Mikroplastiklerin vücuda girmesini engelleme yolları

Mikroplastiklerin vücuda girmesini engelleme yolları
Tuzdan suya, organlarımızdan anne karnındaki bebeklerin plasentalarına, soluduğumuz havadan, yediğimiz gıdaya kadar mikroplastikler her yerde. İşte mikroplastiklerin vücudumuza girmesini önlemenin yolları…

Çevre örgütü Plastic Oceans’ın verilerine göre her yıl 300 milyon ton plastik atık üretiliyor. Biyoçözünür olmayan bu atıklar mikroplastik (5 milimetreden küçük) adı verilen daha küçük parçalara ayrılıyor.

Mikroplastiklerin, insan sağlığına etkilerine dair kanıtlar her geçen gün artıyor.

İnsan sağlığına etkileri görece yeni bir araştırma alanı olsa da mikroplastiklere yüksek oranda maruz kalmanın kanser riskiyle ve hormonal bozukluklarla ilişkilendirildiği araştırmalar mevcut. Hayvanlarla yapılan çalışmalar ise mikroplastik parçacıklarının metabolizmayı, bağırsak bakterilerini ve bağışıklık sistemini etkilediğini gösteriyor.

Diken'in aktardığına göre, Britanya’daki Portsmouth Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırma evlerdeki sentetik materyeller nedeniyle günde 7 bin parçaya kadar mikroplastik soluyor olabileceğimizi gösterdi.

Kabul edilebilir mikroplastik seviyesinin ne olduğu henüz bilinmiyor ancak proaktif sağlık yönetimi üzerine çalışan Viavi Clinic’in CEO’su Dr. Sabine Donnai, Batı ülkelerinde yaşayan birçok insanın eşiği aştığı görüşünde. Kliniğindeki testlerde hastaların vücutlarında tehlikeli derecede yüksek seviyelerde plastik tespit edildiğini söylüyor.

The Telegraph’a konuşan Dr. Donnai’nin vücuda mikroplastik alımını azaltmak için günlük hayata dair tavsiyeleri şöyle:

Eve servis paketler

Eve sipariş vermek yerine yemeğinizi restoranda gidip yemeyi tercih edebilirsiniz. Serviste kullanılan plastik paketler ısındığında materyallerde yaşanan kimyasal değişim mikroplastiklerin yemeğinize bulaşabileceği anlamına geliyor. Plastik pakette meyve almanın sorun olmayacağını belirten Dr. Donnai, plastiğin ısıya maruz kaldığında durumun değiştiğini anlatıyor.

Paketin kaçınılmaz olduğu durumda ise yemeğinizi paketinde ısıtmayın ya da yemeyin. Mutlaka başka bir kaba veya tabağa aktarın.

Plastik şişede su

Kanada’da 2019’da yapılan bir araştırma plastik şişelerde satılan suların musluk suyundan 22 kay daha fazla mikroplastik içerdiğini gösterdi. Düzenli olarak plastik şişeden su tüketen bir kişinin yılda 130 binin üzerinde partikülü vücuduna alacağı hesaplandı.

Buzdolabında soğuk şişe suyun sakıncası olmadığını belirten Dr. Donnai, yaz günü sıcak arabanıza aldığınız ya da başka sıcak bir ortamda bekletilen şişe sular konusunda uyarıyor.

Tavsiyesi cam şişeden, musluk suyundaki mikroplastiklerin azalmasını sağlayan ters ozmos filtresiyle arıtılmış suyu içmek.

Streç film

Asla mikrodalgaya sokmayın ya da sıcak yemeğin üzerine sarmayın. Onun yerine yiyecekleri buzdolabna koyarken doğal balmumumu kaplı kumaşlara sararak saklayabilirsiniz.

Tek kullanımlık kahve bardakları

Kahvenin ısısı, plastiğin içeceğinize sızmasına neden olabilir. Plastik kapaktan sıcak kahvenizi içmek yerine yeniden kullanılabilir bir cam bardak kullanın ya da kahvenizi bir kafede içmeyi deneyin.

Pipet kullanmayarak da platik tüketimini azaltabilirsiniz.

Biberonlar

Geçen yıl, Trinity College Dublin’den araştırmacılar, polipropilen biberonlarda yapılan her litre mamada 16,2 milyon bit mikroplastik bulunduğunu gösteren bir makale yayınladı. Çalışmada, plastik salımının sıcak suyla sterilize edilmiş biberonlarda en yüksek oranlarda bulunduğu görüldü.

Bebeklerin miktoplastiklere maruz kalma oranını azaltmak için cam biberonlar kullanılabilir. Alternatif olarak sıcaklık içermeyen UV ışığı gibi sterilizasyon yöntemleri kullanılabilir.

Oyuncaklar

Dr. Donnai ayrıca çocuğunuzun hayatındaki diğer plastik kaynaklarını da gözden geçirmenizi öneriyor. Özellikle direkt olarak ağza götürüldüğünde diş kaşıma oyuncakları ve diğer plastik oyuncakların zararlarına dikkat çekiyor.

Yetişkinlere önerisi ise tükenmez kalem kapaklarını çiğnemeyi bırakmaları.

Fotoğraf: AA

Etiketler :