Pervin Buldan açıkladı: Öcalan Bahçeli'nin çağrısını ilk kez böyle duymuş
DEM Parti İmralı Heyeti’nde yer alan Pervin Buldan, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ile yaptıkları görüşmelere ve çağrıya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Buldan, "Öcalan, çatışma yerine demokrasinin, Türkiye’nin geleceğinin ve Kürt halkın geleceğinin yeniden inşa etme zamanının geldiğini ifade etti. Bu son fırsat. Türk, Kürt, kadın, genç hepimiz ‘Barış ve Demokratik Toplum’ çağrısına sahip çıkalım. Yasal çerçevenin, hukuki zeminin olmadığı bir yerde bu çağrı hiçbir anlam ifade etmez" dedi.
DEM Milletvekili, Öcalan'ın çağrısının yalnızca silah bırakmayla bitmeyeceğini vurgulayarak devletin de gerekli adımları atması gerektiğini belirtti.
"ÇAĞRININ YAPILACAĞINDAN HABERİ YOKTU"
Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeler hakkında JinNews'e röportaj veren Buldan, Öcalan'ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısını televizyondan öğrendini belirterek şunları söyledi:
"Çağrının yapılacağından haberi yoktu. Biz ilk gittiğimizde zaten bunu ifade etti. ‘Sayın Bahçeli’nin yapmış olduğu çağrı beni de şaşırttı ben böyle bir şey beklemiyordum’ dedi. Bu çağrının kıymetli olduğunu özellikle vurguladı ve teşekkür etti. ‘Parlamentoda grubu bulunan siyasi partileri tek tek ziyaret edin ve çokça katkılarını isteyin’ dedi.
'Sadece katkılarını değil aynı zamanda eleştirilerini, önerilerini bana geri getirmeniz benim için çok önemli olacak çünkü ben bunlara bakarak bir metin hazırlayacağım’ demişti. Bütün siyasi partilerin genel başkanları ile görüşmeler yaptık. Devlet Bahçeli’nin yapmış olduğu çağrıyı kendisi de ilk defa televizyondan öğrenmişti."
"REFORMLARLA ANLAM BULACAĞINI SÖYLÜYORUZ"
Buldan, Öcalan'ın çağrısıyla meselenenin bitmeyeceğini, bu adımın çıkarılacak reformlarla anlam bulacağını belirterek şunları ifade etti:
"Çağrı yapıldı ve PKK’ye ‘silahları bırakın kendinizi feshedin’ denildi, ama bunun senkronik olarak atılacak adımlarla, çıkarılacak olan reformlarla, yasal ve hukuki çerçevelerin çizilmesiyle anlam bulacağını söylüyoruz. Zaten Öcalan da bunun ‘olmazsa olmaz’ olduğunu söylüyor."
"ÖCALAN'IN FİZİKİ KOŞULLARI DEĞİŞMEZSE SOMUT BİR ADIM ATILMAMIŞ OLUR"
Öcalan’ın fiziki koşulları değişmezse çok fazla somut bir adım atılmamış olur diyen Buldan, terör örgütü liderinin süreçle ilgili çalışma yapacabileceği bir ekibe ihtiyacı olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Sayın Öcalan’ın çalışma yapacağı bir ekibe de ihtiyacı var. Son görüşmede de söyledi, ‘3 kişiyle bir araya geliyorum ama bu yeterli değil. Benim çalışma koşullarımın düzeltilmesi gerekiyor’ dedi. Sayın Öcalan’ın sürecin ilerlemesi ve ilerletebilmesi için yazacağı, tartışacağı bir ekibin oluşması gerekiyor."
"KARŞILIKLI ADIMLARIN ATILMASI ÖNEMLİ"
Öte yandan Buldan, sürecin tek taraflı ilerlemeyeceğini vurgulayarak şunları söyledi:
"Samimiyet ve cesaret olursa bu süreç ilerler diye düşünüyorum. Bir taraftan bir şey beklerken diğer tarafın hiçbir şey yapmaması elbette ki kabul edilemez. Bir tarafta çağrı var, ateşkes ilan edildi ama diğer taraf ‘tamam biz bunu kazandık bitti’ derlerse tabi ki bu iş olmaz. O yüzden karşılıklı adımların atılması önemli."
"SON PARAGRAFTA İFADE ETTİĞİ GİBİ YASAL ÇERÇEVE MESELESİ ÇOK ÖNEMLİ"
27 Şubat’ta okunan metinde yer almayan Önder'in dile getirdiği kısımla ilgili de konuşan Buldan:
“Sayın Öcalan çağrıya dair daha önce bir hazırlık yapmıştı. Son gittiğimizde çağrı metni zaten önündeydi. Devletle mutabakat halinde olunan ama yetişmediği için çağrı metninde olmayan ve Sırrı Süreyya Önder’in de okumuş olduğu kısa bir paragraf var. Sayın Öcalan son görüşmede o çağrı metnini okudu. Sırrı beyin okuduğu bölümü kendisi de şifahen okudu. Bu çağrı metnini hazırlarken birçok tartışma yapılmış belli. Devlet yetkilileriyle yapılan tartışmalar sonucunda bu metin hazırlanmış. Metinde insanlar istediği ya da isteyip de göremediği şeylere tanıklık etmiş olabilir ama Sayın Öcalan’ın özellikle o son paragrafta ifade ettiği gibi yasal çerçeve meselesi çok önemli”
Kaynak:JinNews