TÜSİAD-iktidar kavgası siyaseti ısıttı: "Bu sesin daha yüksek çıkması gerekiyor"

TÜSİAD Genel Kurul Toplantısı bugün Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras ve Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan'ın açılış konuşmalarıyla yapıldı.
Genel kurulda Kartalkaya faciasından Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş'ın tutuklanmasına kadar gündemdeki olaylar üzerinden AKP iktidarına eleştiriler yöneltildi.
Konuşmaların ardından AKP tarafından TÜSİAD'a sert eleştiriler yöneltildi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TÜSİAD'ın yargıya müdahil olmak istediğini iddia ederek şu ifadelerin yer aldığı bir paylaşımda bulundu:
"Türkiye eski Türkiye değildir. Ayrıcalıklı kesimlerin yön verdiği Türkiye’nin artık geride kaldığını anlamayanlar şunu bilmelidir ki; Hiç kimse veya hiçbir kuruluş, kendisini milletin iradesinin ve hukukun üstünde göremez. Hukuk düzenine yönelik her türlü müdahale girişimine karşı, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hukuk çerçevesinde en güçlü şekilde karşılık vereceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın."
Ardından AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten de sert tepki geldi. Çelik toplantıdaki ifadeler hakkında, "Ülke gündemine dair değerlendirme yapma hakkı ile siyaseti şekillendirme ve yargıya talimat verme girişimleri birbirinden ayrı hususlardır. Aradaki farkı oluşturan, demokrasiye bağlılık ve hukuka saygıdır. Maalesef Türkiye’de bazı sivil toplum kuruluşlarının bu konudaki sicilleri sorunludur; geçmişlerinde askeri vesayete ve yargı vesayetine verdikleri destek hafızalardan silinmemiştir.” sözlerini sarf etti.
"TÜSİAD'IN ELEŞTİRİLERİNİ SON DERECE HAKLI BULUYORUM"
AKP'nin TÜSİAD'a yönelttiği eleştirilerin ardından muhalefetin önde gelen isimleri TÜSİAD'a desteklerini bildirdi.
TÜSİAD'ın kaygılarında gayet haklı olduğunu belirten CHP Genel Başkanı Özgür Özel şu ifadeleri kullandı:
"TÜSİAD hep ekonomi ile ön planda olan bir kuruluş. Hep ekonomi konuşmasını beklersiniz. TÜSİAD’ın bugün yaptığı değerlendirme, ekonomiden bağımsız değildir.
Adaletin olmadığı bir ülkede, adalet sisteminin bu kadar örselendiği bir ülkede, adaletin yargıçları birer siyasi operasyon aygıtına dönüştürüldüğü, savcıların birer aparat haline getirildiği bir ülkede ekonomik çöküşün de çok yakın olduğu, sorunların altından bağımsız bir yargı ve kuvvetler ayrılığı olmaksızın kalkınamayacağı bir gerçektir.
TÜSİAD’ın eleştirilerini son derece haklı olarak değerlendiriyorum. Yapılan değerlendirmeler, ülkenin geleceğini düşünen kaygılı değerlendirmelerdir ve yerden göğe kadar da haklıdır"
"TÜRKİYE KONUŞMALIDIR"
"Her fırsatta "Konuşan Türkiye" vurgusu yapıyorum." diyen İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu şu sözlerle TÜSİAD'ın eleştirilerin gayet yerinde olduğunu belirtti:
"Türkiye konuşmalıdır. Konuşursa, demokrasi işler. Demokrasi işlerse, hukuk işler. Hukuk işlerse, güven olur. Güven olursa, yatırım gelir. Yatırım gelirse, refah büyür. Refah büyürse; Emekli de, asgari ücretli de "Fitreye" muhtaç olmaktan kurtulur. Bilmem anlatabildim mi?"
"SENİN VAZİFEN ADALETİN TESİS EDİLMESİ İÇİN ORADA BAKANLIK YAPMAK"
"Adalet Bakanı bu ülkedeki saygın bir sivil toplum örgütüne parmak salladı." ifadesinde bulunan İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez ise Bakan Tunç'a şunları söyledi:
"TÜSİAD, 'Bu ülkede hukuk, adalet olsun; hukukun ve adaletin olmadığı bir yerde kalkınma olmaz, ekonomi olmaz, sanayi olmaz, refah olmaz' demiş. Bundan neden rahatsız oluyorsunuz.
Zinhar böyle bir açıklama yapamazsın. İnsanlar bu ülkede açıklama yapmak için sana mı soracak, senden müsaade mi alacak? Senin vazifen adaletin tesis edilmesi için orada bakanlık yapmak. Ona, buna parmak sallamak değil. Herhalde ona buna parmak sallamaktan adaleti tesis edecek zamanın yok.
Tekrar tekrar iktidara bir çağrıda bulunuyorum. Bu ülkenin temel ihtiyacı adalettir, Hukukun üstünlüğüdür, insan haklarıdır, demokrasidir, ifade özgürlüğüdür, yöneten ve denetlenen bir devlet anlayışıdır."
"ADALET İÇİN BU SESİN DAHA YÜKSEK ÇIKMASI GEREKİYOR"
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, TÜSİAD'ın açıklamasını olumlu bulduğunu ancak daha güçlü ses istedikleri vurgulayarak şunları söyledi:
"Hükümet iş dünyasını da ciddi bir baskı altına almış durumda. Ne kadar çok işçi çalıştırıyorsan ne kadar büyük işin varsa bu baskı o kadar büyük olabiliyor. Fakat önemli olan şu; yani Türkiye'de biz bir avuç zengin insan mı olsun istiyoruz ya da Türkiye topyekun zenginleşsin mi istiyoruz?
Bu yargı sopasının kullanıldığı sadece hükümet destekli firmaların iş yapabildiği, diğerlerinin gittikçe işlerinin zorlaştığı bir ülke. Ancak gelir dağılımının bozulduğu, fakir fukaralığının arttığı ama bir avuç renginin kaldığı bir ülke haline gelir. Dolayısıyla burada iş dünyası gerçekten şeffaf, rekabet içerisinde bir iş ortamı istiyorsa, hukukun, adaletin işlediği bir iş ortamı istiyorsa ve ülkenin topyekun zenginleşmesini istiyorsa o zaman memleket meseleleriyle ilgili biraz daha seslerinin güçlü olması lazım. Dolayısıyla TÜSİAD'ın bugünkü yaptığı açıklama olumludur.
Belki evet diyoruz ama yetmez diyoruz. Daha güçlü ses istiyoruz. Çünkü esnafın KOBİ'lerin sesi bu ülkenin yarınlarının sesidir. Bu ülke için, hukuk için, adalet için geri dağılımının düzelmesi için bu sesin daha yüksek çıkması gerekiyor."
"SANDIK GELECEK, MİLLET GEREKEN CEVABI VERECEK!"
CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel de sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un söylemlerine tepki gösterdi. Yücel açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Ekonominin çöktüğü, yoksulluğun günden güne derinleştiği, "adalet" ve "hukuk" kavramlarının içinin boşaltıldığı bir dönem yaşıyoruz. Yılmaz Tunç'a hukukun üstünlüğünü yok sayan, siyasallaşmış yargı ile muhalif olan herkesi tehdit eden bir iktidarın adalet bakanı olmanın utancı yetmemiş; Şimdi de bu bozuk düzeni eleştiren herkese gözdağı vermeye, demokratik hakkını kullanan tüm kesimleri susturmaya çalışıyor...
Az kaldı, 23 yıldır sadece kendi çıkarını düşünen bir grubun yönettiği Türkiye geride kalacak; Eşitliğin, özgürlüğün, adaletin hakim olduğu bir düzende, toplumun tüm kesimlerini kucaklayan bir iktidar bu ülkeyi yönetecek. AKP’li yöneticiler şunu hala anlamadı; hiç kimse, hiçbir kesim yada zümre, kendini millet iradesinin ve hukukun üstünde göremez. Sandık gelecek, millet gereken cevabı verecek!"
"DEMOKRASİ SADECE SEÇİM KAZANMAK DEĞİLDİR"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşçıer, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un TÜSİAD'a yönelik eleştirilerine tepki gösterdi. Taşçıer, "Adalet Bakanı'nın TÜSİAD'a yönelik açıklaması AKP iktidarının çarpık demokrasi anlayışının tezahürüdür" dedi.
Taşçıer'in sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım şu şekilde:
"Adalet Bakanı'nın TÜSİAD'a yönelik açıklaması AKP iktidarının çarpık demokrasi anlayışının tezahürüdür. Demokrasi, sadece seçim kazanmak değildir. Demokrasi, toplumun tüm kesimlerinin özgürce görüşlerini ifade edebilmesi, eleştiri hakkının korunması ve farklı düşüncelerin zenginlik olarak görülmesi ile anlam kazanır. Açıkça ifade ediyoruz; Hiç kimse, hiçbir parti veya kuruluş, kendisini milletin iradesinin ve hukukun üstünde göremez. Ancak AKP’nin demokratik olmayan uygulamaları ve söylemleri, tam da bunu yapmaya çalıştıklarını göstermektedir.
Saray rejiminin hukuk düzenine yönelik müdahalelerine ve toplumun geniş kesimlerini düşman ilan ederek susturma çabalarına elbette boyun eğmeyecek, sessiz kalmayacağız. Demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne olan inancımızla özgürlüğün, adaletin ve gerçek demokrasinin savunucusu olmaya devam edeceğiz. Biliyoruz ve görüyoruz; korku dağları sarmış. Sandık gelecek millet sizi gönderecek!"