İmamoğlu’na gözaltına siyasetten tepki yağıyor!
Türkiye bugüne operasyonlarla başladı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu dahil 105 kişi, evlerine yapılan operasyonla gözaltına alındı. İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına siyasiler ve vatandaşlardan tepki yağdı.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan: Ülkeyi idare eden kişi de diploma tartışmasıyla karşı karşıya. Ülkeyi yönetmeye talip olan kişi de diploma tartışmasıyla karşı karşıya. Tartışmanın başladığı akşamın sabahında, sahur vakti bir belediye başkanı gözaltına alınıyor. Cumhurbaşkanlığı ön seçimine katılmasına 4 gün kala, bu gözaltının zamanlaması da son derece manidar
DEVA Partisi lideri Ali Babacan: Demokrasinin pek çok unsuruna, seçilmiş pek çok belediye başkanına eş zamanlı olarak müdahale eden bu süreç, maalesef seçilmiş bir iktidar eliyle yapılan âdeta bir darbe teşebbüsüdür.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları: Adalete olan inanç biterse, birlikte eşit ve adil yaşam umudu büyük zarar görecektir. Gidilen yol, yol değildir. Zararlıdır" derken; Tuncer Bakırhan, "Halkın iradesine karşı yapılan bu hukuksuzluğu reddediyoruz ve en güçlü şekilde kınıyoruz. Bu yanlış yoldan bir an evvel dönülmeli, halkın iradesinde saygı gösterilmeli."İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, ilçe belediye başkanlarının, gazetecilerin içerisinde olduğu onlarca kişinin sabahın erken saatlerinde evine baskın yapılarak gözaltına alınması kabul edilemez! En güçlü şekilde reddediyoruz! Bu operasyon hukuk sınırlarını tanımayan, siyasi bir operasyondur.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’na ve beraberinde belediye başkanları, gazeteciler ve siyasetçilerin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişiye yönelik gerçekleştirilen operasyon, demokrasiye, halk iradesine yönelik açık bir saldırıdır. Halkın iradesine karşı yapılan bu hukuksuzluğu reddediyoruz ve en güçlü şekilde kınıyoruz. Bu yanlış yoldan bir an evvel dönülmeli, halkın iradesinde saygı gösterilmeli. DEM Parti olarak, demokratik siyasete yönelik her türlü baskıya karşı durmaya devam edeceğiz. İstanbul halkının ve Türkiye’de demokrasi mücadelesi veren tüm kesimlerin yanında olduğumuzu belirtiyor, Ekrem İmamoğlu ve gözaltına alınan herkesin derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.
TİP Genel Başkanı Baş: Ellerine geçirdikleri gücü kullanarak halk iradesini kırmaya dönük girişimlerine devam ediyorlar. Bu bir darbedir. Ne olursa olsun, bu güzel ülkeyi darbecilerin insafına teslim etmeyeceğiz.
İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu: Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisine rakip olma iddiasını ortaya koyan bir siyasetçiye zincirleme davalar açmak, diplomasını iptal etmek ve sabahın ilk ışıklarıyla gözaltına almak zulümdür, zorbalıktır ve ancak diktatörlüklerde yaşanabilecek bir saçmalıktır.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel: Milletin yerine karar vermek, halkın iradesinin yerine geçmek ya da ona engel olmak için güç kullanmak darbedir. Şu anda bir sonraki cumhurbaşkanını milletin belirlemesine engel olmak üzere bir güç devrededir. Bir sonraki cumhurbaşkanımıza darbe girişimi ile karşı karşıyayız... Milletimiz devletini sever ama birileri tarafından devlet milletin karşısına dikilirse millet buna izin vermez. Esas güç millettir ve en sonunda millet kazanır... Yine öyle olacak. Teslim olmayacağız. En sonunda yine milletin dediği olacak ve Türkiye kazanacak.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş: Bu ülkede hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi ve millet iradesini savunan herkes bilmelidir ki, seçilmiş bir belediye başkanına yönelik bu girişimler asla ama asla kabul edilemez. Dün diploma iptali, bugün sabahın erken saatlerinde Ekrem Başkanımızın evinin önüne yığılan polisler ve ekibine yönelik gözaltı işlemleri… Bu tablo, hukuk devletine yakışmıyor. Gözaltı nedeni belli olmasa da; Daha önce adliyeye gidip ifade veren bir belediye başkanını, bugün koştur koştur gözaltına almak neyin göstergesidir? Eğer gerçekten adaleti arıyorsanız, önce hukukun temel ilkelerine sadık kalınmalıdır. Bilinmelidir ki, milletin iradesine yapılan hiçbir müdahale karşılıksız kalmaz. Hukuk dışı yöntemlerle, baskılarla, tehditlerle yapılan bu uygulamalardan en büyük zararı demokrasimiz görecektir. Ancak biz susmayacağız! Hiç kimse de unutmasın: Ekrem Başkanımız yalnız değildir!
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik: Şu anda siyasallaştırdıkları yargı eliyle, demokrasiye darbe girişimi yapıyorlar. Bu suçtur! Suçlular tarih önünde hesap verecektir. Bürokrasi ve kolluk güçlerimiz bu suça ortak olmamalıdır. Bu darbe girişimi milletimizin vicdanında mahkum olacaktır!
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır: Öyle bir korku içindeler ki İstanbul Valiliği, metro seferlerini durdurarak, caddeleri kapatarak insanların yaşamına darbe vuruyor! Meydanlara çıkışı sağlayan metro istasyonlarını da kapatsanız, yolları bariyerlerle çevirseniz de nafile! Milletin önünde duramayacaksınız!
CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer: Yine bir şafak operasyonuyla 20 polis aracıyla konutuna gelinmiş. Gözaltı işlemi uygulayacaklarını düşünüyoruz. Savcılık bütün bu soruşturmaları gizli yürüttü. Hangi soruşturma kapsamında gözaltı yapıldığına dair net bir bilgi veremiyorum. Biz de henüz bilmiyoruz. İBB Başkanı'ndan bahsediyoruz. Ne zaman davet etseniz ifadeye gidecek. Yine kolluk marifetiyle gözaltı işlemi uygulanıyor.
Emek Partisi (EMEP): Faşist bir düzenin kurulmasına izin vermeyelim. Güne yeni bir operasyonla uyandık. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile danışmanı ve İBB Medya AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun'un da içinde olduğu 105 kişi hakkında gözaltı kararı verdi. Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi kararının mürekkebi kurumadan yapılan baskınlarla gerçekleşen gözaltılar, yargı sopasının iktidar için ne kadar elverişli bir araç haline getirildiğinin göstergesidir. Milyonlarca İstanbullunun oyunu almış bir belediye başkanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısına kazabilecek Cumhurbaşkanı adayı olarak çıkacağı belli olduktan sonra, kendisine kan kusturmak için bütün devlet imkanları iktidar tarafından harekete geçiriliyor.
CHP'li Mustafa Sarıgül: Demokrasiden uzaklaşma ve adaletsizlik süreklilik halini aldı. Adaletsizliği kim yaşatabilmiş ki, siz yaşatacaksınız? Halkı ve hakkı mağlup etmek mümkün değildir.
CHP’li Cemal Enginyurt: Ülke hapishaneye döndü. Ekrem İmamoğlu ve yüzlerce insan gözaltına alındı. Recep Tayyip Erdoğan, TBMM dahil bütün Demokratik kurumları kapat. Bütün Muhalefeti tutukla. Kendine özgün bir Türkiye kur. Zindanlar bizim, saraylar sizin olsa da DİRENECEĞİZ.
CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel: Sayın Ekrem İmamoğlu’na suç örgütü lideri diyecek kadar gözleri dönmüş. Ülkenin çivisi çıkmış… Bu yaşananlar ülkenin bir sonraki cumhurbaşkanına darbe girişimidir. Milletin iradesinin tecelli etmesinin yolu kesilmeye çalışılmaktadır. Hukuka ve demokrasiye darbe yapılmıştır. Bildik senaryolarla, tanıdık iftiralarla Sayın Ekrem İmamoğlu'nun önünü kesmeye çalışmak acizliktir. Haksızlığın, hukuksuzluğun kitabını da yazsalar halkın dediği olur. Hâkimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir!
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat: Beni merak eden dostlarım, arkadaşlarım, kardeşlerim, bu sabah evimde arama yapılarak gözaltına alındım. Ancak bizim İstanbul’a, insanımıza ve vatanımıza duyduğumuz sevdayı hiçbir güç engelleyemez. Ekrem İmamoğlu ile birlikte İstanbul’un tüm değerlerine sahip çıkarak çalıştık, çalışmaya da devam edeceğiz. Herkesi sevgiyle kucaklıyorum.
CHP’li Gökhan Günaydın: Ekrem İmamoğlu, Vatan Emniyet'te. Emniyete gelirken veya daha sonra sağlık kontrolüne götürülmesi gerekiyordu. Bu, güvenlik sorunu oluştururmuş. Bu nedenle sağlık ekiplerini emniyete davet etmişler. Bu, CMK’nın ruhuna aykırı. Adli kolluğun bulunduğu yerde sağlık kontrolü yapılamaz. Zaten kötü muamele var mı diye yapılıyor bu kontrol. Ekrem İmamoğlu’nun ilaçları verilemiyor, hiç kimse kendisiyle görüşemiyor.
Zafer Partisi: Son yerel seçimlerden sonra ve İkinci Açılım Süreciyle ortaya çıkan atmosferde, önündeki engelleri kaldırmak adına iktidarın giderek artan baskısı sonucunda dün inanılmaz hukuk faciaları yaşanmıştır. Genel Başkanımız Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın iddianame bile olmadan tutukluluğunun devamına karar verilmiş, İBB Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu ve birçok muhalif isim hakkında sabah erken saatlerde gözaltı işlemleri uygulanmıştır. Adaletin her zaman herkese lazım olduğu unutulmadan, yapılan hukuksuzluklar karşısında tek yürek olmak, demokrasi ve hukuk devletinin gereğidir. Bu noktada Zafer Partisi olarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve yasalarının uygulanmasını titizlikle takip etmeye devam edeceğiz. Kimse, yasalar ve Anayasa’dan almadığı bir gücü kullanamaz ve kimse, sahip olduğu hukuk gücünü başkalarının kötüye kullanmasına göz yumamaz.
SOL Parti: Azınlığa düştüğü gün gibi açık Saray rejimi zorbalıkla ayakta durmaya çalışıyor. Ne yaparsanız yapın halkın önünde durabilecek bir güç yoktur. Ekrem İmamoğlu'na dönük operasyon Saray talimatlı bir yargı darbesidir, hep beraber mücadele edeceğiz. Hep beraber kazanacağız.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ: Beni hukuksuz şekilde tutuklayıp, 58 gündür iddianamemi hazırlamayanlar, bugün yine aynı hukuksuzlukla İBB Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu'nu göz altına almıştır. İsterseniz bütün muhalefeti tutuklayıp, siz kendi başınıza demokrasicilik oynayın! Biz Zafer Partisi olarak bu hukuksuzluğa karşı çıkıyor ve Türk Devletini Türk Milleti'ne geri vereceğimiz sözünü tekrarlıyoruz. Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet! Kahrolsun millet düşmanları, yaşasın Büyük Türk Milleti! Kahrolsun adaleti katledenler, yaşasın adalet!
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce: Hukuk devleti, kuralların sana bana göre değişmediği, herkese eşit uygulandığı devlet demektir. Bana yasak olan sana olmuyorsa, senin ceza almadığın bir kanun maddesinden ben ceza alıyorsam ortada hukuk devleti yoktur. Bugün yapılan operasyonlar hukuk devleti değil guguk devleti operasyonlarıdır. Siyasi rakipler hakkında verilen gözaltı/tutuklama kararları, tam da guguk devletine yakışan kararlardır. Hukuk devleti yerine guguk devleti olmayı seçerseniz bir günde yüzde 10 fakirleşir, enflasyonu azdırır, yatırımları kaçırır, işsizliği patlatırsınız. Ülkesini zerre seven insan bunu yapamaz.
Yeniden Refah Partisi Lideri Erbakan: İstanbul Adliyesi’ne çağırdığınızda gelecek bir belediye başkanının, kaçak ya da kaçacak muamelesi yapılarak sabaha karşı evinden gözaltına alınması adeta hukukun kapısını kırmaktır. Geçmişte yaşadığınız hukuksuzlukları, daha da üst perdeden başkalarına da yaşatmak hak değildir, haklı bir tutum da değildir. Siyaseti de, adaleti de ezip geçen bu tutum, “hukuk devleti”ni tasfiye edip “savcılar ve yargıçlar devleti”ne geçişin özetidir. Terör örgütü elebaşıyla diyalog kurulan bir dönemde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nı aynı terör örgütü ile ilişkilendirmek de ayrıca tezat oluşturan bir durumdur. Yeniden R efah Partisi olarak, her zaman olduğu gibi bugün de hukuktan ve adaletten yana tavır alıyoruz. Demokratik yollardan tecelli eden millet iradesine sahip çıkıyoruz. Aksi ispat edilinceye kadar masumiyetin esas olduğu temel hukuk karinesini hatırlatıyoruz. Türkiye’nin ayarlarıyla oynamanın, Devlet’in temeli olan adaleti sarsmanın, ekonominin ihtiyacı olan güven ve istikrar arayışına darbe vurmanın kimseye bir faydası yoktur.
Genç Parti Lideri Burçin Şahindur: Hukuka kastetmelerle, siyasi mühendisliklerle ve algı operasyonlarıyla bugünlere kadar geldik. Bugün de ‘malumun ilamı’ oldu… Zamanında usta yazarımız Aziz Nesin'in kaleminden çıkan ve aslında hukuk sistemimizi tarifleyen ‘Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz’ isimli romanı ‘daha neler’ diye diye okumuştuk. Bugün artık ülkemizde diplomalarımız, evlilik cüzdanlarımız ve hatta yaşadığımız bile şüpheli duruma getirildi. Yaşadığımızı kanıtlamak zorunda kalacağımız günleri görmemek için mücadele zamanıdır. Hukuk siyasetin bir sopası haline dönüştü. Milyonlarca yurttaşın oyuyla seçilmiş bir belediye başkanı için ‘suç örgütü lideri’ dahi dediler. Adaletin seni, beni yoktur. Bir gün elbet hepimize lazım olur. Bu hukuksuzluğa derhal son verilmesi gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti hukuktan, demokrasiden ve mutlak adaletten vazgeçemez, geçmemeli!