Kongre tarihini ilk açıklayan isim bundan sonra olacakları anlattı...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 22 Ekim 2024'teki çağrısıyla başlayan İmralı Süreci'nde bugün kritik bir eşik geride bırakıldı. Terör örgütü PKK bugün saat 13.00'da yaptığı açıklamada 5-7 Mayıs tarihleri arasında kongresini toplandığını açıkladı. Öcalan'ın çağrısının ardından kongrenin toplandığını açıklayan PKK'dan herhangi bir silah bırakma ya da fesih kararı duyurulmadı. Yayımlanan açıklamada,

"PKK'nın 12. Kongresi'nde tarihi öneme sahip kararlar alındı" ifadeleri kullanılırken alınan kararlara ilişkin geniş bilgi ve belgelerin çok yakın zamanda açıklanacağı ifade edildi.

Son Dakika | İşte PKK'nın beklenen tarihi açıklaması: Fesih kararı gelmedi

PEKİ BUNDAN SONRA NE OLACAK? KONGRE TARİHİNİ İLK AÇIKLAYAN İSİM BUNDAN SONRA OLACAKLARI ANLATTI

Terör örgütünün kongre için toplanacağı tarihi Nisan ayında Halk TV ekranlarından duyuran ilk isim usta gazeteci Fikret Bila olmuştu. 12 Nisan tarihinde katıldığı Gökmen Karadağ ile "Açıkça" programında sürece dair kritik açıklamalar yapan Bila, örgütün 5 Mayıs tarihinde kongresini toplayacağını açıklamıştı. Bila'nın açıkladığı gibi örgüt 5-7 Mayıs tarihleri arasında toplandı.

Fikret Bila Halk TV'de açıkladı: PKK kongresi için tarih de yer de belli oldu

KOŞULLARIN SAĞLANMASI BEKLENİYOR

Fikret Bila, örgütün bugünkü açıklamasının ardından Halk TV'de Buket Güler ile Haber Masası'na bağlanarak bundan sonra yaşanacakları açıkladı. Bila silah bırakma öncesinde bazı koşulların sağlanmasının beklendiğini ifade ederek, Öcalan'ın İmralı'da çalışma ortamının iyileştirilmesi talebi olduğunu aktardı.

"Öcalan'ın İmralı'daki koşullarının düzeltilmesi talebi var. Buradan kasıt şu. İmralı'da kalacak Öcalan ancak özgürce çalışabileceği istediği herkesle görüşebileceği, koşulların oluşturulduğu, bir çalışma ortamı ve bir kalma ortamı hazırlansın diye bir talep var."

PKK'NIN İKİ KONUDA YASAL DÜZENLEME BEKLENTİSİ VAR

Bila, PKK'nın iki konuda yasal düzenleme beklentisi olduğunu ifade ederek, bunlardan birisinin infaz kanununda yapılacak bir değişiklik, diğerinin ise silah bırakma noktası olduğunu ifade etti:

Bunlardan bir tanesi, İnfaz Kanunu'nda değişiklik yapılması o kanunda tanımı yapılan terörist kavramının kanundan çıkartılması. Yine İnfaz Kanunu'nda terör örgütüne üye olmamakla birlikte iltisaklı bulunduğu gerekçesinin de bu yasadan çıkartılma beklentisi var. Silah bırakma gerçekleştiğinde terör örgütünün talebi bırakılacak silahların üçüncü bir yere bırakılması.

Yani Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bulunduğu yerlere veya işte PKK'nın olduğu yerlere bırakılması değil de üçüncü bir yere bırakılması beklentisi veya talebi var diyelim.

Artık bunun nasıl bir yer olduğu konusunda bir bilgi yok. Yani belki Türkiye'ye bırakılmaması veya, işte Süleymaniye'ye bırakılması, başka üçüncü bir yere veya bir ülkeye bırakılması gibi bir bilgi dolaşıyor. Böyle bir beklentileri var.

CEZAEVLERİNDEKİ HÜKÜMLÜLER VE ÜST DÜZEY YÖNETİCİLERİN GELECEĞİ

Örgütün cezaevlerindeki hasta ve yaşlı hükümlüler ile beraber silah bırakma kararının ardından üst düzey yöneticilerin akıbetlerinin ne olacağı, nerede güvence içerisinde yaşayacaklarının da garanti altına alınmasını talep ettiğini ifade eden Bila sözlerine şu şekilde devam etti:

Cezaevindeki PKK'lıların, özellikle hasta ve yaşlı olanların serbest bırakılması beklentisi veya talebi var, diyebiliriz bu yasal çerçevede. Tabii şu da önemli. Daha önce de söylemiştim, tekrarlayayım. Yani silah bırakma işleminden sonra Kandil'de, Avrupa'da PKK'nın üst düzey yöneticilerinin ne olacağı, nerede güvence halinde yaşayabilecekleri, bu konuda Türkiye'nin bir güvence verip vermeyeceği beklentisi soruları var.

Bu yasal düzenleme beklentisi de önemli İnfaz Kanunu'nda. Eğer bunlara belki bu süreç içerisinde MİT'in yapacağı çalışmalar çerçevesinde bir olumlu, yansıma olursa Kandil'e, herhalde kararı ondan sonra açıklayacaklar.

Bu konuda bir güvence alırlarsa işte 'Biz de silahları bıraktık, örgütü feshettik' diyebilecekler ama tabii daha bu bir süreç.

"BAZI KONULARDA NETLEŞME SAĞLANMADI"

Peki o toplantıda alınan kararlar niye bugün açıklanmadı? Bu önemli bir soru. Bunun sebebi de hala bazı konularda, netleşme sağlanamadı. İktidar bir müzakere kavramını kabul etmiyor, bir pazarlık kavramını kabul etmiyor, bir karşılık kavramını kabul etmiyor. Terör örgütü silahları bıraksın, kendini feshetsin noktasındayız.

Biz müzakere yok demeye, demeyi sürdürüyor ama dediğim gibi Kandil'in de beklentileri bunlar. Hani bu beklentileri karşılanır, karşılanmaz, ne kadarı karşılanır, bunu bilemiyoruz ama böyle bir aslında hani bir diplomasi de yürütüldüğünü söyleyebiliriz ama ben beklentileri somut söyledim.

Yani infaz kanununda değişiklik, Öcalan'ın şartlarında düzelme, yaşlı ve hasta tutukluların serbest bırakılması veya ev hapsine gönderilmesi gibi beklentiler kulislerde dillendiriliyor.

Zaten birkaç gün içerisinde Türkiye'nin alacağı havaya, tavra göre de bu kararın açıklanması bekleniyor diyebiliriz.

Bu yeni bir süreç diyebiliriz buna ama böyle kısa sürede bütün yönleriyle sonuçlanacak bir süreç değil. Çok inişli çıkışlı bir süreç olacağını tahmin etmek zor değil. Dünyadaki örnekleri de sen ifade ettiğin gibi böyle gelişti.

ETA olsun, İRA olsun, bu süreçlerden geçildi. Şimdi burada önemli olan tabii sürecin yönetimi, özellikle Türkiye tarafından yönetimi. Çünkü sonuçta bir terör örgütünden söz ediyoruz ve on binlerce şehit vermiş bir ülkeyiz.

SÜRECİN MECLİSTE YÜRÜTÜLMESİ

Şehit aileleri var. O ailelerin duyguları var. CHP lideri Özgür Özel sık sık bunu vurgular. Şehit ailelerini, gazi ailelerini, gazilerimizi kırmadan üzmeden süreç yürütülsün diye vurgu yapıyor. Onun için de yapılan öneri aslında Dem Parti o aynı görüşte. Bu sürecin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde temsil edilen bütün partilerin katılımıyla oluşturulacak bir komisyon tarafından yürütülmesi.

Yani siyasi zeminin Türkiye Büyük Millet Meclisi olması, Büyük Millet Meclisi'nde bütün partilerin iştirakiyle yol alınması, öylece toplumda kabiliyeti en yüksek bir komisyon tarafından yürütülmesi yönünde günlerde bu tür girişimler olabilir. CHP bu yönde girişimde bulunabilir. Dem Parti bu girişimde bulunabilir. Böyle bir komisyon kurulabilir ve en azından önerisi gündeme gelebilir. Sürecin böyle ilerleyeceğini söyleyebiliriz.