AYM, Rabia Naz için iki yıldır karar vermedi: Hani İmam Hatip diyorlar ya Rabia Naz da İmam Hatip öğrencisiydi

AYM, Rabia Naz için iki yıldır karar vermedi: Hani İmam Hatip diyorlar ya Rabia Naz da İmam Hatip öğrencisiydi
Giresun'da 2018'de şüpheli şekilde yaşamını yitiren Rabia Naz Vatan'ın (11) failleri hâlâ bulunamadı. Takipsizlik kararı sonrası ailenin, 16 Eylül 2020’de AYM'ye yaptığı başvuru sonuçlanmadı. Baba Vatan, sanatçı Gülşen'in imam hatiplilere yönelik sözleri nedeniyle hedef alınmasını eleştirerek, "Hani İmam Hatip diyorlar ya Rabia Naz da İmam Hatip öğrencisiydi" dedi.

Rabia Naz Vatan, Giresun'un Eynesil ilçesinde 12 Nisan 2018’de evinin önünde yaralı bulunup ambulansla kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Rabia Naz’ın ölümünün intihar ya da yüksek yerden düşme olduğu kaydedilirken baba Şaban Vatan (44) ise kızına siyah bir arabanın çarptığını ve o dönemde AKP Giresun Milletvekili ve şu an ise AKP Genel Başkan Yardımcısı, Ekonomi İşleri Başkanı olan Nurettin Canikli’nin devreye girmesiyle de olayın örtbas edildiğini öne sürüyor.

'Araba vurup kaçmış'

Adli Tıp Kurumu (ATK) raporunda Rabia Naz'ın ölüm nedeni "genel beden travmasına bağlı omur, pelvis ve ekstremite kemik kırıkları ve gelişen komplikasyonlar" olarak belirtilirken vücudundaki yaralanmaların da "çatıdan düşmeyle mümkün olduğu" ifade edildi. Hacettepe Üniversitesi'nin raporunda ise "Yayada araç çarpması sonucu oluşan hasarlar mevcut" denildi. Baba Vatan'ın yayınladığı ve ambulans şoförü ile 112 Acil arasında geçtiği kaydedilen ses kaydında, “Büyük ihtimalle çocuğa araba vurup kaçmış” denildiği duyuluyor.

Başkanın yeğeni

Baba Vatan, olay günü ambulans gelmeden önce evin önünden dönemin Eynesil AKP Belediye Başkanı Coşkun Somuncuoğlu'nun yeğeni olan İbrahim Sabuncuoğlu'nun içinde olduğu siyah bir Doblo araç ile ardından başka bir gri aracın süratle geçtiğini ve daha sonra bu aracı oto yıkamaya götürdüklerini kanıtlayan delilleri savcılığa sunduklarını belirtti. Vatan, bu yönde ifadeyi veren şahitlerin daha sonra tehdit edildiği ve bir yıl sonrada da ifade değiştirmek zorunda kaldıklarını söylüyor. Ambulans kayıtlarının 'silindiği' iddia edilerek dosyaya eklenmediğini vurgulayan Vatan, olaya bakan emniyetten savcılığa çoğu yetkilinin delilleri karartarak intihar algısı oluşturmaya çalıştığını vurguluyor. Vatan; olay yerine dahi gitmediğini belirttiği savcının, kızının çantasında araç lastiği izini de dikkate almadığını kaydetti.

Bir gün sonra yıktırıldı

Baba Vatan, kızının öldürüldüğünü iddia ettiği metruk evi kendisinin bulduğunu ve ancak olaydan yedi buçuk ay sonra evin incelendiğini belirtti. Metruk evin ön kısmında, kızının da üzerinde bulunan talaş parçalar olduğunu söyleyen Vatan, bu durumu ambulans şoförünün de teyit ettiğini kaydetti. Baba Vatan, evin incelemeden bir gün sonra deliller yok edilerek yıktırıldığını söyledi. Baba, evde yapılan incelemede bulunan bir peçetede de bir kadına ait bir DNA bulunduğunu ama DNA sonucunun incelenmediğini belirtti. Önemli bir delil olan çorapların kaybedildiğini belirten baba Vatan, kızının bedenindeki kırıkların röntgenin de çekilmediğini iddia etti.

rabia-naz.jpg

Baro: Gerçeğin ortaya çıkması engellendi

İstanbul Barosu'nun Rabia Naz ile ilgili yayınladığı raporda da soruşturmada çok sayıda eksikliğin tespit edildiği belirtilerek, “Eksikliklerin çok fazla olması ve soruşturma aşamasında ilgili kamu görevlilerinin gelişigüzel davranması göz önüne alındığında delillerin kaybolması, eksik toplanması bakımından kasıt olduğu ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasının engellenmiş olabileceği şüphesini doğurmaktadır” denildi.

'Etkin yürütülmedi'

Baba Vatan'a göre Karaman'da Ensar Vakfı olayının da savcısı olan dönemin Giresun Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahim Alan, birçok kuruma müdahale ederek soruşturmanın etkin yürütülmesine engel oldu. Vatan, kolluk görevlisi Selim Aktaş'ın da beş kez değişik ifade verdiğini belirtti. TBMM'de kurulan araştırma komisyonuna bir polis ve şoför ise ifade vermedi. Komisyonun Meclis’e sunulan raporuna muhalefet, iddia ve şüphelerin doğru biçimde araştırılmadığını belirterek şerh düştü. Canikli'nin, birçok olayda olduğu gibi kızının olayında da bizzat talimat verme yerine danışmanlarını devreye soktuğunu kaydeden Vatan, "Komisyondan tam da bunun soruşturulmasını istedik. Ama komisyon bunu yapmadı" dedi.

Şikayetlere ret

Baba Vatan, hakkında hukuka aykırı ve algı oluşturma amaçlı karar çıkardığını belirttiği hakimler, Giresun Cumhuriyet Başsavcısı, Canikli ve olayın failleri olduğunu kaydettiği Coşkun Somuncuoğlu’nun oğlu Mehmet Ali Somuncuoğlu, İbrahim Somuncu, Emrullah Çallık ve Alper Nalbant hakkında suç duyurusunda bulunduğunu ama hepsinin reddedildiğini vurguladı. Dönemin Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Süleyman Soylu hakkında da gerekli soruşturmayı yapmadığını gerekçesiyle yaptığı suç duyurusu da kabul edilmedi.

Babaya ceza

Vatan'a, Aralık 2020'de dönemin Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli tarafından açılan davada ‘Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak’ suçundan 1 yıl 8 ay hapis ve ‘Kamu görevlisine hakaret’ suçundan ise 8 bin 840 TL para cezası verildi. Sosyal medya paylaşımlarım ile ilgili AKP'li bazı kişilerin hakkında yaptıkları şikayet sonucunda 2 yıl 1 ay hapis cezası daha aldığını belirten Vatan, "Bununla ilgili iki hafta önce günübirlik cezaevine girip çıktım” dedi. Eylül 2018'de Eynesil'e giden Müge Anlı ekibi oto yıkamacı ile röportaj yaptı bir gün sonra ise ATV yöneticileri tarafından merkeze çağrıldı. Vatan, Anlı'nın intihar algısı oluşturup olayın üstünü kapatmaya çalıştığını kaydetti. Anlı, baba Vatan'a Aralık 2020'de manevi tazminat davası açtı. TİP Milletvekili Barış Atay'a ise Mayıs 2019'da Rabia Naz için Meclis’te düzenlediği basın toplantısında Canikli’ye iftira attığı öne sürülerek hakkında dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle fezleke hazırlandı.

Akıl sağlığı sorgulaması

Susması için baskı gördüğünü iddia eden Vatan, dosyada görev alan savcılardan Emine Elif Öveyik'in talimatıyla kendisine akıl sağlığının yerinde olup olmadığı yönünde yargılama yapıldığını ve akıl hastanesine yatırılmaya çalıştırıldığını savundu. Vatan ve ilçeye giden bazı gazeteciler ise bu süreçte gözaltına alındı. Sosyal medyada tepki gösteren kimi yurttaşa da soruşturma açıldı.

nurettin-canikli.jpg

Belediye kaybettirdi

Rabia Naz ölümünün ardından yapılan ilk yerel seçimlerde ise AKP, Eynesil Belediyesi'ni CHP'ye kaptırdı. Baba Vatan ise kızının ölümünden önce Canikli'nin sadece milletvekili olduğunu ama 24 Şubat 2019'da olayın gündem olmasından sonra AKP'nin Canikli’ye Genel Başkan Yardımcılığı dahil birçok yetki verdiğini ifade etti.

Kaymakam ölü bulundu

Rabia Naz'ın öldüğü tarihte Eynesil Kaymakamı olan Yılmaz Kurt, 2 Nisan 2021'de kaymakam olarak görev yaptığı Aydın Kurucak'ta ölü bulundu. Soruşturmada tanık olarak dinlenen ve 5 kez ifade değiştirdiği belirtilen Mürsel Küçükal'ın babası Salim Küçükal ise 9 Nisan 2021'de evinde tüfekle kendini vurarak yaşamına son verdi.

'Yeterli delil bulunamadı'

Rabia Naz’ın ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmaya savcılık, 16 Temmuz 2020’de 'kasten öldürüldüğü yönünde delil bulunmaması' gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. Baba Vatan'a göre Canikli'nin avukatlarının Görele'ye geldiği gün dosya, hukuka aykırı bir şekilde kapatıldı. Takipsizlik kararına yapılan itiraz, Giresun Sulh Ceza Mahkemesince "Kamu davası açılması için yeterli delil bulunamadı" gerekçesiyle reddedildi.

Savcılara ceza

Baba Vatan; Hakimler ve Savcılar Kurulu'na (HSK) 2019'da, Rabia Naz'ın dosyasında görev alan savcılar Emine Elif Öveyik ve Halil Çokkaş'ın bilinçli bir şekilde delil karartıp ve hukuka aykırı hareket ederek soruşturmanın eksik yürütülmesinde rollerinin olduğunu belirterek şikayette bulundu. Şikayet sonucunda HSK, 7 Aralık 2021'de iki savcıya “soruşturmayı eksik yürüttükleri" gerekçesiyle uyarı cezası verdi. Vatan, iki savcının da soruşturmayı talimatlar doğrultusunda yürüttüğünü kaydetti.

2 yıldır AYM'de

Aile avukatları, 16 Eylül 2020’de dosyanın yeniden açılması için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. Şu ana kadar AYM'den herhangi bir karar çıkmazken baba Vatan'a göre bunun nedeni var: "Cinayeti örtbas etmek isteyen siyasi irade devreye girip katiller koruyor. AYM’de biliyor ki eğer ki dosya yeniden açılırsa her şey ortaya çıkacak. Dosya kabul edilmezse bu sefer AİHM’e gideceğimizi de biliyorlar."

saban-vatan.jpg

'Din talimat olmuş'

Hukuksal hiçbir şey yapamadıklarını ifade eden Vatan, "Elimiz kolumuz bağlı. Adalet şu an hayal bile edemeyeceğimiz bir uzaklıkta. İlgili makamlar görevini yapmıyor. Devletin dini adalet olması gerekirken görüyoruz ki devletin dini artık siyasi güçlerin talimatları olmuş. Ülkede OHAL yönetimi yarattılar. Bu OHAL ile birlikte makamlar, yasaları değil emirleri uyguluyor. Misal ATK’de dahi AKP ile birlikte çok derin şaibeler oluyor. Profesörler vicdansızca kararlara imza atıyor" dedi.

'Soylu engelledi'

Soylu ile daha önce birkaç kez görüştüğünü ama şu an telefonlarına cevap vermediğini ifade eden Vatan, "En son Canikli’nin yolsuzluk dosyaları ile ilgili kendisine mesaj attım beni WhatsApp'tan engelledi. Erdoğan'a da defalarca görüşme teklifim oldu ama hiç kabul edilmedi. Çocuk katilleri ile taraf olanlara ben sayın diyemem. Bundandır ki hiçbiri benimle görüşmüyor" diye konuştu.

'Rabia işaretini kaldırdılar'

Olayın 24 Şubat 2019’da gündem olduktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan dahi AKP'nin Rabia işaretini kullanmaktan kaçındığını iddia eden Vatan, "Dosyaya takipsizlik kararı verildiği gün ise iki elle tekrardan Rabia işareti yapmaya başladılar. Yıllarca Mısır’ın Rabia'sı için gözyaşı döktüler ama kendi ülkelerinde canına kıyılan 11 yaşındaki Rabia’ya için tek bir gözyaşı bile dökmediler" dedi.

İmam Hatip vurgusu

Sanatçı Gülşen'in imam hatiplilere yönelik sözleri nedeniyle hedef alınmasını eleştiren Baba Vatan, kızının da İmam Hatip öğrencisi olduğunu hatırlattı. Vatan, konuşmasının devamında şunları söyledi; "Hani İmam Hatip de İmam Hatip diyorlar ya. Rabia Naz da İmam Hatip öğrencisiydi adı da Rabia’ydı. İmam Hatip’leri kendilerine bir siyasi argüman olarak kullanan ve dinle hiçbir şekilde alakası olmayanlar, 11 yaşındaki bir çocuğunun canına dahi sahip çıkamadılar. Bunlar, AKP’yi ilahlaştırdı"rabia.jpg

‘AKP’liler sustu komünistler sahip çıktı’

AKP'lilerin bu süreçte sustuğunu ama bu ülkede 'komünist' dedikleri vicdanlı insanların Rabia Naz’ın davasına sahip çıktığını vurgulayan Vatan, "Beni Rabia değiştirdi. Ben Rabia’dan sonra komünistlerin en komünisti oldum. Çünkü ben insanlığı, vicdanı onlardan öğrendim."

Kaynak:halktv.com.tr

Etiketler :