Normalleşme ile birlikte hava kirliliği seviyelerinde yükseliş

Normalleşme ile birlikte hava kirliliği seviyelerinde yükseliş
Avrupa Uzay Ajansı ESA, ülkelerde karantinaların kaldırılmasıyla küresel olarak artan hava kirliliğindeki artış seviyelerini göstermek için Çin'den gelen görüntüleri kullandı.

Uzay ajansı tarafından yapılan açıklamada, "Şimdi, pandeminin ortaya çıkışından bir yıldan fazla bir süre sonra kısıtlamalar hafifledikçe, hava kirliliği yeniden yükselişe geçti” ifadeleri kullandı. ESA’nın Copernicus Sentinel-5P uydusundan alınan veriler kullanılarak oluşturulan görüntüler, Şubat 2019, Şubat 2020 ve Şubat 2021'de Çin'deki aylık ortalama nitrojen dioksit konsantrasyonlarını gösteriyor.

Şubat 2019 ile Şubat 2020 arasında Çin’in başkenti Pekin'in nitrojen dioksit konsantrasyonlarındaki düşüş oranının yüzde 35,  Çongçing kentindeki düşüsün ise yüzde 45 olduğu belirtildi. 

Ancak, ESA, Şubat 2021 itibariyle Pekin'in Covid-19 öncesi geri döndüğünü, Chongqing'in ise Covid-19 öncesi rakamlarını neredeyse ikiye katladığını açıkladı.

ABD ve Avrupa'da da artış bekleniyor

Copernicus Sentinel-5P’nin görev yöneticisi Claus Zehner yaptığı açıklamada, durumun beklendiğni ifade edereki "Tüm dünyada karantinalar kalktıkça hava kirliliğinin yeniden artacağını daha önce öngörmüştük. Bununla birlikte, atmosferdeki azot dioksit konsantrasyonları yalnızca insan faaliyetine bağlı değildir. Rüzgar hızı ve bulut örtüsü gibi hava koşulları da bu seviyeleri etkiler, ancak geçen yılki azalmaların büyük bir kısmı karantina uygulanmalarından kaynaklandı. Önümüzdeki haftalarda ve aylarda, Avrupa'da da nitrojen dioksit konsantrasyonlarında da artış bekliyoruz" dedi.

Zehner, ABD'de de Çin ile benzer bir eğilim gözlemlendiğini aktardı. Mart 2020'de alınan uydu görüntüleri, özellikle üleninin Batı Kıyısı'ndaki erken karantina önlemlerinin aldığı  bölgelerde, aha az nitrojen dioksit yoğunluğu görüldü. Stanford Yer Sistemi Bilimi Bölümü'nde yardımcı doçent olan Marshall Burke, bu dönemdeki daha iyi hava kalitesinin ABD’deki 50 bin ile 75 bin kişiyi erken ölümden kurtarmış olabileceğini söyledi.