Halil İbrahim Ölmez'in annesi canlı yayında isyan etti: Cumhurbaşkanı da çıkmış bana hakaret ediyor! O hakka sahip değil

Hatay'da enkazdan çıkarılıp hastanede ölen TFF 2. Lig ekibi İskenderunspor'un antrenör İbrahim Halil Ölmez'in acılı annesi Halk TV'de isyan etti. Serhan Asker'in konuğu olan gözü yaşlı anne, oğlunun hastane hastane dolaştığını, rapora 'normal ölüm' yazdıklarını söyledi. Anne, "Cumhurbaşkanı çıkmış bana hakaret ediyor. Hakaret etme hakkına sahip değil. Acıma ortak olmayan beni yönetmesin" dedi.

TFF 2. Lig ekibi İskenderunspor'un antrenör İbrahim Halil Ölmez de Kahramanmaraş merkezli depremlerde enkaz altında kaldı. Enkazdan sağ çıkarılan Ölmez, hastane hastane dolaştı, hayatını kaybetti. İbrahim Halil Ölmez'in gözü yaşlı annesi, bugün Halk TV programcısı Serhan Asker'in konuğuydu. Yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlatan acılı anne, oğlunun ihmal yüzünden öldüğünü söyledi. Hastanelerde doktor aradıklarını, bulamadıklarını söyleyen acılı anne, oğlunun 7 Şubat'ta hayatını kaybetmesine rağmen ölüm raporunda tarihin 6 Şubat olarak göründüğünü, ölüm nedeninin ise tutanakta 'normal ölüm' olarak kayıtlara geçtiğini anlattı.

Halil İbrahim Ölmez'in acılı annesi, Serhan Asker'in programında şunları söyledi:
"Ben, İbrahim Halil Ölmez'in annesi ve sözün bittiği yerdeyim. İskenderun'da ev yıkılıyor. Kulüp yakın olduğu için uğraşıyorlar. Çıkarıp kendi çabaları ile oğlumu hastaneye götürdüler. Biz de Gaziantep'teydik. Geldik İskenderun'a. Baktım çocuğum sedyenin üzerinde. Sağ kurtarılmış, bilinci yerindeydi. Benimle konuştu. Sonra acısı dinmiyor. Doktor rica ettik, doktor yok. 'Önce bir şeyi yok' dediler, sonra film çektiler. Kalça kemiği kırık, 'biz bir şey yapamayız' dediler.

whatsapp-image-2023-03-19-at-13-31-57.jpeg

ÇOCUĞUMUN ALTINDAN SEDYEYİ ALDILAR

'Kendi çabanızla götürün' dediler, Arabam yoksa nasıl götüreyim ya. Ve çocuğumun altından sedyeyi aldılar, sedyeyi. O çocuğun kımıldamaması gerekiyor. Akşam üstü 'götürün' dediler. Bir arabaya koyup götürdüler, ben gidemedim. Yolda fenalaşıyor, Ceyhan'a dönüyorlar.

BU ÇOCUĞA BİR KAN TAHLİLİNİ ÇOK GÖRDÜLER

Orada kalp masajı yapıyorlar. Kendine geliyor ama gittim komada yatıyor. Bu çocuğa bir kan tahlilini çok gördüler. Ona bir sıvı vermeleri gerekiyormuş. Sabah Adana'ya gönderdiler. Adana'da vefat etmiş haberimiz yok. Biz dört kişi çocuğu hastane içinde arıyoruz. Kayıt yok, birşey yok.

Vefat etmiş, 'alamazsınız' diyorlar. Niye? 'Savcı gelecek, bakacak.' Çocuk Şubat'ın 6'sında değil 7'sinde vefat etti. Dertleri ne bizle? Hastane içi bomboş. O kulüp olmasa çocuk enkazın altında kalır giderdi.

whatsapp-image-2023-03-19-at-13-30-03.jpeg

CUMHURBAŞKANI DA ÇIKMIŞ BANA HAKARET EDİYOR

Doluyum ya... Benim çocuğumun hayalleri vardı. Bu sene evlenecekti. Cumhurbaşkanı da çıkmış bana hakaret ediyor. Hakaret etme hakkına sahip değildir. Ülkemde edepli, insancıl, bilgili bir Cumhurbaşkanı istiyorum. O benim cumhurbaşkanım olamaz. Kabul etmiyorum ben.

BAĞIRA BAĞIRA CAN VERDİLER

4 üniversiteli çocuk yetiştirdim ben. Yarı aç, yarı tok yetiştirdim ben. Bağıra bağıra can verdiler. Hepsine şahit oldum ben. Evlat acısı başka bir şey. Gidip mezarında ağlıyordum.

whatsapp-image-2023-03-19-at-13-32-53.jpeg

ÇADIR İSTEDİK, VERMEDİLER

Çocuğumu gömdüm geldim. Çadır istedik, eve çıkamıyoruz. 'Veremiyoruz' dediler. Neden? Depremzedelere vereceklermiş. Ben kimim? Hem oğlumu kaybetmişim. Bize çadır vermediler, bir hafta arabalarda kaldık.

İNSANLARA 'GİDİN, ÖLÜN' DEDİLER

Bu ülke bunu hak etmiyor. İnsanlara 'gidin, ölün' dediler. Adıyaman'da iki dünürüm enkaz altında kaldı, bırakmadılar çıkarsınlar. Adamlar kendi tırnakları ile çıkardılar. Hepsi göz göre göre toprak olup gitti. Onun üstüne hala reklam yapıyorlar, rant yapıyorlar.

O BİNAYA NASIL İZİN VERDİLER? HEPSİ SORUMLU

Polonya'daki nişanlısı da gelecek. Pasaportu hala çantamda. 'Anne seni götüreceğim' derdi. Yaramızla bizi başbaşa bıraktılar. Herkes cezasını çekecek. O binaya nasıl izin verdiler, hepsi sorumlu. Doktor 'kendin götür' diyor, nasıl götüreyim ya. Savcı efendi sen neden demiyorsun, 'Bu çocuk bundan dolayı vefat etmiş' diye.

TUTANAKTA NORMAL ÖLÜM YAZIYOR

Tutanakta normal ölüm, Şubat'ın 6'sı yazıyor. Benim çocuğum Şubat'ın 7'sinde vefat etti. Cezalarını çekecekler. Onlar acımızı hissetmiyorlar, onlar beni yönetmesin o zaman. Acıma ortak olmayan beni yönetmesin, istemiyorum. İbrahim'in hakkını sonuna kadar arayacağım. O binaya nasıl oturttular ya...O hastanede doktor, savcı... Çocuğumun hakkını gaspettiler, cezalarını çeksinler.

BU KADAR İNSAN YALAN MI SÖYLÜYOR YA

Deli olmamak için kendimi zorluyorum. Bu kadar sorumsuzluk zoruma gidiyor. Doktor yok, hemşire yok. Gözlerimle gördüm. Eğitim yok, konuşma özgürlüğü yok, adalet yok. Bu kadar insan yalan mı söylüyor ya. Ben hırsız değilim, ülkemi de satmadım. Ülkemi de çok seviyorum. Yanımda dursun, acımı paylaşsın. Bana neden 'nankör' diyor. Hakaret etmek acizlerin işidir. "

Etiketler :