İşte 7 maddede Erdoğan'ın söyleyemedikleri...
Halktv.com.tr / ÖZEL ANALİZ
1. Cumhurbaşkan, "İfade edilen isimlerin çoğu, ticaretle uğraşan, şirketler kuran iş adamlarıdır. Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı değilken, başbakan değilken de bu insanlarla ticaretle uğraşıyor, milyonlarca liralık işler yapıyordu" dedi.
Söylemediği ise Sıdkı Ayan'ın dışında o dekontlarda para trafiğinde bulunanların hemen hiçbirinin öyle eskiden beri işadamı filan olmadığı... Örnek: Belgelerde 5 milyon dolara yakın para trnasferi gözüken oğlu Burak Erdoğan mı "Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı değilken, başbakan değilken de bu insanlarla ticaretle uğraşıyor, milyonlarca liralık işler" yapıyordu? Yoksa bir zamanlar emekli bir öğretmen olan "enişte" Ziya İlgen mi? Yoksa bir zamanlar Milliyet'in haberine göre sıradan bir taksici olan ve fakat şimdi belgelerde 1,25 milyon dolar transferi gözüken "dünür" Osman Ketenci mi çok eskiden işadamıydı? (Bkz. http://www.milliyet.com.tr/2001/02/16/siyaset/siy02.html "Erdoğan’ın taksici dünürü: 23 Şubat’ta evlenecek olan Tayyip Erdoğan’ın büyük oğlu 2 yıl İngiltere’de yaşayacak") Diğer isimler de
2. Erdoğan, "Tam aksine mevcut şirketlerini satmaları sebebiyle onlara para geldi. Az buçuk ticareti, tüccarlığı, girişimciliği bilenler için bu yapılan işlerde hiçbir sorun yoktur" dedi.
Söylemediği ise bir siyasetçinin yakınlarına vergi cennetleriyle ilgili para transferi yapılmış ise bunun çoğu kere istifa ile sonuçlandığı.Çünkü bunun daima büyük bir ahlaki sorun kabul edildiği... Daha da önemlisi bir siyasetçinin yakınlarına kaynağı belirsiz bir paranın gelmesi durumunda ilk akla gelenin dünyanın her yerinde rüşvet veya kara para olduğu... O yüzden Erdoğan'ın dediği gibi bu paralar mesela Türkiye'ye gelmiş bile olsa, beklenen, derhal bu paraların ne karşılığında, yani mesela tam olarak ne satılmış da bedeli olarak ne gönderilmiş olduğunu açıklamasıydı; halbuki söylemediği tam da bu!
3. Erdoğan belgelerde 1,5 milyon dolar transferi gözüken Mustafa Gündoğan için "Bu zat önce, şahsımın, çocuklarımın, dünürümün, eski özel kalem müdürüm diye ifade ettiği o şahıs benim özel kalem müdürüm hiçbir zaman olmadı. Böyle bir yalan olur mu? Zerre kadar sende şahsiyet varsa, Mustafa Gündoğan bana ne zaman özel kalem müdürlüğü yapmış, çık bunu ispat et" dedi.
Söylemediği ise yıllardır gazete arşivlerinde bu şahsın ünvanının "özel kalem müdürü" olarak geçmiş olmasına rağmen neden bugüne kadar ne Erdoğan'ın, ne de Gündoğan'ın hiç itiraz etmediği... Örneğin yandaş bir haber sitesi olan internethaber.com'daki aşağıdaki habere bakılabilir.
http://www.internethaber.com/erdogan-nikah-sahitligi-yapti-198699h.htm "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Özel Kalem Müdürü Mustafa Gündoğan'ın kızının düğün törenine katıldı."
4. Erdoğan isim vermedi ama Man Adası'ndaki sözkonusu transferlere konu olan Bellway şirketinin ilk yönetim kurulu başkanı Sıdkı Ayan. Muhtemelen de "işadamı" diye nitelenebilecek tek önemli kişi de o!
Söylemediği ise 17-25 Aralık usulsüz dinleme kayıtlarında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Sıdkı Ayan için, ödediği paranın beğenimeyip "Kucağa düşecek" dediği iddiası olduğuydu. Ve yine söylenilmeyen Erdoğan'ın aile bireylerinin bu kişi ile milyonlarca dolarlık transferler gerektiren ne gibi bir işleri olduğu. Halbuki en başta açıklanması gereken şey de buydu.
5. Erdoğan, Kılıçdaroğlu için "Şu andaki çevre ve şehircilik bakanımızın, (Eski Kayseri Belediye Başkanı Özhaseki'yi kast ediyor) belediye başkanı olduğu dönemde saçma sapan iddiaları ortaya attı, arkadaşımıza sürekli tazminat ödemek zorunda kaldılar" dedi.
Söylemediği ise: O dava Yargıtay'a uzandı ve sonunda Kılıçdaroğlu davayı kazandı. Erdoğan neden davanın sonucunu kasten yanlış açıkladı? İşte haberin belgesi:
6. Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun "Suriyelilere harcanan 30 milyar dolar" hakkındaki sözlerine ise şunları söylemişti: "Kafayı neye takmış? Suriyelilere harcanan paraya takmış.Türkiye Suriyeliler için AFAD eliyle yaklaşık 2,3 milyar dolar. Belediye hizmetleri 6 milyar dolar. STK vasıtasıyla 1,2 milyar dolar. Sınırlarımız içinde ve dışında verilen eğitim ve sağlık hizmetleri ki bunlar sınırsız olmuştur. Personelin maliyeti vardır. Kamu düzeni için işlerin maliyeti vardır. Amortisman ve diğer maliyetler vardır. Suriyelilere sadece sadece kamu kuruluşları, STK’lar yardım etmiyor. Asıl büyük yardımı milletimiz yapıyor. Tüm bunları topladığımızda karşımızda uluslararası standartlara göre yapılmış 30 milyar dolarlık meblağ çıkıyor."
Söylemediği şey ise yukarıda kalem kalem saydığı şeylerin o da mesela ilgili kurumlarca doğru fiyatlandırılmışsa sadece 10 milyar dolar kadarını açıkladığı. Harcama iddiasının üçte ikisinin ise " Asıl büyük yardımı milletimiz yapıyor. Tüm bunları topladığımızda..." diyerek geçiştirilmiş olduğu...
7. Erdoğan, "Ticaretle uğraşan birisi yurtiçinde de yurtdışında da şirket kurar satar para havale eder, alır" dedi.
Söylemediği ise... Erdoğan bu bilgileri verdiğine göre anlaşılan o dekontlar hakkında detaylı bilgiye sahip. Madem para transferinden haberdar, madem Kılıçdaroğlu'nun elindeki dekontlara sahte diyor niçin doğru dekontları çıkarıp göstermiyor? Niçin bu transferlerin gerçek miktarlarını, ne kadarı Türkiye dışına ne kadarı Erdoğan'ın iddiasına göre içeri belgeleriyle ve ayrıntısıyla anlatmıyor.
Velhasıl Cumhurbaşkanı bir çok şey söyledi ama galiba söylediklerinden daha çok söylemedikleri dikkat çekti?
Söyledikleri cevapladıklarından daha fazla soruya neden oldu.