Muharrem İnce'den Erdoğan'a: 24 Haziran akşamı ağlayacak mısın gülecek misin göreceğiz
“Bugün bir tarihi kentte, 600 yıllık bir imparatorluğun köklerinin olduğu tarihi çınarın, köklerinin olduğu Bilecik’te olduğumun farkındayım” sözleriyle konuşmasına başlayan Muharrem İnce konuşmasına şöyle devam etti;
“Bugün hiç cevap vermeyecektim ama az önce şeyh Edebali’nin türbesine gittik bir Fatiha okuduk. Buraya geldik orada şöyle yazıyor öğüt varya hepinizin bildiği; ‘Ey oğul diyor beysin küsmek bize barıştırmak sana’ diyor ya… Ne yazık ki bugün ülkeyi yönetenler nasibini almamış bundan. Bugün komik adam demiş benim için. Sen 24 Haziran akşamı ağlayacak mısın gülecek misin hep beraber göreceğiz”
“İki… Binali Yıldırım demiş ki ben demişim ki sözde ‘Tika’yı kapatacağım’ demişim. Aynı ağabeyi gibi yalancı bu da . Sayın Binali Yıldırım eğer bu yaptığım 49 miting içinde eğer ‘Tika’yı kapatacağım’ lafını söylemişsem sana söz veriyorum ne istiyorsan onu yapacağım. Sana bişey diyemiyorum çünkü sen 24’ünde kendi kendini imha eden bir başbakansın zaten.”
“Bir lafım da Bekir’e… Bekir Bozdağ demiş ki ‘Bu CHP’liler seçim yaklaştıkça camileri hatırladılar’ demiş. Bu camiler senin babanın tapulu malı mı? Orası müslümanların yeri. Elhamdülillah bizde müslümanız. Bozdağ’a bir şey hatırlatacağım. Konuşmayacaktım ama böyle tepemi artırdı. Bozdağ, utanmıyor musun bunu söylemeye sen. 2010 yılının Aralık ayında Mekke’de beraber tahaf etmedik mi? Beraber Umre yapmadık mı seninle? Aynı uçakta değil miydik? Nasıl bir utanmaz adamsın. Ayıp… Ayıp… Bakın son kez söylüyorum. Seçim meydanlarında camileri çekin. Seçim meydanlarından dinimizi çekin. Seçim meydanlarında gelin ekonomi konuşalım yüreğiniz varsa…”
“Erdoğan meydanlarda diyor ki ‘Ben ekonomisttim’ diyor. ‘Köprüyü Muharrem İnce yapamaz ben yaparım’ diyor. Bilecik’ten sesleniyorum ‘Sayın Erdoğan gel bana ekonomi öğret.’ Nerede öğret biliyor musun? İstediğin bir TV kanalında gel öğret bana. Eğer ekonomiden sıkıldıysan gel bana dış politika öğret. Ondan sıkıldıysan gel bir kanalda bana tarım öğret. Ondan da sıkıldıysan hiç yapamayacağın bir şey konuşalım. Gel çocuklarımızın geleceğini gel eğitimi konuşalım. Varsa yüreğin gel.”
Meydanlarda diyor ki ‘Ben köprü yaptım’. Köprü yapmak basarsın parayı yaparsın. Ufak iş gerçekten demir beton bas parayı yapmak. Ben gönüllere köprü kuruyorum. Birinci köprüyü Demirel yaptı… İkinci köprüyü Özal yaptı… Üçüncü köprüyü Erdoğan yaptı… Dördüncü köprüyü de İnce yapar…
“Bana diyor ki ‘Sen Yalova’ya giderken Osmangazi Köprüsü’nden geçmiyor musun?’ Geçiyorum geçiyorum da kafama takılan bir şey var. Bana şunun cevabını verebilir misin? Demirel’in yaptığı köprüden 11 liraya geçiyorum da senin yaptığın köprüden niye 114 liraya geçiyorum? Sayın Erdoğan sana bir sorum daha var. Sayın Erdoğan yakında Ramazan Bayramı. Bu bayram gününde Demirel’in yaptığı köprüden bedava geçeceğiz de senin yaptığın köprüden niye parayla geçeceğiz? Hadi bana bunun cevabını ver.”
“Demiş ki Elon Musk beni aradı İnce’yi aramadı demiş. Ya Allah aşkına Cumhurbaşkanı sensin. Tabi seni arayacak. Bana komik demiş ya ona bir komiklik yapayım o zaman. Elin Musk’ın dan medet umuyor.”
“Bir emekli, işçi, mermer kentindeyiz. Her gittiği yerde milli ve yerli olduğu söylüyor değil mi? Sorum şu… Sarayın mermerleri Bilecik mermerleri mi Hindistan mermerleri mi? Böyle bazı filmlerde olurya soruyu sorar sonra der ki ‘sanık sizindir’ soruyu sordum Bilecik’e geldi mi Erdoğan. Gelmedi mi? Gelecektir çünkü ‘Ben sarayda hizmetçi olurum’ diyen milletvekili var. O zaman Bilecikliler AK Partili kardeşlerim size söylüyorum. Siz sormayacak mısınız? Mermeri bare bilelim. Mermer nereden geldi? Bunu öğrenmek hakkımız değil mi?”
“Şimdi bakın yarın çocuklarımız sınava girecek. 1 milyon 180 bin çocuktan, 1 milyonu sınava girecek. Bunların 126 bini yerleşecek. Diğerleri boşta ne olacağını bilmiyoruz. Peki üniversite sınavı ile liselere giriş sınavında ikisinde de aynı hataları yapmadılar mı? Yaptılar. Eve en yakın okul olacakmış. Eve en yakın okul ya istemediği bir okulsa. Belli mi değil. Şimdi yarın sınav sabahtan başlayacak. Bütün Türkiye’deki Muharrem İnce, CHP milletvekili adayları hepsine talimatımdır. Yarın saat 13:00’e kadar 81 vilayetin hiçbirinde müzikli propaganda yapmayacaksınız. Çocuklarımızın geleceği bizim seçimden daha önemlidir. Onlar bakmayın üniversite sınavına 9 ay kala değişiklik yaptı… 7 ay kala yaptı… 4 ay kala yaptı.. Sınava 2 ay kala tarihini değiştirdi. Gençler 24 Haziran’da sınava girecekken kabine girecekler şimdi. Yazık günah değil mi? Sınavın mı seçimin mi tarihi değişecek?”
“Benim Cumhurbaşkanlığımda akıl ve bilim esas olacak. Yurt sorunu olmayacak. İki yıl içinde tek bir öğrenci yurt sorunu yaşamayacak. 198 Mayıs ve 29 Ekim’de bütün üniversite öğrencileri 5’er yüz lira karşılıksız burs alacak. 10 bin öğrenciyi her sene yurt dışına göndereceğiz. Okul bitince eğer iş bulamıyorsa kredisini ödemeye devam edeceğiz. Bu YÖK’ü kaldıracağız. Rektörler yeniden seçimle gelecek. Özgür üniversite kuracağız ve hiç bir üniversiteyi bölmeyeceğiz.”
“Erdoğan diyor ki ‘Ben otomobil fabrikası kurduracağım İnce karşı çıkıyor’. Evet yanlış yapıyorsun. Sen otomobilin kaportasına talipsin ben beynine talibim. Sen lastiklerini yapmak istiyorsun ben yazılımını yapmak istiyorum. Sana soruyorum ‘Ya şu diplomayı göster’ diye sen ‘olmaz’ diyorsun, mahkemeye de vermiyorsun. Her şeye dava açıyorsun. Yine 100 bin liralık dava açmış bana. Yine para istiyor. Peki sorum şu ya iki de birde şu diplomayı gündeme getirme diyorlar. Hayır diplomayı ben istemiyorum. Diplomayı anayasa istiyor anayasa… Anayasada yazıyor 4 yıllık okul mezunu olması lazım yazıyor. Size bir sorum doktora gittin ameliyat olacaksın. Aklına takıldı birden dedin ki ameliyat olmadan şunu bir sorayım ‘Hocam nereden mezunsun?'” Dedi ki ‘Hacettepe’den mezunum’… ‘Ya şu diplomayı göreyim’ sordun doktor sana diplomayı göstermezse ameliyat olur musun olmaz mısın?”
Bir başka konu nasıl gençler yetiştireceğiz? Erdoğan diyor ki ‘Dindar ve kindar nesil yetiştireceğiz’ ben de diyorum ki çocuklarımızın dindar nesil olmasında hiç bir rahatsızlığımız olmaz. Bu ailenin işi. Ama kindar nesil olmalarından rahatsızlık duyarım. İnsanları seven bir nesil istiyoruz.
“Bir konu daha görüştü görüşmedi meselesi… Bu mesele çok eski ya sadece Fettullah Gülen değil ki.. 2005’e geri dönün öğle namazından çıktı; ‘Ofer’le görüşmedim’ dedi. Sonra akşam oldu bir TV kanalına çıktı aynı gün ‘Ofer’le görüştüm’ dedi. Yakında da FETO ile görüştüğünü açıklayacak zaten merak etmeyin. Yani öğle namazından çıktıktan sonra söylediği Ofer’le görüşmedim diye… Beş vakit namaz arasına bu kadar yalanı nasıl sıkıştırıyor bende onu anlamıyorum zaten.”
“EKONOMİYİ NASIL DÜZELTECEĞİZ”
“Cumhurbaşkanı olur olmaz OHAL’i hemen kaldıracağız. Hukuk devletini kuracağız. Atamalarımız liyakata uygun olacak. Ehliyetli insanlarımız atanacak. Bağımsız bir merkez bankası kuracağız. İş adamı bir yatırım yapacaksa o iş adamı önceden belirlenmiş kurallara göre yapacak. Maçın ortasında kural değişmeyecek. Üretime yatırım yapacağız betona değil. Tarıma dayalı sanayiyi kuracağız. İtalya bizden dökme zeytinyağını alıyor bizim markamız olmadığı için onu şişeliyor kendi markasını basıyor 15 katına satıyor. Ziraat Bankası’nın görevi çiftçiyi desteklemektir. Ziraat Bankası ne yapıyor bir medya kurluşunun satışına kredi veriyor. Ne kadar veriyor 1 milyar dolar… 1 milyar dolar bunu bin tane fabrikaya verseydi her birine 4 buçuk milyon vermiş olurdu bin tane fabrikayı kurtarırdı. Eğer bunu kobiye verseydi 10 bin kobiye 450’şer bin lira verirdi. Çiftçiye verseydi; 100 bin çiftçiye 45’er bin lira para verirdi. 100 bin çiftçiye 45’şer bin lira vermek yerine bir kişiye 1 milyar dolar verdiler. İşte bu Ziraat Bankası’nın kulağını çekip görevine getireceğiz. Çiftçinin emrine vereceğiz.”