Kırşehir Cezaevi'nde günde yarım saat su veriliyor: Mahkumlarda mantar çıktı
Avukat Hülya Yıldırım, ÖHD adına Mart 2021 tarihinde Kırşehir Cezaevi’ne giderek, buradaki bazı mahkumlarla görüştü. Yıldırım, edindiği bilgilere dair bir rapor hazırladı ve raporda cezaevinde günde sadece yarım saat su verildiğini yazdı. Cezaevinde sıcak suyun haftada sadece 2 gün, yarımşar saat verildiği ifade edildi.
"Tuvalet ve mutfak aynı yerde"
Alican Uludağ'ın haberine göre, raporda mahkum Mazlum Dönder'in anlatımlarına yer verildi. Dönder, hakkında herhangi bir disiplin cezası olmamasına rağmen 10 aydır hücrede tutulduğunu savundu. Bulunduğu hücrenin çatı katı olduğu için tavan yüksekliğinin düşük olduğunu ifade eden Dönder "Ayağa kalktığımda kafam tavana değiyor. Bu sebeple hücre içerisinde sürekli eğilir pozisyonda kalmak zorunda kalıyorum. Bu nedenle bel, boyun ve sırt ağrılarım başladı. Henüz ne zaman hastaneye sevk edileceğim belli değil. Kurum oldukça kirli. Yan koğuşlarından kötü kokular geliyor. Banyo yapmamız için ayrı bir yer yok. Duş almak için kafamızı eğip, musluktan akan suyla kafamı yıkamaya çalışıyorum. Hücre içerisinde mutfak, yattığımız yer ve tuvalet birlikte. Bu koşullar psikolojik olarak beni çok zorlamaya başladı. Hücrenin ısıtma sisteminin olmadığı için, montla yatmak zorundayım. Hiçbir şekilde ısınamıyoruz. Kışın hücre buz gibi. Hava soğukluğundan kaynaklı kış boyunca nezle oluyorum." şeklinde konuştu.
“Cezaevinde virüs kaptım”
Yakın zamanda korona virüs testinin pozitif çıktığını ifade eden Dönder, hastalığı ağır şekilde atlattığını iddia etti. Dönder, bulunduğu hücre 3 katlı olduğunu belirterek, şunları aktardı:
İçinde toplam 10 hücre var. 2. kattaki hücreler müşahede odası olarak kullanılıyor. Ben de müşahede odasında kalıyorum. Müşahede odasına yeni tutuklanan mahpuslar kalıyor. Yan hücreye getirilen kişilerin covid testleri pozitif çıktı. Hücrelerin birbirine bakıyor ve temiz hava sirkülâsyonu yok. Bu sebeple müşahede odasında kalan tüm kişilerin aynı havayı soluyor. Bu yolla ben de covid virüsü kaptım. Çünkü hiçbir kimseyle temas etmedim. Covid sürecini her ne kadar atlatmış olsam da hala koku alamıyorum, ruhsal olarak çok yıprandım, zaman zaman agresifleşmeye başladım
“10 aydır hücredeyim”
Raporda ifadesi yer alan Muhammed Veysi Adım da benzer sözler kullanarak, şöyle konuştu:
“Kaldığım koğuşun 6 adım uzunluğu 3 metre ise genişliği var. Yatak ve tuvalet yeri aynı, tutuklu olarak kurumda bulunmama rağmen günlük sadece 20 dakika havalandırmaya çıkarılıyorum. 5 Mayıs 2020 tarihinden beri müşahede hücresinde kalıyorum. 21 aydır telefon görüş yasağı verildi. Ayakta askeri literatürde tek sıra halinde kalkarak sayım vermeyi kabul etmediğim için disiplin cezası aldım. Bu sebeple 10 gün hücre hapis cezası verildi. Spor dahil tüm sosyal ve kültürel aktivitelerden 3 yıl boyunca yararlanamadım. Aile görüş yasağı sebebiyle ailemi 1 yıldır göremedim. Bulunduğum oda soğuk. Hücre rutubetli. Rutubetten dolayı meyveler küf tuttu. 10 aydır hücrede kalıyorum. Karaciğer hastasıyım ve temiz havaya ihtiyacım var. Hepatit B hastasıyım. Ayak damarlarım parmak kadar şişti, ayaklarımda ağrı oluştu."
“Vücudunda büyük mantarlar”
Raporda, gözünde görme bozukluğu olduğu belirtilen Şükrü Levent ile yapılan görüşmeye ilişkin şunlar anlatıldı:
“Şükrü Levent’in vücudu yaralarla doluydu. Özellikle gözle tespit edebildiğim kadarıyla gerdan bölgesinde yuvarlak büyük mantarlar oluşmuştu. Cildiyeye sevkini istemesine rağmen sevkinin gerçekleşmediğini aynı yaralardan Baki isimli koğuş arkadaşında da bulunduğunu, yaraların sebebinin su azlığından kaynaklanan koğuş pisliği olduğunu belirtmiştir. Bu mantarların 2 senedir bulunduğunu 2018 yılında buna ilişkin parça verdiğini ama herhangi bir sonuç alamadığını iletmiştir. Gözünün net görmediğini bu yüzden ceza ertelemesi talep ettiklerini ama sonuç alamadıklarını ifade etmiştir. Gözü için 1 defa tedaviye götürüldüğünü sarı nokta hastalığı için düzenli olması gereken iğne tedavisini burada sadece 1 kez yaptıklarını belirtmiştir. Birgün, Evrensel, Yeni Yaşam gazetesi bulunmamaktadır.”
Saim Özdemir ise görüşmede, şunları anlattı:
“Tek kişilik hücrede 9-10 aydır günlük tek başıma 20 dakika havalandırmaya çıkarılarak tutuluyorum. Hücrede kalmamın gerekçesi ya da herhangi bir kurul kararı yok. Hücrede TV yok, çünkü elektrik yok. Sohbet, faaliyet, spor yok. İlaçlama yapılmıyor. Hücrede bulunan 11 kişi başka illere sevk edildi. Günlük yarım saat su geliyor, sıcak su ise haftada 2 kez yarım saat.”
Öte yandan Kırşehir Cumhuriyet Başsavcılığı, Mayıs 2020’de cezaevinde kötü muamele iddialarına ilişkin yapılan soruşturmayı tamamladı. Başsavcılık, geçen ocak ayında takipsizlik kararı verdi.
Cezaevi raporu: Kameralar tuvaletleri görüyor, çocuklara süt, yumurta verilmiyor