İlber Ortaylı: 400 bin dolara vatandaşlık utanmazlığın dik alası

Prof. Dr. İlber Ortaylı, Halk TV'de İpek Özbey'in hazırlayıp sunduğu 'Sadece Soruyorum' programına konuk oldu. Prof. Dr. Ortaylı, Türkiye'nin 400 bin TL'ye vatandaşlık vermesiyle ilgili, "Utanmazlığın dik alası, onu hiç tartışmıyorum, kimsede kusura bakmasın. Benim için Türk vatandaşlığı Uruguay vatandaşlığı demek değil" dedi.

Ortaylı, pasaport konusunda çok hassas olduğunu ifade ettiği programda, Dışişleri Bakanlığı'nın çok verimli bir bölümü olduğunu ancak son derece 'oryantal' tavırları olduğunu belirtti.

'Utanmazlığın daniskası'

Bu tavırlardan bir tanesinin çifte vatandaşlığı kabul etmek olduğunu belirten Ortaylı, "Bu çok ayıp bir şey memleket için" dedi. Devletin 400 bin dolara vatandaşlık vermesiyle ilgili "Utanmazlığın dik alası, onu hiç tartışmıyorum, kimse de kusura bakmasın. Benim için Türk vatandaşlığı Uruguay vatandaşlığı demek değil" dedi.

Ortaylı sözlerini şöyle sürdürdü:

"Uruguay küçük dediğimden de değil. Uruguay bir Güney Amerika ülkesidir, tıpkı Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada'nın Kuzey Amerika ülkesi olduğu gibi. Bu dediğim iki memlekette vatandaşlık vermek, göç kabul etmek şimdi çok zor ve makbul bir şey oldu. Şimdi onu, neredeyse sıkılmasalar, Kraliçenin şövalyelik dağıtması gibi dağıtacaklar. Bir zamanlar Ellis Adası'na gelen bütün fakir insanlar oradaydı. İlk önce suçluları falan ayıklamayı başladılar, belki siyasi bazı şeyler koydular. Şimdi baya aristokrat bir şey yapıyorlar Amerikalı yapmakla insanları. Halbuki orası beş asırlık bir kıta insan tarihi için"

'Gelecek İnsanların şartı belli'

Türkiye'nin böyle bir göçmen ülkesi olmadığını ifade eden Ortaylı, buraya gelecek insanların şartının belli olduğunu söyledi. Prof. Dr. Ortaylı sözlerine şöyle devam etti:

"Buraya tebaya geçecek insanların şartı belli Atatürk Devrimi'nde, Türk Irkı demiş. Yani dışarıda kalan Türkleri kastediyor. Kan muayenesi yaparak almıyor Hintler gibi. Öyle yorumlayan gerizekalılar da var çünkü. Türk Irkı diyor, Türk Irkı dediği, yani, bir şekilde Osmanlı İmparataorluğu ile bağı olan insanlar. Şimdi diyeceksin ki, Suriyeliler de buna giriyor. Evet giriyor ama birdenbire 5 milyona yakın Türk Irkı'ndan olan insanı alma kapasitemiz yok. Gelenler içerisinde Halep Türkmenler'i falan da var. Hiç değilse öyle bir ayıklama da yapmamız lazım"

İpek Özbey'in "Tehlikeyi nerede görüyorsunuz? Herkese biz pasaport dağıtırsak biz ne oluruz?" sorusu üzerine Ortaylı, kendisinin aldığımız göçmenlerden ziyade verdiklerimizden bahsettiğini söyledi. "Adam Almanya'ya işçi yollamış, yollamış, yollamış. Onlar da orada çok ürememişler, hiç palavra atmasın kimse, yani insanlar geç evleniyor. Bu evlilik yaşı yükselmiş ve 2 çocuk yapıyor falan. Gittikçe de düşüyor, bulundukları topluma da intibak ediyorlar çünkü. Yaşam kalitesi, örgütlenme ve yerleşme bakımından öyle bazılarının iddia ettiği gibi yamyam değil bizimkiler" diyen Ortaylı, mahallelerin içerisinde geleneksel bir hayat tarzı olduğunu söyledi.

Sonuç olarak gidenlerin o toplumun içerisine entegre olduğunu ifade eden Ortaylı, "Üniversiteye giden Türk çocuğu, Alman çocuğu gibi bir kaç lisan öğrenmek, Erasmus gibi programlardan istifade ederek, tahsil yılının bir iki yılını komşu Fransa'da geçirmek gibi bir şey yok" dedi.

'İnsanlar size intibak etmemişler'

Ortaylı ayrıca, çifte vatandaşlık sebebiyle bize problemler çıkacağını ifade ederek, vatandaşlığı belli bir fiyata vermenin çok problem yaratacağını aktardı. Amerikaya gidenin Amerikalı olduğunu söyleyen Ortaylı, "İnsanlar size hiçbir şekilde intibak etmemişler" dedi.

Ortaylı cümlelerini şöyle noktaladı:

"Bir takım milletlerin, bir takım adamların burayla ne ilişkisi var niye benim vatandaşım olsun ve Türkiye göç ülkesi değil ki, yani Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri veya Uruguay değil; öyle kurulmamış"