Tutuklu hemşireden skandal itiraf: Şikayet ettim ama ilgilenen olmadı

Son dönemin en büyük sağlık skandalına neden olan yenidoğan bebekleri öldüren çete yargı önünde. Yenidoğan Çetesi davasında 22'si tutuklu 47 sanık bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Saatler süren duruşmada sadece tutuklu sanık Hakan Doğukan Taşçı dinlenildi. Duruşma bugünlük sona erdi yarın saat 10.00'da devam edecek.

Türkiye'nin son dönemde gördüğü en büyük sağlık skandalı olarak nitelendirilen "yenidoğan çetesi" ile ilgili dava İstanbul'da başladı.

Yenidoğan çetesi davasında 22'si tutuklu 47 sanık bugün ilk kez hakim karşısına çıktı.

DURUŞMA SONA ERDİ

Yenidoğan Çetesi'nin ilk duruşması saat 21.00 itibariyle sona erdi. Mahkeme Başkanı, yarın saat 10.00'da tekrardan devam edeceklerini açıkladı.

SANIK AVUKATI DOĞUKAN TAŞÇI'YA SORDU

21.jpg

Gıyasettin Mert Özdemir’in avukatı, Sanık Hakan Doğukan Taşçı’ya soruyor:

Avukat: Kaya Bebek dünyaya geldiği zaman sağlık durumu nasıldı?

Savcı: Bu sorunun sanık ile ilgisi yok.

Avukat: Gıyasettin Mert Özdemir ile fazla muhabbetiniz olmadığını söylemenize rağmen, kendisi için "üçkağıtçı, uyanık, sinsi köpek" tarzındaki ifadelerde kasıt nedir? Aranızda ne gibi bir husumet var

Sanık: Bunlar biraz dedikodu gibi. Zaten Mert’ten hazetmediğimi söylemiştim.

Mahkeme Başkanı: Yeterli.

SON SORULAR SORULUYOR

20.jpg

Mahkeme Başkanı, sanık avukatlarının da sorularını aldıktan sonra duruşmayı bugün sonlandıracağını söyledi. Yenidoğan Çetesi Davası’nın ilk gününde sadece bir tutuklu sanığın sorgusu yapılabildi. Duruşma, yarın aynı saatte devam edecek.

19.jpg

FIRAT SARI MAHKEMEDE GÜLDÜ

Doktor Şeyhmuz Çelik’in avukatı Sanık Hakan Doğukan Taşçı’ya soruyor:

Avukat: 112’ye haber vermeden Opara Bebek’i hastaneye kabul etme yetkisini nereden aldınız?

Sanık: Hasta kabul ederken 112’ye haber verilmiyor.

Avukat: Tam teşekküllü bir hastanede bu çocuğu nasıl pazarlık usulü kabul ediyorsunuz?

Sanık: Hasta kabul ederken 112’ye haber vermiyoruz. Bunu müvekkilinize sormanız daha doğru.

Avukat: Müvekkilim o saatte hastanede görevde değil.

Sanık: Neden olmadığını ona sorun.

Mahkeme Başkanı: Karşılıklı konuşmayın.

Avukat: Kendini sütten çıkmış ak kaşık gibi gösteriyor. Lütfen net cevap versin.

Bu esnada Fırat Sarı gülüyor

"ŞAFAK HASTANESİ'Nİ ŞİKAYET ETTİM"

18.jpg

Sanık Hakan Doğukan Taşçı’ya Sanık İlker Gönen’in avukatı soruyor

Avukat: İlker Gönen ile ilgili sorularım var. Her aradığınızda hastaya geliyor muydu?

Sanık: Ben aradığımda gelip hastayı muayene ediyordu.

Avukat: 112 usulsüzlüklerini anlatır mısınız?

Sanık: (Soruya itiraz edildi. Detaylı anlatımın yazılı olarak mevcut olduğu belirtildi.)

Avukat: CİMER şikayeti yaptığınızı söylediniz. Tarihi nedir?

Sanık: Tarihi hatırlamıyorum ama belge olarak mevcut. Kaya Bebek öldükten birkaç gün sonraydı. Avukat: Fırat Sarı ile çalışmaya devam ettiniz mi?

Sanık: Benim şikayetim Fırat Sarı ile ilgili değildi, doktor olmadığı için ihmalden ölen Şafak Hastanesi’ndeki durumla ilgiliydi.

Avukat: Örgütlü suçlardan bahsetmişsiniz. İstihbarattan bilgi aldınız mı?

Savcı: Soruya itiraz etti.

BEBEK BAŞINA 10 BİN LİRA!

17.jpg

Sanık Hakan Doğukan Taşçı: “Fırat Sarı, Şafak Hastanesi'nde bebek başına 10 bin lira ödeme yapıldığını söyledi”

"NEDEN HASTANE SAHİPLERİ DEĞİL DE BİZ TUTUKLUYUZ"

16.jpg

Sanık Hakan Doğukan Taşçı, ifade veriyor: “Efendim, 27 yaşındayım. Neden hastane sahipleri değil de biz hemşireler tutukluyuz? 10 yıldır çalışıyorum ve hiçbir şekilde bir çocuğun zarar görmesini isteyecek bir davranışta bulunmadım. Evet, hatalarım olmuştur, örneğin ilaç satışı gibi. Maddi olarak sıkıştığım için üç kez ilaç sattım, bunu kabul ediyorum. Ancak hiçbir örgüt içerisinde yer almadım. Aksine, usulsüzlükleri şikayet ettim ve belgeledim” “Biz tutuklanmadan 5-6 ay önce bu düzeni yetkililere şikayet ettim, ancak hiçbir müdahale yapılmadı. Şimdi bir çocuğun telefonda ihmalle öldüğü düşünülüyorsa, diğer çocukların da ölmesi mi beklenmeliydi? Madem bu kadar ciddi bir durum var, bu hastanelerin ruhsatları neden hala devam ediyor?”

14.jpg

Mahkeme Başkanı, Sanık Hakan Doğukan Taşçı’ya soruyor:

Mahkeme Başkanı: Çağla Durmuş hakkında ne biliyorsun?

Sanık: Bağcılar'da hemşire olarak çalıştığını biliyorum.

Mahkeme Başkanı: Fehmi Alperen?

Sanık: Birinci Hastanesi'nden tanıyorum; hasta sevkiyatı yapıyordu.

Mahkeme Başkanı: Nasıl sevk ediyordu?

Sanık: Anlaştığı yerlere götürüyordu.

Mahkeme Başkanı: Para alıyor muydu?

Sanık: Şöyle düşünün, bir hastane var; A Hastanesi'ni dolduracağına B Hastanesi'ni dolduruyor. Bunu parasız yapacağını sanmıyorum ama gözümle görmedim. Böyle biliyorum.

Mahkeme Başkanı: Gıyasettin Mert?

Sanık: O da aynı şekilde 112'de çalışıyordu; hasta sevki yapıyordu.

Mahkeme Başkanı: 112'yi mi kullanıyordu yoksa ekarte mi ediyordu?

Sanık: O kadar detayına hakim değilim.

Mahkeme Başkanı: İlker Gönen ile ilgili ifade vermişsin.

Sanık: Ne demişim?

Mahkeme Başkanı: (İfadeyi okur)

Sanık: İlker Gönen ve Fırat Sarı'nın ortak olduklarını söylediler. Gidiyordu da hastalara; görevini yapmıyordu diyemem ama evrak işlerinden de haberi vardı.

SİSTEMİN NASIL İŞLEDİĞİNİ ANLATTI

13.jpg

Mahkeme Başkanı, Sanık Hakan Doğukan Taşçı’ya soruyor:

Mahkeme Başkanı: Ekleyeceğin başka bir husus var mı?

Sanık: İşletme şu şekilde çalışıyor: Hastane diyor ki, "Benim yoğun bakım cirom 1 milyon TL, bunu 1,5 milyon TL yapabilir misin? Eğer gelirimi şu kadar artırırsan, sana şu kadar komisyon veririm." Bu şekilde alt hizmet olarak hastanelerle anlaşma yapılabiliyor. Aralarında sözleşmeye bağlı çalışıyorlar. Ben ise hastanenin maaşlı çalışan elemanıyım. Kimsenin örgüt kurduğunu düşünmüyorum. Kimsenin birbirinden haberi yok, herkes birbirini şikayet ediyor, ortak bir payda yok. Ben Birinci Hastanesi’nde 6 ay çalıştım ve benim yüzümden hiçbir bebek ölmedi. Bu hastaneler denetimlerden çok rahat geçiyor. İşin ilginç tarafı bu”

OPARA BEBEK NASIL ÖLDÜ?

12.jpg

Mahkeme Başkanı: Opara bebek ile ilgili konuşmanızı anlatı mısınız ?

Hakan Doğukan Taşçı: Doktor Şehnuz Çelik yoktu. Fırat Sarı aradı, bebeği alım dedi. Bize yabancı bir bebeği karşıladık. Hasta ile ilgili Fırat Sarı ile konuştuk. Hepsini WhatsApp üzerinden konuştuk. Çocuğu stabil bir şekilde gece sorumlusuna teslim ettik. Bebek gayet iyiydi. Sabah telefonum çaldı. Tuğçe aradı ve “Bu çocuk iyi gözükmüyor,” dedi. Zaten durumu anlatma şeklimde pek anlaşılmadı. Beni aramasının nedeni, doktorun bazen şehir dışında olmasıydı. Ben de o durumlarda evden çıkıp yardımcı oluyorum.

Mahkeme Başkanı: Seni neden arıyorlar? Hastane mi istiyor?

Hakan Doğukan Taşçı: Hayır, kimse istemiyordu, benim evim yakındı. Bana “Bebek ölüyor,” dediğinde oraya gitmeme şansım yoktu. Ben, ölecek bebeği bile 45 gün yaşattım. O yüzden o bebek siyahi bebekti, pek anlayamadılar. Ben de durumuna göre Tuğçe’ye çok söyledim, “Senden sonraki hemşireye teslim et,” dedim. Sonraki hemşire, “Bu bebek kötü,” dedi. Ben de gittim, 10 saniyede bebeğin öldüğünü ve öleli uzun zaman olduğunu fark ettim. Hemşirenin bunu fark etmesi gerekirdi. Ben de hemşireyi aradım. O da bana, “Ben sana söyledim,” dedi. Ben de sinirli bir şekilde konuştum. Fırat Sarı’yı aradım ve dediklerimizi yapmamıza rağmen bebeğin öldüğünü söyledim.

"BANA 'ÇEK FİŞİ GİTSİN' DEDİ"

10.jpg

11.jpg

Hakan Doğukan Taşçı: Fırat Sarı aradı, bazı hastaları taburcu etmemi söyledi.

Mahkeme Başkanı: Neden?

Hakan Doğukan Taşçı: SGK biraz daha para kazanmak için.

Mahkeme Başkanı: Mert ile tartıştınız mı?

Hakan Doğukan Taşçı: Sık sık tartışıyorduk. İptal edilen taburcularla ilgili tartışıyorduk.

Mahkeme Başkanı: Fırat Sarı ile konuşmanızda, “Doğukan hırsızlık yapmışsın” demişsin.

Hakan Doğukan Taşçı: İlaç kaybolmuştu, Fırat Sarı bana söyledi. Bebek ilaçları kayıptı, ama öyle bir durum olmadı.

Mahkeme Başkanı: Fırat Sarı ile konuşmamda, Mert’i Çimlere şikayet edeceğiniz ile ilgili bir şey var.

Hakan Doğukan Taşçı: Ben zaten şikayet ettim, 112’ye şikayet ettim. Usulsüz bebek sevkiyatlarıyla ilgili, mesela Kaya Bebek, ihmali olan bebeklerle ilgili. Doktor olmayan yerde kanıta da ihtiyaç yok. Elimdeki videoyu zaten sundum.

Mahkeme Başkanı: Hastanede neden cihaz yok?

Hakan Doğukan Taşçı: Birinci hastanesinin sürekli akciğer filmi bozuluyordu. Hastayı takip ederken filmini çekemiyorduk, bu kötü bir şey.

Mahkeme Başkanı: Fırat Sarı sana “Hasta yok, doldur” diyor.

Hakan Doğukan Taşçı: Fırat Sarı, bir günde doldurmanı istiyor. Ne kadar çok hasta, o kadar para demek. 112 hasta geliyor, sürekli öyle para kazanılıyor, hastalar dolduruluyor.

Mahkeme Başkanı: Doktor Şehmuz Çelik adını neden kullanıyorsun?

Hakan Doğukan Taşçı: Bazen doktor Şehmuz Çelik adıyla hasta kabul ediyorum.

Mahkeme Başkanı: Kaya Bebek ile ilgili, “Çocuk gözümün önünde öldü” diyorsun, sen ne biliyorsun?

Hakan Doğukan Taşçı: Gece 3 civarı Batuhan Çelik aradı, arkadaşım, ellerinde bebek olduğunu ve doktora ulaşamadığını, doktorun “çek fişi gitsin” dediğini söyledi. Rıza Hoca’ymış doktor, ama tanımıyorum, çocuk doktoru olarak biliyorum. Hasta kötüydü, ben de telefondan yardımcı olmaya çalıştım. O bebek öldü. Aileye böyle bir durum olmadığı gibi gösterdiler. Batuhan hemşire yardımcısıydı, arkadaşımdı. Ama o değil, doktorun müdahale etmesi gerekiyordu.

( O sırada Kaya Bebek’in babası, gözlerini Hakan Doğukan Taşçı’ya dikerek, gözleri dolmuş halde sanığı dinledi. )

FIRAT SARI'YI SUÇLADI

9.jpg

Mahkeme Başkanı: 14 hastam var. Biraz hasta mı beklersek diye konuşmuşsun.

Hakan Doğukan Taşçı: Bekleyen kişi ben değilim. Birim sorumlusu olduğum için söylüyorum.

Mahkeme Başkanı: Beni doktor biliyorlar diye konuşman ne? Sen doktor gibi mi tanıttın kendini?

Hakan Doğukan Taşçı: Yoğun bakıma bir hasta geldiğinde, aileye doktor olmadan bilgi veriyordum. Aile de bana doktor diye hitap ediyordu. Ben de doktor değilim demiyordum.

Mahkeme Başkanı: O çocuk 20 gün önce ölecek, tanısını açıkla.

Hakan Taşçı: Türkmen hastaydı. 500 bin lira ameliyat parası vardı. Aile, paramız olmadığı için ameliyatı kabul etmedi. Bir hafta yaşardı, ama şans eseri 1 haftadan fazla yaşadı. Hastanın kullandığı ilaçlar ve hastane yönetimiyle Fırat Sarı, “Bu çocuk zaten ölecek, bu kadar ilaç kullanmaya ne gerek var?” dedi. Ancak 44 gün yaşadı.

Mahkeme Başkanı: Ben neden çocuğu öldüreyim? Öldürmem kafana sok, diye bir konuşmam var.

Hakan Taşçı: Sen hala bebekle niye uğraşıyorsun dedi bana. Ben de yaşaması için müdahale ettim.

Mahkeme Başkanı: Ölüsünü vermemişsiniz, bizi patlatacaklar diyorsun, neden?

akan Taşçı: Çocuğun babaannesi aradı, “Bebeğin naaşını vermediler” dedi. İçeride ödeme olduğunu, ödenmedikçe naaşını vermeyeceklerini söylediler. Ben de şok oldum, hastane yönetimiyle konuştum ve onlara yardımcı oldum.

TUTUKLU HEMŞİREDEN İLAÇ İTİRAFI

7.jpg

Mahkeme Başkanı: Hasta 5 günlük entübe iken 10 günlük gösterilmiş. Neden 10 gün gösterdiniz?

Hakan Doğukan Taşçı: Daha fazla para almak için.

Hakan Doğukan Taşçı: SGK tedavide kullanılan bir ilaç için 9 bin 500 TL ödeme yapıyor. Hastane toplu alırsa 7000 TL’ye geliyor. Sen 7000 TL’ye alınan ilacı ne kadar çok kullanırsan SGK’dan 9 bin 500 lira para alıyorsun. Yani ne kadar çok kullanıldığını gösterirsen hastane o kadar çok kazanıyordu. Biz de dedikodu aldık, ilaçların dışarıda satıldığı söyleniyordu. Ben de Fırat Sarı ile konuştum, o da bize onay verdi. Hasan Basri ilaçları topluyordu, biz de Hüseyin Gündüz isimli kişiye satıyorduk. O, ambulans şoförüydü ve bizim ilaçları nereden aldığımızı bilmiyordu. İlaçların parasını iki kere Fırat Sarı aldı, bir kere de Hasan ile ben aldım. Benim SGK dolandırmak gibi durumum yoktu.

Mahkeme Başkanı: Ne kadar kazandın?

Sanık: 4 bin 500 TL, Fırat Sarı ise yaklaşık 40 bin TL kazandı.

"ÖLMÜŞ ÇOCUKLARIN ŞABLONU VARDI"

6.jpg

Hakan Doğukan Taşçı: Hastanın yatıp yatmayacağı ve ne kadar yatacağına doktor karar verir.

Mahkeme Başkanı: Hasan Basri seni arıyor. Denetimlerden bahsediyor. O dosyayı bulurlarsa sıkıntı olur. Sende rahat ol, hepsini ayarladım diye konuşman var. Bu ne?

Hakan Doğukan Taşçı: Eş zamanlı denetim geldi, denetim bitti. Arkadaşımla denetim üzerine sohbet ediyorduk. Ölmüş çocukların şablonları vardı, o taslak şeklindeki tablodaki bazı bilgileri değiştirdim. Sözlü olarak denetim sonrası yaptığım konuşma o kadar. Doktor olmadığı için denetimciler beni çağırdı, benimle konuştular. Olay bu.

Mahkeme Başkanı: Kafamıza göre basamak listesi belirledik.

Hakan Doğukan Taşçı: Basamak listesi değil, şöyle; şablon vardı, hasta şablonu kötüydü, hastaları yazıyorduk. Bunlar gerçeğe aykırı mı? Evet, gerçeğe aykırı ama biz onları SGK sistemine geçmiyorduk. Basamak belirleme diye bir şey de yok. Konuşmak da öyle, geçmişte kaldı.

Sanık Hakan Doğukan Taşçı'nın ifade veriyor

5.jpg

Mahkeme Başkanı, sanığa 106. sayfadaki konuşmalarını hatırlattı.

Sanık: "Hasta Türkmen bir hastaydı. Gelen kalp doktoru, muayene sırasında çocuğun atar damarı olmadığını, çocuğun kalp hastası olduğunu ve ameliyat edilmediği takdirde hayatını kaybedeceğini belirtti. Ben de bu konuşmada o durumdan bahsettim."

Mahkeme Başkanı: "Yine Hasan Basri ile bir görüşmen var. Bu konuşmayı hatırlıyor musun?"

Sanık: "Evet, hatırlıyorum. Orada bir yakınmam var."

Mahkeme Başkanı: "Neyle ilgiliydi?"

Sanık: "Doktorla alakalı. Normalde Şeyhmuz Çelik poliklinik yapıyordu. Benim iş yüküm hemşireliğin dışına çıkıyordu. Fırat Sarı’dan destek istiyordum. Ancak o, Çorlu’da hastası olduğu için gelemiyordu. Bu yüzden yakınma durumum vardı."

Mahkeme Başkanı, başka bir konuşmasını daha okudu:

Sanık: "Doktor Fırat Sarı, ‘Gıyasettin bize hasta göndermiyor’ diyor. Ben de kinayeli bir şekilde, ‘Biz zaten vicdansızız’ diyorum.

"TEK KURUŞ PARA ALMADIM PARAYI FIRAT SARI ALDI"

Hakan Doğukan Taşçı: Hakkımda yöneltilen çok sayıda suçlama var. Bu sadece bu hastanelerle ilgili değil. Ben 10 yıldır çalıştığım tüm hastanelerde bunu gördüm; daha fazla para kazanmak için bu kurumlar bunu yapıyor. Ama her yıl denetlenen bu kurumlarda, hiçbir kusur bulunmadığı yerlerde hemşireler suçlanıyor. Biz, epikriz raporundan para kazanmıyoruz. Yüzde 70, hiçbir hastanede yenidoğan ünitesinde doktor bulunmuyor. Biz, orada doktor olmadan müdahale ediyoruz.

Mahkeme Başkanı: Tapede Fırat Sarı ile konuşuyorsun, ne anlatıyorsun?

Hakan Doğukan Taşçı: Her hastane sahibi para kazanmak ister, daha fazla kazanmak ister. Hastane sahibi Fırat Sarı’ya baskı yapıyor, o da bana söylüyor.

Mahkeme Başkanı: Mert Özdemir ile konuşmanı açıkla.

Hakan Doğukan Taşçı: Hasta kötüydü, ben de hasta yakınıyla konuştum. Bebek kötü olduğu için otelde hastanede de Mert’e, “Ailelere kötü bir şey söyleme,” dedim.

Mahkeme Başkanı: Hasta yakını ile ilgili konuştuğun para meselesi ne?

Hakan Doğukan Taşçı: Hasan Basri aradı, “Aileden ödeme alacağız, biz halledeceğiz,” dedi. Ben de, “Ödeme almadan kayıt açılmasın,” dedim. O kadar, ben aileden tek kuruş almadım.

Mahkeme Başkanı: Kim aldı?

Hakan Doğukan Taşçı: Fırat Sarı aldı. 30 bin lira. 20 bin lira hastaneye, 10 bin lira da komisyon olarak alındı. Benim para alışverişim olmadı.

Mahkeme Başkanı: “Ölürse sıkıntı olur, 112 sevk ne olacak?” diye konuştun.

Hakan Doğukan Taşçı: Hasta, Türkmen bir hastaydı, doktor bebeğin kalp hastası olduğunu söyledi. Ameliyat olmazsa ölecekti. O yüzden sevk edilmesi gerektiğini anlattım.

"SİSTEMDE USULSÜZLÜKLER VAR"

4.jpg

Sanık Hakan Doğukan Taşçı, ifade veriyor:

Sanık: Dava birçok eylemden oluşuyor. Öncelikle şuna değinmek istiyorum, sistemde usulsüzlükler var, özellikle yapılan işler değil. 2015 yılında ilk çalıştığım hastanede de böyleydi.

Mahkeme Başkanı: Nasıl yani?

Sanık: Yani evrak üzerinde oynamalar yapılıyor. Biz bunu her zaman görüyoruz. Şikayetler yapılıyor ama dikkate alınmıyor. Bu hastaneler yılda 10 kez denetleniyor, bu kurumlar bu denetimlerden nasıl geçiyor? Bu işin sorumluluğunu neden sadece hemşireler çekiyor? Benim 1 kuruş fazla kazandığım para yok. Bana yöneltilen suçlama resmî evrakta sahtecilik. Şu an İstanbul’da özel hastanelerde gece çocuk yoğun bakımlarda doktor durmuyor. Sistem zaten bu şekilde. Biz müdahale etmeyince, neden müdahale edilmedi diye soruluyor.

Mahkeme Başkanı: İfadende Fırat Sarı ile görüşmene ilişkin bir konuşma var.

Sanık: Efendim, her hastane sahibi para kazanmak ister. 20 hastadan bahsettikleri, Fırat Sarı’ya baskı yaptıkları için o da bana söylemiştir.

3-001.jpg

Mahkeme Başkanı: Nerelerde çalıştın?

Hakan Doğukan Taşçı: Asya, Bayrampaşa Baypark… Sayayım mı hepsini?

Mahkeme Başkanı: Say.

Hakan Doğukan Taşçı: Şu anki A Hastanesi'nde çalıştım. Sonra bir dönem çalışmadım, ardından Beylikdüzü Kokan Hastanesi’nde çalıştım. Daha sonra Reyap Hastanesi’nde çalıştım. İki yıl kadar Güney Hastanesi’nde çalıştım, ardından Birinci Hastanesi’nde çalıştım. En son Florya Hastanesi’nde çalışıyordum. Daha sonra tutuklandım.

Sanık Hakan Doğukan Taşçı: Tutuklandıktan sonra, emniyette yaptığım bazı işlemleri kabul ettim. Ancak, kasten adam öldürme suçlarını kabul etmiyorum. Doktor istemi olmadan ilaç istediğim yönündeki iddia doğru değil, talepleri de kabul etmiyorum. Sağlık meslek lisesi mezunuyum ve 10 yıldır yenidoğan bebek ünitesinde çalışıyorum. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum.

Mahkeme Başkanı: Diğer sanıklardan kimleri tanıyorsun?

Hakan Doğukan Taşçı: Sağlık sektöründe çalıştığım için hemen hemen hepsini tanıyorum. Fırat Sarı’yı Reyap Hastanesi’nden tanırım.

2-001.jpg

SANIK SAVUNMASINA BAŞLANDI

Sanık Hakan Doğukan Taşçı, ifade vermek üzere sanık kürsüsüne geldi.

Mahkeme Başkanı: Savunmanı yapacak mısın?

Hakan Doğukan Taşçı: Soruşturma aşamasında başından sonuna kadar ifadelerimi verdim. Tabii ki de bazı konularda bazı suçları kabul etmiyorum. Örneğin ihmali davranıştan kasten adam öldürmek şeklinde.
Sadece telefon tepeleri üzerinden bir iddianame hazırlanmış. Kesinlikle kabul etmiyorum suçlamaları.

MAHKEME BAŞKANI'NDAN BİR RET DAHA

Mahkeme başkanının, baroların doğrudan katılma taleplerini reddettiği öğrenildi. İddianamede isimleri yer almayan mağdur ailelerin davaya katılmaları da reddedildi. An itibariyle sanıkların savunmalarına geçildi.

1-001.jpg

DURUŞMAYA YARIM SAAT ARA VERİLDİ

Yenidoğan Çetesi davasına 30 dk ara verildiği aktarıldı.

b.png

KATILMA TALEPLERİ DEĞERLENDİRİLİYOR

Mahkeme heyetinin katılma taleplerini değerlendirdiği belirtildi.

f-001.png

GELECEK PARTİSİ AVUKATI SALONDAN ÇIKARILDI

Sanık avukatı ile Gelecek Partisi avukatının tartışması sonrası parti avukatının, kadın mahkeme başkanının talimatıyla salondan çıkarıldığı belirtildi.

r.png

SANIK AVUKATI: MÜVEKKİLİM CEZAEVİNDE BEBEK KATİLİ OLARAK ANILIYOR

Mehtap Sayar'ın avukatı “Müvekkilim, yayınlanan tapeler nedeniyle cezaevinde ‘bebek katili’ olarak anılıyor ve psikolojisi bozuldu. Bu durumun dikkate alınmasını istiyoruz. Ayrıca, müdahillik taleplerini kabul etmiyoruz" diyerek talepleri reddettiğini duyururken diğer sanık avukatı "Bu dosya show haline geldi" dedi.

888.png

MAHKEME BAŞKANI: BURASI MECLİS DEĞİL

Mahkeme Başkanının Gelecek Partisi avukatı ve sanık avukatları arasında çıkan tartışma sonrasında "Burası Meclis değil" dediği ortaya çıktı.

uu.png

SANIK AVUKATI YENİDOĞAN DAVASI İÇİN "YARGISIZ İNFAZ" DEDİ

Sanık Avukatı konuşmasında "Türkiye Cumhuriyeti'nde hiçbir dosyada böyle bir yargısız infaz yapılmadı." ifadelerini kullandı.

s.png

SANIK AVUKATI: TESADÜFİ DELİL DEĞİL

Sanık avukatı telefon tapelerinin delil sayılmaması gerektiğini ifade etti. Duruşmada hala katılma taleplerinin dinlendiği aktarıldı.

9a.png

DAVA 6 SAATTİR BAŞLAYAMADI

Duruşmanın katılma talepleri nedeniyle 6 saattir başlayamadığı bildirildi.

9w.png

SANIK AVUKATLARI KATILMA TALEPLERİNİ REDDETTİ

Sanık avukatlarının da katılma taleplerinin "suçtan zarar görmedikleri" gerekçesiyle reddinin talep edildiğini ifade etti.

8a.png

SAVCI REDDETTİ

Savcının, tüm katılma taleplerinin "suçtan zarar görmedikleri" gerekçesiyle reddini talep ederken sanıklara katılma talepleriyle ilgili soru soruldu; hepsi "Bir diyeceğim yoktur" yanıtını verdi. Kararı Mahkeme Başkanının vereceği aktarıldı

99999a.png.

YALNIZCA BEBEKLERİN CANINI ALMADILAR

Mağdur ailelerin avukatı:

"Mağdur ailelerden intihar edenler var. Bu, buzdağının görünen kısmı bile değil. Ailelerin çoğu fakir ve gariban. Bu ülkede her zaman garibanlar mağdur oluyor."

rojda-7.jpg

GELECEK PARTİSİ AVUKATI: PARA UĞRUNA MİLLETİMİZİN BEBEKLERİNİN CANINA KAST ETMİŞTİR

Gelecek Partisi avukatı davaya katılma talebini "Türkiye'de bugüne kadar gördüğümüz en büyük skandal ile karşı karşıyayız. Daha önce skandallar gördük, ancak hiçbiri bununla kıyaslanamaz. Hastaneler, savaş zamanında bile dokunulmaz yerlerdir. Ne yazık ki, bizim insanımız para uğruna milletimizin bebeklerinin canına kast etmiştir. Bu dava, tüm toplumun zarar gördüğü bir davadır ve tüm siyasi partilerin bu davaya katılma hakkı vardır." sözleriyle açıkladı.

8.png

AİLELERİ NASIL KORKUTTUKLARI KAYDA GEÇTİ

Çete yüzünden engelli kaldığı belirtilen Asilhan Dağlı’nın avukatı:

"Fırat Sarı, müvekkillerimi çocuklarının durumunun kötüye gittiği iddiasıyla korkutmuştur. Ancak müvekkillerim büyük bir cesaret göstererek çocuklarını yoğun bakımdan almıştır. Başka bir hastanede bebeğin kilo aldığı görülmüş, fakat şu an ağır engelli durumdadır. Rapora göre, Fırat Sarı’nın yeterli yoğun bakım bilgisine sahip olmadığı tespit edilmiştir."

rojda6-001.jpg

FIRAT SARI GERİLDİ

Avukatlar konuşurken gerildiği belirtilen çete başkanı Fırat Sarı'nın bıyık ve sakallarıyla oynadığı kaydedildi.

55-003.png

FIRAT SARI İLK DEFA BAŞINI KALDIRDI

Bu saate kadar başını hiç kaldırmadan oturan Yenidoğan Çetesi lideri Fırat Sarı, baro ve dernek avukatlarının konuşmalarını yüzlerine bakarak pür dikkat dinliyor.

ihsan-yalcin-2.jpg

ÇETE KURBANI BEBEĞİN BABASI KONUŞTU

Yavuz Kaan Erol, bebeğin babası konuştu:

“Bebeğim sapasağlam doğmuştu, ama yetkililer ‘İki gün yoğun bakıma almamız gerekiyor’ dedi. Ancak doktor hiç hastanede yoktu ve yoğun bakımda bebeğimin ağır engelli olduğu söylendi. Bebeğimi günler sonra bu şekilde teslim aldım. Ben de bu davaya mağdur sıfatıyla katılmak istiyorum.”

emrullah-5.jpg

HKP AVUKATI: ÇETE ÜYELERİNE DE HİÇBİR İNDİRİM UYGULANMASIN

Halkın Kurtuluş Partisi Avukatı konuşarak, "Skandalın karanlık her noktası aydınlatılsın. Çete üyelerine de hiçbir indirim uygulanmasın." dedi.

5559.png

DERNEK AVUKATLARINDAN BİRİ: TÜRK MİLLETİ AFFETMEYECEK

Davada dernek avukatlarından biri "Öldürülen çocukların aileleri ve Türk milleti bu sanıkları affetmeyecek. Örgüt lideri Fırat Sarı kaç yıldır insanların ölümüne sebep oluyor? Türk milleti affetmeyecek, ancak sanıkların vicdanlarını rahatlatmaları için itirafta bulunmaları gerek. Biz hukuken peşlerindeyiz, enselerindeyiz." ifadelerini kullandı.

-001.png

ÖLDÜRÜLEN BEBEĞİN AVUKATI "ÇARPRAZ SORGU" İSTEDİ

Avukat İrem Çiçek, “Müvekkillerim tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi oldular. Biz de mağdurlar olarak sanıklara çapraz soru sormamız gerekiyor. Çapraz sorgu, bu çeteyi ortaya çıkaracaktır. Bu dava çözülürse, ülke sağlık sisteminde önemli bir değişim yaşanacak. Bu nedenle duruşmaya katılmamız gerekiyor. Biz, mağdur ailelerin sesi olalım; sesimiz kısılmasın,” dedi.

emrullah-4.jpg

"SESİMİZ KISILMASIN"

Öldürülen bebeklerin avukatlarından İrem Çiçek Narin davasını örnek göstererek "Narin dosyasında katılma talebi kabul edildi ve bu sayede çok önemli sorular soruldu. Sesimiz kısılmasın" dedi.

“Bu davada sanıklarla ilgili iddialarımız ortadayken, sanıklara soru sormamız gerekiyor. 47 sanık ve çok sayıda müdafi var. Bu tarz davalarda çeteyi çökerten şey çapraz sorgudur. Narin dosyasında katılma talebi kabul edildi ve bu sayede çok önemli sorular soruldu. Sesimiz kısılmasın”

rojda.jpg

TEKİRDAĞ BARO BAŞKANI GÜRCÜN: NARİN DAVASINDA BAROLARIN KATKISINI GÖRDÜK

Tekirdağ Baro Başkanı Egemen Gürcün de davayı katılım gerekçelerini "Geçtiğimiz haftalarda Narin kızımızın davasında baroların ne kadar katkı sağladığını gördük. Bu bağlamda, mağdurların korunması ve ailelere destek olunması açısından baroların davaya katılımı önemlidir” sözleriyle açıkladı.

2.png

İSTANBUL BARO BAŞKANI KABOĞLU: GERÇEĞİN ORTAYA ÇIKMASI GEREKLİDİR

İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu açıklamalarda bulunarak "Bu davanın konusunu oluşturan sağlık hizmetleri, devletin sorumluluğundadır. Konu nedir? Evet, Çocuk Hakları Sözleşmesi. Buna katılıyorum ama aynı zamanda çocuk bir insandır ve yaşama hakkı vardır. Yaşama hakkını korumak, baroların da sorumluluğudur. Ortaya çıkacak yargı kararının asaletle sürdürülmesi, adil yargılamanın gerçekleşmesi ve gerçeğin ortaya çıkması gereklidir." dedi.

TTB BAŞKANI KONUŞTU

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan konuşuyor:

Sabah duruşmaya başlarken bulunduğunuz yerle ilgili yapılan tartışmaya dair şunu belirtmek isterim; Bizim nerede oturduğumuzun bir önemi yok. Bizim için önemli olan, müşteki ve sanık vekillerinin çalışma ortamlarının sağlanmasıdır.

rojda-5-001.jpg

BAROLAR BİRLİĞİ DAVAYA KATILACAK

Yenidoğan Çetesi davasında aranın ardından duruşma yeniden başladı. Türkiye Barolar Birliği, çocuğun üstün yararını ön planda tutarak davaya katılmak istediklerini belirtti.

emrullah-3.jpg

45 DAKİKALIK ARA BİTTİ

14:50 itibarıyla verilen 45 dakikalık aranın bittiği kaydedildi. Tekrar duruşma salonuna girildiği kaydedildi.

Tutuklu sanıklar da geniş güvenlik önlemleri altında yeniden duruşma salonuna getirildi. Sandalyelere oturan sanıkların kelepçeleri çıkarıldı. Mağdur anneler de ilk sanıklarla bu anda yüz yüze geldi.

g-001.png

45 DAKİKA ARA VERİLDİ

Duruşmaya 45 dakika ara verildi...

BİR AVUKAT SESLERİN DUYULMAMASINDAN ŞİKAYET ETTİ

Seyirci kısmından bir Avukat: Sesiniz gelmiyor, Hakim Bey. 1 saattir bekliyoruz, ne için beklediğimizi bile bilmiyoruz.

Mahkeme Başkanı: (Ne dediği anlaşılmadı.)

Avukat: Sayın Başkan, sesi biraz açar mısınız?

rojda-4.jpg

SEGBİS e bağlantıda sorun olduğu söyleniyor.

SANIKLAR FISILDAŞMAYA BAŞLADI

Sanıkların kendi aralarında fısıldaşarak konuştuklarının görüldüğü belirtildi.

"MESAİ SAATİMİZDEN SONRA DA DEVAM EDECEĞİZ"

Bekleme sırasında davanın usulüne dair sorular yöneltildi.

Mahkeme Başkanı: Mesai saatimizden sonra da duruşmaya devam edeceğiz. 20.00, 21.00'e kadar sürer, ertesi gün de devam ederiz.

rojda-3.jpg

SORGU İÇİN SON HAZIRLIKLAR YAPILIYOR

Salonun çok sessiz olduğu ve sorgu için son hazırlıkların yapıldığı kaydedildi.

9.png

"FIRAT SARI’NIN AĞZINI BIÇAK AÇMIYOR"

Gazeteci İhsan Yalçın'ın salondan aktardığı bilgiye göre; tutuklu sanıklar zaman zaman kendi aralarında konuşuyor ama çete lideri Fırat Sarı’nın ağzını bıçak açmıyor. Başı önde sessizce oturuyor.

ihsan-yalcin.jpg

SANIKLAR AİLELERİN GÖZ HAPSİNDE

Duruşma salonunun arka sıralarında bebekleri öldürülen aileler, orta kısımda ise sanıklar bulunuyor. Aileler, bebeklerini öldüren sanıkları doğrudan görüyor.

rojda-2.jpg

"İÇERİYİ GİREMEYEN AİLE VAR MI?"

Mahkeme başkanı "İddianamede adı geçen ama içeriyi giremeyen aile var mı?" diye sordu. Katılma taleplerini okumaya devam ediyor.

İddianamede adı geçmeyen ancak çetenin hastanelerinde bebeğini kaybetmiş ailelerden de davayı takip edenler var.

MAHKEME BAŞKANI: SOZ HAKKI ALMADAN KONUŞAN OLURSA ÇIKARACAĞIZ

Mahkeme başkanının söz hakkı olmadan konuşan olursa mahkeme salonundan çıkarılacağını ifade etti.

55-002.png

SANIK SORGUSU HENÜZ BAŞLAMADI

Diğer avukatların katılma talep dilekçeleri okunurken henüz sanıkların sorgulamasının başlanmadığı belirtildi.

İSTANBUL BAROSUNDAN BİR AVUKAT MAHKEME SALONUNDAN ÇIKARILDI

Avukatlardan birinin mahkeme başkanına tepki gösterdiği, bunun üzerine avukatın mahkeme salonundan çıkarıldığı belirtildi. Avukat hakkında söz almadan konuştuğu için zabıt tutulduğu aktarıldı.

Avukatın o esnada "Kanunsuzlar. Yargı bir kültürdür, yok ettiniz" dediğinin duyulduğu ifade edildi. Avukatın İstanbul Barosu'ndan olduğu belirtildi.

55-001.png

FIRAT SARI'NIN AYLIK GELİRİ AÇIKLANDI

Gazeteci Rojda Altıntaş, Fırat Sarı'nın aylık gelirinin 400 bin olarak duyulduğunu ancak çok net duyamadığını ifade etti.

.png

Habertürk muhabiri Ceylan Sever ise, aylık gelirin 400 bin olduğunu duyduğunu ifade etti.

5555.png

TUTUKLU HEMŞİRELER SANIK KÜRSÜSÜNDE

Gazeteci Emrullah Erdinç'in aktardığına göre; çok sayıda telefon görüşmesinde adı geçen Mehtap Sayar sanık kürsüsüne çıktı. Sayar, bekar olduğunu ve çocuğunun olmadığını ifade etti. Sanıkların tamamının kimlik tespitinin tamamlandığı belirtildi.

emrullah-2.jpg

Ceyda BIYIKLIOĞLU'nun aktardığına göre tutuklu hemşire çete üyesi Bahar Kanık, kürsüye çıktı. Kanık lise mezunu olduğunu, geliri olmadığını ve 1 çocuk sahibi olduğunu aktardı.

MAHKEME BAŞKANI ERKEK

Mahkeme başkanının erkek olduğu belirtilirken mağdur ailelerin de duruşma salonuna geldiği aktarıldı.

BAŞI ÖNE EĞİK VE MAĞDUR AİLELERİN YÜZÜNE BAKMADI

Fırat Sarı duruşma salonuna giridiği zaman mağdur ailelerin yüzüne bakmadı başı eğik bir şekilde girdi.

Doğukan Taşcı ve Hüseyin Gündüz'ün kimlik tespiti yapıldı. Geliri sorulduğunda "Aylık ortalama gelirim 100 bin" dedi.

AYLIK GELİR VE NE İŞ YAPTIKLARI SORULDU

Sanık Cansu Akyıldırım ve Çağla Durmuş’un kimlik tespitleri yapılıyor. Tüm sanıkların tespitine başlandı. Emine Avcı'nın kimlik tespiti yapılıyor. Fırat Sarı'ya ne iş yaptığı ve aylık geliri soruldu.

AKP'DEN KATILIM GELDİ

TBMM Adalet Komisyon Üyesi ve AK Parti İstanbul Milletvekili Şengül Karslı iktidar tarafından davayı takip eden isim oldu.

ÜMİT OZDAĞ MAHKEME SALONUNA GELDİ

Mahkeme salonuna Ümit Özdağ'ın da geldiği aktarıldı. Baro avukatları katılma talebinde bulundu. Başkanın "bunları yazılı olarak talep edin" dediği belirtildi. Avukatlar "Ceza yasasında sözlü yargılıma esastır" derken, başkan katılma talebi için dilekçe istedi. Avukatlar başkanın kararını bastırmaya çalıştı. Başkan avukata "siz seyircisiniz konuşamazsınız" dedi. Başkan duruşma salonundan avukatı çıkarmak istedi. Diğer avukatlar meslektaşına destek çıktı.

CHP YENİDOĞAN ÇETESİ KOMİSYONU TAM KADRO KATILDI

CHP bebek katili Yenidoğan Çetesi davasını takip etmek için komisyon oluşturdu. Komisyonda bulunan Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, Grup Başkanvekili Murat Emir, CHP Sözcüsü Ankara milletvekili Gamze Taşçıer, Kadin Kolları Genel Baskanı Osmaniye milletvekili Asu Kaya, Kadın Kolları Genel Başkan yardımcısı Av. Hazal Mintaş, Adalet Komisyonu Üyesi Kars milletvekili Inan Akgün Alp, Yuksek Disiplin Kurulu Üyesi Ismail Emre Telci, İstanbul milletvekili Türkan Elçi, İstanbul milletvekili Turan Taşkın Özer, Samsun milletvekili Murat Çan ve Ankara İl Kadın Kolları Başkanı Av. Ayca Çaglar duruşma salonunda yerini aldı.

DEVA PARTİSİ, HÜDA PAR VE TİP DURUŞMAYI TAKİP EDİYOR

DEVA Partisi İstanbul milletvekili Elif Esen ve TİP'li İstanbul milletvekili Sera Kadıgil partileri adına davayı takip etmek için salonda bulunuyor.

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu da davayı takip etmek için salonda yerini aldı.

MAHKEME SALONUNUN DÜZENİ ORTAYA ÇIKTI

Sanıkların salona getirilmesinin ardından mahkeme salonunun düzeninin şablonu ortaya çıktı.

6.png

FIRAT SARI BEYAZ GİYİNMİŞ

Fırat Sarı adı okununca el kaldırdı. Beyaz bir kıyafetle gelmiş. Duruşmaya peruksuz geldiği belirtildi.

ttf.png

SALONDA 500 KİŞİ VAR

Mahkeme başkanının sanıkların isimlerini okuduğu ve salonda yaklaşık 500 kişinin olduğu kaydedildi.

55.png

KİMLİK TESPİTİNE BAŞLANDI

Mahkeme başkanı sanık avukatlarının yoklamasını yaptı. Rojda Altıntaş'ın aktardığına göre avukat yoklamasından sonra tutuklu sanıkların kimlik tespitine geçildi. Mahkeme başkanı tek tek isimleri okuyor.

Duruşma henüz başlamadı.

66.png

22 SANIK DURUŞMA SALONUNDA

Halktv Editörü Ceyda Bıyıklıoğlu'nun aktardığı bilgilere göre; 22 tutuklu sanığın duruşma salonuna getirildiği açıklandı.

Mahkeme başkanı Baro Başkanlarının müşteki avukat bölümünden izleyici kısmına geçmesini istedi. Avukatlar tarafından duruma itiraz edildi. Mahkeme başkanı "İtirazınızı yazılı dilekçe olarak verin" dedi.

İLK GÖRÜNTÜ GELDİ: SLOGANLAR ATILIYOR

Gazeteci Rojda Altıntaş'ın sosyal medya hesabında paylaştığı bilgilere göre, saat 11.00'de başlayacağı belirtilen Yenidoğan Çetesi davasının görüleceği dava salonunun önünde sloganlar atıldığı belirtildi.

Salon önündeki kalabalığın "Susma sustukça sıra sana gelecek" sloganları attıkları görüldü.

rojda.png

SALONUN HAZIR OLMADIĞI BELİRTİLDİ

Gazeteci Rojda Altınbaş, sosyal medya hesabından salonun henüz olmadığını ifade etti.

d-001.png

DURUŞMA KONFERANS SALONUNDA

Türkiye'nin gözünün kulağının üzerinde olduğu davanın ilk duruşmasına çetenin ölümüne neden olduğu bebeklerin aileleri ve avukatları, bakanlık ve baro temsilcileri, siyasiler ve çok sayıda gazetecinin katılacak. Duruşma salonunun kapasitesi yetmediğinden ilk duruşma Bakırköy Adliyesi Konferans Salonu'nda görülecek.

Yoğun kalabalığın bulunduğu adliyede Emniyet, çok sayıda polisle geniş güvenlik önlemi aldı.

NE OLMUŞTU?

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğüne 27 Mart 2023'te CİMER üzerinden gelen ihbar üzerine başlatılan soruşturma, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar ve Terör Suçları Soruşturma Bürosunca yürütüldü.

En az 12 bebeğin ölümüne ilişkin savcılığın hazırladığı fezlekede, 19 hastane ve sağlık hizmeti şirketi "malen sorumlu" 22'si tutuklu 47 "şüpheli" olarak yer aldı.

Toplam 725 sayfalık fezleke doğrultusunda Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianameyle dava açıldı. Şüpheliler hakkında toplam 17 bin yıl hapis cezası isteniyor.

Kamuoyunda bilinen adıyla Yenidoğan Çetesi, çete üyesi hastane ve 112 personeli vasıtasıyla sağlıklı olmasına rağmen yenidoğan bebekleri yoğun bakıma sevk ederek SGK'dan günlük 8 bin TL para aldı. Yapılan incelemelerde çete üyelerinin yenidoğan bebeklerin yoğun bakımda kalma süresi uzadıkça ailelerinden de tedavi ve malzeme masrafı altında para aldığı ortaya çıktı.

Türkiye, Yenidoğan Çetesi ve ona ortak olan hastanelerin 'Bebek Cinayetlerini' Gazeteci Emrullah Erdinç'in haberi ile öğrendi. Yenidoğan Çetesi, soruşturmasıyı yürüten Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'in çete üyesi Mustafa Kemal Zengin tarafından makamında tehdit edilmesi ile kamuoyunda gündem oldu.

Çetenin başında terör örgütü PKK'dan hapis yatmış Doktor Fırat Sarı'nın olduğu belirlendi.

Emniyet tarafından hazırlanan fezlekede Sarı'nın örgüt yöneticisi Dr. İlker Gönen ile hareket ederek, hastanelerin uygun olup olmadığına bakmaksızın, bebekleri hastanelere usulsüz yöntemlerle sevk ettirdikleri, bebek hastaların uzun süreli yatış işlemlerinin yapılmasını sağlayarak SGK'den yüksek miktarda gelir elde ettikleri belirtildi.

Örgütün şeması ise şu şekilde:

burak-yilmaz-2024-ekim-new-folder-9-new-folder-2-aa-35961675.jpg

Fezlekedeki suç örgütü şemasında, örgüt elebaşı, yöneticileri ve üyelerinin isimlerine yer verildi.

Şemaya göre, suç örgütünün elebaşılığını Fırat Sarı'nın yaptığı, İlker Gönen ve Gıyasettin Mert Özdemir'in ise yönetici olduğu belirtilen fezlekede, örgütün üyelerinin ise Renas Kılıç, Serdar Yüksel, Fehmi Alperen, Hakan Doğukan Taşçı, Hasan Basri Gök, Deniz Korkmaz, Enes Kaan Bölükbaşı, Hüseyin Günerhan, Sümeyye Nur Arslan, Cansu Akyıldırım ve Mehtap Sayar olduğu aktarıldı.

burak-yilmaz-2024-ekim-new-folder-9-new-folder-2-aa-35961701.jpg

İstanbul Emniyeti, örgüt üyelerinin görüşmelerinin yer aldığı HTS kayıtlarına da fezlekede yer verdi.

10-2024-19192924-yenidogan1120.jpg

Fezlekede, İl Sağlık Müdürlüğünün denetim raporları, HTS kayıtları, banka hesap hareketleri sonucunda elde edilen delillerde, örgüt elebaşı etrafında toplanan şahısların hiyerarşik bir düzen ve belli bir iş bölümü içerisinde olduğu dile getirildi.

07-17-03-aa-35952880.jpg

Fezlekede ayrıca hastaneler ve buralarda çalışan şüpheli hemşireler de şöyle sıralandı:

Bağcılar Medilife Hastanesi hemşiresi Çağla Durmuş,

Beylikdüzü Medilife Hastanesi Hemşiresi Ceren Hatice Kırım,

TRG Hopitalist Hastanesi hemşiresi Cansu Akyıldırım,

Reyap Hastanesi hemşireleri Mehtap Sayar ve Sümeyye Nur Arslan,

Esenler Güney Hastanesi hemşiresi Hüseyin Günerhan,

Bağcılar Şafak Hastanesi hemşiresi Mehmet Halis Başli,

Duygu Hastanesi hemşiresi Deniz Korkmaz,

11 hastanenin hasta takibini yapan hemşireler Hakan Doğukan Taşçı ile Hasan Basri Gök.

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi