Site mafyalarına karşı federasyon kuruluyor

Sitelerin yönetimlerini ele geçirerek haksız kazanç elde eden şebekelere karşı federasyon kuruluyor. Federasyon, 14 Eylül'de Tesis Yönetim Derneği Başkanı Başkanı İbrahim Bozan ve Kentsel Tesis Yönetim Derneği Başkanı Suat Sandalcı öncülüğünde kurulacak.

Sitelerin yönetimlerini ele geçirerek fatura ve aidatlarla haksız kazanç elde eden şebekelere karşı federasyon kuruluyor. 25 site derneği bir araya geldi. Federasyonun adı 'Tesis Yönetim ve Tedarikçileri Federasyonu' olacak. Site yönetimlerini ele geçiren şebekelerin mağdur ettiği kişiler mahkemelik hatta icralık olduklarını ifade etti.

İstanbul'daki bazı site yönetimlerini yasadışı yollarla ele geçirerek site sakinlerinden fazla aidat ücretleri isteyen şebekeler, tutarlara karşı çıkanlara baskı yapıyor. Apartman ve site sakinleri, yöneticilerin WhatsApp gruplarından, aidat borçlularının isimlerini paylaşmasından da rahatsız. Yöneticilerin site ve apartman ilan panolarına daire adı, isim ve miktar belirtilerek, aidat borç listesi asıldığı ifade ediliyor. Mağdurlar kişisel bilgilerinin açık alanda paylaşılmasından şikayetçi. Tüm bu sorunların çözümü için 25 dernek yöneticisi bir araya gelerek, Tesis Yönetim ve Tedarikçileri Federasyonu kuruyor. Federasyon, 14 Eylül'de Tesis Yönetim Derneği Başkanı Başkanı İbrahim Bozan ve Kentsel Tesis Yönetim Derneği Başkanı Suat Sandalcı öncülüğünde kurulacak. Federasyonun kuruluşuna Türkiye'deki bu alanda çalışan tüm dernek yöneticileri katılacak.

'Bu sektörde herkes yöneticilik yapamasın'

Kentsel Tesis Yönetim Derneği Suat Sandalcı, site ve apartmanlarda yaşanan sorunlara kaşı 25 derneğin bir araya gelerek federasyon kuracağını belirterek, "Biz bu çete diye tabir ettiğimiz mafyatik durumlardan kurtulmuş vaziyette değiliz. 2 bin dairelik konutta 5 bin 6 bin kat malikinin çocukların ve insanların yaşadığı bir toplulukta bu çeteler cirit atabiliyor. Dolayısıyla usulsüz yönetim tarzı, kat mülkiyeti dışında uygulanan fonksiyonlar, giderlerin gelişi güzel başkalarına peşkeş çekme yoluyla ciddi bütçeleri sıkıntıya sokuyor. Kat maliklerini borçlandırma hareketleri, dolayısıyla site görevlilerinin, güvenlik personellerinin izinsiz çalıştırılması gibi birçok usulsüz davranışlar, bizleri hem ülkemizde tesis yöneticilerinin bir karneye standartlarının oluşturmaya itti. Bu sektörde de herkes yöneticilik yapamasın" dedi.

'Tesis yönetim şirketleri sınavlara girsin'

Sandalcı, yöneticilerin eğitime tabi tutulması gerektiğini belirterek, "Bundan sonra ülkemizde hizmet veren tesis yönetim şirketleri veya kurumlar artık bu sınavlara girsin. Bu sınavların da bir zorluğu olsun, karne sahibi olsunlar. Dolayısıyla sizler sitelerde, kat maliklerimiz sitelerde otururken asansör hizmetleri alıyorlar, bakım hizmetleri alıyorlar, havuz hizmetleri alıyorlar, kimyasal temizlik maddesi ve hukuk hizmeti de alırken, iş güvenliği hizmeti de alırken biz de dedik ki hem tesis yönetim dernekleri hem de tedarikçi dernekler bir araya gelerek artık sesimizi kat malikleri ve memleketimiz için tek bir ağızdan haykırarak sektörde hayal ettiğimiz eğitimleri, sektörde hayal ettiğimiz karne sistemini mevzuatları hayata geçirmek için önümüzdeki günlerde 25 dernek bir araya gelerek federasyon kuruyoruz. Bu sayede bu kat maliklerimiz de çetelerle mafyatik gruplarla karşı karşıya kalmayacaktır. Ankara Üniversitesi ile görüşmeler halindeyiz. Artık işinde uzmanlaşmış tamamen avrupa standartlarında eğitilmiş insanlar bu üniversitelerin hocalarından destek alabilecekler" diye konuştu.

'14 Eylül'de toplanıyoruz'

Tesis Yönetim Derneği Başkanı Başkanı İbrahim Bozan da vatandaşın mağduriyetinin giderilmesi için çalışamalar yaptıklarını söyleyerek, "Türkiye'de de tesis yönetimini sadece yönetim anlamında değil, tedarikçileriyle birlikte oluşturan bir platform kurmayı amaçladık. Bu anlamda federasyon çalışmalarına başladık. Türkiye'nin her yerinden tesis yönetim ve tedarikçileriyle birlikte oluşturacağımız bu federasyon, Türkiye'de vatandaş mağduriyetinin önlenmesi, insan kaynakları konusunda eğitim, hukuksal mevzuat anlamında değişim, dünya ile entegre olmak, dünyayı Türkiye'ye getirme anlamında bir öncülük edecek. Bu anlamda yıllardan beri aldığımız tecrübe ve birikimle devletimize milletimize özellikle kullanıcı olan vatandaşımızın mağduriyetini önlemek amacıyla bu federasyonun etik kurallarını tartışmak için 14 Eylül'de toplanıyoruz" dedi.

'Bütün apartmanlarda profesyonel yönetim firmaları olması gerekiyor'

Apartman yöneticisi ile mahkemelik olan Seda Yağcı, "İlk etapta benim ısınma sorunum vardı. Apartman yöneticimiz kazanı kış aylarında geceleri kapatıyor ve dairemin yeterli derecede ısınmamasına sebep oluyor. Yakmasını istediğim zaman da işte 'çoğunluğuz biz, yakamazsın' şeklinde bir cevap veriyor. Hiçbir şekilde araştırma yapmadan benim dairemin soğuk olmasında dairemi kusurlu gösteriyor. Bu yüzden ben mahkemeye başvurdum. Apartman yöneticisiyle mahkemelik olduk. Sığınağımız kiraya veriliyor. Bu da yasal bir şey değil. Sığınak yönetmeliğine aykırıymış. Tüm apartmanın aidat borçlarını apartman panosuna asıyor. Dışarıdan başka üçüncü kişiler geldiği zaman benim dairemi görüp aidat borcumu görebiliyor. Bu da benim istemediğim bir şey sonuçta kişisel bir veri. Bunun için de savcılığa şikayette bulundum. Sığınak ile ilgili kendisine ihtarname gönderdim. Hiçbir şekilde ne ihtarnameyi ne mahkemeyi ciddiye almıyor. Bence bütün apartmanlarda profesyonel yönetim firmaları olması gerekiyor. Çünkü profesyonel yöneticiler bu kanunu çok iyi biliyorlar. Profesyonelce yönettikleri için mahkemelik olmuyorsunuz" dedi.

'500 lira ödemem gerekirken 800 lira aidat ödüyorum'

Aidat ücretinin yüksek olduğunu söyleyen İbrahim Aslan, "Aidat 500 lira ödemem gerektiği yerde ben 700-800 lira para ödemek zorunda kalıyorum. O kadar alakasız ödenekler çıkarıyorlar ve muhatap bulamıyorsunuz. Yani iletişim kuramıyoruz. İletişim kuramadığımız için mecburen ödemek zorunda kalıyoruz. Ödemediğimiz takdirde kişisel verilerimize ulaşıp, çalışmış olduğumuz iş yerlerine mektup gönderiyorlar, ihbarname gönderiyorlar. Aidatını ödememiş bir malik konumuna düşüyoruz. Türkiye şartlarında 200-300 lira gerçekten çok ciddi bir para. Biz de bu mağduriyeti yaşıyoruz ne yazık ki. Biz site yönetimine sorduğumuz zaman 'bize su faturasını gösterin' dediğimiz zaman bize kesinlikle bu faturayı göstermiyorlar, farklı gerekçeler gösteriyorlar. İnsanları ticari olarak yönlendiriyorlar artık. Biz paramızı nereye ne için verdiğimizi görmek istiyoruz bizim talebimiz bu" diye konuştu.

Kaynak:Demirören Haber Ajansı (DHA)