Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a: Sen er meydanını tespit et gelmeyen şerefsizdir

Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a: Sen er meydanını tespit et gelmeyen şerefsizdir
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu Cumuhurbaşkanı Erdoğan'a seslenerek, 'Sevgili Erdoğan er meydanına gelmezsin diyorsun, sen er meydanını tespit et gelmeyen şerefsizdir' dedi.

İşte Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından önemli satır başları;

“Siz de biliyorsunuz ben de biliyorum; Şeker vatandır vatan satılmaz. Hangi partiden olursa olsun, CHP gurubundan seksen milyona sevgilerimizi gönderiyoruz.  Başta Mustafa Kemal Atatürk Fevzi Çakmak olmak üzere bütün büyüklerimize en içten rahmet dileklerimizi iletiyoruz.Siyasi partilerin temel görevi kavga atmak değildir. Var olan sorunları çözmek Türkiye’ye çağdaş ülkeler seviyesine çıkarmaktır. Biz kavgadan gerginlikten yana değiliz. 460 aile var Pendik’te tapu sorunu olan, Kartal Belediyesi’nde de böyle bir sorun vardı çözüldü, hatta törene ben de katıldım. Pendik’i önümüzdeki seçimlerde bize verin size sözüm söz altı ayda tapularınızı alacaksınız.

ENİS BERBEROĞLU ÇAĞRISI

Ankara’daki beylerin siyaset anlayışında vatandaşın derdini çözmek yok, cebimi nasıl doldururum endişesi var. Bir milletvekilimiz Enis Berberoğlu 301 gündür içeride esir. Önce müebbete hapis ettiler. Ya arkadaşlar ne yapıyorsunuz siz? Hakim arkadaşlara soruyorum ve Anayasa Mahkemesi üyelerine bir çağrı yapıyorum. Adalet aramamıza engel oluyorsunuz kararınızı verin. Şimdi suç yoktur diyemiyorsanız suçludur deyin. Anayasa Mahkemesi’nin başkan ve üyelerine özellikle istirham ediyorum. Milletvekilleri hapse atılmaz. 20 Temmuz darbesnden sonra 15 Temmuz’u fırsata çevirdiler. Yargı korkuyor, avukat korkuyor, üniversite hocası korkuyor. Bu ülkeye demokrasiyi getireceğiz.

POLİS TEŞKİLATININ KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ

Polis teşkilatımızın 173’üncü kuruluş yıl dönümü. Polisler hayatımızın hangi aşamasında var?Her ailede şöyle ya da böyle bir polis arkadaşımız vardır, Polus teşkilatı kurulurken hangi felsefeden yola çıkılmış. Polis arkadaşlarımın kendi kanunlarının ilk dört maddesini okumalarını istirham ederim. Polis amirinden aldığı emiri yasalara yönetmeliklere aykırı ise yerine getirmez ve bu emri bildirir ancak amir emrinde ısrar eder ve bunu yazılı olarak verirse bunu yerine getiren sorumlu olmaz. 1930’ların polis anlayışı budur. Polis hiçbir süretle başka bir görevde kullanılmaz. Gazi Mustafa Kemal polisin görevi yerine getirken bir anne ogibi şevkatle davranmasını ister. İki yüz yıllık bir kurumda liyakat sistemi yerine oturdu mu? Oturmamıştır. Polis teşkilatını FETÖ’ye teslim eden kim? Bir numaralı isim Saray’da oturan zattır.

Bunu size söyledim. Polis kumun polisidir? Polis devletin polisidir. Devletin polisi oolduğu için hükümetten aldığı konusu suç teşkil eden şeyleri yerine getirmez. Polise sıkılan her kurşun millete sıkılmıştır. Polis hükümetin polisi olursa halkı baskılamak için bir araç olur. O nedenle polis devletin polisidir, eğer siz polisi hükümetin polisi olmak yönünde eğitirseniz o zaman hükümetin polisi olur.  Hükümetler yasadışı talimat verirse polis onu uygulamaz. Polis polis devletinde hükület olanların can ve mal güvenliğini sağlar. Hükümetin ve yandaşlarının yolunu korumak için yoluna devam ediyor. Maalesef atamalarda söyasi otoritenin dedeğinin yapıldığını hepimiz biliyoruz, polisin siyasetten kurtulmasına hepimizin ihtiyacı var. 75 saat fazla mesai yapan polisler var, yaptığı mesainin karşılığını alamayan polisler var. Düne kadar 5 bin lira ile geçirken emekli oluyorsunuz ücretiniz yarı yarıya düşüyor. Yüzlerce polis şehidimiz var Allah’tan rahmet diliyoruz.

Son zamanlarda polislerden bilinçli olarak bazı görevlerin alındığını görüyoruz. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne bazı görevler verildi. Hükümete soruyoruz; Siz bazı örgütlerin militanlarını özel olarak korumak mı istiyorsunuz? Yabancılarla ilgili istihbarat polise neden verilmiyor.

ROMANLAR GÜNÜNÜ KUTLADI

Bütün Roman kardeşlerimizin Dünya Romanlar Günü’nü kutluyorum. Romanların eğitim, sağlık, istihdam, barınma ve sosyal yardımlara ulaşma sorunları var. Romanlarla yapılan özel bir çalışmada ilk öğretimi terk yüzde 21.4, üniversite mezunu binde 4. Toplumda beraber yaşadığımız milyonlarca kişi Roman kardeşlerimiz. Onların sorunlarını düşünen tak parti CHP’dir. Romanlar günlük yaşıyor diyorlar, boyacılık yapıyor. çiçek satıyor. Hiç bir Roman annesi birilerinin önünde dilenmeyecek, kimseye muhtaç olmayacak herkesin rızkını vereceğiz.

AKADEMİSYENLERİN KATLEDİLMESİ

Eskişehir’de bir kişi 4 akademisyeni katletti. Bu noktaya nereden geldik. Sizi biraz yakın bir süre öncesine götüreyim AK Parti’nin genel başkanı olan zat şöyle bir ihbar yaptı; Tanıdığınız FETÖ’cüleri bildirin. Katliamı yapan zat herkesi FETÖ’cü diye damgalamış. Bir cadı avı başladı. Ölen kişilerin kanları bu muhbirliğe vatandaşı davet edenlerin üzerindedir.

ŞEKER FABRİKALARININ SATILMASI

Hiç bir ortadoğu ülkesinde şeker üretilemez, kardeşim şekeri Ortadoğu’ya sat. Şekere ihanet onun için görev. Şeker fabrikalarını bir kişi kurmuş ben bunları satacağım diyor. Onların yaptıkları şeker fabrikalarını babamın malı gibi satacağım diyor. Neden şeker fabrikalarına önem veriyor? Bunlar hayvancılığı öldürdüler yemin yüzde 50’si ithal, yem bulunmuyor hatta samanı bile dışarıdan ithal ediyorsun. 10 milyona yakın insanımız geçiniyor şeker fabrikalarından. Ormandan 3 kat daha fazla oksijen üretiyor. Biz de bunlara karşı çıkınca üzerimize bütün güçleriyle geliyorlar. Yahi biz kimiz bilmiyor musunuz, biz kuvayi Milliyeciyiz. Erciş’te Yozgat’ta neden kapatıyorsunuz. Oyunu verenlere sesleniyorum Anadolu’nun içi boşanıyor. Niye satıyor, 150 milyar dolar tefeciye para kaptırmışlar. İçeride bir grup sermedara 675 milyar dolar ödediler.

OHAL’İ DEĞİL DEMOKRASİYİ İSTİYORUZ

İğneden ipliğe zam geliyor. 1 Şubat 2007’den düne kadar 26 ekonomi paketi açıklamışlar. Uzun uzun teşvik paketleri ama ekonomi dikiş tutmuyor, ekonomi canlanmaz. Sen milletvekilini üniversite öğretmenini attın hapise heykeli de atacaklar hapise, 20 Temmiz darbesinden sonra milletin sırtında boza pişirmeye başladılar. OHAL’e karşıyız. OHAL’i kaldıran rahmetli Bülent Ecevit’tir. OHAL Adıyamanlı çiftçinin sırtına vurulan coptur. On binlerce taşeron işçisine kadro verilip kapının önüne koymaktır. OHAL heykelden korkmaktır. OHAl milli idareye kayyum atamak demektir, zam demektir zulum demektir. O yüzden de biz OHAL’i değiy demokrasiyi istiyoruz.

ERDOĞAN’A PYD SORUSU

Niye sayılmıyor PYD? PYD’yi listeye koyamıyorsun neden? İki lider seni mi takmadı. Bunun cevabını bekliyorum? Sen neden PYD’ye destek oldun. Bir bildiriye bi milletin başına bela olan bir örgütün ismini koymadıysan ne dünya lideri? Yav sen kendine yakıştırıyor musun? Sen namusun şerefin üzerine yemin ettin, bir ülkede bir siyasetçi hiç namusu ve şerefini ayak altına alır mı ya?

Ömründe devlet dışında tek kuruş almamış adam diye beni övmüş bir de. Teşekkür ederim. Bir kuruş bile bulamazsın. Bizim çocuklarımız bizim evlatlarımız 15 milyar dolarlık ticareti bir dolarla yapmazlar. Sen beni anlayamazsın. Diyordu ki ben yırtık ayakkabılarla siyasete gerdim. Sen mal varlığını internet sitesine koyamızsın. Rahmetle babam derdi ki oğlum sen doğru dur eğri cezasını bulur.

Ticaret yapmazsam geçinemem diyor. Bunun üzerine ben o zaman bir önerge verdim, onun hayatını devlet yönetimine vermesi lazım dedim. Libya liderinden 250 bin dolar aldı bağışlayacağım dedi ben de elli sefer sordum tık yok. Cebine indir diye verilmedi bu para tık yok.

Sevgili Erdoğan Er meydanına gelmezsin diyorsun er meydanını tespit et gelmeyen şerefsizdir”

Etiketler :