Ankara’da 29 Mayıs 2018’de bir iş merkezinin 20’nci katından şüpheli bir şekilde düşerek hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Şule Çet’in üniversite arkadaşları mezuniyet gününde Şule'yi unutmadı.

22 yaşında hayatını kaybeden Şule Çet, Ankara Gazi Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi öğrencisiydi.

Arkadaşları mezuniyet törenlerinde Şule'yi karanfiller ve keple andı.

Şule Çet İçin Adalet hesabından paylaşımda bulunuldu. Arkadaşları şu ifadeleri kullandı:

"Şule Çet’in mezun olamadığı Ankara Gazi Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi mezuniyet töreni yapıldı. Onu kep ve karanfillerle andık. Adın asla silinmeyecek Şule."

Şule Çet’in mezun olamadığı Ankara Gazi Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi mezuniyet töreni yapıldı. Onu kap ve karanfillerle andık. Adın asla silinmeyecek Şule. pic.twitter.com/xkc0HKVxnM

— Şule Çet İçin Adalet (@suleicinadalet) 18 Haziran 2019

SAVCI 'CİNSEL SALDIRI VE CİNAYET' DEDİ

Savcı iddianamede; ifadeler, raporlar, tanık ifadeleri, telefon incelemeleri sonrası Şule Çet'in cinsel saldırıya maruz kaldığını ve plazanın 20'inci katından atılarak öldürüldüğü sonucuna ulaştı. Olaydan hemen sonra 'intihar' diye başlatılan soruşturma, cinsel saldırı ve cinayet soruşturmasına dönüşerek, hazırlanan iddianamede Çağatay Aksu ve Berk Akand'ın 'kasten öldürme' 'cinsel saldırı' ve hürriyetten yoksun bırakma' suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ve 39 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.

ADLİ TIP İNTİHAR OLAMAZ DEDİ

Adli Tıp Kurumu, 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu, Ankara 31.Ağır Ceza Mahkemesi’ne ek mütalaa göndererek, olayın bir intihar olmaktan uzak olduğuna şu ifadelerle dikkat çekti:

"Şule Çet’in, intihar için risk etmeni olan yoğun bir ümitsizlik duygusu içinde olmadığı ve sorun çözme becerisinin olduğu görülmektedir. Ölümünden önceki dönemde, yakın çevresi tarafından fark edilen ciddi intihar planının eşlik ettiği aktif bir depresif tablo içinde olmadığı kanaati oluşmaktadır. Bir kişinin olaydan yaklaşık 1.5 yıl önce aldığı depresyon tanısından yola çıkarak olay anındaki ruhsal durumunu tahmin etmenin tıbben çok mümkün olmadığı bilinmektedir. İdrarında tespit edilen ilaç etken maddesi, kişinin intihar ettiğini gösteren somut bir tıbbi kanıt niteliğinde değildir."