İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Angelina Jolie fotoğrafı üzerinden sadece 'mış gibi yapıyor' olmadık

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Angelina Jolie fotoğrafı üzerinden sadece 'mış gibi yapıyor' olmadık
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) çalışanlarına teşekkür ederek, "Bangladeş'ten Yemen'e kadar dünyanın birçok yerine elinizi uzattınız, elimizi uzattık, oralara destek olduk, insanlığa sahip çıktık. Birileri gibi Angelina Jolie fotoğrafı üzerinden sadece 'mış gibi yapıyor' olmadık" dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara'nın Kızılcahamam ilçesindeki otelde düzenlenen 'AFAD 2021 Yılı İl Müdürleri Eğitim ve Değerlendirme Toplantısı'na katıldı. Toplantıda, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, AFAD Başkanı Yunus Sezer ile AFAD çalışanları da yer aldı. Burada konuşan Bakan Soylu, son iki yılda karşı karşıya kalınan afetlerin belki de bazı ülkelerin bir asırlık sürede karşı karşıya kalabileceği afet sayısını barındırdığını söyleyerek, "Tüm arkadaşlarımız, kendine ait yükümlülüğü ve sorumluluğu hissedip plan çerçevesinde hemen arkadaşlarıyla beraber gerek arama kurtarmada gerek daha sonraki çalışmalarda ciddi bir katkı ortaya koymuşlardır" dedi.

Bakan Soylu, devletin, doğal afetlere artık çok kısa zamanda yardıma koştuğunu belirterek, "Yıllarca hep şunun acısını çektik. Televizyonların siyah beyaz olduğu dönemlerden itibaren, her afette her vatandaşımızın karşı karşıya kaldığı zorlukta 'nerede bu devlet' diye, devletin geç gelmesinden, zamanında bir afete müdahale edememesinden kaynaklanan itirazlar, kırgınlıklar, küskünlükler, yalnızlıklar bu cümleyle ifade ediliyordu. Bir devrim, bir değişim, bir dönüşümle birlikte artık 'nerede bu devlet' kavramı milletimiz tarafından artık söylenmemektedir. Çünkü her şeyden ve herkesten önce devlet bütün kurumları, bütün cüssesi, bütün kapasitesi ve kütlesiyle orada bulunmaktadır" diye konuştu.

AFAD çalışanlarına teşekkür eden Soylu, "Bangladeş'ten Yemen'e kadar dünyanın birçok yerine elinizi uzattınız, elimizi uzattık, oralara destek olduk, insanlığa sahip çıktık. Birileri gibi Angelina Jolie fotoğrafı üzerinden sadece 'mış gibi yapıyor' olmadık. Dünyanın birçok mazlum ve mağdur bölgesine, her yere uzanan güçlü bir Türkiye fotoğrafını, güçlü bir Türkiye anlayışını ortaya koydunuz" ifadesini kullandı.

'10 bin 135 konut hak sahiplerine teslim edildi'

Bakan Soylu, Türkiye'nin afetle mücadele açısından her geçen yıl daha da tecrübelendiğini söyleyerek, "AFAD'ın sadece yatırım programına aldığı ani deprem, sel, kaya düşmesi ve birçok afetten etkilendiği için yeniden yapmak durumunda kaldığı konut sayısı 38 bin 574'tür. Bunlardan 10 bin 135 konut, 18 iş yeri ve 87 ahır tamamlanıp hak sahiplerine teslim edilmiştir. Sadece son 2 yıl ve sadece bir başlıkta yaptığımız yatırımdan bahsediyorum. Bana göre, en büyük kazanımlarımızdan birisi de milletimiz nezdinde afetlerde bir umutsuzluk, bir çaresizlik anlayışını hep birlikte, devletimizin, hükümetimizin yüksek kabiliyetiyle bu anlayışı silmiş olmamızdır. Artık vatandaşımız biliyor ki bir afet olduğu zaman, devlet ilk andan itibaren yanındadır ve her ihtiyacını karşılayacaktır" dedi.

Bakan Soylu, afet risk azaltma planının altında il afet risk azaltma planlarının bulunduğunu, bunun ilkini Kahramanmaraş'ta açıkladıklarını anımsattı. Soylu, "Tarihimizde ilk kez il afet risk azaltma planlarını yaptık, 2021 yılı sonunu hedefledik, şu ana kadar 80 ilimizin afet risk azaltma planlarımızı tamamladık. Sadece İstanbul'un planı çalışılmaya devam ediyor, inşallah onu da yıl sonuna tamamlamış olacağız" diye konuştu.

'Toplumda bir afet refleksi oluşturmaya gayret ettik'

Bakan Soylu, toplumun afet bilincini yükseltmek adına da önemli adımlar attıklarını söyleyerek, şunları kaydetti:

"Toplumda bir afet refleksi oluşturmaya gayret ettik. Çünkü yaşadığımız afetlerde, özellikle depremlerde, insanların afet anında ne yapacağını bildiği ölçüde, hayatta kalma oranının arttığını gördük. Mesela enkazdan canlı çıkarttığımız vatandaşlarımızın, bilimsel olarak doğru şekilde davranmış insanlar olduğunu gördük. Onun için bir slogan geliştirdik ve dedik ki, 'Afet bilgisi, eşittir hayat bilgisi.' Bu çerçevede 2021 yılını afetlere hazırlık yılı ilan ettik ve yıl sonuna kadar 51 milyon vatandaşımıza ulaşmayı hedefledik. Bu amaçla kampanyalar, eğitim materyalleri, videolar ve çeşitli kurumlarla iş birliği protokolleri imzaladık. Şu ana kadar 42 milyon 534 bin 328 vatandaşımıza afet farkındalık eğitimi, 15 bin 588 personele afet farkındalık eğitmen eğitimi, 101 bin kişiye KBRN farkındalık eğitimi verdik. Afet konulu eğitim videolarımızın sosyal medyadaki görüntülenme sayısı da 14 milyona yaklaşmıştır"

Bakan Soylu ayrıca, AFAD Mobil uygulamasını çok kısa sürede devreye alacaklarını, çalışmanın alt yapısının bittiğini, şu anda birtakım denemelerinin yapıldığını söyledi.

'İmzalar, onaylar makamlarda beklemesin'

Bakan Soylu, kentsel dönüşüm çalışmalarında kolaylaştırıcı, uzlaşmacı olunmasını isteyerek, "İmzalar, onaylar makamlarda beklemesin. Türkiye'nin her yanındaki faylarda bir hareketlilik olduğu, artık bir sır değildir. Dolayısıyla, kentsel dönüşüm başvurularında, izinlerde, kurumlarımızın daha yapıcı, sorun çözücü ve sonuç odaklı davranmalarını bekliyoruz. Tabi aynı beklentiyi, vatandaşlarımız için de ifade etmek isterim. Kentsel dönüşüm, acaba buradan başka bir şey elde edebilir miyim değil, kendini sağlama alma vesilesidir. İşe bu açıdan bakmak ve yapıcı olmak lazım. Bugün binalarımızı sağlamlaştırmak için harcayacağımız 1 birim, deprem sonrası harcanacak 7 birime eşittir ve buna can kayıpları dahil değildir. Bunun acısını, bu kaybın büyüklüğünü tarif etmek de zaten mümkün değildir. Bu itibarla hem kurumlarımızın, hem vatandaşlarımızın bu konuda gayretlerini ve hassasiyetlerini rica ediyorum" dedi.

Eğitim programına katıldı

Bakan Soylu, 'AFAD 2021 Yılı İl Müdürleri Eğitim ve Değerlendirme Toplantısı'nın ardından başka bir otelde düzenlenen 'Strateji Başkanlığı 2021 Açık Kapı Eğitim' programına katıldı. Burada konuşan Soylu, Türkiye'nin her şeye rağmen mülteci konusunda vicdani olarak gerekeni yaptığını ve salgın sürecini de iyi yönettiğini söyledi. Soylu, "Ülkemizde, ölümden kaçan milyonlarca insana kucak açtık. Kim ne derse desin, zorlukları olsa da maliyetleri olsa da bizim vicdanımız başka türlü davranmaya imkan veriyor değildir. Vicdanı taşlaşmış bir millet değiliz. Mazlumu bir yük değil, bereket vesilesi olarak gören bir milletiz. İşte, bugün Avrupa'nın, Batı'nın halini görüyoruz. Göç meselesinde büyük bir katılık ortaya koydular; korktular ve güya fakirleşmeyeceklerdi. Oysa bir virüs salgınında nasıl sarsıldıklarını hep birlikte gördük ve şimdi de bunun ekonomik depremlerini yaşıyorlar. Marketlerde, akaryakıt istasyonlarında kuyruklar başladı, bazı malların sıkıntısı yaşanıyor ve tedarik zincirinde ciddi problem yaşıyorlar" dedi.

'Alelade bir proje değildir'

Soylu, 'Açık Kapı Projesi'nin alelade bir sosyal proje olmadığını belirterek, şunları kaydetti:

"Esas itibarıyla devletin, millete hizmet fonksiyonunun gereği olarak ortaya çıkmış bir yapıdır. Çünkü devlet yapısı, geliştikçe ihtiyaçlar ve hizmet başlıkları çoğaldıkça hizmet almayı kolaylaştıran çözümlere de ihtiyaç duyuyoruz. Vatandaşa bir rehberlik hizmeti vermek, bu sayede hem onun hizmet almasını kolaylaştırmak hem de kurum üzerindeki iş süreçlerini hızlandırmayı hedefliyoruz. Bu amaçla pek çok dijital projeye de imza attık. Mesela bakanlık bünyesinde takip ettiğimiz 'Yalınlaştırma Projesi'yle vatandaşımıza verdiğimiz hizmetlerde, talep ettiğimiz evraklarda ve dolayısıyla kağıt, kırtasiye ve zaman kaybında ciddi bir tasarruf sağladık. İçişleri Bakanlığı olarak vatandaşlarımıza sunduğumuz hizmetlerde talep edilen evrat türü sayısı toplam 3 bin 214'tü; bu proje ile şu ana kadar 2 bin 350 evrak türünü istemekten vazgeçtik. Çünkü bunlar zaten dijital sistemlerimizde bir şekilde olan, ulaşabildiğimiz veya artık geçerliliğini kaybetmiş ama bir şekilde mevzuatta kalmış evraklardı. Bunlara yönelik bir çalışma yaptık ve sistemi bu anlamda rahatlattık. Öte yandan farklı konularda, hem ihbar ve şikayet yapabilmeyi kolaylaştıran uygulamalar ürettik hem de iş ve işlemlerin takibinde yardımcı olan uygulamalar, verimliliği arttıran dijital sistemler ürettik. Polis merkezlerimizde ve jandarma karakollarımızda 'Güven Masaları' kurduk. Bin 297 polis merkezi amirliğimizdeki güven masalarına 2 bin 862 kadın personel görevlendirdik"

Soylu ayrıca programa katılanların gönül teması yüksek bir iş yaptığını vurgulayarak "Sizlerden beklentimiz; vatandaşın derdiyle hemhal olmanız, açık kapı birimlerini sahiplenmeniz ve artık bu birime dair yüksek bir kurumsal aidiyet hissetmenizdir" ifadelerini kullandı.