Soma aileleri Halk Meydanı'nda: Parayla acı unutturulmaz

Halk Meydanı programına Soma Maden Katliamı'nda hayatını kaybeden işçilerin aileleri konuk oldu. Katliam sonrası yaşadıklarını ve mahkeme sürecini anlatan aileler, Bartın'daki faciayı da hatırlatarak, "Bartın'da da aynısını yaptılar mesela. Daha beş kişinin cenazesi çıkmadı, hemen çıktılar bir buçuk milyar yardım. Bu ne demek? Alın parayı susun" ifadelerini dile getirdi

Eşi Mustafa Kaya'yı Soma'da kaybeden ve "Parayla acıları bastırmaya çalışıyorlar" sözleriyle hatırlanan Naciye Kaya, "Halk Meydanı" programında yaşadıklarını, katliamdan sonra çektiği zorlukları anlattı.

Sözlerine "Soma 301 katliamında eşim Mustafa Kaya'yı kaybettim. Acımız hala taze, bu acı hiçbir zaman bitmeyecek. Çok mücadele ettik biz adalet yerini bulsun diye. O Amasra'da olan katliamda da aynısını yaptılar, Soma'da da aynısını... Parayla gerçekten acıyı satın alıp susturmaya çalışıyorlar. Nitekim de bir şekilde susturdular. Susmayanlar da oldu, olmaya da devam edecek" diye başlayan Kaya şunları aktardı:

'Ölsek ölümüzü bile çalıştıracaklar'

Eşimin kazadan üç ay önce tişört sayısı üçe çıktı. Terlediklerini, çok sıcak olduklarını söylerdi. Mesela eşlerimiz buzlu şişe götürürdü. 'Neden?' diye sorduğum zaman, 'Maden çok sıcak. Kömürler sıcak çıkıyor' dedi. 'Sen bizim çalıştığımız yeri bir görsen berbat' diyordu. Kömür sıcak çıktığı zaman, şikayet ettiklerinde amirleri, 'İşine gelmiyorsa çantanı al, çık' diyordu. Ama ekmek parası... Öyle bir hal aldık ki artık ekmeğimizi bile elimizden almaya başladılar. Bir gün hasta geldi. 'Ne oldu?' dedim, 'Neden böyle hastasın?' 'Ölsek ölümüzü bile çalıştıracaklar' dedi. 'O kadar yoruyorlar bizi' dedi. Kömür çıksın, para gelsin, tek dertleri oydu. İşçinin sağlığı, güvenliği, hiçbir zaman umurlarında olmadı. Çok zor zamanlardan geçtik biz. Malum mu oldu bilmiyorum, son bir hafta 'Ben öleceğim' diyordu. 'Ölümü bile zor bulacaksınız' diyordu. Sürekli hastaydı, gazdan zehirlenip geliyordu. Ben ona ayran yapıyordum, ciğerlerini temizlesin diye.

'Hayalimiz ev almaktı ama katlettiler'

Eşiyle hayallerinden bahseden Kaya, "Bir ay kalmıştı emekliliğine. Mayısın 13'ünde kaza olmasaydı emekli olacaktı. Hayalimiz kredi çekip bir ev alırız, bir yerde sitede bekçilik buluruz, ben temizliğe giderim, eşim bekçilik yapar o şekilde geçiniriz diyeydi. Ama maalesef katlettiler, 301 kişiyi katlettiler" dedi.

'Parayla acı unutturulamaz'

Kaya, yaşananların kaza değil "katliam" olduğunu vurgulayarak, "Bir kaza olduğu zaman manevi destek olursun, o kaza bir daha olmasın diye çözüm yaratırsın. Bunlar hemen direkt şu kadar para yardım yapıyor. Bartın'da da aynısını yaptılar mesela. Daha beş kişinin cenazesi çıkmadı, hemen çıktılar bir buçuk milyar yardım. Bu ne demek? Alın parayı susun. Bu acıyı satın almak değil de ne? Sözümün de arkasındayım. Parayla hiçbir zaman acı unutturulamaz" ifadelerini dile getirdi.

Sözlerine devam eden Kaya, "Benim iki tane çocuğum var. Biri 25, biri 23 yaşında. Dokuzuncu seneye gireceğiz. Neler yaşadığımı ben biliyorum. Çocuklarımı babasız büyütmek o kadar ağır bir şey ki... O kadar uğraş verici bir şey ki. Kesinlikle şikayetçi değilim Ama iki kişi uğraşacakken tek başına. Evin hem kadınısın hem erkeğisin. Bir de dul kadınsın. Böyle bir şey de var. Bir yere gittiğin zaman 'Bu geziyor' diyorlar. Kimse bilmiyor ki ben kendim uğraşıyorum. Biz uğraşmak zorundayız, ayakta kalmak zorundayız" dedi.

'Adalet mülkün değil, iktidarın temeli oldu'

Türkiye'nin günümüzdeki durumunu da değerlendiren Kaya, "Çocuklarımın ülkeye bakışı umutsuz. Ama bu şekilde gitmemeli. İnsanlar perişan. Alım gücü düştü zaten. Umutsuz bir ülke olduk artık. Hiçbir şeye güvenmiyoruz. Adalete kesinlikle güvenmiyoruz. Adalet duvarda kaldı, yazılı kaldı. Adalet mülkün temeli değil, iktidarın temeli oldu. Onlar ne derse o oluyor artık" diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi