Son Dakika | Erdoğan partisine yeni katılanlara destek çıktı: CHP'yi hedef aldı

Son dakika haberi... Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP Kongre Merkezi'nde partisinin 24. Kuruluş Yıl Dönümü Programı'nda konuştu. Partisine katılan Özlem Çerçioğlu ve 3 belediye başkanına destek veren Erdoğan konuşmasında CHP'yi hedef aldı.

AKP, kuruluşunun 24. yıl dönümünü Ankara’da düzenlenen büyük bir programla kutladı. Törene partinin kurucu ve mevcut kadroları, milletvekilleri, belediye başkanları, parti teşkilatlarından çok sayıda isim ve davetliler katıldı.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan etkinlikte açıklamalarda bulundu.

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun da aralarında bulunduğu partilerine yeni katılan belediye başkanlarını selamlayan Erdoğan, "Türkiye yüzyılı inşası mücadelemize destek olmak amacıyla aramıza katılan tüm arkadaşlarımıza 'hoş geldiniz, sefalar getirdiniz' diyor, hepsini muhabbetle bağrımıza basıyoruz." dedi. Başkan Çerçioğlu, Erdoğan'ın konuşmasını alkışladı.

Erdoğan konuşmasına, “Aziz milletim ve değerli dava ve yol arkadaşlarım, sizleri en kalbi duygularımla, hasretle ve muhabbetle selamlıyorum. Sizlerin şahsında, cennet vatanımızın 81 ilindeki tüm vatandaşlarımıza, Edirne’den Kars’a, Hakkâri’den Muğla’ya kadar her bir kardeşimize selamlarımı gönderiyorum. Heyecanımızı, sevincimizi, bu davaya olan inancımızı paylaşan tüm gönüldaşlarımızı sevgi ve saygıyla selamlıyorum” sözleriyle başladı.

"PAPUÇ BIRAKMAYIZ"

Konuşmasının bir bölümünde partiye yeni katılan belediye başkanlarına değinen Erdoğan eleştirilere yanıt verdi:

“Dünden beri saygısızca, hoyrat bir üslupla AK Parti ailesinin yeni üyelerine saldıranlara diyorum ki: Hadi oradan! Pisliğin üzerinde oturmuşlar, sağa sola çamur atmaya çalışıyorlar. Kendi pis kokularını bastırmak için haysiyet cellatlığı yapıyorlar. Bozuk bir ağızdan, kızarmaz bir yüzden başka sermayesi olmayan seviyesizlere pabuç bırakmayız. İtibar suikastları düzenleyenlerin zorbalıklarına bugüne kadar boyun eğmedik, bundan sonra da eğmeyiz. Beyefendi rahatsız olmuş, varsın olsun. Onu daha çok rahatsız edeceğiz.”

Partinin kuruluş sürecini hatırlatan Erdoğan, 2001’deki Türkiye tablosunu şu sözlerle anlattı:

“28 Şubat postmodern darbesinin ardından yönünü kaybetmiş bir Türkiye vardı. Siyaset, vesayetin ağır baskısı altında ezilmiş, iş dünyası derin bir hayal kırıklığı yaşamıştı. Millet umutsuzdu. İşte böyle bir dönemde AK Parti, milletin umudu olarak Türk siyasetine bir güneş gibi doğdu. 14 Ağustos 2001’de dedik ki: ‘Bugün Türk siyaset tarihine hizmete sevdalı insanların kurduğu AK Parti’nin doğum günü olarak geçecek.’ Öyle de oldu.”

Erdoğan, “O gün halka ve Hakk’a hizmet için uzun, ince bir yola çıktık. Bu yolda refikimiz aziz milletimizdi. Allah’a hamdolsun, o günden bugüne milletimizin çizdiği rotadan bir an bile sapmadık” dedi.

“TERÖRSÜZ TÜRKİYE” SÜRECİNE DAİR MESAJLAR

Erdoğan, konuşmasında “Terörsüz Türkiye” sürecine değinerek, bunun tarihi bir fırsat olduğunu söyledi:

“Cumhur İttifakı olarak bu sürece samimiyetle katkı veriyoruz. Diğer partiler de aynı yapıcı tavrı göstermeli. Bu fırsat heba edilirse vebali ağır olur. Biz, 86 milyonun emanetini taşıyoruz. Türk’üyle, Kürt’üyle, Arab’ıyla hep birlikte bu emaneti tertemiz geleceğe taşıyacağız.”

aa-20250814-38828631-38828618-ak-pa-oobq.webp

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar bu şekilde:

Aziz milletim ve değerli dava ve yol arkadaşlarım sizleri en kalbi duygularımla ve hasretle selamlıyorum. Sizlerin şahsında cennet vatanımızın 81 ilimizdeki tüm vatandaşlarımıza selamlarımı gönderiyorum. Heyecanımızı ve sevincimizi paylaşan kardeşlerimizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

AK Parti bugün 24 yaşında. Bugün milletimizin sinesinden, yine aziz milletimizin iradesiyle doğan, kadrolarıyla, hizmetleriyle, eserleriyle, Türkiye'nin son çeyrek asrına damgasını vuran, gücünü ve cesaretini milletimizin kararlılığından alan AK Partimizin 24. kuruluş yıl dönümünü büyük bir iftiharla kutluyoruz.

Bugün, ufuk ve istikametini milletimizin çizdiği Anadolu ihtilalinin 24. senesini coşkuyla idrak ediyoruz. Düşenin elinden tutan, kimsesizlerin kimsesi olan AK Parti'nin 25. yılına bir adım daha yaklaşıyoruz. Her sayfası başarılarla dolu 24 yılı geride bırakmanın haklı kıvancını beraber yaşıyoruz.

Kuruluş yıl dönümü programımıza özel çiçek aranjmanı göndermek suretiyle büyük bir nezaket örneği sergileyen Cumhur İttifakı ortağımız MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yanı sıra gururumuza ortak olan diğer genel başkanlara da teşekkür ediyorum.

"HAYSİYET CELLATLIĞI YAPIYORLAR"

Birazdan rozetlerini takacağımız belediye başkanlarımızı canı gönülden tebrik ediyorum. Dünden beri saygısızca, hoyrat bir üslupla AK Parti ailesinin yeni üyelerine saldıranlara 'Hadi oradan' diyorum. Pisliğin üzerinde oturmuşlar, sağa sola pislik atmaya çalışıyorlar. Kendi pis kokularını bastırmak için haysiyet cellatlığı yapıyorlar. Bozuk bir ağız ve kızarmaz bir yüzden başka sermayesi bulunmayan seviyesizlere pabuç bırakmayız.

Bu zat şunu bilsin. İtibar suikastları düzenleyenlerin zorbalıklarına bugüne kadar asla boyun eğmedik, bundan sonra da boyun eğmeyiz. Beyefendi rahatsız olmuş, varsın olsun. Onu daha çok rahatsız edeceğiz. Bu kardeşlerimize kapımız da kollarımız da ardına kadar açıktır.

Ak kadrolar olarak, bu seviyesiz ve sevimsiz siyasetin bizi çekmek istediği kapana hapsolmayacağız. Kardeşlerim, kim ne derse desin AK Parti bugün düne göre daha güçlüdür, inşallah yarın daha güçlü olacaktır. Burada şunu tüm kalbimle söylemek arzusundayım: AK Parti ailesi Türkiye’nin en büyük, en kuşatıcı, en renkli ailesidir.

Kıymetli kardeşlerim, AK Partimizin AK neferleri… Bu zorlu mücadeleyi ilk başlattığımızda, Türkiye 28 Şubat müdahalesi ile girdiği dehlizde yönünü yitirmiş bir ülkeydi. Postmodern darbenin etkileri hem siyaset, hem eğitim, hem ekonomi hem de toplum zemininde tüm kesafetiyle hissediliyordu.

aa-20250814-38828631-38828625-ak-pa-tf8r.webp

İş dünyamız, sanayicimiz, işçimiz derin bir hayal kırıklığı yaşıyordu. Demokrasimiz vesayetin ağır baskısı altında ezilmiş durumdaydı.

İşte böyle bir dönemde AK Parti, milletin umudu olarak Türk siyasetine bir güneş misali doğdu.

Bundan tam 24 yıl önce, 14 Ağustos 2001’de “Bugün, Türk siyaset tarihine hizmete sevdalı insanların kurduğu AK Parti’nin doğum günü olarak geçecek.” dedik, böyle oldu.

O gün, halka ve Hakk’a hizmet için hep beraber uzun ince bir yola çıktık. Bu yolculukta refikimiz aziz milletimizdi.

"İSTİKBAL YÜRÜYÜŞÜMÜZÜ AKAMETE UĞRATMAK İSTEDİLER"

Allah’a hamdolsun, o günden bugüne milletin yolundan, milletimizin çizdiği rotadan bir an bile ayrılmadık. Üzerimizde nice oyunlar oynandı. Partimize nice pusular, kumpaslar, tuzaklar kuruldu. Yolumuza taş koymak isteyenler oldu. Besleyip büyüttükleri tüm yılanlarını sırasıyla üzerimize saldılar.

Karanlık odaklarla, haşhaşi çeteleriyle istikbal yürüyüşümüzü akamete uğratmak istediler. Önce 17-25 Aralık darbe girişimiyle, ardından 15 Temmuz kanlı ihanetiyle bu ülkeyi yabancılara peşkeş çekmeye yeltendiler. Bunların tamamını milletimizin kararlılığıyla, milletimizden aldığımız güçlü destekle aşmayı başardık. Dik durduk, surda gedik açtırmadık.

Şimdi bakınız, değerli kardeşlerim… AK Partimizin kuruluş müjdesini milletimize verdiğimiz o tarihi toplantıda, Türk siyasetinde açtığımız yeni sayfayı şu sözlerle tarif etmiştik:

Bu sayfa, diğer bütün sayfaların toplamıdır. Diğer bütün sayfaların bileşimidir. Diğer bütün sayfaların somut bir sonucudur. Bu sayfa, Türkiye Cumhuriyeti’nin güzel insanlarına, ülkemizin geleceği adına yepyeni ve güçlü bir umudun kazandırılmasını; Türk siyaset hayatına Adalet ve Kalkınma Partisi’nin katılımını müjdeliyor.

Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Evet, o toplantıdan itibaren Türkiye’de yeni bir dönemin kapıları aralandı. Bu ülkede, o gün müjdesini verdiğimiz gibi, hiçbir şey eskisi gibi olmadı.

Büyük bir gururla ifade etmek isterim ki, bundan 24 yıl önce Türkiye’de yeni bir başlangıç yaptık, yepyeni bir yol açtık. Allah’ın izniyle, milletimizin desteğiyle, gençlerimizin sahip çıkmasıyla 14 Ağustos’tan bugüne kadar bize umut bağlayanların umutlarını boşa çıkarmadık; tam aksine o umutları çoğalttık, büyüttük, güçlendirdik.

Tarihi bir yatırım, hizmet, eser ve hizmet seferberliğiyle 81 vilayetimizin her metrekaresine mührümüzü vurduk. Müsaadenizle, çok özet bir şekilde burada bazı rakamlar var.

aa-20250814-38828631-38828630-ak-pa-whv0.webp

Küsuratları bir kenara koyuyorum… Sağlığa 31 trilyon lira, gençlik ve spora 11,5 trilyon lira, aile ve sosyal hizmetlere 4 trilyon lira, adalete 10 trilyon lira, içişlerine 4 trilyon lira, AFAD bünyesinde olmak üzere 3 trilyon lira harcama yaptık.

Çalışma ve sosyal güvenliğe 1,5 trilyon lira, ulaştırmaya , kamu-özel projeleri dâhil, 10 trilyon lira, çevre ve şehirciliğe 15 trilyon lira, kültür ve turizme 1,5 trilyon lira, tarım ve ormana 7 trilyon lira, enerjiye 8 trilyon lira, savunma sanayine 374 milyar dolar, sanayi ve teknolojiye 1,5 trilyon liralık yatırım yaptık.

KOBİ’lerde 1 milyon 388 bin işletmeye 278 milyar liralık destek sağladık. Teşviklerimizle 19 trilyon liralık 126 bin yatırımın ve 4 milyon 58 bin nitelikli istihdamın önünü açtık.

Katma değerli alanlarda, 45 milyar dolarlık yatırım tutarına sahip 72 projeyi destekledik. Savunma projelerimizin bütçesi, 5,5 milyar dolardan bugün 100 milyar dolar büyüklüğe ulaştı.

2002 yılında 36 milyar dolar olan ihracatımızı, Temmuz ayında yıllık bazda 270 milyar dolara çıkardık. Uluslararası doğrudan yatırımların tutarı, 19 kattan fazla artışla 281 milyar dolara kadar yükseldi.

Merkez Bankamızın rezervleri bugün itibarıyla 175 milyar dolar ile rekor kırdı. 2024 yılı verilerine göre, dünyanın 17’nci; Avrupa’nın 7’nci büyük ekonomisiyiz.

Gençler, 2025 yılı sonu itibarıyla kişi başına düşen millî gelirin 17 bin doları aşmasını bekliyoruz. Dışişlerinde 163 olan dış temsilcilik sayımızı 263’e ulaştırarak temsil ağımızı güçlendirdik.

Dünyanın en kapsamlı, en kuşatıcı sosyal güvenlik sistemini ülkemize kazandırdık. Bugün, 2,9 milyon vatandaşımızın ayağına evde sağlık hizmeti götürüyoruz. Toplamda 37.127 yataklı 25 şehir hastanemizi tamamlayıp hizmete sunduk. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 4 trilyon 970 milyar lira tutarında ödeme yaptık.

Asrın felaketinin yaralarını sarmak için şimdiye kadar yaklaşık 75 milyar dolar kaynak kullandık. Daha saymaya kalksak değil, saatler, günler alacak nice yatırım, hizmet, eser ve destekle Türkiye’nin çehresini değiştirdik.

Şunu bugün bir kez daha altını çizerek söylemek isterim: Elde ettiğimiz bütün başarıların sahibi aziz milletimizdir. Ne yaptıysak öncelikle onların güçlü desteğiyle yaptık. Elbette bu başarı sizin eserinizdir. 24 yıllık hikâye sizin hikâyenizdir. Birlik ve kardeşliğin Türkiye’sinde sizin de alın teriniz var.

Ülkemizin bu günlere gelmesinde, şu salondaki her bir kardeşimin katkısı, emeği, fedakârlığı ve mücadelesi var. Her birinize çabalarınızdan ve gayretlerinizden dolayı yürekten teşekkür ediyorum.

errrr-bst1.webp

Aziz kardeşlerim, kıymetli yol ve dava arkadaşlarım… AK Parti, kurulduğu günden bu yana bir siyasi parti olmanın yanında aynı zamanda bir okul olmuştur. 14 Ağustos 2001’den itibaren hem parti kadrolarımızı hem de hükümetlerimiz döneminde bürokrasideki kadroları sürekli yeniledik.

Türkiye’nin en iyi, en tecrübeli, en bilgili ve birikimli kadrolarıyla mücehhezdir. AK Parti’yi Türkiye’nin en büyük partisi yapan, işte bu yetişmiş, işte bu liyakatli insan kaynağına sahip olmasıdır.

Bu dinamik, bu hareketli yapıyı muhalefet partilerinde asla göremezsiniz. Partimiz içinde lise yıllarından, üniversite yıllarından itibaren siyaset yapmaya başlayan bir genç, aslında siyasete istikamet çizme ve devlet yönetme idealiyle bu yola girmektedir. O yol daima açıktır. Ağabeylerinin, ablalarının yanında pişen gençlerimiz bugün bakanlık kadrolarımızda, milletvekili olarak, belediye başkanları olarak, genel merkez kadrolarımızda kendilerine yer buluyor; çok önemli hizmetlere imza atıyor.

AK Parti, insan öğüten bir değirmen asla değildir, değerli arkadaşlarım. Bizde emeklilik yoktur. Bizde kenara çekilmek, inzivaya çekilmek yoktur.

Soluklanmaları için bir süreliğine dinlenmeye aldığımız arkadaşlarımızla bağımızı asla koparmaz, irtibatımızı kesmez, vefamızı hiçbir zaman eksik etmeyiz.

Her yaştaki arkadaşımız bizimle yol yürümeye devam ettiği müddetçe, elbette biz de onun bilgisinden, tecrübesinden, görgüsünden istifade etmeyi sürdürürüz. Bu hâliyle bakıldığında AK Parti, Türkiye’nin birikimidir, hazinesidir.

Şunu da özellikle vurgulamak durumundayım: AK Parti ile birlikte ülkemizde siyaset, asli misyonuna kavuşmuştur.

Türkiye; iç politikada, dış politikada, ekonomide, güvenlikte yıllarca birikmiş, zamanla kronikleşmiş sorunlarını çözebileceğini ve böyle bir kapasiteye sahip olduğunu tüm dünyaya göstermiştir.

Ülkemizin kazanç hanesine yazdırdığımız en büyük başarılarımızdan biri, hiç şüphesiz siyasette diyalog ve uzlaşı kültürünü güçlendirmektir.

Milletimizin arasına örülen bu duvarı yıkalım, ezeli ve ebedi kardeşliğimizi perçinleyelim, istikbali beraberce inşa edelim istiyoruz.

Cumhur İttifakı olarak birlikte başlattığımız bir devlet politikası olarak yine beraberce yürüttüğümüz Terörsüz Türkiye sürecinde kısa sürede çok önemli mesafe alındı.

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi komisyonuyla meclisimizin de en geniş bir katılımla sürece dahil olması sağlandı. ilk üç toplantı oldukça verimli bir iklimde gerçekleşti. Temennimiz bu yapıcı atmosferin korunmasıdır.

Cumhur İttifakı çözümden ve diyalogdan yana olduğunu, sürecin başarısı için halisane bir yaklaşım içinde olduğunu ortaya koymuştur. Gönül ister ki diğer partiler de aynı şekilde hareket etsin.

Şunu burada bir kez daha ifade ediyorum: Türkiye’nin istikbal yürüyüşünde bir dönüm noktasını temsil eden bu hayırlı sürece katkı veren herkes, ismini tarihe yazdıracaktır.

Komisyon çalışmalarını maksimalist ve popülist taleplerle yokuşa sürmenin vebali ise çok ağır olacaktır. Her kim, siyasi çıkarları uğruna bunu yaparsa açık söylüyorum; ne bu millet onun yüzüne bakar, ne de gelecek nesiller onu affeder.

Sırtında yumurta küfesi olmayanların, sorumluluk taşımayanların, bizim ilk günden beri sürdürdüğümüz dikkatli, itinalı fakat bir o kadar da kararlı tavrımızı anlamakta zorlandıklarını görüyoruz.

"EYVALLAH ETMEYİZ"

Bir defa şunun bilinmesini isterim: Yapıcı eleştiriye elbette kulak tıkamayız. Ama yıkıcı eleştiriye, yalana, tahrike, algı operasyonlarına da eyvallah etmeyiz. Yıkım ekibinin bize yüklenmelerine güler geçeriz.

Ama bizi övdüklerinde, “Nerede yanlış yaptık acaba?” diye kendimizi sorguya çekeriz. Bakın, biz burada çok hassas bir süreç yönetiyoruz. Biz; Türk’üyle, Kürt’üyle, Arab’ıyla 86 milyonun emanetini taşıyoruz. Ve o emanete iğne ucu kadar dahi olsa leke bulaştırmamaya gayret ediyoruz.

Aziz milletimiz, asırlardan süzülüp gelen Anadolu irfanıyla, o engin basireti ve sağduyusuyla bizim ne yapmaya çalıştığımızın çok net farkındadır.

Şehit ailelerimiz ve kahraman gazilerimiz, bizim bu riske niçin girdiğimizin farkındadır. Muarızlarımız ve hasımlarımız da terörsüz Türkiye’nin ne demek olduğunun aynı şekilde farkındadır.

Burada tekrar ediyorum: Türkiye, en kronik sorununu çözmek için tarihi bir fırsat yakalamıştır. Bunun heba edilmesine göz yummayacağız.

AK Parti olarak, tam kadro vakar içinde, omuzlarımızdaki ağır yükün bilinciyle; milletimizin beklentilerine ve partimizin büyüklüğüne yaraşır biçimde, aydınlık yarınlara kapı aralayan bu süreci inşallah özenle yöneteceğiz.

Bir defa şunu partimizi tanıyan herkes çok ama çok iyi biliyor: Reform, AK Parti’nin siyasi varlığının devamlılığını sağlayan muharrik gücüdür. 24 yıllık hikâyemizde reformu bir istisna olmaktan çıkardık; hayatın olağan akışı içerisinde kendiliğinden gelişen, mutat bir pratiğe dönüştürdük.

İlk etapta dönüştürücü reformlarla vesayetçi yapıları gerilettik, hak ve özgürlükleri genişlettik, devletle vatandaş arasındaki güveni yeniden tesis ettik.

İkinci etapta koruyucu ve tamamlayıcı reformlarla devletin kurumsal kapasitesini güçlendirdik, güvenlik, savunma, dış politika ve ekonomi alanlarında Türkiye’nin stratejik kabiliyetlerini artırdık.

Bu irademizi aynen devam ettiriyoruz. Şurası da bilinen bir gerçek ki, bölgemizde yeni bir oyun sahnelenirken, dünyada yeni bir denklem kurulmaktadır. Türkiye’nin istikrarsızlık kuşağıyla çevrelenmeye çalışıldığı artık açık açık dillendirilmektedir. Gazze’deki soykırımın failleri, ülkemize yönelik niyetlerini gizleme gereği dahi duymuyor.

Suriye’den Doğu Akdeniz’e, Balkanlardan Afrika’ya uzanan geniş bir alanda Türkiye karşıtı bu politikanın emarelerine hepimiz tanık oluyoruz. Ne yapılmaya çalışıldığının tabii ki bilincindeyiz. Kuşatma girişimlerini gelecek kudrete, basirete, tecrübeye ve kararlılığa da ziyadesiyle sahibiz. Ülkemizi içeride zayıflatmayı, dışarıda hırpalanmayı hedefleyen bu politikayı hamdolsun boşa çıkartıyoruz.

Sınırlarımızın içiyle birlikte ötesinde de bir barış, güvenlik ve istikrar kuşağı kurmakta kararlıyız. 23 yılda bunun her alanda altyapısını oluşturduk.

Şimdi bir adım daha atmanın hazırlıklarını yapıyoruz. Olağan Büyük Kongremizde genel hatlarıyla çevresini çizdiğimiz Türkiye Yüzyılı reform programımızı tekemmül ettiriyoruz.

“Özgürlükleri korumak için güvenliğe, güvenliği tesis etmek için özgürlüğe ihtiyaç duyulur.” prensibinden hareketle programı şekillendiriyoruz.

aa-20250814-38828631-38828626-ak-pa-ohhq.webp

Amacımız, ülkemizin iç ve dış tehditler karşısında istikamet sahibi, dirayetli, muhkem ve müessir bir aktör olarak yeniden konumlanmasını sağlamaktır. Sivil toplumdan yerel yönetimlere, sosyal politikalardan ekonomiye, teknolojiden siyasete kadar birçok başlıkta çalışmalarımız hızla olgunlaşıyor.

Devlet yapısının tesisini amaçlayan reform programını önümüzdeki dönemde peyderpey hayata geçireceğiz.

Değerli kardeşlerim, dünü ihya, bugünü tahkim ve geleceği inşa eden bir paradigmanın ürünü olan Türkiye Yüzyılı reform programı ile inşallah hedeflerimize doğru çok daha hızlı ilerleme imkanı bulacağız.

Çok değerli kardeşlerim şunu burada bir kez daha önemli ifade etmek isterim; Bizim 24 yıldır olduğu gibi bugün de referansımız millettir. Biz bu yola sadece ve sadece milletin gönlüne girmek, milletin gönlünde taht kurmak için çıktık. Hedefimiz önce Allah'ın rızasıdır, sonra milletin takdiri ve teşekkürüdür. Allah'ın rızası, milletin takdiri ve teşekkürü dışında bizim için bir kriter yoktur.

AK Parti olarak biz 24 yıldır siyaset sahnesindeyiz. Uzun soluklu bir kutlu yürüyüş yapıyoruz. İsimler değişir, ünvanlar değişir. Ama bizim kutlu yürüyüşümüz aynı istikamette inşallah devam eder. 24 yıldır buradayız. Daha yıllarca inşallah burada olacağız.

Yetişmiş, tecrübeli, birikimli kadrolarımızla Allah ömür ve güç verdiği müddetçe daha nice yıllar Türkiye'nin, milletimizin hizmetinde koşturacağız. Biz bitti demeden bitmeyeceğini herkese göstereceğiz.

Son ana kadar, son nefese kadar vatan için, Millet için, ümmet için üretmeye, koşmaya, koşturmaya devam. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum bu düşüncelerle sizleri bir kez daha saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Ayrıntılar geliyor...

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi