İmamoğlu, Babacan ve Karamollaoğlu ile görüştü: Beraber bir duruş sergilememiz lazım
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nu, Kanal İstanbul konusunda ayrı ayrı bilgilendirdi. Toplantılar, telekonferans yöntemiyle gerçekleştirildi.
SoL'da yer alan habere göre yaklaşık yarım saat süren sunumun ardından değerlendirmelerde bulunan Babacan, Kanal İstanbul projesinin çevre, şehirleşme, finans, uluslararası hukuk ve olası depremler açısından yeterince analiz edilmediğini vurguladı. Projenin güvenlik açısından da çeşitli sıkıntılar doğurabileceğini söyleyen Babacan, konuyu Montrö Antlaşması’na getirerek şunları söyledi:
“Akdeniz, Karadeniz, sadece bizim denizimiz değil. Pek çok ülke var kıyısı olan. Yapılacak çalışmaların bütün bu bölgenin, bütün bu coğrafyanın içinin rahat edeceği bir zeminde başlatılması lazım. Montrö Antlaşması Karadeniz’de uzun vadeli güvenlik ve istikrarın bir anlamda garantörü olan bir anlaşma. Bu projenin, Montrö Antlaşması perspektifiyle de çok iyi çalışılması lazım.”
Babacan: Karşıtlıklar üzerinden siyasete karşıyız
Böylesine özel ve çok boyutlu bir projenin bağımsız, tarafsız bir şekilde, bilimsel temellere dayanarak çok iyi analiz edilmesi gerektiğini kaydeden Babacan, “Eğer bütün bu analizler doğru şeyler söylüyorsa, ardından da sosyal taraflarla görüşülmesi lazım. Bu konuda bir toplumsal mutabakat var mı? Toplumsal mutabakatın bir arayışı lazım. Tabii yüzde yüz bir toplumsal mutabakat sağlayamazsınız; ama en azından bunun bir arayışı lazım" dedi.
Babacan "Her gün, her ay maalesef yeni bir gündem ülkemize hakim oluyor. Şöyle bir kazıyıp altına baktığınız zaman pek çok yönden aslında ülkeyi ikiye ayırma çabası var. Bu proje kapsamında da İstanbul’u ikiye ayırma çabası var. Öyle gündem maddeleri oluşturuyorlar ki; ‘Bu tarafta mısınız, o tarafta mısınız? Tarafını seç…’ İşi bu noktaya getirmemek lazım. Yani, ‘Projeden yana mısın, projeden karşı mısın’ diye ikiye bölerek, kutuplaştırarak yönetmemek lazım. Biz böyle bir siyaset tarzına kökten karşıyız. Karşıtlıklar üzerinden siyasete karşıyız” diye konuştu.
“Dersimize her açıdan iyi çalıştık mı?” diye soran Babacan, “Ben, bunu göremiyorum açıkçası. Onun için çok çok kaygılıyım. İstanbul adına, Türkiye adına çok büyük kaygılarım var. Çalışmaların, analizlerin yeterince detaylı, tarafsız, bilimsel olduğuna kanaat getirmiş değilim. Toplumumuzun büyük kısmı da kanaat getirmiş değil. Açıkçası bizim bakışımız böyle. Konunun henüz olgunlaşmamış olduğunu düşünüyoruz” görüşünü dile getirdi.
İmamoğlu: Hep beraber bir duruş sergilememiz lazım
Babacan’a davete katılımından dolayı teşekkür eden İmamoğlu, şunları söyledi:
“Yaklaşımınız çok kıymetli. Bir projenin olgunlaşma sürecine verdiğiniz değer, çok çok kıymetli. Olması gereken. Bu bağlamda zamanın çok hızlı ve aktif işlediğinin tekrar altını çizmek isterim. Süreç içerisinde artık bir ay sonra, neredeyse bina ruhsatı verecek düzene taşıma çabası öngörülüyor. Bu manada biz, sizleri gerçekten haberdar eder bazı raporları sizlere ulaştırabiliriz. Hem İstanbulumuz hem Türkiyemiz adına, böylesi hazırlıksız bir projenin, gerçekten Türkiye’nin lehineymiş gibi bir imajla, sanki bir siyasi kararın, hatta kişisel kararın yeterli olacağı biçiminde sunulması karşısında hep beraber bir duruş sergilememiz ve buna bir usul geliştirmemizin şart olduğunu düşünüyorum. Hukuk çerçevesinde derin mücadele vermemizin önemli olduğunu tekrar İstanbul halkı adına sizinle paylaşmak isterim.”
Karamollaoğlu: İnşallah Cumhurbaşkanı da sürece yayılmasını arzu eder
Babacan’ın ardından Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile ikinci sanal toplantısını gerçekleştiren İmamoğlu, aynı sunumu yaptı. “Allah, hepimizin yardımcısı olsun” diyen Karamollaoğlu, “İstanbul, hepimizin şehri. İstanbul’un yaşanabilir bir şehir olması hepimiz için ve İstanbul için özellikle önem arz ediyor. Size, bu bilgileri bize takdim ettiğiniz için teşekkür ediyorum. Benim de düşüncelerimi teyit eden bu açıklamalarınız, sadece endişelerimizi pekiştirdi esas itibariyle. İnşallah önümüzdeki süreçte Sayın Cumhurbaşkanı da konunun biraz daha sürece yayılmasını arzu eder” ifadelerini kullandı.