Maraş Katliamı'nın 42'nci yılı: Katledilen insanlarımızın çoğu kayıp
Nazlıcan Ermiş - Halk TV
Maraş'ta resmi rakamlara göre 111 yurttaşın hayatını kaybettiği katliamın 42'nci yılında katliamın canlı tanığı ve Maraş'ta katliamlar devam ederken Yörükselim ve Karamaraş mahallelerinde gösterilen direnişin simge isimlerinden Hamit Kapan ile konuştuk.
Maraş'ta başlayan katliamın sebebi olarak gösterilen Çiçek Sineması'nda gösterimi olan zamanın milliyetçi yapımı olarak bilinen 'Güneş ne zaman doğacak' filmine yapılan saldırıya ilişkin konuşan Kapan, saldırının sinema ile ilgisi olmadığını söyledi. Kapan, "Maraş Katliamı'nın hazırlıkları en az 1 yıla dayanır. 4 Nisan'da Maraş'ın Yörük Selim Mahallesi'nde bir kahvehane tarandı. Sabri Özkan dedemizi katlettiler. Bizim sonraki duyumlarımızda, Sabri Özkan dedenin cenazesinde saldırı yapılacağıydı. Maraş Katliamı'nın en az 1 yıllık hazırlık aşaması var. Son günlerde Maraş'a dışardan Milli Piyangocu seyyar bayiilerin sevkiyatı söz konusu. En az 20 ilden Maraş'a insan taşınması söz konusu. Sinema olayı bir düğmeye basma denilebilir ama hazırlıkları bir yıl öncesine dayanır" dedi.
"Maraş Katliamı tam bir pogrom"
Maraş Katliamı sırasında yaşanan iki direnişten bahseden Hamit Tapan şunları söyledi:
"Maraş Katliamı tam bir pogrom. Maraş Katliam'ında iki mahallede önemli bir direniş yaşandı. Yörük Selim ve Karamaraş mahallelerinde direniş yaşandı bu katliam düzenine karşı. Katliamın asıl hedefi bu iki mahalleye yönelikti. Alevilerin, demokrat insanların ortak bulunduğu mahallelerdi. Ancak bu mahallelere giremediler. Direnişin olmadığı, tek tik yerleşilmiş şehrin diğer bölgelerinde yaşayan insanlar vahşice katledildi."
800 ve 900'e yakın can kaybı
Resmi rakamlara göre Maraş'ta 111 kişi hayatını kaybetti. Ancak 25 Aralık 1948'de yayımlanan bir gazetede, "Ölü sayısı 150'ye" çıktı manşeti olduğunu hatırlatan Tapan, "111 diye açıklandı ama bunun 800 ve 900'e yakın bir kayıp olarak ifade etmek mümkün. 25 Aralık 1978'de Hürriyet gazetesinde "Ölü sayısı 150'ye çıktı" manşeti vardı. Bir gün sonra başlıkta 42'ye indirdiler. 111'de kapattılar. Gerçek rakamlar bunlar değil" ifadelerini kullandı.
Cezasız kaldı: Asıl amacı Maraş bölgesini, Malatya'yı, Sivas'ı alevilerden boşaltmaktı
Hamit Tapan, katliam davasında yargılamalara ilişkin ise şöyle dedi:
"Katliam Davası'nda yargılanan faillerden, 24 tanesi idam cezası aldı, 6 kişi müebbet, çok sayıda kişi ise 1 ila 24 yıl arasında hapis cezası aldılar. Hiçbiri bu cezaları çekmedi. En kısa zamanda çıktılar. Hepsi bırakıldı. Maraş için sadece 'katliam' kelimesi oturmuyor. Maraş bir pogromdur. Pogrom, dinsel, etnik ve siyasi nedenlerden dolayı bir gruba karşı yapılan şiddet hareketleridir.
Maraş'ta insanlar katledildi acımasızca ama bunlar onlar için yeterli değildi. Asıl amacı Maraş bölgesini, Malatya'yı, Sivas'ı alevilerden boşaltmaktı. Bunu başardılar. Maraş'ta alevi nüfusunun yüzde 90'ı şehri terk etmek zorunda kaldı."
"İlk anma 32 yıl sonra"
Maraş'ta katledilen canlar için ancak 32 yıl sonra bir araya gelindiğini ifade eden Tapan, "Maraş'ta ilk anmamızı 32 yıl sonra yapabildik. Tesadüfen o anmamızın başvurusuna olumlu cevap verdiler. O anmada bile bir kısmın, anma için oraya gelenlere saldırı hazırlığında olduklarını gördük, seslerini bile duyduk" dedi.
"İnsanlarımız kayıp"
Katledilen insanların mezarlarının bile bulunamadığını ifade eden Hamit Tapan, "Maraş'ta katledilen insanlarımızın çoğu kayıp. Mezarlarının yeri bize söylenmiyor. Bir yere gömüldükleri belli ama bize söylenmiyor. Elimizde ancak iki, üç tane mezar yeri var" diye konuştu.
Eski vekil Aygün: Katliam dosyasını vermek istemediler
Eski CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, vekil olduğu dönem bakanlıktan Maraş Katliamı dosyasını istediklerini ancak bakanlığın 50 bin TL fotokopi parası talebinde bulunduğunu söyledi. Aygün, "Arşivde yer alan belgeleri istedik. Bizde 50 bin TL fotokopi parası istediler. Parayı birleştirip, yatırdık. Bu sefer de belgeler Başbakanlık'ta dediler. Katliam dosyasını vermek istemediler. Parayı da geri yatırdılar."
Aygün, katliama dair "Hiç yüzleşilmeyen bir katliam. Maraş'ın failleri milletvekili hatta İnsan Hakları Komisyonu üyesi yapıldı" dedi.