Van Gölü'ne 4 günlük 'keşif' dalışı

Bitlis Adilcevaz'da gelen Su Altı Fotoğrafçılar ve Filmciler Derneği (SUFOD) üyeleri, 4 gün boyunca çeşitli noktalarda Van Gölü'nün derinliklerine inerek mikrobiyalitler, Rus batık gemisi ve güzellikleri keşfetmek için dalışlar yapıp, fotoğraflar çekti.

SUFOD Başkanı Ateş Evirgen ve üyeleri, Van Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi ile Adilcevaz Sanat Derneği'nin katkılarıyla Van Gölü'nün çeşitli noktalarında 4 gün süren dalışlar yaptı.

SUFOD üyeleri, gölü derinliklerine inerek mikrobiyalitler, Rus batık gemisi ve güzellikleri keşfetmek için dalış yapıp, fotoğraf çekti. Adilcevaz ilçesi iskelesindeki dalışları yakından takip eden Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, 2013 yılından beri Van Gölü'nde bulunan mikrobiyalitlerin dağılımları ile ilgili çalışma yaptıklarını söyledi.

Prof. Dr. Sarı "Çok çeşitli ekiplerle birlikte çalışmalar yaptık. Şu anda Su Altı Fotoğrafçılar ve Filmciler Derneği ile beraberiz. 4 günden beridir Van Gölü'nün muhtelif yerlerinde dalışlarımız oldu. Mikrobiyalitleri genel anlamıyla ortaya çıkarmıştık. Şimdi bunların tanıtılmasında, güçlü bir şekilde kamuoyuyla paylaşılmasında ve turizme kazandırılması konusunda bir çaba var. Bunun için Van Valiliği, Van Belediye Başkanlığı, Adilcevaz Kaymakamlığı, Adilcevaz Belediye Başkanlığı ile Adilcevaz Kültür ve Sanat Derneği'ne çok teşekkür ediyoruz" dedi.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi doktor öğretim üyesi Mustafa Akkuş ise ilerki günlerde Van Gölü'nün etrafında onlarca dalış okulu ve rehberlerin olacağını söyledi.

'Dalışseverler için bir cennet niteliğindedir'

Akkuş "Van Gölü ekstrem su kalitesinin yanı sıra, su altında barındırmış olduğu gizem ve güzelliklerle adeta dalışseverler için bir cennet niteliğindedir. Van Büyükşehir Belediyesi’nin destekleri ile 4 günlük çalışmamızı sonlandırmış bulunuyoruz. Ülkemizin su altı ile ilgili tek derneği olan Su Altı Fotoğrafçılar ve Filmciler Derneği (SUFOD) Başkanı ve ekibi, Van Gölü'ne gelip su altındaki güzelliklerini görüntülediler. Bunların her biri, geleceğe atılmış birer tohum gibi. Van Gölü'nün ekonomiye katkısı, balıkçılık ve taşımacılıkla ön planda. Fakat Van Gölü ülkemizin en bakir alanlarından, araştırılmamış en büyük ekosistemlerinden birisini teşkil ediyor. Bu amaçla Su Altı Fotoğrafçılar ve Filmciler Derneği'nin bu bölgeye ilgisi, bizler için çok önemlidir. Özellikle Su Altı Fotoğrafçılar ve Filmciler Derneği'nin çekmiş olduğu fotoğraf ve görüntüler bizim için ileriye yönelik Van Gölü'nün tanıtılmasında ve burada bir dalış turizminin canlandırılması için çok büyük öneme haizdir. Umuyoruz ki; önümüzdeki günlerde Van Gölü’nün etrafında onlarca dalış okulu ve bu bölgenin gençlerinin görev aldığı onlarca dalış rehberi yetiştirilecektir. 4 gün süren, İnköy, Altınsaç ve Adilcevaz açıklarında yer alan mikrobiyalit alanları, Rus batığı olmak üzere Van Gölü'nün çeşitli bölgelerinde aralıksız dalışlar yapıldı" diye konuştu.

'Van Gölü'nün gizemlerini araştırıyoruz'

Gölün derinliklerine dalış yapan SUFOD Başkanı Ateş Evirgen de Kapadokya'daki peribacalarının görüntülerinin aynısının Van Gölü'nün altında da olduğunu belirtti.

Evirgen, şunları söyledi:

"Su Altı Fotoğrafçıları ve Filmciler Derneği adeta denizlerin gözü, kulağı gibidir. Dış dünyayla ilişkiyi bütün bu arkadaşlarımız sağlıyor. Çünkü insanlarımız için suyun altı bilinmeyen ve çok da fazla önemsenmeyen bir alan. Su Altı Fotoğrafçıları ve Filmcileri Derneği olarak Türkiye’nin dört bir yanındaki denizlere dalmaya alışkın insanlarız, görüntüler çıkarıyoruz. Fakat iç sular Anadolu'nun en büyük zenginliğidir. Bunların başında da Van Gölü geliyor. Ne yazık ki, bizler Van Gölü'ne hep uzak durduk. İçindeki canlı türlerinin az olması belki de bizi böyle uzak durmaya neden oldu. Van Gölü'nü inci kefali ile tanıyoruz. İnci kefali son yıllarda su altı fotoğrafçılarının gözdesi oldu. Ama onlardan daha da önemli bir mikrobiyalit var. Bugüne kadar Türkiye’deki Kapadokya'daki peribacalarının görüntülerinin aynısı aslında Van Gölü'nün bir zenginliği. Burada 4 günde bunları ortaya çıkardık. Bütün amacımız; bu köprüyü kurarak Van Gölü'nün gizli kalmış güzelliklerini insanlarla tanıştırmak ve bir katma değer katmaktır. Van Gölü'nün zenginlikleri, gerçekten saklı kalmış. Bundan sonra bu çalışmalarımızla ve üzerine koyarak tüm Türkiye'ye gölün tanıtımını yapmak istiyoruz"