FETÖ’nün en sinsi taktiğiydi.

Örgüte engel oluşturan asker, bürokrat, siyasetçi ya da gazeteci düşman bellenerek, ilkin bir terör davası çuvalına atılırdı.

Ve şansa bırakmamak için ikinci, hatta üçüncü davalarda sanık yapılırdı. Bir kelepçeyi açarsa diğerine bağlı kalsın diye…

Örnek mi?

Mesela, eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı.

FETÖ’yü ifşa eden bir kitap yazdığı için ilk önce Ergenekon’a ve Devrimci Karargah’a bağlandı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun birkaç aydır maruz kaldığı yargılama süreci, FETÖ’nün yöntemini andırıyor.

Ahmak Davası…

Açılan terör soruşturması…

Fatih Sultan Mehmet tablosu teftişi…

Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı’ya hakaret davası…

Beylikdüzü Belediye başkanıyken gerçekleştirilen bir işlemden ötürü sekiz yıl sonra ihaleye fesat karıştırmaktan yargılama…

Ve bir de dolaylı şekilde İmamoğlu’nu hedef alan Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) Davası.

Beş gassaldan İBB’ye uzanmak

DİAYDER, Kürtlerin ‘Melle’ de dediği, medreselerde yetişmiş Şafi din adamları tarafından 2009’da kuruldu. İstanbul’da dokuz mescidi bulunan DİAYDER, 15 Temmuz’dan sonra bile kapatılmadı. Ziyaretçileri arasında AK Partililer vardı. Vurgulamak gerekir ki, çoğu üyesi HDP’liydi.

DİAYDER’e yönelik soruşturma 2014’te açıldı. Altı yıl devam etti ve 2020’de davaya dönüştü.

Dernek Başkanı Ekrem Baran’ın da aralarında olduğu 16 sanık hakkında İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi’nde örgüt üyeliğinden dava açıldı. Hiçbiri tutuklu değildi.

Duruşma günü beklenirken…

DİAYDER’e bir operasyon daha yapıldı; dokuz kişi tutuklandı.

Oysaki dernek, aynı dernekti!

Başkan, aynı başkan!

Ne mi değişti?

Bu kez şüpheliler arasında İBB’nin Mezarlıklar Müdürlüğünde gassal, yani cenaze yıkayıcısı olarak işe giren, DİAYDER üyesi beş imam vardı. Gerçekte, ikinci DİAYDER soruşturması, beş gassal için yapılmıştı. Beş gassaldan Ekrem İmamoğlu’na uzanmaya yelteneceklerdi.

Yine Baran’ın da aralarında bulunduğu 26 kişiye örgüt üyeliği suçundan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ikinci DİAYDER Davası açıldı. İddianamede, gassalların maaşlarından bir kısmını DİAYDER'e vererek, PKK’ya yardımda bulundukları iddia edildi. İBB’den alınan 150 TL'lik alışveriş kartlarının PKK’nın ‘Değer Ailesi’ dediği terörist yakınlarına verildiği savunuldu.

İki dava sürüyor.

Gassallar birkaç ay içerisinde tahliye edildi.

Başkan Ekrem Baran ise halen tutuklu.

İkinci DİAYDER Davası’nın son duruşması bugün görülüyor.

270 alışveriş kartı

DİAYDER Davası, doğrudan İmamoğlu’na uzatılamasa bile en yakın arkadaşına, o tarihte İBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Yavuz Saltık’a bağlandı. Saltık’a PKK’ya yardım iddiasıyla İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

İddianamede, İBB’nin her biri 150 TL değerindeki tek kullanımlık 270 alışveriş kartını Ramazan Bayramı’ndan önce DİAYDER’e verdiği, derneğin de bu kartları 25 melleye 12’şer adet dağıttığı savunuluyor.

‘Fakir fukaraya dağıtmak için’

Dayanak olarak, Baran ile alışveriş kartı alan mellelerin telefon konuşmaları gösteriliyor. Gel gör ki bu konuşmalarda, ne kartların verildiği kişiler için ‘Değer Ailesi’ ifadesi kullanılıyor, ne de bir örgüt adı geçiyor.

Tam tersine…

Baran, görüştüğü M.N.’ye “Seyda, belediye bize kart verdi. 10 tanesini sana vereceğim. İçinde 150 TL var. Fakir fukaralara vermek için” diye konuşuyor.

Kart alan kişiden birinin oğlunun Şırnak’ta yaralı yakalanması, diğerinin oğlunun da Yunanistan’da kampta olması, bu suçlamaya kanıt gösteriliyor.

WhatsApp’tan çıkan liste

İddianameye göre Baran’ın telefonunda “Kart Verilecek Liste” şeklinde bir doküman çıktı.

Listede 272 kişi var.

26’sının örgüt irtibat ve iltisakını ortaya koyan davaları olduğu ileri Sürülüyor. Ancak içeriğe girilmiyor. Ayrıca 13 kişinin kırsal alanında faaliyet yürüten birinci derece yakınları bulunduğu iddia ediliyor.

Savcılık 272 kişilik listeyi İBB yardım kayıtlarından sorguladı.

272 kişiden TC kimlik numarası bulunan 256’sı üzerinde inceleme yapıldı.

168’inin İBB’den yardım istediği anlaşıldı.

22’si İmamoğlu’ndan önce, 146’sı sonra başvurdu.

Yedisi düzenli yardım talep etti.

134’ü salgında gıda kolisi ve tek seferlik alışveriş kartı istedi.

27’sinin birden fazla sistemde başvurusu çıktı.

16’sı nakdi yardım, 11’i sosyal destek kartı, 132’si gıda kolisi ve alışveriş kartı aldı. 14’ü ise birden fazla yardımdan faydalandı. AK Parti döneminde 19 kişi İstanbul Kart kapsamında her ay yardım aldı.

Saltık, çıktığı ilk duruşmada Baran’la nasıl ve neden tanıştığını şöyle anlatıyor:

“Pandemide bir milyona yakın insan bize başvurdu. Çiçekçiler Odası’ndan şoförlere, dolmuşçulardan kantincilere, hemşehrilerden inanç gruplarına kadar herkes yardım istedi. Erzurumlu kalabalık bir heyetin huzurunda Baran’la karşılaştım. Özel bir konuşmamız olmadı.”

Saltık, kendisinin bir kereye mahsus 150 TL’lik alışveriş kartı vermekle suçlanırken, AK Partili İBB yönetiminin DİAYDER’lilere ve ‘Değer Ailesi’ denilen PKK’lı aile yakınlarına İstanbul Kart verdiğini belirtiliyor.

Saltık:

“Öyleyse bile AK Parti döneminde yapılan yanlış değildir. Zira bakanlık da valilik de biz de yardım ederken kişinin yoksul olup olmadığına bakarız, sabıka kaydı istemeyiz.”

AK Partililer DİAYDER üyelerine İstanbul Kart vererek her ay düzenli yardımda bulunurken, halka hizmet sayılıyor. İmamoğlu’nun İBB’si ise bir kereye mahsus alışveriş kartı verdiği için örgüte yardımla suçlanıyor.