HDP Eş Genel Başkanı Sancar: Hiç kimse HDP’nin meşru mücadelesine, halkı için bedel ödeyen yöneticilerine dil uzatma hakkına sahip değildir
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ile Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan, milletvekilleri Filiz Kerestecioğlu ve Erol Katırcıoğlu, HDP’nin “Halka Bütçe” çalışmalarımız kapsamında Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ni (TMMOB) ziyaret etti. Burada TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz ve TMMOB yöneticileriyle görüşen HDP heyeti halkın bütçe hakkına işaret etti.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar,"Bu saldırı sadece Demirtaş’a değildir. Buradan Demirtaş’a ve HDP’ye herhangi bir zarar gelmez. Ancak bu pervasızlık yaygınlaşmaktadır. Hiç kimse HDP’nin meşru mücadelesine, halkı için bedel ödeyen yöneticilerine dil uzatma hakkına sahip değildir" diyen Sancar, "Hukuk derken hukukun en temel ilkelerini hiçe sayan bir tehdit ve şantaj düzeni kurulmak isteniyor; biz bunu boşa çıkaracağız" diye konuştu.
Muhalefete de eleştirilerde bulunan Sancar, "Muhalefete şunu söyleyebilirim. İktidarın belirlediği oyun sahasında kalınan her dakika bu iktidara daha fazla ömür veriyor. Halka daha fazla bedel olarak yansıyor. Herkes cesur olsun, demokratik mücadele ancak en geniş kesimlerin katılımı ile başarılı olabilir" mesajı verdi. Sancar sözlerinin devamında da, "Bu iktidarın her politikasına karşı çıkıp, HDP’ye karşı politikalarına karşı mahçupça, ürkekçe kalmakla yetinmek çelişkidir, ülkenin geleceği açısından yanlış bir çizgidir" dedi.
"Bu bütçe savaşa, Saray'a ve yandaşa hizmet için hazırlanan bir bütçedir"
"Biz buna karşı halka dayanan hem bütçe açısından hem de diğer açılardan halka dayanan bir işleyişi sağlayabileceğimiz çalışmalar sürdürüyoruz. İçerik itibariylle de Meclis'e sunulmuş olan bütçe kanun teklifi hiçbir şekilde halka hitap etmiyor. Halka yönelik değil tam tersine bizim broşürün başlığında ifade ettiğimiz gibi bu bütçe savaşa, Saray'a ve yandaşa dayanan bir bütçedir. Buna karşı mücadelemizi her alanda sürdürüyoruz. Saray'a bütçe dediğimiz zaman günlük harcamalarını kast etmiyoruz. Bu israfın sembolüdür ve her alanda karşımıza çıkmaktadır. Yoğun bir israf var. Az önce Meclis'ten buraya geleceğimiz zaman bütün yollar kapanmıştı. Ben ve arkadaşlarım Meclis'te 3’üncü büyük partiyi temsil ediyoruz ama Meclis'ten çıkmamız epey gecikti."
"Mafya ile açık ilişkinin kurulduğu pervasız bir tehdit sistemi inşa etmeye çalışıyorlar"
"Cari harcamalar daha yüksek görülebilir ama onlar hep transferler olduğu için normaldir hazine bütçesinin büyük olması. Ama güvenlik bütçesinin toplamın yüzde 17’sini kapsaması iktidarın zihniyetini de yansıtıyor. Bu bütçe savaş için yapılmış bir bütçedir. Hem içeride hem bölgede savaş politikaları ile varlığını sürdürmeyi hedefleyen, varlığını savaş politikalarına dayandıran bir iktidar anlayışı söz konusudur. İçeride görüyorsunuz her gün yeniden tehditlerle daha da ötesi suç örgütleriyle işbirliğinin daha da alenen gerçekleştiği neredeyse pervasız bir tehdit düzeyine gitmesinde bir sakınca görmüyorlar. Formel güvenlik harcamaları yanında muhtemelen informel, illegal güvenlik harcamalarının da boyutu çok büyüktür. Onu tespit edemiyoruz. Bu örtülü kaynaklardan karşılanıyor, başka yollarla burada da büyük bir kaynak transferi söz konusu oluyor. Bölgede de tanık olduğumuz politikalar sürekli yeni çatışma ve gerilim alanları yaratma üzerine kuruludur."
"Asıl tehlike bu pervasızlığın yaygınlaşmasıdır"
"Hukuk reformu denilen bir dönemde en az 3-4 kere hakkında hüküm bulunmayan, bu siyasallaştırılmış iktidara bağımlı yargının henüz mahkum etmediği önceki dönem Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş’a yönelik ağır saldırılar yapılıyor. Bu saldırı sadece Demirtaş’a değildir. Buradan Demirtaş’a ve HDP’ye herhangi bir zarar gelmez. Ancak bu pervasızlık yaygınlaşmaktadır. Hiç kimse HDP’nin meşru mücadelesine, halkı için bedel ödeyen yöneticilerine dil uzatma hakkına sahip değildir. Biz bunu her gün mücadelemizle ortaya koymaya devam edeceğiz. Hukuk derken hukukun en temel ilkelerini hiçe sayan bir tehdit ve şantaj düzeni kurulmak isteniyor; biz bunu boşa çıkaracağız. Bunu boşa çıkaracak yeteri kadar demokrasi gücü vardır, yeter ki bunu değerlendirelim."