İmamoğlu değişim için sandığı gösterdi

İETT’de taşeron olarak çalışan 446 personele kadro verilmesi ve 160 yeni otobüsün metrobüs filosuna katılması dolayısıyla düzenlenen törende konuşan İBB Başkanı İmamoğlu, tümden değişim isteniyorsa bunun için hükümetin değişmesi gerektiğini söyledi.

İBB, “150 Günde 150 Proje” maratonu kapsamında, İETT’de taşeron olarak çalışan 446 personele kadro verilmesi ve 160 yeni otobüsün metrobüs filosuna katılması dolayısıyla düzenlenen törene katıldı. Törende konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, belediyedeki tüm sorunları sihirli değnekle çözemeyeceklerini ifade etti. Bunun zincirin halkaları olduğunu söyleyen İmamoğlu, gelir dağılımındaki adaletsizlikler, eşitsizliklere işaret etti ve bunu İBB'nin tek başına çözemeyeceğini belirtti.

İmamoğlu, "Tümden bir değişim bekliyorsak, ülkedeki bugünün yönetici aklını değiştirmek zorundayız ve hükümeti değiştirmek zorundayız. Bunun başka bir yolu yok. Bunu bilin” dedi.

'Bu ülkenin en büyük belası müsriflik'

Kendilerinin de soruşturduğu, geçmiş dönemde Hollanda’dan yapılan metrobüs alımları olduğunu söyleyen İmamoğlu, bu araçların yerli kaynak yokmuş gibi Hollanda'dan alındığını söyledi. Bugünün piyasasıyla tanesinin 23 milyon lira olduğunu söyleyen İmamoğlu, "Tam 23 milyon liraya metrobüs alacak bir yönetici, bunun detayına nasıl bakmaz? Bununla nasıl ilgilenmez? İnanın anlatılabilir değil, anlaşılabilir hiç değil. Bu ülkenin bu kadar zengin olmadığını, büyük bu ülkenin en büyük belasının, sıkıntısının müsriflik olduğunu, israf olduğunu hepimiz biliyoruz. Yani bırakalım her şeyi bir yana, hani bunu anlatırken, konuşurken bizim toplumsal tarifimizle; ‘Hiç mi Allah korkunuz yok, hiç mi vicdanınız sızlamıyor?’ diye herkes bunu sorar" diye konuştu.

'Depoda çürütüldü'

Söz konusu araçların İstanbul’un topoğrafyasına da uygun olmadığından depolarda çürümeye bırakıldığını ifade eden İmamoğlu, "Alım yapılan firmanın da faaliyetine son verildi. Komedi filmi gibi. Plansızlık, programsızlık, milletimizin kaynaklarını çarçur etme, şuursuzca kaynaklarımızı harcama, israf etme anlayışıdır bu. Bunları anlamak mümkün değil. En azından bizim kavramlarımız buna uygun değil. Ve bunun karşısında mücadele eden bir anlayışa sahibiz. Bu tür uygulamaları gördükçe, şu anda ben bunları konuştukça dahi, bu kurumun bir Belediye Başkanı olarak yüzüm kızarıyor. Yazıktır ve günahtır. Gerçekten utanç verici bir durumdur" dedi.

'Metrobüste ters yöne son'

Metrobüslerin ters yöne çalışmasına da son vereceklerini belirten İmamoğlu, "Ters yönden çalıştığında, çok ciddi kaza riskini barındırdığını biliyoruz metrobüslerin. Yeni nesil metrobüs araçlarımızla, zaman içerisinde ters yön istikamet çalışmasına da son vereceğiz. Bu sayede bu riski ortadan kaldıracağız" diye konuştu.

'Taşerona bayrak açan Kılıçdaroğlu'

Türkiye'de taşeron işçi kavramına en büyük bayrağı açıp, mücadele verenin Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu söyleyen İmamoğlu, "Ve o tarihten itibaren buradan geri adım atıp, bugünün iktidarı, bazı değişimleri yapmış olsa da hala hak edilen seviyeye gelmediğini sizler biliyorsunuz. Zaten yaşayan insanlarsınız. Sizler, aynı haklara kavuşacaksınız. Biz, bütün ortamlarda bunu var etmek istiyoruz. Bu ülkede emekçi, alın teri döken insanların haklarının korunduğu, bir envanterde eşit bir biçimde haklarını aldığı gün, bu milletin refahı içinde olması mümkündür" dedi.

'Haftalık çalışma saatleri, 45’ten 40 saate düşecek'

İmamoğlu, yeni düzenlemeyle kadroya alınacak çalışanların da kavuşacak hakları olduğunu söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

"Sizi, bu eşitsiz ortamdan eşit ortama kavuşturuyoruz. Şoförlerimiz, yılda 4 ikramiye alacak. Haftalık çalışma saatleri, 45’ten 40 saate düşecek. Yemek ücretleri olacak. Yıllık izin günü sayıları, 14’ten 22 güne çıkacak. 8 gün sosyal izin hakları olacak. Sosyal yardım paketi, tahsil yardımı, Ramazan yardımı gibi yardımlardan yararlanacaklar. Performans Gelişim Sistemi (PGS) başarı puanı ödülü, hasarsızlık primi, direksiyon primi, vardiya primi gibi motivasyon kaynakları olacak. Evet aramıza, ailemize katılanlar bu haklardan faydalanacaklar. Çünkü bizim için 16 milyonun her bir ferdinin sağlığı, mutluluğu, iyi şartlarda yaşaması ayrı bir önem taşıyor. Aramıza, ailemize katılanlar, değerli dostlar bu haklarımızdan faydalanmış olacaksınız. Çünkü bizim için, 16 milyon insanımızın her ferdinin sağlığı, mutluluğu, iyi şartlarda yaşaması ayrı bir önem kazanıyor. Bu yüzden size sağladığımız bu imkanların tek bir sebebi var: Sizler, İstanbulluları hiç olmadığından daha fazla mutlu etmek zorundasınız. Bu konuda anlaştık mı?"