İnşaat Mühendisleri Odası’nın yeni deprem raporu bina hasar tespit sürecini ortaya koydu: Deprem bölgesinde tespit karmaşası
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Türkiye’yi yasa boğan Kahramanmaraş depremiyle ilgili yeni bir rapor yayınladı. Deprem bölgesinde hasar tespit çalışmalarını değerlendiren rapor sahada riskli binaların tespitine ilişkin yaşanan karmaşayı ortaya koydu. Rapora göre bölgede yapılan çalışmalarda teknik olarak yeterli olmayan ve hasar tespit eğitimi almamış birçok kişiden meslek grupları dahi sorgulanmadan ekipler oluşturulmuş. Adres uyuşmazlıkları nedeniyle hasarsız binalar e-devlet sisteminde acil yıkılacak olarak görülmüş.
“6 Şubat Kahramanmaraş Depremi Hasar Tespit Çalışmaları Değerlendirme Raporu”nda yapılan çalışmaların bir amacının mevcut binaların yıkım ve güçlendirme seçeneklerinin belirlenmesiyken diğer amacın da hasarsız ve az hasarlı binalara dönüşü olabildiğince hızlandırmak olduğu belirtildi. Raporda “Ancak yaşadığımız depremde birçok örnekte gördüğümüz üzere ‘hasarsız ve az hasarlı’ olarak sınıflandırılan birçok bina, yapısal olmayan hasarlar sebebiyle vatandaşların geri dönmesine pek de uygun değildir” ifadelerine dikkat çekildi.
‘Yeterli değil’
Raporda depremin 8. gününde oda gönüllülerinin öncelikli olarak Hatay ve Malatya ardından Adıyaman, Şanlıurfa ve Kahramanmaraş’a yönlendirildiği, bölgeye 2 bin 155 üyenin gönderildiği ifade edilerek yaklaşık 200 bin binada hasar tespit çalışması yapıldığı anlatıldı. Çalışmalar sonucunda hazırlanan raporda sahada alınan tepkiler özetle şöyle sıralandı:
“- Bölgede yapılan çalışmalarda teknik olarak yeterli olmadığı düşünülen meslek gruplarından, hasar tespit eğitimi almamış veya bireysel olarak koordinasyona başvuran birçok kişinin meslek grupları dahi sorgulanmadan ekipler oluşturulduğu gözlenmiştir.
-Numarataj Sistemi: Sistem üzerindeki belirlenen adreslerle yereldeki adreslerin uyumsuzluğu sebebiyle bazı bölgelerde yapılan tespitlerde “hasarsız” ve/veya az hasarlı olarak belirlenen yapıların e-devlete aktarıldığında “ağır hasarlı” ve/veya “acil yıkılacak” olarak görülmesi gönüllülerimizle depremzede vatandaşlar arasında sorunlar yaşanmasına ve güvenlerinin zedelenmesine sebep oldu.
‘Güven sorunu derinleşti’
-Güçlendirmenin İptali: Saha çalışmalarındaki gönüllülerimiz vatandaşla yaptıkları görüşmelerde “yapılacak tespitlerle birlikte orta ve ağır hasarlı binaların güçlendirilebileceğini ve bunun için yeniden yapım ile güçlendirme maliyetlerinin karşılaştırmalı analizlerinin yapılması gerektiği” konusunda açıklamalarda bulunmuşlardır. Ancak 20 Şubat tarihinde Cumhurbaşkanı tarafından “'Güçlendirme diye bir mantık yok, hepsini sıfırdan yapacağız' açıklaması teknik personele karşı başlamış olan güven sorununu da derinleştirmiştir.”
‘Karışıklığı tarifleyebiliriz’
Raporun “değerlendirmeler ve öneriler” bölümünde ise “Yapılan çalışmalardaki yerel ve genel sorunları tarif ederken öncelikli olarak teknik hiçbir anlamı olmayan siyaseten yapılan açıklamaları ve karar alma süreçlerindeki yerel ve genel düzeydeki karışıklığı tarifleyebiliriz” ifadelerinin kullanılması dikkat çekti.
‘Çelişkiyi anlamak mümkün değil’
Hasar tespit çalışmalarının “siyasi kaygı ve açıklamalardan uzak şekilde kurgulanması” gerektiği belirtilen raporda öneriler ise özetle şöyle sıralandı:
“-Yapılan çalışmalardaki tespitler doğrultusunda oluşturulan hasar tipleri ile başka kaynaklarda açıklanan hasar tipleri arasındaki farklar çalışmanın güvenilirliğini zedelemenin yanı sıra sahada farklı uygulamalara ve teknik personelin aldıkları eğitimin dışında değerlendirme yapmalarına sebep olmaktadır. Bu çelişkiyi anlamak mümkün değildir.
- Hasar tespit çalışmaları söz konusu bir afetin zararlarını belirlemek amacıyla yapılan bir çalışma iken ikinci kez deprem yaşayan bölgelerde birkaç gün süren kafa karışıklığının giderilmesi için önceden -belirlenen bir akış ve bilimsel bir değerlendirme olmalıdır.
‘Protokol yapılması faydalı olur’
-İnşaat Mühendisleri Odası tarafından yapılan çalışmalar için ilgili kurum ile bir protokol yapılması faydalı olacaktır. Bu protokol kapsamında çalışma yürütülen bölgedeki AFAD’ın koordine ekipleri ile direkt bir temas sağlanması ulaşım, barınma gibi sorunların çözülmesi açısından faydalı olacağı gibi çalışma yürütülen bölge hakkında da Odamızın karar alma süreçlerine dâhil edilmesi gerekmektedir.
-Yaşanan bu belirsizlikler ve sorunların giderilebilmesi için hasar tespit çalışmalarının bir yönetmeliğe bağlı olarak yapılması da hem karar alanların, hem sahada çalışma yürütenlerin işlerini kolaylaştıracağı gibi yapılan tespitlerde ve teknik personelde bir standardın oluşturulmasına katkı sağlayacaktır.“
Kaynak:Halk TV Haber Merkezi