Meclis'teki obez milletvekili sayısı açıklandı
TBMM Genel Kurulu'nda Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın 2025 Bütçesi görüşüldü. MHP Koaceli Milletvekilİ Saffet Sancaklı, söz aldı.
Saffet Sancaklı, Türkiye'nin hareketsiz bir toplum olduğunu belirtip çocuk yaştan itibaren spor ve sanatın teşvik edilmesi gerektiğini söyledi.
Sancaklı, küçük yaşta itibaren verilecek spor bilinci ile Türkiye'nin hem yurt içi hem yurt dışı büyük spor başarıları elde edeceğini bildirdi.
Sancaklı, TBMM'deki vekillerin 400'ünün obez yani aşırı kilolu olduğunu ifade etti. Türkiye'deki obezite istatistiklerini de açıklayan Sancaklı şöyle konuştu:
"600 VEKİLİN 400'Ü OBEZ"
"Millet Meclisi olarak kanunlar çıkarıyoruz, güncel kanunlar çıkarıyoruz ama yapmamız gereken önemli bir şey de Türkiye'nin geleceğinin 100 yıllarını da garanti altına almaktır.
Şimdi sağlıklı bir nesil nasıl yetiştireceğiz? Biz sağlıklı mıyız? Şu anda Türk toplumu ne durumda? Maalesef önümde bir araştırma var.
2024'te yapılan araştırmada Türkiye'nin en büyük problemi olan ancak işimize gelmediği için konuşmadığımız ve halının altına süpürdüğümüz bir konu obezite problemi.
2024'te yapılan araştırmada 15 yaş ve üzeri nüfusun %32.1'i obez, %34.6'sı fazla kilolu. Yani Türkiye'nin 66.7'si obez ve aşırı kilolu.
Bizden örnek verirsek 600 tane milletvekilimizin 400 tanesi obez ve aşırı kilolu.
Bunun tabii iki tane nedeni var. Bir tanesi beslenme, diğeri de hareketsiz bir yaşam. Yani spor kültürümüzün olmaması.
Tabii beslenme konusu uzmanların işi, o konuya girmeyeceğim ancak, hareketsiz yaşam ve spor kültürü konusunda hazırladığımızda bir proje var Milliyetçi Hareket Partisi'nin yıllar önce. Israrla da bunu anlatmaya devam edeceğim çıkana kadar ve bununla ilgili size birkaç şey anlatmak istiyorum.
"BU ÜÇ PROBLEMİ OLANIN MUTLU OLMA İHTİMALİ YOK"
Tabii hareketsiz yaşam olduğu zaman, aşırı kilo verip obezli olduğumuz zaman da doğal olarak fiziksel problemlerimiz, psikolojik problemlerimiz ve sosyal problemlerimiz oluyor. E zaten bu üç tane problemi olan insanların da mutlu olma ihtimali de ortadan kalkıyor.
Bizim spor kültürümüz yok. Aramızda spor yapanlar var. İşte yürüyüş yapıyoruz, başka sporlar yapıyoruz ama 5 kere, 10 kere yapıyoruz. Bir gün canımız sıkılıyor. Diyoruz ki "Ya yeter ya yapmayalım. Bugün yorgunum. Bugün işim var." Bir sürü mazeretimiz var. Bu bizde spor kültürü olmamasından kaynaklanıyor.
Peki biz bu spor kültürünü Türkiye geneline nasıl yayacağız? Önümüzdeki nesilleri nasıl kurtaracağız? Bununla ilgili birkaç bir şey paylaşmak istiyorum sizinle. İlkokula başlayan 6 yaşında bir çocuğun fizik yapısına göre, ailesindeki sportif geçmişine göre, kendi merakına göre bir spor branşı veriliyor kendisine. Tabii aynı çocuğa sadece spor yetmez.
Sanatsal bir etkinlik de yüklüyoruz. Yani herhangi bir müzik alet enstrümanı çalabilir, tiyatro oynayabilir, folklor oynayabilir. Kendisinin keyfine göre bir de sanatsal bir kendisine, branş veriyoruz. Tabii ilkokul ilk öğretimde haftada 4 ile 6 saat arasında spor hafta içi, 4 ile 6 saat arasında sanat.
Yani aşağı yukarı her gün hafta içinde 1 saat spor, 1 saat sanat. Peki hafta içinde bunları yaptıktan sonra hafta sonu boş mu bırakacağız bu çocuklarımızı, gençlerimizi? Hayır. Hafta sonu da okullar arasında sportif ve sanatsal yarışmalar yapılacak.
Yani haftanın 7 günü de biz çocuklarımıza hem spor hem sanat yaptıracağız. İlk öğretim bittiğinde yani eskiden lise dediğimiz okulumuz bittiğinde yani 12 sene 18 yaşında bir çocuk 12 sene spor ve sanat yapmış olacak. 5 sene daha üniversiteye gittiğini düşünürsek 23 yaşına gelen bir gencimiz 17 sene spor ve sanat yapmış olacak.
"BU 20 YILLIK PROJE"
Peki 17 sene spor ve sanat yapmış bir gencimizi düşünün. Bu gencin ne psikolojik, ne fiziksel, ne sosyal olarak bir problemi olabilir. Bunlar bize nasıl avantajlar getirecek tabii? Bu 20 yıllık bir proje arkadaşlar. Yani 6 yaşında başlasın çocuk, 23 yaşına gelsin. 17 senede bir gencin ne hale geldiğini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Birincisi hem fiziksel hem de ruhsal gelişimi en üst seviyede olacak bu gençlerimizin. İkincisi, maalesef kötü alışkanlıklarımız var bizim. Ülkemizde de üst düzeyde, özellikle bu uyuşturucu, alkol ve diğerleri, bunlardan da uzaklaşmış olacak. Zaten istese de yapamayacak. Vakti kalmayacak çünkü. Spor ve sanat yapıyor.
"HANGİ HASTANEYE GİDERSENİZ GİDİN GECE YARISINDA BİLE KUYRUK VAR"
Hem içinden gelmeyecek o disiplininden dolayı hem de vakti de olmayacak. Üçüncüsü ve çok önemli. Milyonlarca gencin spor yaptığı ülkede yetenekli olanlar milli takımlara gidecek. Yani bugün bildiğim kadarıyla sadece ilk öğretimde 20 milyona yakın öğrenci var. Bu 20 milyon öğrencinin spor ve sanat yaptığı bir ülkede milli takımlara herhangi bir sporcu aramamıza gerek kalmayacak. Yetenekli olanlar zaten gidecek.
Sanat yapan arkadaşlarımızın, çocuklarımızın içerisinde yetenekli olanlar da belki Türkiye'de, belki de dünyada uluslararası arenada Türkiye'yi temsil edecekler. Peki yeni nesil bu kadar spor ve sanat içerisinde olduğu için sağlıklı bir bir nesil yetişecek ve hasta olmayacağız arkadaşlar. Şu anda benim bildiğim kadarıyla Türkiye bütçesinin en büyük ikinci bütçe Sağlık Bakanlığı'na harcanıyor. Neden Sağlık Bakanlığı'na harcanıyor?
Yüzlerce hastane var. Her şehirde muhteşem hastanelerimiz var. Hangi hastaneye giderseniz gidin, herhangi bir saatinde, gece yarısı bile gitseniz kuyruk var. Demek ki biz bir hasta bir toplumuz. Bunun da en büyük nedeni hareketsiz olmamız, spor kültürümüzün olmaması."