Yenidoğan Çetesi bebekleri öldürürken kameraları kapatıyormuş. Hakimin bile kanı dondu

Yenidoğan Çetesi bebekleri öldürürken kameraları kapatıyormuş. Hakimin bile kanı dondu
Yenidoğan bebekleri önceden anlaştıkları özel hastanelere sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddia edilen 47 sanığın yargılandığı davada, sanıkların dinlenilmesine devam ediliyor. Çetenin hemşirelerinden Damla Atak, yenidoğan servisinde kameraların çıkarıldığından haberi olduğunu söyledi.

İstanbul Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince, adliyenin konferans salonunda dün yapılan duruşmada, Fırat Sarı'nın da aralarında bulunduğu 22 tutuklu sanık, 20 tutuksuz sanık ve taraf avukatları hazır bulunmuştu.

Tutuksuz sanıklar bulundukları şehirlerdeki adliyelerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı.

Dava bugün de saat 9:30'da başladı.

DURUŞMA BUGÜNLÜK SONA ERDİ YARIN DEVAM EDECEK

Yenidoğan Çetesi davasında duruşma bugünlük sona erdi.

Yarın duruşmanın dördüncü günü olacak, sabah 09.30’da tekrar başlayacak.

13 sanık ifadesi tamamlandı, 34 sanık kaldı.

Üç gün içerisinde savunması alınan sanıkların isimleri ve meslekleri şu şekilde:

1. Hakan Doğukan Taşçı - Hemşire
2. Hasan Basri Gök - Hemşire
3. Deniz Korkmaz - Hemşire
4. Hüseyin Günerhan - Hemşire
5. Hüseyin Gündüz - Ambulans Şoförü
6. Cansu Akyıldırım - Hemşire
7. Çağla Durmuş - Hemşire
8. Damla Atak - Hemşire
9. Rıza Keykubad - Doktor
10. Emine Avcı - Yönetici
11. Mehtap Sayar - Hemşire
12. Fehmi Alperen - 112 Acil Servis Çalışanı
13.Mehmet Halis Başli - Hemşire

Geriye 34 sanık kaldı.

"TELEFONLAR DİNLENİYORDUR"

Savcı: 25 Eylül 2022 tarihinde doktor Mehmet Gürül ile konuşuyorsunuz. "Fırat ile telefonda çok net konuşmayın, belki telefonlar dinleniyordur" diyor. Sen de "Hımm, anladım hocam, tamam" diyorsun. Bu şekilde bir görüşme var. Nedir bu?

Mehmet Halis Başli: "Denetim günüydü. 8-10 hastaneye denetim gitmişti."

Savcı: Telefon dinlenme olayına mı diyorsun?

Mehmet Halis Başli: "Evet, oraya geleceğim."

Savcı: “Anladım, tamam” diyorsun?

Mehmet Halis Başli: "Denetim olduğu için Mehmet Bey kendince kuruntu yapmış."

“VERİLERİ SİL DİYOR”

11.jpg

Mahkeme Başkanı, hemşire Mehmet Halis Başli’ye soruyor: Mehmet Gürül ile aranda bir konuşma var. "Şafaktaki yoğun bakıma ait dijital verileri sil" diyor sana.

Mehmet Halis Başli: "Tam hatırlamıyorum." -

Mahkeme Başkanı: Sen hemşiresin, anlaman lazım. "Tamam" diyorsun.

Mehmet Halis Başli: "Geçiştirmek amacıyla söyledim."

MEHMET HALİS BAŞLİ SAVUNMASINI YAPIYOR

10.jpg

Hemşire Mehmet Halis Başli getirildi. Savunmasını yapıyor.

ARA SIRASINDA SANIKLAR ARASINDA TARTIŞMA ÇIKTI

Ara sırasında tutuklu sanıklardan Hemşire Hüseyin Günerhan, Fırat Sarı’ya tepki gösterdi. Sesler yükselince jandarma müdahale etti. Sanıkların yerleri değiştirildi ve güvenlik önlemleri artırıldı.

DURUŞMAYA 10 DAKİKA ARA VERİLDİ

Yenidoğan Çetesi davasında duruşmaya 10 dakikalık bir ara verildi.

Üç gün içerisinde savunması alınan sanıkların isimleri ve meslekleri şu şekilde:

1. Hakan Doğukan Taşçı - Hemşire
2. Hasan Basri Gök - Hemşire
3. Deniz Korkmaz - Hemşire
4. Hüseyin Günerhan - Hemşire
5. Hüseyin Gündüz - Ambulans Şoförü
6. Cansu Akyıldırım - Hemşire
7. Çağla Durmuş - Hemşire
8. Damla Atak - Hemşire
9. Rıza Keykubad - Doktor
10. Emine Avcı - Yönetici
11. Mehtap Sayar - Hemşire
12. Fehmi Alperen - 112 Acil Servis Çalışanı

Geriye 35 sanık kaldı.

“FIRAT SARI’NIN HASTALARA DAVRANIŞI NASILDI?”

9.jpg

Fırat Sarı’nın avukatı, hemşire Mehtap Sayar’a soruyor: Hasan Basri’nin söylediklerini sorgulamazdık dediniz. Size bu ilaçların merkezde toplanması için Hasan Basri, “Fırat Sarı mı söylüyor?” dedi.

Mehtap Sayar: "Hasan Basri, denetim için Fırat Sarı’nın böyle bir karar aldığını söyledi."

-Fırat Sarı söyledi mi?

Mehtap Sayar: "Hayır."

- Fırat Sarı’nın hastalara davranışı nasıldı?

Mehtap Sayar: "Ben bir sıkıntı görmedim."

"HASAN BASRİ GÖK’ÜN SÖZÜ, FIRAT SARI’NIN SÖZÜ GİBİYDİ"

8.jpg

Mahkeme Başkanı, hemşire Mehtap Sayar’a soruyor:

- Genel olarak suçlamaları kabul etmedin. Hasan Basri ile bir tapen var. "Her şey fazlasıyla uygunsuz" diyorsun. Nedir bu?

Mehtap Sayar: "25 Eylül’de gelen denetimle ilgili bir konuşmaydı. Yeni sorumlu olmuştum, Fırat Bey yurtdışındaydı. Bir anda denetim geldi. İlk sorumluluğumdu, paniklediğimi hatırlıyorum. Alan içerisindeki durumdan şikayetimi dile getirdim."

- Nedir bunlar?

Mehtap Sayar: "Hemşire çalışan listesini görmek istediler. Ama hastane yeterli personel akışı yapmadığı için nöbet listesinde ATT teknikerleri de vardı. Çalışmayan cihazlar da vardı. Hastane yönetiminin bu durumlardan haberi vardı, ancak düzenleme yapılmamıştı. Bu nedenle sorunlarla karşı karşıya kaldık."

- Epikrizle ilgili değil miydi?

Mehtap Sayar: "Hayır."

Mehtap Sayar: "Hasan Basri Gök’ün sözü, Fırat Sarı’nın sözü gibiydi."

ARALARINDAKİ PARA DÖKÜMÜ SORULDU

7.jpg

Mahkeme Başkanı, hemşire Mehtap Sayar’a hesap hareketlerini soruyor

Mehtap Sayar: "Hesap hareketlerine bakıldığında, benden Hasan’a giden 7, Hasan’dan bana gelen 6 EFT var. Ben 20 bin TL gönderiyorum, o bana 5 bin TL gönderiyor. Eğer ilaç satışından gelirim olsaydı, karşı taraftan bana daha fazla para gelir diye düşünüyorum."

MEHTAP SAYAR VE HASAN BASRİ GÖK ARASINDAKİ ÖZEL İLİŞKİ

6.jpg

Mahkeme Başkanı, hemşire Mehtap Sayar’a soruyor: Hasan Basri Gök ile sevgili miydin? Cevap vermek zorunda değilsin.

Mehtap Sayar: 2019 başlarında aramızda bir flört olmuştu, ancak bu ilişki sonlandıktan sonra Fırat Bey’in şoförlüğünü yaptığı için iş durumunu etkilemedi. İş nedeniyle görüştük.

Mahkeme Başkanı: Ne kadar özel ilişkiniz oldu?

Mehtap Sayar: 2019-2020 arasında, ama ismi konmuş bir ilişki değildi.

Mahkeme Başkanı: Nasıl yani?

Mehtap Sayar: Başka bir şekilde görüşmek istiyordu, öyle anlayın.

Mahkeme Başkanı: Tamam.

"MEHTAP, ÇOCUĞU ÖLDÜR"

Mahkeme Başkanı, hemşire Mehtap Sayar’a “Çocuğu öldür” diyaloğunu sordu: "Mehtap, çocuğu öldür, elli satürasyonlu çocuk mu olur" konuşmasını hatırlıyor musun?

Mehtap Sayar: "Sıkıntılı bir konuda yazılmış bir konuşma. Bu konuyla ilgili takipsizlik kararı çıktı. Konu hakkında konuşmak istemiyorum. Medyada çok üzerime gelindi.

(Mehtap Sayar ve örgüt üyesi olduğu iddia edilen Hasan Basri Gök arasında geçen konuşmada, bebek hastanın uygun olmayan şartlarda tedavi edildiği, görüşme içeriklerinde ise "Mehtap, çocuğu öldür, elli satürasyonlu çocuk mu olur" ve "Yav öldüreceğim de öldürsem de bir dert biliyorsun yani")

“FIRAT SARI MOTİVASYON ÖDEMESİ YAPARDI”

5.jpg

Mahkeme Başkanı, hemşire Mehtap Sayar’a soruyor: Motivasyon ödemesi nedir?

Mehtap Sayar: 10 yıldır hemşireyim ancak maaşlar oldukça düşük. Fırat Bey, kıdemli hemşirelere düzenli olarak motivasyon ödemesi yapardı.

FIRAT SARI İLE OLAN BAĞI VE PARA AKIŞI SORULDU

4.jpg

Mahkeme Başkanı, hemşire Mehtap Sayar’a soruyor: Fırat Sarı sana müsait yere geçmeni ve ilçe sağlığa şikayet yapıldığını söylemiş. Ne diyorsun?

Mehtap Sayar: Fırat Bey beni arayıp CİMER şikayetini söylemişti. Dün öğrendiğime göre bu şikayet Hemşire Deniz Korkmaz’ın (erkek) şikayeti olabilir.

Mahkeme Başkanı: Fırat Sarı’yı nereden tanıyorsun?

Mehtap Sayar: 2018’de Fırat Sarı göreve başladı, ancak kendisine bağlı değildim.

“FIRAT SARI BORÇ İSTERDİ, BAŞKA HEMŞİRELERDEN DE İSTEDİĞİNİ DUYDUK”

Mahkeme Başkanı, hemşire Mehtap Sayar’a soruyor: Bu para transferleri nelerdir?

Mehtap Sayar: "Fırat Sarı benden borç istedi. Başka hemşirelerden de istediğini duyduk. Tutuklanmadan 1 yıl öncesine kadar borcumu alamadım, parça parça gönderirdi."

MEHTAP SAYAR KÜRSÜYE GETİRİLDİ

3.jpg

Sanıklardan Hemşire Mehtap Sayar ifadesi alınmak üzere duruşma salonuna getirildi.

“YOĞUN BAKIM İÇERİSİNDE BABAANNEDEN ALINAN PARA”

2.jpg

Mahkeme Başkanı, Emine Avcı’ya Hakan Doğukan Taşçı ile olan tapesini sordu.

Emine Avcı: "Eks olan bir bebeğin babaannesinin yaptığı ödemenin faturasını istemesiyle başladı süreç. Babaanneye bu parayı nerede verdiğini sordum. Yenidoğan yoğun bakım içerisinde ödediğini söyledi. Miktar 38 bin lira kadar. Hakan Doğukan Taşçı’nın hasta üzerinden usulsüz bir şekilde gelir elde ettiğini tespit ettim. Mevcut durumu babaanneye tutanak tutturdum. Hasan Basri’nin beni araması var, Hakan numaramı vermiş. Böyle bir durum legal değildi. Bu olaydan şikayetçi olacağımı söyledim ve durumu hastane müdürüyle de paylaştım. Bebek, hastaneye Yeni Hayat Tıp Merkezi’nden gelmiş."

HAKAN DOĞUKAN TAŞÇI'YI SUÇLADI

1.jpg

Yenidoğan Çetesi duruşmasında Emine Avcı, savunma yapıyor

Mahkeme Başkanı: - Serdarov Bebeğin ölümüne ilişkin ne biliyorsun?

Emine Avcı: 1,5-2 aylık sürede hastanede yattığını biliyorum. Türkmenistanlı bir hastaydı, eksini 1 ya da 2. gün teslim aldı.

Mahkeme Başkanı: Hasan Basri Gök ile bir tartışma yaşamışsınız. Hasan Basri, hastanede illegal olaylardan bahsediyor.

Emine Avcı: Orada beni tehdit etti çünkü mevcut durumu ortaya çıkardım. Hastane yönetimine ileteceğim için böyle davrandı. Hasan Basri Gök’ü tanımıyorum. Hakan Doğukan Taşçı benim numaramı kendisiyle paylaşmış.

Mahkeme Başkanı: Opara Bebek ile ilgili Hakan Doğukan ile bir konuşmanız var.

Emine Avcı: Biz hastane yöneticileri olarak hasta kabullerini bilmezdik. Fırat Sarı tarafından hastaneye yerleştirilen bir kişi olan Hakan Doğukan Taşçı, bu süreçlerde görev alıyordu. Opara Bebeğin Birinci Hastanesi’ne getirilmesinden başhemşirenin haberi bile yoktu. Sorumlu doktor Şeyhmuz Çelik de hastanede değildi, annesi yoğun bakımdaydı.

SANIK EMİNE AVCI GETİRİLDİ

Duruşmaya verilen 15 dakikalık aranın ardından duruşma yeniden başladı. Sanıklardan Emine Avcı ifadesi alınmak üzere duruşma salonuna getirildi.

ekran-goruntusu-2024-11-20-173254.png

DURUŞMAYA ARA VERİLDİ

Gazeteci Rojda Altıntaş'ın duruşmaya dair aktardığı son verilere göre Yenidoğan Çetesi duruşmasına 15 dakika ara verildi.

ekran-goruntusu-2024-11-20-172219.png

"BEBEĞİ MORGDAN BİSKÜVİ KUTUSUYLA ALIP 1,5 SAAT BOYUNCA TAŞIDILAR"

Dr. Rıza Keykubad savunmasında “10 yaşında oğlum var, tahliyemi isterim” dedi. Ancak mağdur ailelerden Kaya bebeğin avukatı, Keykubad'ın bu savunmasına tepki gösterdi.

Avukat gösterdiği tepkide, "Sanık, 10 yaşında çocuğu olduğunu belirterek algı yaratıyor. Kaya Bebeğin babası, bebeği morgdan bisküvi kutusuyla alıp 1,5 saat boyunca taşımak zorunda kalmıştır. Ancak travmayı yaşayan Kaya Bebeğin annesi ve babasıdır” ifadelerini kullandı.

888.png

"TAHLİYEMİ İSTERİM"

Dr. Rıza Keykubad savunmasında "Güney Hastanesi’nde bir bebeğin öleceğinin anlaşılması üzerine alelacele doktor aramışlar. Bu taleplerde bellidir. Ne ben ne de eşim Kaya bebeği gördük. Bu tamamen bir oyun. Biz yabancıyız diye mi böyle yaşıyorlar bilmiyorum. 10 yaşında oğlum var, 7 aydır tutukluyum. Tahliyemi isterim” dedi.

rj.png

"KAYA BEBEĞİ BEN VE EŞİM GÖRMEDİK"

Keykubad, Kaya bebeğin ölümünden eşi ve kendisinin bilgisinin olmadığını ifade etti.

-001.png

KEYKUBAD ELİNDE KAĞITLA GELDİ

Savcı elinde kağıt olması nedeniyle savunmasının geçerli olmayacağını belirtirken, avukatın savcıya itiraz ettiği ve kağıt üzerinden savunma yapma hakkının olduğunu söylediği belirtildi.

rrr.png

ATAK'IN İFADESİ BİTTİ. KEYKUBAD KONUŞACAK

"Pratisyen hekim olduğunu söyleyen Rıza Keykubad’ın, eşi Uzm. Dr. Hilda Keykubad’ın diplomasını kullanarak Esenler Güney Hastanesi’nde yetkisi olmayan bir bölümde çalıştığını" hatırlatan Rojda Altıntaş, tutuklu Rıza Keykubad getirilirken, savunmasını yapacağını belirtti. Hemşire Damla Atak yerine gönderildiği aktarıldı.

a-002.png

"EMRULLAH ERDİNÇ İNFİAL YARATMAYA ÇALIŞIYOR" DEDİ

Yenidoğan Çetesi davasında, Kaya bebeğin ölümünde ihmalden sorumlu tutulan hemşire Damla Atak, çete lideri olduğu ifade edilen Fırat Sarı’yı ilk kez Doğa Hastanesi’nde gördüğünü söyledi. Ancak orada bir anlaşmasının olmadığını, daha sonra Duygu Hastanesi’nde görüp tanıştığını ifade etti.

Doğa Hastanesi’nin vekili avukat Ümit Kaya'nın söz alarak “Kendisini gazeteci diye tanıtan Emrullah Erdinç’e kamu nezdinde infial yaratmaya çalışıyor" diyerek tepki gösterdiği belirtildi.

jhjh.png

“BABANIN ELİNE TUTUŞTURULAN KAĞITLARLA İLAÇ ALDIRILMIŞ AMA KULLANILMAMIŞ”

Kaya Bebeğin avukatı Damla Atak’a "Kaya Bebeğin yatışı 6 gün gösterilmiş, 4 bin liraya ilaç aldırmışsınız, kullandınız mı?" diye sordu. Atak önce ilaçların adını sorunca babanın hatırlamadığı belirtildi. Atak, "Yoğun bakımda bebeğe dışarıdan gelen bir ilaç kullanılmadı." derken, avukat, "Baba, bizzat eline tutuşturulan kağıtlarla ilaç almış." deyince Atak, "Bunun mümkünatı yok, gerçekten öğrenmek istiyorum. Reçeteli mi?" diye sordu. Avukatın, "Reçeteli olsa bilirdik zaten, biliyor musunuz?" diye sorunca Atak, "Hayır, ilk defa sizden duyuyorum." yanıtını verdi.

i.png

"DÖRT DÖRTLÜK BİR YÖNETİM VARDI"

Fırat Sarı ile ilgili sorulan soruya ise, "Duygu Hastanesi’nde Fırat Sarı ile çalıştık. Oranın dört dörtlük bir yönetimi vardı. Bende kesinlikle ilaç talepleri olmamıştı. Güney Hastanesi’nde de yönetim çok titizdi." yanıtını verdi.

o.png

“İLERİ DERECE SAMİMİYETİMİZ VARDI”

Mahkeme Başkanı, Damla Atak’a "Gıyasettin ile samimiyetin var mıydı?" diye sorunca "İleri derecede samimiyetimiz vardı." yanıtını verdi.

2a.png

YOĞUN BAKIM KAMERALARI ÇIKARILMIŞ

Damla Atak’a "Sabah 08.00’de ne oldu?" denilince "Saat 08.00’de gittim, bebek alanda değildi. Gittiğimde bebeğin öldüğünü söylediler. Daha sonra denetimciler geldi ve dosyayı istedi." dedi. "Kamera kayıtlarına ilişkin ne diyeceksin?" sorusuna ise "Bu kameraların çıkarıldığını biliyorum ama başhekime hesap soramam. Kameraları çıkardıklarını biliyorum ama bebek Kaya’dan önce mi yoksa sonra mıydı, hatırlamıyorum." dedi.

1a.png

"KABUL ETMİYORUM"

Olay sırasında kendisi orada olsa da olmasa da Kaya bebeğin eks olacağını söyleyen Atak, "Ben de orada olsaydım, sorun değişmeyecekti. Yine bebek eks olacaktı, yine ihmalden sorumlu tutulacaktım. Beni arasa gider miydim? Vicdanen giderdim. Haberim olmadığı halde bebek Kaya’nın ölümünden sorumlu tutuluyorum, kabul etmiyorum" dedi.

8qq.png

“KAYA BEBEĞİN ÖLÜMÜNDEN SORUMLU TUTULUYORUM”

Damla Atak Kaya bebeğin ölümünde neler olduğunu şu sözlerle açıkladı:

Gece sorumlusu olarak çalışıyordum. Batuhan Çetin de gece sorumlusuydu. O gece shift olarak Batuhan’ı bıraktığım için Kaya Bebek’in ölümünden sorumlu tutuluyorum. Evet, Batuhan hemşire yardımcısı ama bana gece sorumlusu olarak tanıttılar. Ona bakarsanız ben de acil tıp teknisyeni çıkışlıyım, benim de orada olmamam gerekirdi. Bebeğin kalp atımında bir sıkıntı yoktu. Savcılık ifadesinde bana 'Bebeğin kötü olduğunu bilerek Batuhan’a neden bıraktın?' diye sordular. Evet, Batuhan’ı bıraktım ve eve gittim ama bebeğin acil bir durumu söz konusu değildi. 500 gramlık bir bebekten bahsederken, meslektaşlarım bilir ki genel durumu kötü olarak bildirilir. Ancak o an için acil bir durum yoktu.

54.png

“BEBEĞİN AKCİĞERLERİ KANIYORDU, DOKTOR YOKTU”

Mahkeme Başkanı, hemşire Damla Atak’a "Bebek Kayan’ın doğumuna kim girdi?" diye sordu. Atak, "Bebeğin doğumuna kendim girdim. Anestezi doktoru ile birlikte doğumdan sonra hep beraber yenidoğan yoğun bakıma çıktık. Bebeğin durumu zaten kötüydü. Doktor hastaneden ayrıldı, 500 gramlık bebek hastanedeydi. Bebeğin akciğerleri kanıyordu, başhekime yazdım. Sabah Ali Bey, başhekim olarak yoğun bakıma geldi ve yapılacakları sordu. Bunun ardından yapılması gerekenlerin yapıldığını söyledim ama bizi o süreçte yönlendiren bir doktor yoktu. Daha sonra klinikte Oktay Bey vardı, onu getirdi. Ancak Oktay Bey yenidoğanla ilişkili bir doktor değildi, yoğun bakıma bakması gerekmiyordu. Oktay Toruldu ismi, kendisini suçlamıyorum. Bu onun görevi değildi zaten. Kendisi çocuk alanında uzman bir doktordu." dedi. "Bebeğin gelişini kim sağladı?" sorusuna ise "Aslında bize gelen anneydi. Anne getirildi. Annenin Esencan Hastanesi’nde bekletildiğini, daha sonra Güney Hastanesi’nde yer bulunduğunu biliyorum ama yenidoğan yoğun bakımı ile ilgili görüşme yapıldı mı bilmiyorum." Bebeğin doğum doktorunun ise "Songül Hanım" olduğunu söyledi.

8q.png

ARA BİTTİ

Duruşmanın aradan sonra devam ettiği belirtildi. Kaya Bebeğin ölümünden sorumlu tutulanlar arasında olan Damla Atak'ın konuştuğu ifade edildi.

dam.png

ARA VERİLDİ

Duruşmaya 30 dk. ara verildiği belirtildi.

"ÖRGÜT OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUM"

Çağla Durmuş’un savunmasını üstlenen avukat, “İdari hiyerarşiden dolayı örgüt olmadığını düşünüyorum” dedi.

7a.png

MAHKEMEDE SONUNDA HEMŞİREDEN KORKUNÇ İTİRAF GELDİ

Mahkeme Başkanının "Fırat Bey, hastalarda dosyada değişiklik yapmanızı istermiş. Nasıl bir değişiklik?" diye sorunca Durmuş, "Fırat Sarı hastayı entübe göster derdi." dedi. Mahkeme Başkanı, "Olması gereken ne?" diye sorunca Durmuş "Hasta neyse onu göstermek." dedi. Mahkeme Başkanı "Burada Fırat Sarı’nın amacı neydi?" diye sorulunca ise "Daha fazla kazanç." itirafında bulundu.

aaaaaaaa.png

"KARAKOÇ BEBEK KÖTÜLEŞTİĞİNDE NE YAPTINIZ?"

İddianameye göre, Yalova’dan Bağcılar’a sevk edilen Sibel Karakoç’un bebeği Havvanur, yoğun bakımda solunum yoluna gıda kaçması sonucu hayatını kaybetti.

Hemşire Çağla Durmuş’a "Karakoç bebek kötüleştiğinde ne yaptınız?" diye soruldu. Durmuş "Karakoç bebek kötüleştiğinde hemşire beni çağırdı. Entübe ettik. Hastanın müdahalesine başlıyoruz, bu sırada İlker Gönen ve Dursun Bey’e haber veriyoruz. Dursun Bey damar yolu da açıyor ama hasta dönmedi. Aileye bilgi verildi. Aile zaten il dışındaydı. Epikriz raporunu Mehmet yazdı." dedi. Mahkeme Başkanı, "Mehmet nerede çalışıyordu?" diye sorunca Durmuş, "TRG Hospital." yanıtını verdi. "Doktor olarak kim vardı?" sorusuna ise "Dursun Bey vardı ama o an lavaboda mıydı bilmiyorum." dedi.

55.png

"BAKALIM BİR ŞEY YAKALAYACAKLAR"

Denetim öncesi Çağla Durmuş'un "Bakalım bir şey yakalayacaklar" derken neyi kastettiği sorusuna Durmuş "Dosyalama işlemleri hakkında eksikliklerden bahsediyorum, çünkü vardı" dedi.

887.png

"DOLANDIRMIŞ OLSAM MAŞIMDAN ÇOK DAHA FAZLASI OLURDU"

Durmuş kendisini "Herhangi bir örgüte üye değilim, ortada örgüt var mı bilmiyorum. Böyle bir şey olduğunu düşünmüyorum. 13 yıldır hiçbir hatayı ihmal etmedim. Suçlamaları kabul etmiyorum, dolandırıcılığı da kabul etmiyorum. Hastane maaşıyla geçinen bir insanım, bir sürü borcum var. Dolandırmış olsam çok daha fazlası olurdu." sözleriyle savundu.

Mahkeme başkanının "Kolluk ifadenin 43. sayfasında İlker Gönen ile bir konuşman var. 'Artık bıraktım, ölüyor mu ne yapıyorsa' demişsin. Ne diyorsun?" sorusuna Durmuş "Hastayı ihmal edecek şekilde bırakmak değil, serzenişte bulunuyorum. Malzeme temini konusunda sıkıntı yaşıyorduk." dedi.

q.png

HEMŞİRE ÇAĞLA DURMUŞ KONUŞUYOR

Bağcılar Medilife Hastanesi hemşiresi Çağla Durmuş'un konuşmaya başladığı belirtildi. Cansu Akyıldırım'ın ifadesi sona erdi.

“YA ONLAR YA BEN DEDİM”

Avukat, Cansu Akyıldırım’a "Hasan Basri Gök, Hakan Doğukan Taşçı ve Hüseyin Günerhan ile husumetin var mı?" diye sorunca Cansu Akyıldırım, "Sevmem ama saygı duyarım. Tam husumet diyemeyiz ama birbirimizden hoşlanmayız." dedi. "İşten çıkarmalarla ilgili yönetime tavsiyede bulundun mu?" sorusuna ise "Evet, Hakan Doğukan Taşçı ve Hüseyin Günerhan için yönetime söylemiştim. 'Ya onlar ya da ben' dedim." dedi.

8.png

“FIRAT SARI İLE 3 YILDIR İLİŞKİM VARDI”

Mahkeme Başkanının "Fırat Sarı ile samimiyetin var mıydı?" sorusuna Cansu Akyıldırım, "Evet, vardı. 3 yıldır ilişkim vardı. 2021-2023 yılları arasında." dedi. Mahkeme Başkanı "Ne zaman tanıştınız?" diye sorunca Cansu Akyıldırım "2019’da." dedi.

a-001.png

"SAVUNAMAM"

Mahkeme Başkanı, sanık Cansu Akyıldırım’a "Sümeyye Nur Arslan, sana 'Sende var mı örnek?' diye sorunca sen de, '3. basamak, hiçbiri doğru değil, o adamın yanına gidemem hatta ben bu epikrizlerin hiçbirini savunamam' demişsin. Ne diyorsun?" diye sorunca

Cansu Akyıldırım, "Denetim dosyası ile alakalı gördüğüm eksiklikleri Fırat Bey ile paylaştım. Bu epikrizlerin hiçbirini savunayım dediğimde, gördüğüm eksiklikler bunlardı. Sisteme kopyala-yapıştır işlemleri yapıyordum." dedi.

Mahkeme Başkanı "Fırat Sarı’yı ne zamandan beri tanıyorsun?" diye sorunca ise "2019’dan beri tanıyorum. Reyap’ta beraber çalıştık." dedi.

3-001.png

"BEN GÖZÜMLE GÖRMEDİM"

İlaçların satışı sorulan Cansu Akyıldırım, "2023 sonlarına doğru, sabah Fırat Sarı beni aradı. Hasan Basri’nin beni işe bırakacağını söyledi. Sonra üçümüz oturduk. Daha sonra Fırat Sarı, ‘Yaptın mı gerçekten?' dedi. Sonra Hasan Basri ve Hakan Doğukan Taşçı’nın ilaçları sattıklarını söyledi. Ben bunu gözümle görmedim." dedi.

2-001.png

"BENİM YETKİM YOK İNKAR EDİYORUM"

Mahkeme Başkanı, sanık Cansu Akyıldırım’ "Epikrizleri değiştirelim, Cansu’yla iletişim kuralım" denildiğini sorduğunda Akyıldırım, "Formatı atarlarsa sisteme atarım ama değiştirme yetkim yok. Ben o dönemde Birinci Hastanesindeydim. Böyle bir konuşmadan haberim yok." dedi.

1.png

CANSU AKYILDIRIM'IN İFADESİ ALINIYOR

TRG Hopitalist Hastanesi hemşiresi Cansu Akyıldırım'ın ilk olarak ifadesi alındığı belirtildi.

DURUŞMA BAŞLADI

Salonun düne göre neredeyse yarı yarıya daha az kalabalık olduğu belirtildi.

İKİNCİ DURUŞMADA NELER YAŞANDI?

AA'da yer alan bilgilere dünkü duruşmada dikkat çeken savunmalar şöyle:

Tutuklu sanık Deniz Korkmaz, iddianamede yer alan para transferleri kayıtları için çalıştıkları hastanelerde aldıkları paralar az olduğu için hastanelerdeki bazı işletmelerin kendilerine para gönderdiğini ifade etti.

KURTLAR VADİSİ'YLE SAVUNMA YAPTI

Tutuklu sanık Hasan Basri Gök "Devleti soymak milleti soymaktan şereflidir" sözüyle kendini savundu ve bu sözün Kurtlar Vadisi adlı dizide geçen bir replik olduğunu söyledi.

"CİMER'E BEN ŞİKAYET ETTİM AMA TUTUKLUYUM"

Deniz Korkmaz, soruşturmada geçen CİMER şikayetini kendisinin yaptığını ama yine kendisinin tutuklandığını kaydederek, "Asla pişman değilim, hiçbir sorumluluğum yoktur. Hiçbir hastanın canına kastetmedim. Zaten mahkemenin de buna yönelik suçlaması yoktur." ifadelerini kullandı.

GMZ Sağlık Hizmetleri adlı şirketin sahibi Korkmaz, şirketi kendisinin kurmadığını, tutuklu sanık Fırat Sarı'nın bu şirketi kendisinin üzerine açtığını söyledi. Bunun büyük ve sıkıntılı bir şey olduğunu bilmediğini iddia etti.

Bu davayı kendisinin ortaya çıkardığını söyleyen Korkmaz, "Soruşturmayı başlatan şikayet benim CİMER şikayetim. Korkum olsa böyle bir şeyi yapmazdım." ifadelerini kullandı.

Sanık Fırat Sarı'nın PKK terör örgütünden ceza aldığını nereden öğrendiğinin sorulması üzerine Korkmaz, "Ben şikayet dikkati çeksin diye yaptım. Başarılı olduğumu da düşünüyorum." dedi.

Bunun üzerine Sarı'nın avukatı, "Topluma Kazandırma Kanunu" kapsamında, bu bilgiyi yaydığı için Korkmaz'dan şikayetçi olunmasını talep etti.

"ÖRGÜT VARLIĞINI REDDEDİYORUM"

Sanık Hüseyin Günerhan bir örgüt olmadığını söyleyerek, "Örgütün varlığını reddediyorum. Hepimiz farklı hastanelerde çalışıyoruz. Kimse kimseden emir almıyor. Burada bir örgüt yok." dedi.

Günerhan, ayrıca "Sağlık sisteminde mutlak monarşi vardır. Hiyerarşik sistem vardır. Burada örgüt yoktur. Bir hastanenin aklınıza gelebilecek bütün bölümlerinde çalıştım. İnsan hayatının başladığı ilk noktadan son noktaya kadar her yerde çalıştım. Reyap Hastanesi'nde çalıştığım dönemde Fırat Sarı'yla çalıştım. Günlük paraya ihtiyacımız olduğu zaman sigortasız olarak gece nöbete gideriz, sabah paramızı alırız. İstanbul'da birçok hastanenin yenidoğan bölümünde çalıştım." dedi.

Günerhan ayrıca burada kimseyi savunmak için konuşmayacağını, bunu da sözlerinin anlaşılması için söylediğini belirtti.

Tutuklu sanık İlker Gönen'le hastanelere baskın yapıldığına dair konuşmasının sorulması üzerine ise "Konuşmada, 'Çalıştığım kurumda dosyalar uyumludur, herhangi bir sıkıntı olmaz. İsteyen denetime gelebilir' cevabını veriyorum. Gayet açık değil midir?" ifadelerini kullandı.

Günerhan, sanık Hakan Doğukan Taşçı'yla konuşmasında "Çocukları öldürüyorlar" demesiyle ilgili soruya karşılık da bilgisi olmadığını, muhtemelen iddianamede yer alan Kaya bebekle ilgili konuştuğunu söyledi.

"CİNAYET KOĞUŞUNDA YATTIM BAŞIMA BİRŞEY GELEBİLİRDİ"

Örgüt üyesi olmadığını söyleyen Günerhan, "Burası da örgüt değil. Ben Silivri Cezaevi'nde 6 aya yakın cinayet koğuşunda yattım. Savcılık dosyamda 'İhmalden kaynaklı cinayet' dedi. Bana 'Pardon yanlış yazmışız' dedi. Ya bana bir şey olsaydı nasıl hesap verecektiler. Ben ailemden çok hasta gördüm, insan kurtardım. Cinayet koğuşunda yattım." dedi.

İLACI 600 TL'YE ALIP 1000 TL'YE SATTILAR

Tutuklu sanık Hüseyin Gündüz de savunmasında üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini söyleyerek bir tek Hakan Doğukan Taşçı'yı tanıdığını ileri sürdü. "Ondan ilaç aldım. Bu ilaçları nasıl temin ettiğini bilmiyorum. Suç olduğunu bilsem almazdım. Hakan Doğukan'dan Curosurf diye bir ilaç aldım. 600 TL'ye aldığım ilacı bin TL'ye, sosyal medyadan tanıdığım Reşat isimli birine sattım." dedi.

Gündüz, bu ilaçlardan kazandığı paranın sorulması üzerine, kutu başı 400 lira eklediğini, 50-60 kutu sattığını, buna göre 24 bin lira kazanmış olması gerektiğini ancak tam olarak hatırlamadığını ifade etti.

Savcılık sorgusunda bu satışlardan 100 bin lira kazandığını söylediğinin ifade edilmesi üzerine Gündüz, "İlk defa savcının karşısına çıkıyordum. O anda kabataslak hesap söyledim." açıklamalarında bulundu.

Gündüz, sanık Taşçı'nın gıda takviyesi adı altında göz damlası üretip eczanelere sattığını, bundan dolayı da kendi satın aldığı ilaçların mümessilden geldiğini sandığını, Taşçı'ya ilaçların nereden geldiğini sormadığını ileri sürdü.

Sanık Gündüz, bu satışlarla ilgili Taşçı'ya pay vermediğini de belirtti.

Sanık avukatlarından biri, duruşmaların geç saatte bitmesi nedeniyle cezaevinde müvekkilleriyle görüşemediklerini belirterek, duruşmanın erken bitirilmesini istedi. Mahkeme başkanı, bunu değerlendireceklerini söyleyerek duruşmaya 15 dakika ara verdi.

Aradan sonra başkan, ilerleyen günlerde duruşmanın daha uzun saatler süreceğini, avukatların müvekkilleriyle görüşmesi için bir sanığı daha dinleyip duruşmayı bitireceklerini ifade etti.

"ÖRGÜTLE ALAKALI HESAP HAREKETİM YOK"

Sanık Fehmi Alperen, 17 yıldır İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 112 Acil Çağrı Merkezi'nde işçi statüsünde, ambulans şoförü olarak çalıştığını, bağlı bulunduğu yerde yenidoğan sevki yapılmadığını söyleyerek "Örgütle alakam yok. Örgütle ilgili hesap hareketim yok." dedi.

Alperen, ayrıca bir danışmanlık şirketi olduğunu, bu şirketin yurt dışından gelecek hastalarla ilgili çalıştığını belirterek, "Bu hastaların hastane arayışları oluyor. Tarafıma başvurduklarında önerilerde bulunuyorum. Kendi istekleriyle gidip tedavilerini oluyorlar." dedi.

Anlaşmalı olduğu için hastaneden para aldığını ifade eden Alperen, hastalardan para almadığını ifade etti. Kaya bebeğin sevk sürecinin sorulması üzerine, sanık ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'e, bebeğin 112'de yer olmadığı için 4 saat Esencan Hastanesi acilinde beklediğini söylediğini, Özdemir'in de Güney Hastanesi'nde yer olduğunu kendisine ifade ettiğini duyurdu.

Aileye Güney Hastanesi'nde yer olduğunu söylediğini belirten Alperen, ailenin de sevki onayladığını söyledi. Tansiyonu yüksek olan ve 4 saat hastanede bekletilen bebekle vicdanen ilgilendiğini savunan Alperen, herhangi bir maddi kazancı olmadığını iddia etti.

CİRO ARTIŞI SORULDU

Mahkeme heyeti üyesi bir hakim, Alperen'e, hastane sahibi ve başhekimlerin usulsüzlüklerden haberdar olduğuna, zaman zaman ciro artışı için sanık Fırat Sarı'ya baskı yaptıklarına dair konuşmasını sordu. Bunun üzerine sanık avukatı, bu sorunun sorulmamasını istedi.

Duruşma savcısı ise Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince heyetin sorusuna itiraz edilemeyeceğini dile getirdi. Soruyu yanıtlayan Alperen, bu konu hakkında bilgisi olmadığını savundu.

DURUŞMA BUGÜNE ERTELENDİ

Alperen savunmasında ayrıca "Burada bir örgüt olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. Buradaki arkadaşlar hasta ile doktor arasında iletişimi sağlayan insanlar." söyledi.

Yaklaşık 9 saat süren ve 5 sanığın dinlenildiği duruşma, bugün saat 09.30'a ertelendi.

burak-yilmaz-2024-ekim-new-folder-9-new-folder-2-aa-35961675.jpg

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi