Greenpeace Akdeniz’den halk sağlığı uyarılarının yer aldığı deprem raporu: Çok az maruz kalınsa bile etkisi 40 yıl sürebiliyor
Türkiye’yi yasan boğan Kahramanmaraş depreminin ardından Greenpeace Akdeniz çarpıcı verilerin yer aldığı bir değerlendirme raporu yayımladı. Buna göre deprem bölgesinde asbest tehlikesi ve halk sağlığı açısından ciddi çevresel riskler var. Asbestin liflerine çok kısa zamanlı bile maruz kalınması durumunda etkisi 10 ile 40 yıl sonra bile sürebiliyor. Ayrıca raporda 6 Şubat’ta deprem ile başlayan ve söndürülmesi dört günü bulan İskenderun Liman yangınına ilişkin de soruşturma başlatılması konusunda uyarılar yer alıyor.
Greenpeace Akdeniz, Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında “Deprem Bölgesine İlişkin Değerlendirme Raporu”nu yayımladı. Raporda İstanbul Üniversitesi 2023 Depremleri Ön Raporuna atıfta bulunularak bakanlıkça hasar tespiti yapılan binalardan oluşan toplam enkaz atık miktarının 50 milyon ton ile 110 milyon ton aralığında olacağı öngörüldüğü anlatılıyor.
‘Etkisi 10 ile 40 yıl arasında sürebilir’
Deprem bölgesindeki enkaz atıklarına ilişkin en önemli tehditlerin başında binaların üretimi sırasında kullanılan asbest, kanserojen lifler ve toksik malzemeler geldiğine dikkat çekilen raporda şu ifadelere yer veriliyor:
“Asbestin liflerine çok kısa zamanlı bile maruz kalınması, maruziyetten 10 ila 40 yıl sonra asbeste bağlı akciğer zarı kanseri, gırtlak kanseri ve yumurtalık kanseri hastalıklarına neden olabilmektedir. Bu nedenle asbestin tüm formları Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ/WHO) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (UÇÖ/ ILO) tarafından “kesin kanserojen” olarak tanımlanmıştır. Deprem bölgesindeki binaların neredeyse yarısından fazlası asbest ve kanserojen madde riski taşımaktadır.”
‘Acilen yapılması gerekenler’
Rapora göre asbest liflerinin havayla birlikte solunmasını engellemek için acilen şunları yapılması öneriliyor:
“Arama-kurtarma faaliyetlerinin sonlandırıldığı enkazlarda ve yükleme faaliyetleri esnasında sulama yapılması; taşıma kamyonlarının üzerinin branda ile kapatılması ve geçiş güzergahlarının sulanması, enkazın kaldırılmasında görevli personelin FFP3 toz maskesi kullanması; enkaz kaldırma çalışmalarında halkın alandan uzaklaştırılması, eğer çadırkentlere yakın alanlardaysa burada bulunan halka FFP3 maskeleri temin edilmesi; enkaz alanlarında çalışanların düzenli sağlık takiplerinin yapılması son derece önemlidir.”
‘Soruşturma başlatılmalı’
6 Şubat’ta deprem ile başlayan ve söndürülmesi dört günü bulan İskenderun Liman yangınına da değinilen raporda bu yangının bölgede yaşanan en büyük çevre felaketlerinden birine dönüştüğü ifade ediliyor. Bu duruma ilişkin raporda “Liman yangınının çıkış nedenine ilişkin en temel iddia limanın kimyasal madde içeren konteynırları zayıf güvenlik tedbirleri ile bir arada bulundurmasıdır. Bu tarihe kadar yanan konteynırların içeriği ile ilgili bilgi verilmemiş olması ortaya tahmin edilemeyen bir kirlilik riskini çıkarmıştır. Yangının nedenine, ihmallere, çevresel etkilerine yönelik ve yangın esnasında ve enkaz kaldırmada yer alan görevlilerin sağlığına ve yasal süreçlere ilişkin kamuoyuna bilgilendirme yapılmalı ve süreçle ilgili soruşturma başlatılmalıdır” uyarısı yer alıyor.
Kaynak:Halk TV Haber Merkezi