SON DAKİKA! Özgür Özel Timur Soykan'ın ödül töreninde konuştu
Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin 2024 Yılın Başarılı Gazetecileri Ödül Töreni Ankara’da gerçekleşti. Törende ödüle layık görülen gazeteci Timur Soykan, gözaltında olduğu için törene katılamadı. Soykan’ın mesajı salonda okundu.
Soykan, mesajında, “Ödül almak için aranızda olmayı çok isterdim ancak şu anda gözaltındayım. BDDK Başkan Yardımcısının düğün skandalını haberleştirdiğim için bu ödüle layık görüldüm. Şimdi ise o düğüne katılıp takı takan bir kişinin iftiralarıyla gözaltındayım” ifadelerini kullandı.
Gazeteci Soykan, yaşananları “yargı içindeki bir çetenin gazeteciliği susturma çabası” olarak tanımlayarak, “Ama vazgeçmek yok. Pes etmek yok. Hakikati yazmaya, basın özgürlüğünü savunmaya devam edeceğiz” dedi.
Soykan, mesajının sonunda ödül için Çağdaş Gazeteciler Derneği’ne teşekkür etti ve salondakilere selam gönderdi.
ÖZGÜR ÖZEL KONUŞTU
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Çağdaş Gazeteciler Derneği Ödül Töreninde konuştu. Özel, Murat Ağırel ve Timur Soykan'ın gözaltına alınmasına tepki gösterdi.
Özel'in konuşması şöyle:
"Biraz önce Nurcan Hanım’a ödülü verirken, herhalde hayatınız boyunca unutamayacağınız bir ödül töreni olacak dedim. Çünkü ben ödülü vereceğim kişi bugün sabahleyin evinden gözaltına alındı. Aslında bugün saat 11’de savcılığın kalemiyle sözleşmişti. Olması gerektiği gibi savcılığa davet edilip ifade verecekti. Ve geleceğini söylemişti, arandığında ulaşılamaz değildi.
Ama olay birileri tarafından kriminal bir hâl dönüştürülsün diye, tiyatral bir şekil alsın diye, doktor muayenesine giderken koluna girilmiş polis görüntüsü, herkese gözdağı versin diye, sabahleyin erkenden evinden alındı. Sonra emniyetten ifadesi alındı, sonra savcıya çıktı. Şimdi de tam ödül saatinde, bu sefer de tutuklama talebiyle hâkim karşısına çıkıyor.
Ben son dönemlerde yaşananları zaten anlatacak değilim. Millete en iyi şekilde anlatanlar burada. Ama memleketin hâline bakınca, İtalyan mafyasının faaliyetlerini, nasıl iş gördüğünü anlatan filmler olur. Onlardan birinin setinde olsak bazı şeyler abartı olur.
Türkiye'de yabancı basının temsilcilerinin ihraç edilmesini savunan, Rusya tipi işleri savunan sapkın adamları, özünü kaybetmiş, gözü dönmüş adamları meslektaşınız olarak ifade etmek istemem ama Türkiye’de öyle. CHP iktidarında falan değil. Yani çok belli ki bu seçim, bundan sonra demokrasi ile otokrasi arasında olacak. Bir tercihte bulunulacak. Orada demokrasi tarafında olan kimseden ayrı kalmaya, “bizim iktidarımız olacak” falan demeye değil, demokratların iktidarı olacak. O demokratların içinde sosyal demokratı, muhafazakâr demokratı, milliyetçi demokratı, Kürt demokratı, liberalleri, ama kim varsa otokrata karşı mücadele edecek, biz onlarla birlikte olacağız ve bu ülkede bu baskıcı tek adam rejimini önce değiştireceğiz. Sonra da bu rejimi, bu rejimi bir daha böyle inşa etmeyeceğiz.
Bugün "onların da ele geçirelim, bizim olsun" değil; bir daha kimsenin basını ele geçiremeyeceği bir basın kanunu. Bir daha kimsenin yargıyı ele geçiremeyeceği bir yargı reformu. Bir daha kimsenin siyasete etik dışı işler karıştıramayacağı bir siyasi etik yasası. Bir daha Türkiye’yi kimse Avrupa’dan koparmasın diye GRECO kriterleri. Bir daha bu yolun geri dönüşü olmasın diye Avrupa Birliği’ne tam üyelik yürüyüşüyle, bu ülkede bütün gazetecilerin yeniden özgürce mesleklerini yapabilecekleri günleri inşa edip, ben ümit ediyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi’nde gazetecilik eğitimi gereği yapanların dışında, bir gazetede mesleğini tam olarak yapmak yerine bizde çalışan bütün arkadaşların da birer gazeteye gidip ertesi gün özgürce bizi bile eleştirebilecekleri günler gelene kadar birlikte mücadeleye devam edelim."