Sahte e-imza skandalında şok iddia: Hakan Fidan ve yardımcısı hakkında diploma şüphesi

Sahte e-imza skandalında şok iddia: Hakan Fidan ve yardımcısı hakkında diploma şüphesi
Sahte e-imza skandallarının gündemi sarstığı bu günlerde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz'la ilgili çarpıcı bir iddia ortaya atıldı. İddianın sahibi CHP Dışişleri Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Namık Tan "İkisinin yüksek öğrenim dereceleri hakkında ciddi soru işaretleri var" dedi.

Türkiye'de gündem sahte e-imza skandallarıyla sarıldı. Yüzlerce sahte diploma alındığı iddiaları gündemde deprem etkisi yaratırken skandalın siyaset dünyasından hangi isimleri kapsadığı ise merak konusu oldu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz hakkında yüksek öğrenimleriyle alakalı soru işaretleri olduğu iddiası ortaya atıldı.

İddianın sahibi CHP'nin Dışişleri Bakanlığı'ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, CHP İstanbul Milletvekili emekli diplomat Namık Tan.

"PARALEL E-DEVLET"

Sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı "SİSTEMİK ÇÖKÜŞ VE AKP" başlıklı yazısında "paralel e-devlet" vurgusu yapan Tan, şu ifadelere yer verdi.

Yurttaşın devletine emanet ettiği bütün kişisel bilgileri elde edilmiş, kopyalanmış yasadışı işlerde kullanılmış

Öyle ki, basbayağı bir "paralel e-devlet" yapısı kurulduğu ortaya çıkıyor

Muhtemelen buzdağının yalnızca görünen kısmı olan e-imza skandalı, AKP’nin beslendiği kurumsal erozyonun ve devletin temel sütunlarının nasıl aşındırıldığının çarpıcı bir göstergesi

AKP, devletin güven ilişkilerini zedeleyen ve kurumların onurunu aşındıran bu çürümenin yegâne temsilcisi. Bu skandal münferit bir suiistimal değil; cezasızlık kültürü ve kurumsal yozlaşmanın doğal ürünü

Kaybedilen, yalnızca haksız kazanılmış makamlar değil; yüzlerce liyakatli insanın hakkı, gençlerin umudu ve yurttaşın devlete olan güveni

"YÜKSEK ÖĞRENİM DERECELERİ HAKKINDA CİDDİ SORU İŞARETLERİ VAR"

Tan, yazısının devamında "Bütün bu tezgâh al gülüm, ver gülüm dönerken istihbarat teşkilatını elele idare eden dinamik (!) ikili o üstün meziyetlerini (!) bu defa hariciyenin yönetimine vakfetmiş durumda" diyerek sözü Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz'a getirdi.

Tan, yazısının devamında şu değerlendirmelerde bulundu:

"İkisi de son derece alıngan: En ufak bir eleştiri veya soruyla karşılaşmayagörsünler hemen avazları çıktıkları kadar "İsrail!" diye bağırıyorlar ve veriyorlar fona Kurtlar Vadisi müziğini. Bir numaralı sorumlu ABD hakkında ise dut yemiş bülbüle dönüyorlar

Bu Hakan Fidan ve Nuh Yılmaz ikilisinin alınganlık dışında bir ortak noktaları daha var: İkisinin yüksek öğrenim dereceleri hakkında ciddi soru işaretleri var

Birinin uzaktan eğitimle bitirdiğini iddia ettiği ABD üniversitesinin denkliği var mı belli değil

Diğerinin sosyoloji doktorasında hem yurtiçinde hem yurtdışında apaçık tutarsızlıklar var

Ne yapalım Allah'ın bildiği kuldan saklanmamalı, devlet ciddiyeti denilen şeyin de öyle kasılarak poz vermekle, kaşlarını çatmakla değil önce liyakatle ilgili olduğu akıldan hiç çıkmamalı

Dışişleri Bakanlığı kaynaklarının yaptığı açıklamada ise Hakan Fidan'a yönelik sistematik biçimde yıpratma kampanyalarının gündeme getirildiği belirtildi. Bakanlık kaynaklarının yaptığı açıklamada şunlar ifade edildi:

"Sayın Bakanımıza yönelik olarak son yıllarda FETÖ ve türevleri tarafından sistematik biçimde yapılan çok yönlü yıpratma kampanyalarında gündeme getirilen asılsız bazı iddiaların yeniden dillendirildiği görülmektedir.

Esasen bu iddialara hem Dezenformasyonla Mücadele Merkezi hem de Yüksek Öğretim Kurulu belgeleriyle yanıt vermişti.

-Sayın Bakanımızın lisans, yüksek lisans ve doktora diplomaları ile denklik belgesi, İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından 15 Mayıs 2025 tarihinde kamuoyumuzun dikkatine getirilmişti.

-Ayrıca, konuyla ilgili olarak TBMM’de verilen bir soru önergesi de 12 Haziran 2025 tarihinde, Milli Eğitim Bakanlığımız eliyle, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından cevaplanmıştı.

Sözkonusu iddiaların son günlerde tekrar gündeme getirilmesi, kamuoyumuzu kasıtlı biçimde yanlış yönlendirmeyi amaçlamaktadır. İddialarla ilgili olarak yasal yollara başvurulmaktadır."

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi