitili çekti ve siyaset gündeminin orta yerine bıraktı.

Soylu'ya göre Ekrem İmamoğlu döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) alınan 557 kişinin terör kaydı vardı.

Elde, HDP'li beş din adamının gassallık yapması dışında kanıt yoktu.

Buna rağmen İçişleri Bakanlığı, 26 Aralık'ta özel teftiş başlattı.

Yaklaşık dört ay geçti.

Sessizliği İmamoğlu bozdu

İmamoğlu, geçen hafta Fox TV'de "Sekiz personelle ilgili dosya tespiti var, iltisaklı anlamında. Bunun yarısı bir önceki dönemde işe alınmış" dedi.

Bakanlık aynı gün yanıt verdi.

İBB'de istihdam edilenler hakkında suç veya istihbarat kaydının bulunduğu belirtilerek, "Terör sebebiyle soruşturma yapılmış, anayasal düzene karşı işlenen suçlar ve terör suçları sebebiyle mahkumiyet almış kişiler de bulunmaktadır" denildi.

İBB'de iltisaklı ve irtibatlı kaç çalışan var?

İltisaklılar ne zaman işe girdi?

Bakanlık, bu soruları yanıtsız bıraktı.

Ben de İBB'ye sordum.

İBB, 18 çalışanın işine son verdi

İBB, 1 Ocak 2019'dan 1 Nisan 2022'ye dek işe giren 14.690 kişi için arşiv araştırması istedi.

6857'sinin yanıtı geldi.

Buna göre 16 kişi hakkında soruşturma yürütüldüğü ya da mahkumiyet kararı olduğu anlaşıldı. İBB'nin yürüttüğü incelemede de dört kişi tespit edildi. Toplam 20 kişi...

Bunlardan 18'i son iki hafta içerisinde işten atıldı.

Atılanlardan 14'ü İmamoğlu döneminde İBB'ye alındı.

Dördü ise 2018 yılında...

Bu dört kişi hakkında terör örgütü adına bombalı eyleme katılmak ya da örgüt üyeliği suçundan mahkumiyet kararı var.

Bombacılar işten çıkarıldı

Yasadışı İslami Büyük Doğu Akıncılar / Cephesi (İBDA/C) üyesi olduğu ileri sürülen bu dört kişiden H.K. ve R.A.'yı geçen 7 Ocak'ta halktv.com.tr'de çıkan "İBB'deki İBDA/C'liler" başlıklı yazımda anlatmıştım.

İBDA/C'nin dört kişilik eylem hücresi 31 Ocak 2000'de yılbaşına çeyrek saat kala İstiklal Caddesi'ne bomba bıraktı.

Hücre 2001 yılında Sarıyer'de limuzinin altına, gece kulübünün bahçesine ve birahane masasına, Fatih'te bir ATM'ye ve Mc Donalds'ın önüne, Eminönü'nde Türkiye Diyanet Vakfı'na ve bir otel girişine, Ortaköy'de telefoncuya ve Beşiktaş'a Doğan Müzik'e bomba attı.

Neyse ki can kaybı yaşanmadı.

H.K örgüt üyeliğinden 6 yıl 3 ay, yedi bombalı saldırıya karışmaktan 3 yıl 9 ay olmak üzere 10 yıl hapis cezası; beş saldırıya katılan R.A. ise 8 yıl 4 ay ceza aldı.

Sanıklar 29 Aralık 2001'den 19 Haziran 2006'ya kadar tutuklu kaldı.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2010'da cezayı onadı.

Aynı davadan ceza alan, aynı cezaevinde yatan H.K. ve R.A. şu kaderin işine bakın ki aynı yıl İBB'de işe girdi. R.A. 12 Temmuz 2018'de, H.K. ise 1 Aralık 2018'de...

İBB, iki arkadaşı geçen günlerde işten çıkardı.

Metris Cezaevi isyanına katılmış

Araştırmasını derinleştiren İBB belediyede iki İBDA/C'linin daha çalıştığını belirledi. İBB'ye 20 Kasım 2018'de giren ve Ağaç A.Ş.'de usta olarak çalışan H.Y.'nin ürkütücü bir sabıka dökümü var.

H.K., 27 Ekim 1996'da Gebze'deki Atatürkçü Düşünce Derneği'ne bomba koymaktan 5 yıl 6 ay 20 gün hapis ve 1.4 milyon TL para cezası aldı. Bu cezası 2003'te kesinleşti.

Ayrıca H.Y., 1992-1993-1996 yıllarında İBDA/C'ye üye olmak ve bomba koymaktan İstanbul 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yargılandı.

Dava 2002 yılında bitti.

İBDA/C'ye üyelikten 12 yıl 6 ay hapis cezası aldı.

Kamu hizmetlerinden yasaklandı.

Tutuklanan H.Y., İBDA/C'nin lideri Salih Mirzabeyoğlu ve örgütün önde gelenleriyle Metris Cezaevi'nde yattı. Metris'te 25 Ocak 2000'de koğuşlarda arama yapmak isteyen jandarmalarla İBDA/C'liler çatıştı. İsyana ilişkin olarak Mirzabeyoğlu ve H.Y.'nin de aralarında olduğu 52 İBDA/C'li yargılandı. H.Y.'ye ayaklanma suçundan 1 yıl 8 ay, yangın çıkarmaktan 1 yıl 8 ay daha ceza verildi.

H.Y. de 4 Nisan 2022'de işten atıldı.

Özel güvenlik görevlisi olan ve örgüt üyeliğinden yargılanan Y.E.'nin de işine son verildi.

86 binde 40!

Bakan Soylu, 557 çalışanın iltisakı olduğunu öne sürerken, bugüne kadar 16 kişinin soruşturması ya da mahkumiyet kararı olduğu bildirildi. Belediye yetkililerine bakarsak, işe alınanların tümü tarandığında rakam 40'ı bulabilir.

86 bin çalışan içerisinde 40'ın hükmü nedir?

Kaldı ki Pensilvanya'da Fetullah Gülen'le fotoğraf çektiren Nurettin Nebati, Maliye ve Hazine Bakanı, Ebubekir Gizligider de Tarım Bakan Yardımcısı olarak atanıyorken, bir soruşturmanın varlığı iltisak mı sayılacak?

Soylu, İBB'deki özel teftişi şöyle savunmuştu:

"İSKİ'de suyun başına adam alıyorsunuz. İGDAŞ, doğalgaz, çocuklarımızın geldiği parklara adam alıyorsunuz. Bunların hepsi güvenlik, sağlık ve birçok açıdan önemlidir ve biz devlet olarak takip etmek zorundayız."

Haklısınız.

Takip etmelisiniz.

Atatürkçü Düşünce Derneği'ne bomba bırakmaktan sabıkalı bir İBDA/C'linin çocuklarımızın geldiği parklarda görev yapması takibe değer değil miydi?

İBDA'cı dergi "Bize İBDA/C'li dedin" diye dava açtı

7 Ocak'ta halktv.com.tr'de yayınlanan "İBB'deki İBDA/C'liler" başlıklı yazımda R.A. ve H.K.'nin sabıka kaydından söz ederken, "H.K. ve R.A.'nın 2014'te İBDA/C'in çıkardığı Baran Dergisi'nin toplantısına katıldığı görülüyor" demiştim.

Baran Dergisi'nin sahibi Faruk Hanedar, kişilik haklarına saldırdığım iddiasıyla 30 bin TL'lik tazminat davası açtı.

Dergisini terör örgütünün yayın organı...

Kendisini terörist ilan ettiğimi savunuyor.

Dilekçede şöyle yazıyor:

"Müvekkil fikirlerini yaymaya ve anlatmaya çalışan biri olmasına rağmen davalı, İBDA/C ile iltisaklı ve irtibatlı ilan etmiştir."

Geldik mi yine iltisak ve irtibata!

Oysa Baran'ı İBDA/C ile iltisaklı kılan ben değilim.

Bizzat kendileri!

Bakın, Baran Dergisi'nin internet sayfasındaki künyesinde ne yazıyor:

"Büyük Doğu-İBDA fikriyatına bağlıyız.

İBDA Mimarı Sayın Salih Mirzabeyoğlu, inanış, görüş ve ölçülendirişimizdir, şaşmaz bir şekilde istikametimizi gösterendir. İBDA Mimarı Salih Mirzabeyoğlu'nu İslama Muhatap Anlayış'ın remzi, dolayısıyla mütefekkir-fakih ve İslam büyüğü olarak görüyoruz. Batının dayattığı terör tarifini kabul etmiyoruz.

İBDA'dan aldığımızı kendi şahsiyet aynamızda yansıtma iddiasındayız."

Ben inanmış ve dosdoğru adamları severim.

Açık olun.

Ne demek istiyorsunuz?

"İBDA'cıyız ama İBDA'C'li değiliz" mi diyorsunuz?

İBDA/C'yi terör örgütü olarak görüyor musunuz?

İBDA/C adına gerçekleştirilen eylemleri lanetliyor musunuz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Saymaz Arşivi