İstanbul'un cennet köşesi Martha Koyu'nu böyle katledecekler!
İstanbul Burgazada'daki 1. dereceden doğal SİT alanı olan Martha Koyu, uzun zamandır doğal güzelliği ve ekosistem değerleri nedeniyle korunmaya çalışılan bir bölge olarak biliniyor.
Ancak son gelişmeler ile koy ekolojik tahribat ve ticari tehdit ile karşı karşıya. Adalılar ile Adalar Belediyesi bu durumu engellemek için uzun süredir hukuk mücadelesi yürütüyor.
Marta Koyu, 1. dereceden doğal SİT alanı olarak tanımlanan bir bölgedir ve deniz canlılarının üremesi, oksijen üretimi ve kıyı erozyonunu engelleme gibi ekosistem hizmetleri sunmaktadır.
Ayrıca, kuş göç yolları üzerinde yer alan bu koy, göçmen kuşların uğrak yeridir. Ancak, 2018 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 45.986 metrekarelik kısmı ihale ile özel bir şirkete kiralandı. Kiralayan işletmeci, bölgeye restoran, konser ve düğün alanı ile iskele yapma girişiminde bulundu.
Bu gelişmelere tepki olarak Marta Koyu Dayanışması kuruldu ve Adalar Belediyesi’nin desteğiyle bölgenin zarar görmesini önlemek için çeşitli önlemler alındı. Örneğin, çit çekilmesine izin verilmedi ve denize iskele yapılmasına karşı çıkıldı. Kiralayan işletmeci, bu engellemeler nedeniyle bölgeyi işletmeyi bıraktı ve hayal ettiği tesisi gerçekleştiremedi.
TEKRAR İHALEYE AÇILDI
Halktv.com.tr'ye konuşan Marta Koyu Mahalle Meclisi'nden Sevgi Çekiç, sonrasında, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından bölgenin tekrar ihaleye çıkarıldığını ve Burgazada Mahalle Meclisi ve Adalılar itiraz dilekçeleri hazırlayarak bu ihalelere karşı çıktığını belirtti.
Çekiç, "Adalar Belediyesi ile iş birliği içerisinde yürütülen bu süreçte, ilk işletmeciye ruhsat verilmemiş ve bazı ihaleler geri çekilmiştir. Ancak, en son ihale sürecinde yine itiraz dilekçeleri gönderilmesine rağmen, ihale iptal edilmedi." ifadelerini kullandı.
AYLIK 390 BİN TL İLE KİRALANMIŞ
Adalar Vakfı vekili Av. Can Bıçakçı tarafından yürütmeyi durdurma talepli dava açıldı ve bu davalar halen devam ediyor. Çekiç, özel bir şirketin yaklaşık 390 bin lira aylık kira bedeliyle bu bölgeyi kiraladığını belirtiyor.
Çekiç, firmanın proje detayları hakkında herhangi bir bilgiye sahip olmadıkları ve nasıl bir uygulama yapılacağı konusunda belirsizlik yaşandığını ifade etti.
Ayrıca, orada iki metruk bina olduğundan bahseden Çekiç, "Biri yıllar önce yapıldığı belirtilen Martha'nın evi. Diğer bina kaçak yapı. Bir tanesi yıkıldı, ama yeniden yapılmış. Kaçak yapılar, denetlenmeden kalmış. Bunlar da ciddi hatalı." diyerek bunun da hukuki olarak yasak olduğunun altını çizdi.
KIYI KANUNU VE KORUMA ALANINDAKİ YASAL DÜZENLEMELER
3621 Sayılı Kıyı Kanunu, kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu, herkesin eşit ve serbest kullanımına açık olduğunu belirtir. Bu kanuna göre, kıyılarda yapılaşma yasağı bulunmaktadır ve kıyı kenar çizgisine en fazla 50 metre yaklaşılabilir.
Ayrıca, kıyıda engeller oluşturmak ve yapılar yapmak kesinlikle yasaktır. Bu bağlamda, Marta Koyu'nun korunması gereken bir alan olduğuna dair yasal düzenlemeler açıkça belirtilmiştir.
Marta Koyu’nun korunması, sadece Adalılar için değil, aynı zamanda İstanbul’daki doğal ve kültürel mirasın korunması açısından da büyük önem taşıyor. Adalılar Martha Koyu'nun talan edilmemesi için mücadelelerini sürdüreceklerini belirtiyor.
Kaynak:Haber Merkezi