Hrant Dink davasında karar çıktı: Akyürek ve Yılmazer'e müebbet

Hrant Dink davasında karar çıktı: Akyürek ve Yılmazer'e müebbet
Hrant Dink cinayeti davasında Eski Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay beraat etti. Eski emniyet müdürleri Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer'e ağırlaştırılmış müebbet hapis verildi. Eski İstanbul Emniyet Müdürü Cerrah'ın davası zaman aşımından düştü.

Gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesine dair kamu görevlilerinin yargılandığı davada karar açıklanıyor. Mahkeme heyeti, dönemin Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek ve İstanbul İstihbarat Şubesi müdürlerinden Ali Fuat Yılmazer, dönemin İstanbul Jandarma İstihbarat TİM Komutanı Muharrem Demirkale ve dönemin İstanbul Jandarma Komutanlığı İstihbarat görevlisi Yavuz Karakaya hakkında müebbet hapis cezası verdi.

Mahkemede hapis kararı çıkan diğer kişiler şöyle; dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz 28 yıl, Trabzon İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli Okan Şimşek, Trabzon İl Jandarma Komutanlığında görevli Veysel Şahin ve Trabzon İl Jandarma Komutanlığı'nda rütbeli olan Gazi Günay 25 yıl, gazeteci Ercan Gün'e 10 yıl, Trabzon Jandarma İstihbarat görevlisi Volkan Şahin, Trabzon Emniyeti İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memurları Mehmet Ayhan, Hasan Durmuşoğlu, Onur Karakaya 12 yıl 6 ay, Trabzon Emniyeti İstihbarat Şubesi eski Müdürü Faruk Sarı 12 yıl 6 ay, dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı görevlisi Osman Gülbel 16 yıl 8 ay, dönemin İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görevli Astsubay Bekir Yokuş 10 yıl, dönemin İçişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişi Mehmet Ali Özkılıç 7 yıl 6 ay, dönemin Samsun Güvenlik Şube Müdürü Yakup Kurtaran 7 yıl 6 ay, İstanbul İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Abdullah Dinç 6 yıl 3 ay, Trabzon İl Jandarma Komutanlığı'nda görevli Ahmet Faruk Aydoğdu 6 yıl 3 ay,  Trabzon İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli Önder Araz 3 yıl 9 ay,  Mülkiye Başmüfettişi Şükrü Yıldız 3 yıl 9 ay, Samsun Emniyet Müdürlüğü'nde görevli Metin Balta 6 yıl 8 ay, Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi polis memuru Mehmet Uçar 3 yıl 9 ay, Trabzon İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız 3 yıl 4 ay, Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görevli Özkan Mumcu 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. 13 sanık ise beraat etti. 

Mahkeme ayrıca tutuklu bulunan altı sanığın, hükmen tutukluluğunun devamına karar verirken, Ali Öz hakkında verilen 25 yıl hapis cezasının, hüküm kesinleşene kadar adli kontrolün devamına karar verdi. Mahkeme, cinayetin tetikçileri Ogün Samast, Erhan Tuncel ve Yasin Hayal için FETÖ üyeliğinden suç duyurusunda bulunuldu.

Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek'e ağırlaştırılmış müebbet

Dönemin İstihbarat Daire Başkanlığı Şube Müdürlerinden olan Ali Fuat Yılmazer'i ''Tasarlayarak kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 'Resmi belgeyi yok etmek' suçundan 4 yıl 6 ay hapse mahkum etti. Mahkeme ayrıca dönemin Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek' müebbet hapis cezası verdi.

Reşat Altay beraat etti

Dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, "İhmal nedeniyle adam öldürmek" ve "resmi belgeyi yok etme" suçlarından beraat etti. "Görevi ihmal"den ise zaman aşımı nedeniyle dosyası düştü.

Cerrah beraat etti

Mahkeme heyeti, cinayetin işlendiği dönem İstanbul İl Emniyet Müdürü olan Celalettin Cerrah'ın, beraatine karar verdi. Cerrah mahkemedeki son ifadesinde, ''Zaman aşımı dikkate alınsın. 47 yıl devlete hizmet ettim. Hiç yargılanmadım. Beraatimi istiyorum'' demişti. Heyet ayrıca tutuksuz sanıklardan eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun'un da beraatine karar verdi.

Engin Dinç ve Ercan Demir beraat etti

Dönemin Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı görevlisi Ercan Demir, dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç beraat etti. 

Eski polis memuru Muhittin Zenit'e üç suçtan beraat verilirken görevi ihmal suçu ise zaman aşımı nedeniyle düşürüldü

FETÖ'den yargılananların dosyası ayrıldı

Mahkeme ayrıca, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, Ekrem Dumanlı, Adem Yavuz Arslan'ın da bulunduğu 13 firari sanığın dosyasının ayrılmasına karar verildi.

Dink ailesi avukatları: Bu karar hatalı bir karardır

Hrant Dink'in avukatı Hakan Bakırcıoğlu, kararın eksik olduğuna dikkat çekerek, "Bu karar hatalı bir karardır. Karara itiraz edeceğiz. Bozulacaktır" dedi. Bakırcıoğlu, cinayete karar verenlerin ortaya çıkmasının gerektiğini belirtirek, ''Biz ilk günden beri bu cinayette parmağı olan herkesin mahkeme önüne çıkması gerektiğini ve hak ettiği cezayı alması gerektiğini, takip edeceğimizi söyledik. Mücadele sona ermedi, başka bir aşamaya geçti. 'Biz bitti' demeden bu dava bitmez'' diye konuştu.

Davada neler yaşandı?

İstanbul Adliyesi (Çağlayan) 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek olan davada, cinayetin görünen yüzlerinin dışında, dönemin üst düzey yöneticileri olan 13’ü firari, altısı tutuklu toplam 76 kişi yargılanıyor. Savcı, 54 kişi için ceza istedi. 

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki karar duruşmasına, tutuklu sanıklar Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer, Ercan Gün, Muharrem Demirkale, Okan Şimşek ve Veysal Şahin ile başka suçtan tutuklu sanıklar Hamza Celepoğlu, Mehmet Uçar, Ali Poyraz, Osman Gülbel, Yavuz Karakakaya ve Tamer Bülent Demirel bulundukları cezaevlerinden SEGBİS aracılığıyla katıldı.

Eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, eski Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ve eski Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz'ün de aralarında bulunduğu 14 tutuksuz sanık ile müdahil Dink ailesinin avukatları da duruşmada hazır bulundu.

Dink’in öldürüleceği istihbaratını emniyete ileten Muhittin Zenit, ''Trabzon’dan tayin edildiğim halde cinayetin çözülmesine de yardımcı oldum. Neden yargılandığımı anlamış değilim. Beraatimi istiyorum'' dedi. Zenit, cinayetten sonra Dink cinayetine dair belgeleri yok ettiği anlaşılan Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ergin Dinç'in Özel Kalem Müdürü olmuştu.

Dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanı olan Ramazan Akyürek son sözlerinde, ''Mahkemenin bağımsız, tarafsız ve adil olduğuna inanmıyorum. Bu sağlandığında son sözümü söylerim'' dedi. 

Cinayete giden süreç

Hrant Dink, Agos gazetesinde 2004 yılında kaleme aldığı ''Sabiha Hatun'un sırrı'' başlıklı yazısının ardından hedef haline geldi. Dink yazıda, Sabiha Gökçen’in akrabaları olduğunu söyleyen kişilerin görüşlerine yer verirken Genelkurmay Başkanlığı, yazıdan bir ay sonra iddiaların milli duygu ve bütünlüğe zarar verdiğini belirten bir açıklama yaptı. Ardından Dink, İstanbul Valiliği'nde iki Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) görevlisi tarafından ''uyarıldı''. Ardından Ülkü Ocakları İstanbul Başkanlığı, ''Bir gece ansızın gelebiliriz'' sloganları eşliğinde Agos gazetesinin önünde eylem yaptı. 2006 yılında, Agos gazetesindeki odasına Bursa adresli bir mektup gönderildi. Ahmet Demir adıyla gönderilen mektupta Dink, ‘‘Hrant Dink, oğlunu, seni ve Serkis Seropyan’ı bir daha hiç konuşamamak üzere susturacağız. Önce oğlunu. Cesedini Ankara çıkışındaki jandarma bölgelerinin birinden alacaksın’’ diyerek tehdit edildi. Gündem içerisinde bu kadar hedef haline gelen Dink'e, ''Türklüğe hakaretten'' dava açıldı, ceza aldı.

Hrant Dink öldürülüyor

19 Ocak 2007'de Agos gazetesinin Şişli'deki ofisinden çıkan Dink, ''beyaz bereli'' Ogün Samast, tarafından üç kurşunla vuruldu. Türkiye’yi şoke eden cinayetin ardınan Dink’in yerde yatan, görüntüsü uzun yıllar hafızalarımızdan silinmedi. Olaydan bir gün sonra Samast ile beraber azmettirici Yasin Hayal ve cinayeti planlayan istihbarat görevlisi Erhan Tuncel de gözaltına alındı. Dink'in cenazesine Türkiye'nin her kesiminden yüzbinlerce insan katıldı. 

hrant-dink.jpeg

''Örgüt bağlantısı yok'', ''Aslanım Ogün'' ve Samast'ın ifadesi

Celalettin Cerrah cinayetin işlendiği dönem İstanbul İl Emniyet Müdürü'ydü. Cerrah, basına yaptığı açıklamada, cinayette örgüt bağlantısı olmadığını, ‘‘Milliyetçi duyguların etkisinde kalarak’’ işlendiğini söyledi. Cinayetin ardından gözaltına alınan Ogün Samast'ın, emniyette polisler tarafından sırtının sıvazlandığı, ''Aslanım Ogün'' denilerek övüldüğü görüntüler ortaya çıktı. 

Cerrah'ın ''Örgüt yok'' dediği sıralarda, Ogün Samast emniyette verdiği ifadesinde, Trabzon’da yaylada atış talimi yaptıklarını, kendisinin diğer 10 gençten daha hızlı koştuğu ve daha iyi atış yaptığı için seçildiğini söylüyordu.

Suikast istihbarat raporlarında

Dava süreci sürerken ortaya çıkan belgeler, cinayetin görünen yüzleri haricinde arka planında olanları da gösterdi. Trabzon İstihbarat Şubesi muhbiri Erhan Tuncel, cinayetten bir yıl önce, Yasin Hayal’in Hrant Dink için ‘‘Ne olursa olsun öldürülecek’’ istihbaratını Trabzon Emniyet Müdürlüğü’ne bildirdiğini söyledi. Raporalarda, bu bilginin iki gün sonra, Ankara ve İstanbul İstihbarat Daire Başkanlıklarına ulaştığı ortaya çıktı. 

İlk yargılama 5 yıl sürdü

Erhan Tuncel, Yasin Hayal ve Ogün Samast gibi cinayetin birinci derece aktörlerinin dışına 19 kişi yargılandı. Dava 5 yıl sürdü. Yapılan 25 duruşma sonucunda, mahkeme ''örgüt yok'' diyerek, Ogün Samast, 18 yaşından küçük olduğu için Çocuk Mahkemesi'nden 22 yıl, Yasin Hayal'e müebbet hapis cezası verilirken, Erhan Tuncel tahliye edildi. 

Dink'in avukatlarının itirazı sonucu Yargıtay, ''Terör örgütü olmasa bile suç örgütü var'' diyerek davadaki kararı bozdu ve yargılama yeniden başladı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, yargılamanın sonunda cinayeti suç örgütünün işlediği yönünde karar verdi. Erhan Tuncel’e toplam 99 yıl altı ay, Tuncay Uzundal’a 15 yıl, Zeynel Abidin Yavuz’a 12 yıl 22 gün, Yasin Hayal’e yedi yıl altı ay, Ogün Samast’a iki yıl altı ay hapis cezası verdi. Salih Hacısalihoğlu ve Osman Hayal’in beraat etti. Erhan Tuncel, mahkeme çıkışında, “Devlete yapılan hiçbir hizmet cezasız kalmaz” dedi. 

Trabzon'da askerlerin de yargılandığı dava, 2017 yılında ana davayla birleştirildi. Mahkeme sürecinde ortaya çıkan belgeler, İstanbul, Ankara ve Trabzon il istihbarat dairelerinin cinayetle iligili bilgi sahibi olduğunu fakat önlemediğini gösterdi. 2007’den beri süren yargılamada 10’u firari, 77 sanık yargılanıyor. 

hrant-dink2.jpeg

Devlet cinayetin neresindeydi?

Cinayete dair çok fazla bilgi ve sayfalarca iddianame mevcut. Kamu görevlilerinin yargılanmasında, ''Devlet cinayetin neresindeydi?'' sorusunun cevabı da ortaya çıktı. Dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz'ün, “Dink öldürülecek” istihbaratının ardından, emrindeki askerleri, bilgiyi taşıyan muhbire göndererek, “Bu bilgileri kimseyle paylaşma” dediği ortaya çıktı. Muhbir Erhan Tuncel, cinayet döneminde Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı, cinayetin planlandığı dönemde ise Trabzon İl Emniyet Müdürü olan Ramazan Akyürek tarafından göreve alındığı belgelerle kanıtlandı.

Ramazan Akyürek ayrıca FETÖ'nün VİP Dinleme Davası'ndan 45 yıl hapis cezası aldı. Diğer bir detay ise emniyette siciline düşülen nottu. Akyürek'in sicil notu, 100 üzerinden 35 olarak verilirken, altına İstanbul Valisi Erol Çakır tarafından “Emniyetteki hizipleşme içinde irticai akımlara  yakın. Dikkat edilmelidir” notu düşülmüştü. 19 Ocak 2007'de, yani cinayetin işlendiği gün Agos gazetesi çevresinde, biri İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli, altı devlet görevlisinin olduğu uydu takibinden belirlendi. 

51 sanık için ceza isteniyor

Savcı, mahkemeye verdiği mülaada, dönemin İstanbul İl Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi Müdürü Ali Fuat Yılmazer de aralarında bulunduğu 51 sanık hakkında ceza istedi. 

 

 

Etiketler :