Savcı Özlem'in ölümünde 2 astsubay 'taksirle ölüme neden olmak'tan yargılanacak

Yozgat'ın Sorgun ilçesinde, cumhuriyet savcısı Özlem Salkım'ın doğum günü kutlamasında başından tabancayla vurulması sonucu yaşamını yitirmesine ilişkin soruşturma tamamlandı. İddianamede Salkım'ın, evde bulunan astsubay Ahmet M.'nin silahını alıp, şaka yaparken kendisini vurduğu belirtildi.

Yozgat'ın Sorgun Adliyesi'nde görev yapan cumhuriyet savcısı Özlem Salkım, 24 Mart'ta Bahçelievler Mahallesi Yazıcıoğlu Caddesi'ndeki evinde, arkadaş grubuyla doğum gününü kutladığı sırada başından tabanca ile vurularak ağır yaralandı.

Yozgat Bozok Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde tedaviye alınan Salkım, 3 gün sonra hayatını kaybetti. Salkım'ın ölümüyle ilgili yürütülen soruşturma tamamlandı. Olay sırasında evde bulunan astsubaylar Ahmet M. ve Mehmet S. hakkında 'taksirle ölüme neden olmak' suçundan 2'şer yıldan 6'şar yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenlenerek, dava açıldı. Yine evde bulunan Özlem Salkım'ın arkadaşı cumhuriyet savcısı H.A. ile adliyede kantin görevlisi hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi.

'Savcım silahla oynamayın' demiş

Sorgun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede; savcı Özlem Salkım'ın doğum gününü kutlamak için arkadaşları cumhuriyet savcısı H.A. ile astsubaylar Ahmet M. ve Mehmet S. ile evinde bir araya geldikleri belirtildi. Ahmet M.'nin, Mehmet S. ile mutfakta yiyecekleri hazırlarken belindeki silahı kitaplığın üzerine bıraktığı sonra grubun birlikte yemek yiyerek, alkol aldığı belirtildi. Yemek sırasında Mehmet S.'nin kitaplığın üzerindeki silahı gösterip, 'Bu silah kimin' demesi üzerine Özlem Salkım'ın tabancayı eline alarak, şaka amacıyla astsubaylara doğrulttuğu, Ahmet M.'nin 'Savcım silahla oynamayın, ağzımızın tadı bozulmasın' dediği sonra kendi başına dayadığı sırada ateş aldığı belirtildi.

Silahta parmak izi yok

​İddianamede ayrıca silahın üzerinde herhangi bir parmak izi bulunamadığı, ilgili uzmanlarla yapılan görüşmede silahın elle tutulan yerinin düz ve sert zemin olmaması nedeniyle parmak izinin elde edilmesinin güç olduğunun belirtildiği kaydedildi. Özlem Salkım'ın ellerinden alınan swap’larda da herhangi bir atış artığına rastlanılmadığı; hastanede damar yolu açmak için elinde, kolunda, bacaklarında lokal temizleme yapıldığı, el swap’larında bu yüzden atış artığı bulunamadığına yer verildi.

Yine Adli Tıp Kurumu Başkanlığı raporunda da ölüme neden olan atışın yakın mesafeden yapıldığı; ancak yaraya tıbbi müdahaleler nedeniyle atışın bitişik olup olmadığının saptanamadığı kaydedildi.

'Silahla şaka yapmayı sevdiğini biliyorduk'

Ahmet M., iddianamede yer alan ifadesinde, Özlem Salkım ile aynı binada oturduklarını, olay günü doğum gününü kutlamak için bir araya geldiklerini, Salkım'ın silahla sürekli şaka yapma şeklinde alışkanlıkları olduğunu bildiğini söyledi.

Mehmet S. ve H.A. da ifadelerinde Özlem Salkım'ın silahla sürekli şaka yaptığını ve bunu bildiklerini söyledi.

İddianamede; astsubay Ahmet M.'nin, içinde 13 mermi bulunan diğer silahlara göre güvenlik emniyeti daha zayıf olan tabancasını, kendisinin ve evde bulunanların tamamının ortak savunmalarında belirttiği üzere silah konusunda zafiyeti bulunan ve silahla çok fazla şaka yapmayı seven Özlem Salkım'ın bulunduğu, alkol alınan ortamda, herkesin ulaşabileceği yere bırakması nedeniyle 'taksirle ölüme neden olma' suçunu işlediği belirtildi.

Astsubay Mehmet S.'nin ise 'Bu silah kimin' diyerek silahlara merakı olan savcının söz konusu silahı fark etmesini sağlayıp, eline almasına neden olduğu ve böylece üzerine atılı 'taksirle ölüme neden olma' suçunu işlediği anlatıldı.

Ahmet M. ve Mehmet S. hakkında 'kasten öldürme' suçundan ise kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi.

'Vurulduktan sonra evde bekletildiğini düşünüyoruz'

Özlem Salkım'ı, evlendikten 17 yıl sonra Çocuk Esirgeme Kurumu'ndan evlat edinen Rahime ve Ramazan Salkım çifti de iddianamede çelişkiler olduğunu söyledi. Ramazan Salkım, kızı öldüğünden bu yana videolarını izleyerek hasret giderdiklerini belirtti. İddianamenin 'kasten öldürme' suçundan hazırlanmamasına şaşırdıklarını kaydeden Salkım, "Biz bu iddianamenin neden bu kadar geciktirildiğini bilemedik. Biz iddianameyi okuyunca bir sürü çelişki ve tutarsızlıklar gördük. Biz davanın Ankara’da ağır cezada görülmesiyle alakalı dilekçe verdik; ama kabul edilmedi. 21 Ocak’ta ilk duruşmaya biz de gideceğiz. İddianamede, 'Özlem intihar etti' diyorlar; ama Özlem ve yanındakilerden alınan el swap’larında atış artığına rastlanılmadığı yazıldı. Özlem’in hastaneye giderken elleri temizlendiği, bahanesi sunuldu. Neden yanındakilerde çıkmadı? Biz Özlem’in ne zaman öldüğünü bilmek istiyoruz. İddianamede de bu konu tam belirtilmemiş. Biz Özlem’in vurulduktan sonra evde bekletildiğini düşünüyoruz" dedi.

Anne Rahime Salkım ise "Adalet yerini bulsun, kızımın kanı yerde kalmasın, kızımın başına gelenler ortaya çıksın. Mahkemeye de gideceğim ve sonuna kadar dayanacağım. Benim çocuğum böyle bir çocuk değildi. Çocuğumun hayatıyla oynadılar, hayallerini elinden aldılar" diye konuştu.

Avukattan 'görevsizlik' dilekçesi

Salkım ailesinin isteği üzerine ailenin avukatı Emin Erkılıç’ın, davanın Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘kasten öldürme’ suçundan görülmesi gerektiği gerekçesiyle Sorgun 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi’ne 'görevsizlik' dilekçesi verdiği öğrenildi.