Özgür Özel: Muhtıralara karşıysanız muhtırayı verenin altına zırhlı araç çekmeyecektiniz

Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Özgür Özel, partisinin grup toplantısında 104 emekli amiralin yayınladığı bildiriden 'darbe' çıkarımı yapılmasına ilişkin "Bütün darbeler CHP'nin iktidara en yakın olduğu zamanlarda yapılmıştır" dedi.

Özgür Özel, CHP'ye yöneltilen 'darbeci' imalarına yanıtı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın e-muhtıra yayınlayan Yaşar Büyükanıt ile fotoğrafı üzerinden verdi. "Sen muhtıralara karşıysan muhtırayı verenin altına zırhlı Mercedes çekmeyecektin. Darbeciyle irtibatın yoksa Fehtullah Gülen ile yan yana oturup birlikte bir niyeti ortaya koymayacaktınız" dedi. 

Darbelerden bu ülke çok çekti. Anlaşılan o ki 'Cumhurbaşkanı bir partinin tarafıdır' sözlerinden darbe çıkaranlar şimdi emekli amirallerin attıkları imzadan, yaptıkları uyarıdan darbe çıkarıp emir komuta zinciri içinde bütün yapıların buna inanmasını bekliyorlar. CHP olarak söylüyoruz: Bütün darbeler CHP’nin iktidara en yakın olduğu zamanlarda yapılmıştır. Bütün darbeler CHP güçlenirken, halktan yana bir umut artmışken yapılmıştır.

Süleyman Soylu ağzıyla ‘Bu bildiriyi yazanlar FETÖ’den ayrı değildir’ dediler. Biz hiçbir muhtırayı mazur görmedik, arayı hoş tutmadık. Partilerinin sözcülerine güvenmiyorlar, bol bol İletişim Başkanı’nı konuşturuyorlar. Bir diğer darbeci Kenan Evren’in önünde düğme ilikleyen de biz değildik. Meclis 14 Temmuz günü ışıklarını kapattı, cuma günü akşam Ankara ve İstanbul hareketlendi. Yapılan darbe Meclis’i fiilen hedef almamıştı, çünkü kimse yoktu. CHP’nin Genel Başkanı’nın talimatıyla bizler telefon görüşmeleri yaparak Meclis’in açılmasını ve darbeye direnmeyi talep ettik.

Özgür Özel, Süleyman Soylu'nun bildiriyi yayınlayan 104 amiralin CHP ile ilişkisinin olduğunu iddia etmesine yanıt verdi. "O gün Yargıtay Başsavcılığı kapalı olmasına rağmen Soylu, Yargıtay’ın elindeki gizli bilgilere eriştiğini söylemiştir" diyen Özel şöyle devam etti:

"İçişleri Bakanı suçişleri bakanı gibi çalışmaktadır"

Süleyman Soylu’nun bir televizyon kanalındaki ifadeleri nasıl kötücül akılla, yalan makinalarıyla yönetildiğimizin kanıtıdır. Soylu, bildiriye ulaştık ve bildiriye yayınlayanların CHP ile olan irtibatına baktık diyor. Süleyman Soylu İçişleri Bakanı’dır ama suçişleri bakanı gibi çalışmaktadır. Kendisine emanet edilen yetkilerini bir partinin lehine bir partinin aleyhine kullanmaktadır. O gün Yargıtay Başsavcılığı kapalı olmasına rağmen Soylu, Yargıtay’ın elindeki gizli bilgilere eriştiğini söylemiştir. Ancak devletin bütün anahtarları Erdoğan’ın belinde takılıdır. Geceleyin AKP’ye anahtar lazım oluyor, reisin belinden anahtar alıp Yargıtay’ı açıyorlar.

Erdoğan ve Soylu, 104 amiralin 4 tanesi CHP’li çıktığını söyledi. İçerde yatan FETÖ’cülerin sivil imamları, büyük imamlarının 104’üne bakalım. Bunların kaç tanesi AKP üyesi? Hepsi AKP’nin üyesiydi, militanıydı. 

Sen amiralin emeklisinden değil sarıklısından korkacaksın. Darbeyi onlar yapıyor. Geçmişte amirallere, generallere AKP hükümetine ‘muhtıra verin’ diye mektup yazan Devlet Bahçeli de şimdi ağzına geleni söylüyor. Bahçeli, İsmet İnönü'ye laf söyleyecek hale geldi. 

Fahrettin Koca'ya eleştiri

Erdoğan 13 milyon üyelerinin olduğunu söyledi, Yargıtay 1 Nisan itibariyle 10 milyon 984 bin olarak açıkladı. Ocak 2021’de AKP’nin üye sayısı 11 milyon 157 bin. Yani, ocaktan bugüne 2 buçuk milyon üye kazanmamışlar 200 bin de üye kaybetmişler.

AKP kongreleri Türkiye’nin geçirmiş bulunduğu en büyük sağlık sorunudur, pandeminin karşısındaki en aciz duruşumuz, en zayıf noktamızdır. Sağlık Bakanı’na yapmamız gereken bir uyarı var: Sağlık Bakanı ‘Bilim Kurulu’nu siyasileştirmeyelim’ diyor ama Bilim Kurulu’nun başına AKP’li bir bakanı atamak, Bilim Kurulu’nu siyasileştirmenin ta kendisidir. Koca, siz AKP’li bir bakansınız ve Bilim Kurulu’nun sözcülüğünü yapıyorsunuz. Pozisyonunuz Bilim Kurulu ile şahsı bilir kurulunun arasındadır.