CHP'li Faik Öztrak: Sözde soykırım meselesi Erdoğan hükümetinde kalemizde gol oluyor
Faik Öztrak, Joe Biden'ın soykırım tabirini eleştirerek, bu açıklamanın ABD-Türkiye ilişkilerine zarar verdiğini söyledi. Azerbaycan-Ermenistan arasındaki olaylara değinen Öztrak, açıklamanın manidar olduğunu söyledi. "Bu talihsiz açıklamayı hiçbir surette kabul etmiyoruz. Tarih yazmak, politikacıların görevi değildir. Hele hele bu topraklarda, emperyalistlerin tahrikleriyle yaşanan ortak acıları tahrif ederek, teni bir tarih yazmak, buradan da sözde bir insanlık suçu isnat etmek, bir daha olmasın diye ders vermek, siyasetçilerin görevi de değildir, haddi de değildir" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, Biden'ın sözlerine sessiz kalmasını eleştiren Öztrak, "Saray’ın yaptığı ilk resmi açıklama, 'Erdoğan ve Biden haziran ayında NATO zirvesinde buluşacak' olmuştur. Ardından Erdoğan, her kritik olayda yaptığı gibi sessizliğe bürünmüştür. Üç gün geçmiştir ama Erdoğan’dan hala çıt çıkmamıştır. Anlaşılan, NATO zirvesinde, Biden’la görüşme randevusu uğruna, en önemli Milli Bayramımızda, ülkemizin tarihine leke sürülmesine göz yumulmuştur. Erdoğan’ın “monşer” diyerek, istiskal ettiği diplomatlarımızın, 50 yıldır geçit vermediği “sözde soykırım meselesi”, Erdoğan’ın ehliyetsiz Şahsım Hükümeti elinde, kalemizde rahatça gol oluyor.
Hrant Dink'in sözlerini hatırlatan Öztrak, şöyle devam etti:
Bir sözümüz de, emperyalist tezlere sarılıp, bu ülke topraklarında siyaset yaptıklarını zannedenlere. Rahmetli Hrant Dink’in şu sözleri, herkesin kulağına küpe olmalıdır: “Bu sorun Emperyalistlerin elinden alınmalı, Türkiye ve Ermenistan bu sorunu konuşarak, kardeşçe çözmelidir.” Unutulmasın! Emperyalistlerin gölgesinde yapılan, ezik siyaset anlayışı kabul edilemez. Milletimizin iradesi de, böyle bir siyaseti her zaman sandıkta buruşturup çöpe atar.
'128 milyar doları yaşamına kıyan insanlarımız almadı'
128 milyar dolarlık rezervin eritilmesine ilişkin konuşan Faik Öztrak, 2019'un Şubat ayı ile 2020 Kasım ayı arasında ödenmesi gereken emanet dövizlerin 85 milyar dolar arttığını ifade etti. Merkez Bankası kasasının 38 milyar dolar açık verdiğini söyleyen Öztrak, "Ülkemiz temerrüt riskiyle karşı karşıya kalacak. Dış politika masasında müzakere gücümüz zayıflayacak. Sonra da, bu “Cehli Ekberler” çıkacak, utanmadan, sıkılmadan, “Ne yapsaydık döviz satmayıp da, ülkeyi temerrüde mi düşürseydik” diyecekler. Pes artık" dedi.
Merkez Bankası başkanının 'Pandemide tek bir kişinin burnu bile kanamadı' sözlerine, geçim sıkıntısı sebebiyle intihar eden vatandaşları anımsatan Öztrak "Buharlaştırdığınız 128 milyar doları, yaşamına kıyan bu insanlarımız almadı" dedi. Öztrak şunları söyledi:
Bu protokol, Merkez Bankası’na kanunla verilmiş görevlerini ve rezervlerini, Hazine’ye, yani başında siyasetçi olan bir kuruma, devretme yetkisini vermiyor. Ayrıca bu protokolün yürürlük tarihi, imza tarihinden neden 21 gün önceye çekilmiş? Bu protokol bu 21 gün içinde, acaba hangi hukuksuzluğun üstünü örtmek için yapıldı? Önce bunu açıklayacaksınız. Sonra protokolün mesnedini teşkil eden yasa, 2 Temmuz 2018’de yürürlükten kalkmış. Yani protokol kadük olmuş. Bu tarihten sonra bir ek protokol yapıldı mı? Rezervlerin satış emirlerini kim verdi? Dövizler neden alışıldık yöntemlerle değil de, gizli saklı satıldı? 2020 Kasım ayında, yani damat bakan değiştirildikten sonra, bu operasyona neden son verildi? Bunları da açıklayacaksınız. 2019 başından 2020’nin Kasım ayına kadar geçen sürede, dolar rezervlerinin ortalama, 6 lira 28 kuruştan satıldığı anlaşılmaktadır. Oysa bugün öğle saatlerinde, serbest piyasada dolar kuru, 8 lira 30 kuruş seviyesindeydi. Buharlaştırılan 128 milyar doları, bugün yerine koymak istesek, kamu zararı 259 milyar lirayı bulacak. Bunun hesabını kim verecek?
Biz çağrımızı tekrarlıyoruz. Gelin Mecliste bir Araştırma Komisyonu’nu kuralım. Bu konuda bilgi sahibi olan önceki dönem TCMB Başkanları, Murat Çetinkaya’yı, Murat Uysal’ı, Para Politikası Kurulu üyeleri, Emrah Şener, Ömer Duman, Uğur Namık Küçük ve Oğuzhan Özbaş’ı, Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü’nden alınan Hüseyin Aydın’ı yine bu dönemlerde Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda görev yapan Bülent Aksu’yu, Osman Dinçbaş’ı ve Nureddin Nebati’yi dinleyelim. İşin aslını, astarını bunlardan öğrenelim. Ya buna tamam dersiniz, ya da seçimden sonra, bizim iktidarımızda aynen sizin yaptığınız gibi, TBMM’de kurulacak bir Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu’nda, millete hesap verirsiniz.
CHP'den araştırma önergesi
Belediyelerde gerçekleşen gri pasaport skandalına değinen Öztrak, koruma altındaki çocuğun görüntülerinin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık tarafından paylaşılmasını sert bir dille eleştirdi. "Çocuktan Ramazan günüde bir çikolata esirgeyerek şahsi şovuna, alet ediyor" dedi.
Son günlerde Türkiye'nin gündemine oturan kripto para piyasasına ilişkin "Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, 5 Aralık 2019’da Meclise verdiğimiz bir önergeyle, blok-zincire dönük teknolojik ve hukuki alt yapının geliştirilmesi, bu teknolojinin getirdiği risk ve fırsatların belirlenmesi amacıyla, Meclisi göreve davet etmişiz ama ne yazık ki sesimizi Erdoğan Şahsım Hükümeti duymamış. Kripto para kullanımında Avrupa birincisi, Dünya dördüncüsü olduğumuz anlaşılıyor. Bu platformların domino taşı gibi devrilmesinin riskleri çok büyük. Bugün bu yönetimsizliğin bedelini çok ağır ödüyoruz." ifadelerini kullandı.