
Mustafa K. Erdemol
ABD Ukrayna’dan istediğini aldı! Askeri yardımı arttırabilir
ABD Başkanı Donald Trump sonunda istediğini aldı. Beyaz Saray’da “azarladığı” Ukrayna Devlet Başkanı Volodomir Zelensky ile Ukrayna'nın bazı doğal kaynaklarına erişimini sağlayan anlaşmayı nihayet imzaladı.
Trump’ın daha önce ABD'nin savaş sırasında Ukrayna’ya verdiği 350 milyar doları geri istediğini anımsatarak şunu vurgulayalım: Zelensky’nin karşı çıktığı ödemenin yeni anlaşma uyarınca yapılmayacağı da kesinleşmiş oldu. Ukrayna bir borçtan kurtulduğu için kazançlı görünse de asıl kazanan elbette ABD. Anlaşma sayesinde bu güne kadar Ukrayna için ne kadar harcama yapmışsa fazlasıyla geri alacak çünkü.
Tüm dünya anlaşmanın Ukrayna’nın sadece madenlerini içerdiğini sanıyor ama bu doğru değil. Petrol, doğal gaz ile diğer yakıtlar da anlaşmada yer alıyor. Anlaşma uyarınca Ukrayna bu kaynakların mülkiyetini elinde tutmaya devam edecek ama bunları kullanan, yatırım yapılmasına yardımcı olacak olan ABD. Bu ne kadar gerçektir, ABD sadece bununla mı yetinecektir zamanla belli olacak. Nereden bakarsanız bakın, ABD lehine bir sömürü anlaşması bu.
ABD ile AB arasındaki gerilimi de anımsamanın tam zamanı. Ukrayna’nın AB’ye girme isteği biliniyor. Hatta birlik ile resmi görüşmelere geçen yıl Haziran ayında başlamıştı da. Sorun şu olabilir: Anlaşma çerçevesinde Ukrayna ABD firmalarına özel muamele yaparsa bu AB ile arasının açılmasına yol açar.
ABD’nin Ukrayna’nın madenlerine o kadar ihtiyacı var ki Ukrayna AB kuralları nedeniyle anlaşmanın bazı kısımlarını değiştirmek isterse buna itiraz etmeyecek. Böyle bir durumda müzakere etmeye bile hazır ABD.
Seçim vaatleri arasında Ukrayna’ya ABD askeri yardımını azaltacağını söyleyen Trump şimdi bunun tam tersini yapacak. Yapılacak yardımın bu anlaşmanın imzalanmasına bağlı olduğunu defalarca söylemişti. Anlaşma gerçekleştiğine göre ABD Ukrayna’ya hava savunma sistemleri sağlayabilir pekala.
Ukrayna hükümeti, ilk 10 yıl boyunca yatırım fonundan elde edilecek tüm gelirin, ya yeniden inşa ya da yeni projelerin başlatılması için tamamen Ukrayna ekonomisine yeniden yatırılacağını iddia ediyor. Bu, ABD'nin on yıl boyunca anlaşmadan doğrudan bir kazanç elde etmeyeceği anlamına geliyor tabii ki. Ancak Washington'da imzalanan anlaşmada bu durum açıkça yazılmış değil. Bu da Ukrayna'nın en önemli müttefiki olan ABD'nin her an desteğini geri çekebileceği anlamına geliyor ki bu da ortaklığın geleceğini güvensiz hale getiriyor.
Kime ne kadar yarar sağlayacağını da zamanla göreceğiz ama kesin olan şu ki ABD Ukrayna’ya verilen para ile silahların bir kısmını geri alabilecek bu anlaşma sayesinde. Genelkurmay Başkan Yardımcısı Stephen Miller anlaşmayı, savaş sırasında ABD vergi mükelleflerinin harcadığı büyük miktardaki paranın bir tür 'geri ödemesi' olarak nitelendirdiğine göre bu işten kazançlı çıkan ABD olacak.
BBC’nin haberine göre dünyadaki 'kritik hammaddelerin' yaklaşık yüzde 5'i Ukrayna'da bulunuyor. Buna yaklaşık 19 milyon ton grafit de dahil. Ukrayna bu minerali tedarik eden ilk beş ülkeden biri. Grafit, elektrikli araçlar için batarya yapımında önem taşıyor. Ukrayna ayrıca uçaklardan enerji santrallerine kadar her alanda kullanılan hafif bir metal olan titanyumun yüzde 7'sine sahip. Bunun yanı sıra Avrupa'daki tüm lityum yataklarının üçte birine ev sahipliği yapan Ukrayna ayrıca nükleer silahlarla reaktörler için gerekli olan önemli berilyum ya da uranyum rezervleri açısından da hayli zengin.
Yani Trump’ın ama azarlayarak ama tehdit ederek imzaladığı anlaşma sayesinde nelere sahip olduğu ortada.
Tüm iş hayatı başarısız geçen, şirketlerini bir zamanlar batırma noktasına getiren Trump “iş yaşamında” elde edemediğ ticari başarıya Başkanlığında kavuştu.
“Tüccar politikacı”ların en başarılı örneklerindendir.
Zelensky mi?
O “aptal müşteri” olduğunu çoktan kanıtlamıştı.