İsmail Küçükkaya: Ben o listedeki isimleri gördüm
Gazeteci İsmail Küçükkaya ve Avukat Fidel Okan'ın “Kamu görevlisine alenen hakaret" ve “Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurum ve organlarını aşağılama" iddiasıyla haklarında açılan dava kapsamında yargılanmalarına başlandı. Duruşmada hazır bulunan Küçükkaya, "Bana bir kaynağım bir liste gösterdi. O kaynaktan bir takım isimler vardı. Ben o listedeki isimleri gördüm" dedi.
İsmail Küçükkaya, suçlamaları reddederek, “Bu haberi yapmaktaki amacım devletimin FETÖ ile mücadelesini desteklemekti” dedi. Mahkeme, şikayetçi vekiline müvekkili ile temas kurup beyanda bulunması ve gerektiğinde duruşmada hazır etmesi için süre verdi. Mahkeme, Emniyet Genel Müdürlüğü’nden Bylock ile ilgili sanığın iddiası doğrultusunda basın açıklaması ile yapılan bir liste bulunup bulunmadığı açıklama yapılan bir liste var ise bununla ilgili bilgilerin ve şikayetçi ile ilgili varsa ona ait olan bölümünün mahkemeye gönderilmesine karar verdi. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.
İSMAİL KÜÇÜKKAYA VE AVUKATLARI HAZIR BULUNDU
Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada 5 yıla kadar hapsi istenen tutuksuz sanık İsmail Küçükkaya ile 3 avukatı hazır bulundu. Şikayetçi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’yı ise duruşmada avukatı Erol Bulut temsil etti.
İSMAİL KÜÇÜKKAYA: FETÖ’NÜN MAĞDURU OLMUŞ BİRİSİYİM
İsmail Küçükkaya kimlik tespitinin ardından yaptığı savunmasında, 26 yıllık tecrübeli bir gazeteci olduğunu, tarafsız ve Atatürkçü kimliği ile bilinen bir haberci olduğunu belirtti. Küçükkaya, “26 yıl içinde kimseye hakaret etmedim. Tecrübeli bir gazeteci olarak daima halkın haber alma hakkını kullanması için çaba gösterdim. Şahsen terör örgütü FETÖ’nün mağduru olmuş birisiyim. Telefonlarım yasadışı olarak bu örgüt tarafından en uzun süre dinlenen gazeteciyim. Bu nedenle halen terör örgütüne yönelik davalarda katılımcı durumdayız. Birden çok durumda tarafsız gazeteci olarak bütün muhatapların ve hükümetin olumlu icraatlarını desteklemişimdir. Olumsuz gördüğüm yönlerini de yapıcı bir dil ile eleştirmişimdir. Nitekim şikayetçi olarak dosyada taraf olan Sayın Bakanında olumlu icraatlarını pek çok kez olumlu olarak dile getirmişimdir. Buna o günkü yayınlarımızda dahildir. Programın sloganı olarak ‘Demokrasi Meydanı’ ifadesini kullanmaktayım. Her görüşten, her kesimden katılıma canlı olarak açıktır programım nitekim. Sayın Başbakan Binali Yıldırım’da dahil olmak üzere birçok bakan programa katılmışlardır” ifadelerini kullandı.
KÜÇÜKKAYA: O LİSTEDEKİ İSİMLERİ GÖRDÜM
“Bilinçli bir yurttaş olarak ve bir Atatürkçü olarak devletimizin FETÖ ve benzer bütün yasadışı oluşumların temizlenmesi gerektiğini düşünmekteyim” diyen Küçükkaya, “Yayın çizgimde bu ilke etrafında şekillenir. Bu kapsamda yaşadığımız 15 Temmuz hain FETÖ kalkışmasında devletimizin ve demokrasimizin yanında durduk. Bu konudaki mücadeleyi kayıtsız şartsız desteklemekteyiz. Bu kapsamda ‘Bylock’ bilinen örgütün gizli haberleşme ağı olan uygulamanın FETÖ üyeliği için çok ciddi bir delil olduğuna inanmaktayım. Yargıtay’ın da bu konuda içtihatları var hafta içi her sabah yaptığım yayınlarda Bylock konusu ile ilgili gelişmeleri bu bilinçle haberleştiriyoruz. Bylock ile ilgili haber araştırmalarımda bir takım listelerin oluştuğunu öğrendim. Bana bir kaynağım bir liste gösterdi. O kaynaktan bir takım isimler vardı. Ben o listedeki isimleri gördüm. Daha sonra başka kaynaklardan bunu araştırmaya başladım. Bu araştırmalarımda bazı isimlerin Bylock kullanıcısı olduğunu teyit ettim. Onların arasında işadamları var. Dolayısıyla devletimizin FETÖ ile mücadelesinde çok kritik gördüğüm bu Bylock iddiasını haberleştirmeyi bir haberci görevi olarak telakki ettim” dedi.
HAKİM: HABER VERİLERİNİ NASIL ELDE ETTİNİZ?
Hakim Ülker Kirazcı’nın “Davanın açılma konusu, haberi araştırmadan yapmanız. Haberin kaynağı konusunda açıklama yapmanız gerekir. Kuvvetli kaynak mı? Buna göre değerlendirme yapacağım. Haber verilerini nasıl elde ettiniz, resmi kaynaklar mıdır? Bunları bilmem gerekiyor?” diye sordu. Küçükkaya, listeyi güvendiği, daha önce de doğru haberler veren bir kaynağının gösterdiğini, farklı kaynaklarıyla da görüşecek konuyu haberleştirdiğini söyledi. İsmail Küçükkaya, “Ben birden çok kaynağım ile teyit ederek, görüşerek bu haberi yaptım. Ben çok tecrübeli bir gazeteciyim araştırmadan böyle bir haberi yayınlamam mümkün değildir. Bu haberi bu iddiayı kamuoyunun gündemine getirdim. Her zaman olduğu gibi ‘Demokrasi Meydanı’ dediğim programıma ilgililerin katılabileceğini de belirttim. Nitekim Sayın Bakanın da böyle bir katılım yapması durumunda bunu derhal yayınlardım bunu da belirttim” diye konuştu.
"BAKAN VE AİLESİNDEN ÖZÜR DİLEDİM, ÇÜNKÜ ÖZEL HAYATLARA ÇÜNKÜ ÖZEL HAYATLARA GİRMEMELİYİZ"
Gazetecilik mesleği boyunca hiçbir kadına hakaret etmediğini söyleyen Küçükkaya, “Bilakis benim yayın felsefem kadınların güçlendirilmesine dayanmaktadır. Kadın konusunu önemsediğim için Aile Bakanlığı’nın icraatlarını özelliklede yansıtmayı tercih etmişimdir. Bu nedenle de sosyal medya hesaplarımda da Sayın Bakan ile birbirimizi karşılıklı takip etmekteyiz. Halen Sayın Bakan sosyal medyadan bizi takip eder. En küçük bir rahatsızlık olduğunda sosyal medyadan bunları izleyip bana sosyal medyadan bildirseydi anında canlı yayında bunu izleyicime aktarırdım. Bir sonraki gün bu olaya ilişkin bir üzüntümü kamuoyuna aktardım. Bu haberin bir unsuru olarak ailenin özel hayatına ilişkin iddialarda vardı. Canlı yayın içinde bundan bahsetmiş olmaktan üzüntü duydum ve çok açık bir şekilde bakan ve ailesinden özür diledim. Çünkü biz özel hayatlara girmemeliyiz” şeklinde konuştu.
"BU HABERİ YAPMAKTAKİ AMACIM DEVLETİMİN FETÖ İLE MÜCADELESİNİ DESTEKLEMEKTİ"
İsmail Küçükkaya şöyle devam etti: “O listelerde bakanın eşinin bir Bylock kullanıcı olduğu ve bunu öğrendikten sonra Sayın Bakanın eşinden ayrılma kararı aldığı bizim haberimizdi. Haberin ikinci bölümü bizim her zaman çok özen gösterdiğimiz özel hayat mahremiyetine girmekteydi. Bundan bir cümle olsa da bahsettiğim için üzüntülüydüm. Bundan dolayı bunu kamuoyuna canlı yayında özür olarak açıkladım. Ben söz konusu iki yayında 16-17 Ekim’de bu haberin yayınlandığı iki günde bu haberi hiç yorum yapmadan sundum. Hiç kimseye suçlama yöneltmedim. Hiç kimseye hakaret etmedim. Hiç kimseyi istifaya davet etmedim. Hükümeti de suçlamadım, eleştirmedim, istifaya da davet etmedim. Benim amacım hiçbir şekilde herhangi bir bakanı, devletimizin herhangi bir kurumunu, hükümetimizi eleştirmek, suçlamak veya istifaya davet etmek değildi. Buna ilişkin en küçük bir kelimem veya ima dahi olmadı. Bilakis benim haberim son derece yalındı ve hatta bir Bakanın, eşinin Bylock kullandığını öğrendikten sonra ayrılma kararı aldığını söylemem bile bu bakana ve hükümete bir övgüdür. Ben burada Sayın Bakanı suçlamış değilim. Sayın Bakanı suçlamadığım gibi hükümete ilişkin en küçük bir kelimem, iddiam, suçlamam, istifaya çağrımda olmadı. Eğer ben bu iddiayı kamuoyunun gündemine getirdikten sonra bakanı istifaya çağırsam hükümeti suçlasam belki sorulabilir ancak ben bunları yapmadım. Hükümete karşı herhangi bir aşağılama içim bu haberi yapmadım. Bu haberi yapmaktaki amacım devletimin FETÖ ile mücadelesini desteklemekti. MİT Müsteşarlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü 220 bin kişilik bir Bylock kullanıcı listesi açıkladı. Soruşturma halen devam ediyor. Devletimizin bu örgütten temizlenmesi için Bylock listeleri halen en ciddi karinedir. Yargıtay bunu içtihatlarında kabul etti. Ben gazeteci olarak bu konuda sorumluluk hissediyorum. Bu haberi yapış amacım budur”
BERAATİNİ İSTEDİ
Atılı suçlamaları reddettiğini, habercilik görevi yaptığını ve hiçbir suç işlemediğini söyleyen İsmail Küçükkaya, beraatini talep etti.
SANIKLARIN CEZALANDIRILMASINI İSTİYORUZ
Şikayetçi Avukatı Erol Bulut ise, “Sanık (Küçükkaya) 3,5 saat süren programında 3 saatten fazla bir süre programın reklamını yapmış kamuoyu oluşturmaya çalışmış ve haberin alt yapısını hazırlayarak Bylock konusunda siyasi bir takım baskılarla gerçeklerin gizlendiği intibahı uyandırmıştır. Yapılan yalan haberde Bylcok’un özellikle dile getirilmiş olması açıkça FETÖ ile mücadeleyi sulandırmaya yöneliktir. Amaçlanan saik yüksek bürokrasi organlarında görev yapan kişilerin korunup kollandığı liste dışında tutulduğu bu yönüyle vatandaşlar arasında ayrım yapıldığı tezini bilinç altına işleyerek toplumun adalete olan güven duygusunu sarsmaktır. Diğer sanığın savunması alındıktan sonra da ayrıca beyanlarımızı bildireceğiz. Sanıkların cezalandırılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
DURUŞMA ERTELENDİ
Taraf avukatlarına beyanda bulunmaları ve delillerini bildirmesi için süre veren mahkeme, şikayetçi vekiline müvekkili ile temas kurup beyanda bulunması ve gerektiğinde duruşmada hazır etmesi için süre verdi. Mahkeme, Emniyet Genel Müdürlüğü’nden Bylock ile ilgili sanığın iddiası doğrultusunda basın açıklaması ile yapılan bir liste bulunup bulunmadığı açıklama yapılan bir liste var ise bununla ilgili bilgilerin ve şikayetçi ile ilgili varsa ona ait olan bölümünün mahkemeye gönderilmesine hükmetti. Sanık İsmail Küçükkaya’nın duruşmalarda vareste tutulmasına da karar veren mahkeme duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
İDDİANAME
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, avukatı aracılığıyla Bakırköy Adalet Sarayı’na suç duyurusunda bulunmuştu. Suç duyurusu üzerine Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı da Bakan Kaya ve eşiyle ilgili sözlerine ilişkin İsmail Küçükkaya ve Fidel Okan hakkında soruşturma başlatmıştı. Soruşturma sonunda Küçükkaya ve Okan’ın “Kamu görevlisine alenen hakaret” ve “Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurum ve organlarını aşağılama” suçlarından 1 yıl 6’şar aydan 5’er yıla kadar hapsini talep edilmişti.
(DHA)