İzmit Belediyesi'ni ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi ve Karabük Milletvekili Hüseyin Avni Aksoy’un kendisine parti ile ilgili yazdığı mektubu değerlendirdi. CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi ve Karabük Milletvekili Hüseyin Avni Aksoy mektupta,' ittifakların baştan değil seçime yakın düşünülmesi, kurucu değerlerden en ufak taviz verilmemesi, parti içi demokrasinin derinleştirilmesi ve partinin bütün evlatlarının kucaklanmasına' ilişkin eleştirilere yer vermişti.

Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyet Halk Partisinde genel başkana mektup yazılmaz arkadaşlar. Genel başkandan randevu alınır, gelinir konuşulur. Kim arzu ediyorsa telefonu açar, randevuyu ister, gelir otururuz konuşuruz. Sorunları varsa dinler, çözeriz. Onları kabul etmeyiz, doğru değil” diye konuştu.

Çelebi, yanıt alamadığını belirterek mektubu sosyal medya hesabından yayınlamıştı.

İKTİDAR İÇİN;

1-İttifaklar baştan değil seçime yakın düşünülmeli, CHP 1.parti olmak için çabalamalıdır.
2-Kurucu değerlerden en ufak taviz verilmemelidir.
3-Parti içi demokrasi derinleştirilmelidir.
4-Partinin bütün evlatları kucaklanmalıdır. https://t.co/NUgAb2Sm9e

— Mehmet Ali Çelebi (@celebimehmeta) January 15, 2021

11 maddede anlatmıştı

CHP İzmir milletvekili Mehmet Ali Çelebi, mektup yazma sürecine nasıl geldiğini Hürriyet’ten Abdulkadir Selvi’ye anlatmıştı. 

Çelebi süreci şu şekilde anlattı:

1)24 Haziran 2018’de CHP’nin kurduğu ve o gece çöken Adil Seçim Platformu seçim uygulaması ile ilgili sorumluları istifaya davet ettim. Sorumlular ödüllendirildi. İlk ciddi kırılma anı budur.

2) Temmuz 2018 yine ilkesel bir bildiri yayınlayarak “Kurultaya gidilmeli” dedim ve kurultay için imza verdim.

3) Eylül 2018 ve Ocak 2019’da yerel yönetim adayları belirleme yöntemine PM üyesi olarak yazılı itiraz ettim.

4) 2020 Temmuz kurultayında türlü oyun ve dalaverelere gizli liste dolaştırmaya itiraz ettim.

5) Üç milletvekili 10 Ağustos 2020 Anıtkabir’e çıktık. Sevr hayalleri görenlerin yine hüsrana uğrayacaklarını yazılı açıkladık.

6) 13 Eylül 2020 Canan Kaftancıoğlu’nun, “Atatürk demem” açıklamasına sert bir şekilde karşılık verdim. “Bu partide 10 Aralık’tan önce 29 Ekim gelir” dedim.

7) Ekim 2020’de kapalı grup toplantısında, HDP ile ilişkilere itiraz ettim. “Işığı Öcalan olanlarla ışığı Mustafa Kemal Atatürk olanların ilişkisi ne olmalıysa o kadar olmalı!” dedim.

8) Ekim 2020 vekillere veda ziyaretlerine başladık. Bunun üzerine Özgür Özel davet etti. 14 Ekim’de Özgür Özel’le, 27 Ekim 2020’de Genel Başkanımızla görüşüp, sorunları birinci ağızdan aktardık.

9) 10 Aralık 2020 de görüşlerimizi tekrar derli toplu olarak mektupla ifade ettik.

10) 14 Aralık 2020’de genel başkan yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı’yla kendi isteği üzerine görüştüm. “Partinin evlatlarını ötekileştirmeyin. İnce dahil davet edin konuşun, partide birliği sağlayın” dedim.

11) Görüşmelerden ve mektuptan sonuç alınamayınca, hiçbir adım atılmayınca 15 Ocak 2021 tarihinde mektubu paylaştık.