Gültekin’e alaca karanlıkta kalleş pusu: 25 kişi Halk TV önünde saldırdı
Murat Sabuncu ile birlikte "İki Yorum" programını yapan Levent Gültekin'e Halk TV'ye girişi sırasında yaklaşık 25 kişilik bir grup saldırdı.
Levent Gültekin, yaşadıklarını Halk TV'de anlattı.
Uğradığın tekmeli yumruklu saldırıyı kendi programı "İki Yorum"da canlı yayında anlatan Gültekin'in yüzünden aldığı darbelerin izleri ekrana yansıdı. Gültekin vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandı, parmağı kırıldı.
Gültekin, açıklamasının başından sosyal medya üzerinden bir iktidar ortağı partinin genel başkanı yardımcıları dahil belli bir kesimden, tehdit aldığını hatırlattı. Gültekin, "Devlet bu tür eşkıyalara bir disiplin vermek için vardır ama ne yazık ki izliyor" dedi.
Levent Gültekin'in açıklamaları şöyle:
Sosyal medyadan çok tehdit aldım. Üç kişi beş kişi değil. Bir partinin genel başkanı yardımcıları düzeyinde... Akıl alır gibi değil. Utanç verici bir durum. Bir iktidar ortağı partisinin genel başkanı yardımcıları kendilerine yöneltilen eleştirilerden dolayı sosyal medya üzerinden tehdit ediyorlar. Tehdidi de boş verelim küfür ediyorlar. Bana hakaret ediyorlar.
Benden önce de birçok aydın, gazeteci tehdit edildiği için hepimiz tedirgin olarak gelerek memleket biraz daha iyi olsun diye kendimizce bir mücadele veriyoruz. Bunun tedirginliği vardı aslında...
Meydanda taksiden indim. Bir tane gençle göz göze geldik. Fark ettim beni takip ediyorlar. Biraz hızlandım. Onlar da hızlandılar. Bu sefer geri döneyim dedim. Ben geri döndüm onlar da geri döndü...
"BİR KİŞİYE 25 KİŞİNİNİ SALDIRMASI EŞKIYALIKTIR"
Biraz daha hızlandım, kanala doğru hızla geleyim, kanala 50-100 metre kala bu kez önümden 15-20 kişi, sokağın dört köşesinden aynı anda saldırdı. O anda başladılar vurmaya... Muhtemelen bu 25 kişi kendisine delikanlı diyerek dolaşıyordur ortalıkta. Ben onların yerinde olsam utanırım yaptıklarından. Bir kişiye 25 kişi saldırmak ancak eşkıyalıktır. Bu kendilerine yakışacak en hafif bir tabir varsa eşkıyalık olarak tanımlarım ben onu. Çünkü tekrar ediyorum, hakaret etmedim, küfür etmedim, yaptıklarının yanlış olduğunu söyledim.
Biz dedik ki ülkenin siyasetine zarar verdiklerini söyleyelim. Ben genel olarak kimseye hakaret etmem, küfür etmem. Türkiye iyi olsun diye uğraşırım. Yeri gelir MHP'yi eleştiririm, yeri gelir İYİ Parti'yi eleştiririm. Yeri gelir HDP'yi eleştiririm, yeri gelir Tayyip Erdoğan'ı eleştiririm. Ama bunlardan başka şiddetle bu iş çözmeye çalışan, kendi fikirlerini söylemeyi başaramayan kavga ile herkesi susturup üstün olduğunu zanneden bir lümpen takım daha yok. Örneği yok yani...
Şimdi tekrar söylüyorum. İzliyorlardır muhtemelen beni. Ne durumda olduğumu görmek isteyeceklerdir. Görsünler. 25 kişinin aynı anda tek bir kişiye saldırması, yiğitlik değil korkaklıktır. Onları bu korkaklıkları ile başbaşa bırakıyorum. Umut ediyorum ki aynaya baktıklarında bu utancı hep hissederler.
"DEVLET BU TÜR EŞKIYALARA BİR DİSİPLİN VERMEK İÇİN VARDIR, NE YAZIK Kİ İZLİYOR"
Bu Türkiye için çok tatsız bir durum. Gazetecilerin can güvenliği yok, siyasetçilerin can güvenliği yok. Ortada hakaret, küfür olsa onda bile yapamazlar. Burası mafya düzeni değil ki, bir hukuk düzeninin olması gerektiği, devletin olduğu bir ülke. Devlet bu tür eşkıyalara bir disiplin vermek için vardır ama ne yazık ki izliyor devlet. Muhtemelen bunlar vazgeçmeyecekler, devam edecekler böyle.
Bu ülkenin 80 milyonun kimliği siyasetin malzemesi yapıldı. Yapılmadı ? Yalan mı söylüyorum? Toplumun yüzde 100'ünün değeri olabilecek bir değer, terim, siyasette ayrıştırıcı bir argüman haline getirilmedi mi? Türkeş'in buradan eleştirdi, yanlış yaptı dedim. Milliyetçilik yaparak ülkede siyaseti zehirledi.
"MHP'LİLERE SORUYORUM: KİM ÜLKEYİ BU HALE GETİRDİ?
MHP'lilere şunu soruyorum: Doğru yaptıysanız ülke niye bu halde? Kim ülkeyi bu hale getirdi? Niye çocuklarımız birbirini öldürüyor? Bunun sorumlusu kim dedim değil mi. Ders almamız lazım dedim, ders alalım ki aynı yanlışları sürdürmeyelim. Tayyip Erdoğan'ın niye eleştiriyoruz, inancı siyasetin malzemesi yaptığı için, biz ve onlar ayrımı yaptığı için eleştirmiyor muyuz? Sevgili MHP'ye gönül verenler, yaptığınız siyasette Türkiye kaybetti. Niye bundan rahatsız değilsiniz? Kimden yanasınız, Türkiye'den mi yanasınız, hatasıyla sevabıyla Türkeş'ten mi yanasınız?
"BUNDAN RAHATSIZ OLUYORSANIZ TÜRKİYE'DEN YANA DEĞİLSİNİZ DEMEKTİR"
Ben Türkiye'de kimse dışlanmasın, Türkiye bölünmesin, barış olsun, kavga olmasın diye uğraşıyorum. Bu ülkedeki gençlerin yüzde 60'ı başka bir ülkeye kapak atmak için can atıyor. Bundan utanıyoruz, bundan hepimiz utanalım. Bunların ortaya koyduğu siyaset anlayışı yüzünden, bunu sürdüremeyiz. Bu siyaset anlayışını aşmamız gerekiyor. Bundan niye rahatsız oldunuz? Bundan rahatsız oluyorsanız Türkiye'den yana değilsiniz demektir. İstediğinizi yapabilirsiniz, susmayacağız çünkü bu ülkenin iyiliğini istiyoruz. İstediğiniz kadar saldırabilirsiniz, asla vazgeçmeyeceğiz çünkü çocuklarımızın başı dik yaşasın istiyoruz. Milliyetçilikle bu ülkeyi böldüler, yarısını vatan haini ilan ettiler.
"İMAMOĞLU BİR TWEET ATTI DİYE..."
İmamoğlu'nun attığı bir tweet'te iki tane ismin yan yana gelmesini sabredemiyorsan Tayyip Erdoğan'a itiraz etme o zaman. Müstehaktır ülkenin bu hale gelmesi çünkü hiçbiriniz demokrat değilsiniz; çünkü barıştan yana değilsiniz; çünkü konuşmayı bilmiyorsunuz; çünkü insan konuşarak anlaşır.
"Bana saldıranlara kızmıyorum. Ben hiçbir zaman sonuç üzerinden kavga etmedim. Bu çocuklar sonuçturlar. Asıl problem önüne gelene vatan haini demeyi, önüne geleni dışlamayı, önüne geleni aşağılamayı siyaset zanneden koca koca yaşlardaki ilkokul düzeyi siyasetçilerdir.
Siyaset zehir akıtıyor ülkeye. İnancımız, değerlerimiz, kimliğimiz üzerinden zehir akıtıyor.