TTB'den "Geri Dönün" Çağrısına Tepki

Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Vedat Bulut, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yurt dışına giden doktorların Türkiye'ye dönmeleri için yaptığı çağrıya tepki gösterdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2022 yılında ağır çalışma koşullarının iyileştirilmesini isteyen doktorlara "Efendim işte doktorlar az para aldıkları için ayrılıyorlar. Varsın gidiyorlarsa gitsinler. Buralar boş kalmayacak” demişti. Erdoğan'ın seçime sayılı günler kala "Sizi yuvanıza, ülkenize dönmeye davet ediyorum" çağrısını içeren kamu spotu yayınlandı.

2023 YILININ İLK DÖRT AYINDA 'İYİ HAL BELGESİ' ALAN HEKİM SAYISI 881'E YÜKSELDİ

Türk Tabipleri Birliği'nin paylaştığı verilere göre, yurt dışına eğitim ve çalışma amaçlı gitmek için gereken 'İyi Hal Belgesi' alan hekim sayısı 2021 yılında 329 iken, 2022 yılında 781, 2023 yılının ilk dört ayında ise bu sayı 881 oldu. Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Vedat Bulut, hekim göçlerinin nedenlerini ve Erdoğan'ın 'geri dönün' çağrısını ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi.

"GİDERLERSE GİTSİNLER' CÜMLESİNİN KURULDUĞU TARİHTE HEKİM GÖÇLERİNDE HIZLANMA OLDU"

Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Vedat Bulut, şunları söyledi:

"Giderlerse gitsinler' cümlesi, 8 Şubat 2022'ydi bu cümlenin kurulduğu tarih, o tarihten sonra yine hekim göçünde bir hızlanma oldu. Özellikle uzman hekimler yurt dışına 'İyi Hal Belgesi' almaya başladılar. Bu çağrı o yarayı tamamen onarmaz. Liderlerin söylemleri hekimlerin yurt dışına göçünde bir etmen ama en temel etmen değil. Sağlıkta çalışma koşulları düzeltilmedikçe, gelirlerde uluslararası düzeyde kıyaslanacak şekilde bir iyileştirme yapılmadıkça, hekimler daha iyi yaşayabilecekleri ülkelere, daha iyi gelir elde edebilecekleri ve çocuklarına ailelere daha demokratik, barış dolu bir iklimde yetiştirme eğilimleri var.

"SAĞLIKTA ŞİDDET TÜRKİYE'DE BÜYÜK BİR SORUN"

Bu tür söylemler tutarlı olmalı ve iç politikaya yansımalı... Sağlıkta şiddetle ilgili hala Türkiye'de büyük bir sorun yaşıyor. Özellikle genç, yeni mezun hekimlerde en başta gelen etmen bu. 'Niçin yurt dışına gitmek istiyorsunuz?' diye sorulduğunda, 'Sağlıkta şiddet çok arttı Türkiye'de bu nedenle çalışmak istemiyoruz' diyorlar. Ama daha orta yaş ve üzeri hekimlerde çalışma koşulları ve ücret konusu en baş etken. Dakikada bir MHRS muayene, bir günde 80-100 hastaya bakma zorunluluğu hekimleri mesleklerini icra edemez duruma getiriyor. Hekimler mesleklerinden tatmin olamıyorlar, hekimlik mesleği doyurucu olmadığında bunu yapabileceği ülkelere gitmek istiyor. Daha az hastayla, daha iyi bir ortamda çalışma koşullarını seçiyor.

"TÜRKİYE'DE BAZI BRANŞLARDA GELECEKTE BÜYÜK SORUNLAR YAŞANABİLİR"

Cumhurbaşkanı'nın sözünü anlamlı buluyoruz. Ama bunun tutarlı olması ve günlük politikalara da yansıma gerekiyor. Nisan ayında 185 meslektaşımız 'İyi Hal Belgesi' aldı. 2022'nin ilk üç ayıyla kıyasladığımızda 500'lü rakamlardan 700'lü rakamlara ilerledi. Buna nisan ayını da eklediğinizde 881 kişi. Bütün yıla teşmil ederseniz 2 bin 500'ün üzerinde, 20 ortalama tıp fakültemizin mezunu kadar yurt dışına gönderiyoruz. Yurt dışına giden hekimlerin ayrıca bir özelliği var. Yabancı dil bilen, daha güncel bilgilere sahip, orada denklik almaları daha kolay alan nitelikli arkadaşlar gidiyorlar. Özellikle bazı branşlarda Türkiye'de gelecekte büyük sorunlar yaşanabilir. Kadın doğum, plastik cerrahi, dermatoloji gibi buradan ayrılanlar çok fazla yurt dışında da kolaylıkla iş buluyorlar.

"YIL SONUNDA 2 BİN 500-3 BİN BANDINDA BİR GÖÇ OLACAĞINI ÖNGÖREBİLİRİZ"

8 Şubat 'Giderlerse gitsinler' söylemi açıkça istatistiklere yansıdı, 5-6 gibi bir ortalamadan 8-9'a çıktı. Uzman hekim yoğunluğu arttı. Bu söylemin bir ay sonra hangi etkilere sebep olacağını daha kolay söyleyebiliriz. Bugün benzer oranlarda 'İyi Hal Belgesi' imzaladık. Türk Tabipleri Birliği'nden yıl sonunda 2 bin 500-3 bin bandında bir göç olacağını öngörebiliriz.

"HEKİMLER YURT DIŞINDA ALDIKLARI GELİR DAHA YÜKSEK OLACAĞI İÇİN ORAYI TERCİH EDİYOR"

Sağlıkta şiddetin kesinlikle çözülmesi lazım. Cezaların yaptırımlı olması gerekiyor. Tehdidin devam etmemesi gerekiyor. Meclis'te 'Katalog Suçlar' arasına alınması önemli bir gelişmeydi. Uzun süre 'Sağlıkta Şiddet' yasası istiyorduk, bununla ilgili birtakım düzenlemeler geldi ama hala yeterli olmadığını görüyoruz. Hekimler halen fiziksel, sözel ve sanal şiddetle baş başalar... Bu hekimlerde bir tükenmişlik yaratıyor. Covid-19'un meslek hastalığı sayılması gerekiyor. Covid-19'dan kaybettiğimiz meslektaşlarımız, sağlık çalışanları için kesinlikle Covid-19'un bir meslek hastalığı sayılması gerekiyor. Bu özlük haklarında önemli bir düzenleme sağlıyor. Ücretlerin kesinlikle arttırılması gerekiyor. Türkiye'de yaklaşık 10 yıldır sahte TÜİK rakamlarıyla, enflasyon rakamlarıyla bütün emekçilerin hakları, satın alma güçleri geriletildi. Enflasyon rakamları gösterilenin en az iki katıydı. Yıllar içerisinde bir erimeye maruz kaldı ve hekimler yurt dışında aldıkları gelir daha yüksek olacağı için orayı tercih ediyor. Bundan çok da önemlisi gelecekle ilgili endişe duymamak.

"HAKLARIMIZI ARAMAK İÇİN BİR SÖYLEM VERDİĞİMİZDE HANGİ CEZAYLA KARŞILAŞACAĞIZ ENDİŞELERİ VARSA NİÇİN KALSINLAR?"

Eğer bir hekim bir gece yarısı 6-7 kişinin imza attığı bir evrakla görevinden alınabiliyorsa 657 ve 2547 sayılı yasadan kaynaklanan iş güvenceleri ortadan kaldırılmışsa Kanun Hükmünde Kararnamelerle bu hekimler gelecekle ilgili endişe duyarlar. Yarın öbür gün bizim de hakkımızda bir şey söylediğimizde, bir Twitter paylaşımı yaptığımızda ya da bir protesto eylemine katıldığımızda, haklarımızı aramak için bir söylem verdiğimizde 'hangi cezayla karşılacağız' endişeleri varsa niçin kalsınlar? O yüzden daha demokratik ve barış dolu ülkeleri tercih ediyorlar, çocukları için bunu tercih ediyorlar.

"DEVLETİN YETKİLİLERİ KENDİLERİNE ÖZ ELEŞTİRİ YAPMALI"

Türkiye'yi böyle bir ortama getirirsek, işte o zaman hekim göçü, geleceğe yönelik endişe duymazlar. Türkiye'de bu ortamı yaratabilmek uzun bir çalışmadır. Umarız ki, 14 Mayıs seçimlerinden sonra sağlık politikaları bu konuda yapılanma gösterir ve bütün bu sorunlar çözüldükten sonra o zaman gitmek istemeyecektir. Bundan 15 yıl önce sayılar 50 iken, şimdi 2 bin 500-3 bine çıkmışsa tüm otorite Sağlık Bakanlığı'yla ilgili ya da Cumhurbaşkanlığı ya da devletin yetkilileri kendilerine bir öz eleştiri yaparak sorgulamalılar.

"TÜRKİYE'DEN BU KAÇIŞIN NEDENİ GELECEĞE YÖNELİK ENDİŞELERDİR"

Türkiye'den bu kaçışın nedeni Türkiye'deki iklimdir. Demokrasi ve barışla ilgili iklimdir. Geleceğe yönelik endişelerdir. Herhangi bir siyaset meydanında söylenen incitici sözler kolay silinmez. Siyasi liderin kullandığı sözleri en baştan titizlikle seçmesi gerekiyor. 'Giderlerse gitsinler' dediğiniz zaman bunun yarattığı kırgınlığı kolay tamir edemezsiniz."

Kaynak:ANKA Haber Ajansı