Rıza Bey Apartmanı davasında tanıklar dinlendi
İzmir'deki depremde en fazla can kaybının yaşandığı Rıza Bey Apartmanı'nın yıkılmasına ilişkin "bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçlamasıyla 2'si tutuklu 13 kişinin yargılanmasına devam edildi.
İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar mimar A.S.B. ve yapı müteahhidi H.H.Ö, SEGBİS üzerinden katıldı. Tutuksuz sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları ise salonda hazır bulundu.
'1992 yılında bizim şirketten ayrıldı'
Mahkeme Başkanı, tanık İ.K'nın hakkında da söz konusu davaya ilişkin soruşturma olduğunu ancak henüz davaya dönüşmediğini belirterek tanık olarak dinlenileceğini bildirdi.
İlk olarak tutuklu sanık Ali Serdar Bayram'ın imza attığı projede yer aldığı iddia edilen inşaat firmasının o dönemki yönetim kurulu başkanı İ.K.'ye söz verildi. İ.K., "Ali Serdar Bayram, bana göre Türkiye'nin sayılı mimarlarındandır. 1992 yılında bizim şirketten ayrıldı. Projenin statik betonarme işini yapan Tamer P. de aynı yıl ayrıldı. Rıza Bey Apartmanı'nın projesi ise 1993 yılında imzalanmış. O yıllarda proje müellifi aynı zamanda fenni mesul oluyordu. Esas sorumlu olan bir de müteahhit oluyordu. Bugün fenni mesul yerine denetim firmaları var. İnşaatla ilgili her türlü denetim o firmanın sorumluluğunda. Keşke o bina bugünlerde yapılsaydı. Hasan Hüseyin Özkan'ı tanımıyorum. Bu projenin benim ofisimde imzalandığı söyleniyor. Ancak benim ilgim yok. Sorumlu müteahhit kimse odur" dedi.
'Yönetici binanın çürük olduğunu biliyordu'
Rıza Bey Apartmanı'ndaki diş hekimi polikliniğinde tadilat yapan ve duruşmada tanık olarak dinlenen firmanın sahibi K.Ö. de dairede çalıştığı sırada yöneticinin binanın sağlam olmadığını söylediğini aktardı. K.Ö., "Mobilyaları apartmanın duvarına dayadığımızda depremde hayatını kaybeden o zamanki yönetici bana, 'Mobilyaları duvara dayama. Bina çürük' dedi. Yönetici bana inşaat mühendisi olduğunu söylemişti ve binanın çürük olduğunu biliyordu" ifadelerini kullandı.
Tutuklu sanık A.S.B. ise günah keçisi haline getirildiğini ileri sürerek, "Bir sorumsuzluk yaptıysam o inşaat devam edemez. Bir imza dışında hiçbir dahlim olmadığı halde 16 aydır tutukluyum" ifadelerini kullandı.
Tutuklu sanık H.H.Ö. de beton atmayı ve demir döşemeyi çok iyi bildiğini, binada kötü bir iş yapmadığını savundu.
'Çocuklarımızı göremiyoruz'
Tutuklu sanık H.H.Ö'nün avukatı, "müvekkilinin ağır hastalıkları olduğunu, tahliye edilmezse ölebileceğini ve bir sonraki celse kendisini göremeyebileceklerini" söylemesi üzerine depremde yakınlarını kaybeden müştekiler, avukata "Biz de çocuklarımızı göremiyoruz" sözleriyle tepki gösterdi.
'Niye mahkeme yapıyoruz?'
Avukatın "Takdiriilahi" sözleri üzerine bir müşteki "Takdiriilahi ise neden burada mahkeme yapıyoruz" ifadesini kullandı.
Mahkeme heyeti savunması alınmayan sanıklar hakkında yakalama emri çıkartılmasına ve tutuklu sanıkların bu halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
İzmir'de 30 Ekim 2020'de meydana gelen depremde yıkılan Rıza Bey Apartmanı'nda 36 kişi hayatını kaybetmiş, 17 kişi yaralanmıştı.
Binanın yıkılmasında sorumlulukları bulunduğu iddiasıyla 13 sanık hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme" suçundan dava açılmıştı.
Ajanslar: DHA, AA