Muharrem İnce: Ben partimi tartıştırmak istemiyorum

Muharrem İnce: Ben partimi tartıştırmak istemiyorum
Muharrem İnce, Rahmi Turan'ın 'Saray'a giden CHP'li Muharrem İnce' iddiasının ardından soruları yanıtlıyor.

CHP'li Muharrem İnce, Habertürk TV'de Türkiye'nin Nabzı Özel Programı'nda Sözcü Gazetesi yazarı Rahmi Turan'ın 'Saray'a giden CHP'li Muharrem İnce' iddiasının ardından soruları yanıtlıyor.

Muharrem İnce'nin açıklamaları şöyle oldu:

-Beni Sayın Genel Başkan ya da Genel Merkez yöneticilerinden kimse aramadı. Hiçbir görüşme gerçekleşmedi. Ben namusunu şerefini korumaya çalışan bir adamım. Mağdur edilmiş, üzerine kumpasa edilmiş bir adamım.

-Olayın hiçbir kısmında benim dahlim yok. Partisini tartıştıran ben değilim. Mağdur edilen benim, şerefine dil uzatılan benim. Partililiğini tartıştırılan benim. Ben partimi tartıştırmak istemiyorum.

-Bir gazeteci çıkıyor. "CHP'den bir isim Saray'a gitti" diyor. James Bond filmleri gibi. Rahmi Turan'da benim cep telefonum var onunda telefonu benim telefonumda kayıtlı. Daha önce de görüşmüşüz. Beni aramıyor.

-Uğur Dündar'la arasındaki görüşmeye ilişkin İnce, "'Böyle bir görüşmeniz oldu mu dedi?' 'Olmadı' dedim. Böyle bir komplo olduğunu düşünmedi. Rahmi Beyde benim telefonum var. Beni aramıyor. Eğer böyle bir şey yapan varsa bu şerefsizce bir harekettir. Cumhurbaşkanıyla gizlice görüşme yapan birisi varsa." dedi.

-Kaynağını aramıyor, kaynağı diyor ki 'Kılıçdaroğlu'na doğrulattım'. Bir de CHP'li var. Talat Atilla'nın söylediğine göre. Ama bir de mağdur edilen kişi var. Adı geçen, eğer böyle bir şey yapan varsa bu şerefsizce bir harekettir.

-Yani gizlice gidip Sayın Cumhurbaşkanıyla gizlice görüşen, bu konuşma gerçekse ki bence değil, yok öyle bir konuşma. Bu şerefsizce bir olaydır. Bu ne demektir? O zaman benim şerefime leke sürüyorsunuz."

-Rahmi Turan'ın bir başka yalanı, beni defalarca aramış ama ulaşamamış. Sonraki yazısındaysa 'numarası bende yok' diyor. Türkiye'de biri bana ulaşamıyorsa yalan söylüyordur. Turan ilk aşamada 'Saray'a yakın biri, işinden olur' dedi. İkinci açıklamasında '20 yıllık dostum' dedi. Talat Atilla 'Kılıçdaroğlu açıklamazsa ben açıklayacağım' diyor. CHP Genel Başkanı'nı tehdit ediyor. Atatürk'ün kurduğu partinin başkanını tehdit ediyor. Açıklayacaksan açıkla. Bir gazetecinin haddine mi düşmüş bizim genel başkanımızı tehdit etmek.

-Talat Atilla tweet atacağına ismi açıklasın.

-'Muharrem İnce kendine pay çıkarıyor' diyorlar. Ben pay çıkarmıyorum, şerefimi kurtarmaya çalışıyorum. Beni bilenler, tanıyanlar bana pay çıkarıyor.

-Sayın Erdoğan bana haber gönderseydi, 'Seninle görüşmek istiyorum' deseydi hemen Sayın Kılıçdaroğlu'nu arardım. Kaptan o çünkü. Gideceğim zaman tweet atardım; 'Şu saatle Sayın Erdoğan ile görüşeceğim' derdim. Yanıma mutlaka birini alırdım. Ben 40 yıllık siyasetçiyim. Acemi miyim ben?

-Ben disiplinlik bir şey yapmadım. Mağdurun, şerefini korumak bir insanın disipline verildiği nerede görülmüş? Disipline gidecek olan kişi şu... Talat Atilla'ya yalan bilgiyi verecek kişi tespit edilecek ve açılacak. Öyle bir şey olacağını sanmıyorum. Beni disipline vermek ayaklarına sıkmak olur. Partiyi bilirim, disiplini bilirim, asla o konuda hata yapmam. Saygı gösteririm ama saygı da isterim.